ASAYİŞ - 14 Ağustos 2020 Cuma 19:23

Kayınpederini bıçaklayan damat 'pişmanım' dedi

A
A
A
Kayınpederini bıçaklayan damat 'pişmanım' dedi

Bursa'da, damadı tarafından bıçaklandıktan sonra motosikletiyle hastaneye giderken hayatını kaybeden kayınpederin ölümü ile ilgili 3'ü tutuklu 4 sanık hakim karşısına çıktı. Kayınpederini öldürmek maksatlı bıçaklamadığını belirten damat "Çok pişmanım hakim bey, tahliyemi istiyorum" dedi.

Olay, 20 Eylül 2019'da Mustfakemalpaşa ilçesi Züferbey Mahallesi'nde meydana geldi. 54 yaşında olan Metin Orcan yönetimindeki plakasız motosiklet devrildi. Çevre sakinlerinin ihbarı üzerine bölgeye sevk edilen sağlık ekipleri, Metin Orcan'ın hayatını kaybettiğini belirledi. Yapılan incelemede, Metin Orcan'ın göğsünde bıçak yarası olduğu tespit edildi. Olayın ardından soruşturma başlatan polis ekipleri, Orcan'ın damadı Onur Sapılmaz tarafından bıçaklandığını belirledi. Ekipler, Onur Sapılmaz ve ona yardım ettiği tespit edilen babası Remzi (46), kardeşleri Fuat (28) ve Fatih Sapılmaz'ı (20) saklandıkları bağ evinde yakalayarak, gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Onur, Remzi ve Fatih Sapılmaz çıkarıldıkları mahkemece tutuklanırken, Fuat Sapılmaz adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Metin Orcan'ın öldürülmesiyle ilgili 3'ü tutuklu 4 sanığın yargılanmasına başlandı. Bursa 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Onur, Remzi ve Fatih Sapılmaz, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Tutuksuz sanık Fuat Sapılmaz ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu.

Kayınpederim ve kayınbiraderim ile aramızda husumet vardı

Mahkemede savunmasını yapan Onur Sapılmaz, "Olaydan önce eşim Rabia ile aramızda sıkıntılar bulunduğu için kayınpederim ve kayınbiraderim ile aramızda husumet oluşmuştu. Kayınbiraderim ile aramızda geçen yaralama olayı nedeniyle ben cezaevine girdim. Cezaevindeyken ağabeyimin vurulduğunu öğrendim. Ben cezaevinden çıktıktan sonra yeni eve taşınmıştık" dedi.

Temizlik yaparken evde bulduğu bıçağı cebine koyduğunu belirten Onur Sapılmaz, "Bıçağı sonra cebimde unutmuşum. Olay günü kahve önünde kardeşim Fuat ile karşılaştım. Kardeşimle konuşurken kayınpederimin oradan geçtiğini gördüm. Gaza bastı ve elini indirdi. Ben de korkuyla bıçağı savurdum. Daha sonra kayınpederim oradan ayrıldı. Olaydan sonra babamın evine gittim. Evde para olduğunu biliyordum, bin lira aldım. Sonra Fuat geldi ve babama 'ağabeyim kayınpederini bıçakladı' dedi. Evden çıkıp, silah almak için Heykel'e gittim. Daha sonra babamlar geldi. Benim orada bulunduğumu nereden bildiklerini bilmiyorum. Kayınpederimi bıçakladığım için bana kızdılar. Kendilerini savunmaları için 3 tane silah aldım. Onlar silahları istemediler. Eve dönerken polisi gördük, ben kaçtım, sonrasında yakalandım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Öldürme kastıyla bıçaklamadım. Çok pişmanım, tahliyemi istiyorum" dedi.

"Olay yerinde değildim suçlamaları kabul etmiyorum"

Mahkemede ifade veren Fatih Sapılmaz, "Ben hurdacılık yapıyorum. Olay günü hurdaları satmak için dükkana gittim. Ağabeyim Fuat ve babam gelip, taksiye binmemi söylediler. Bana, ağabeyim kayınpederini bıçakladığını, beni vurmasınlar diye gelip aldıklarını söylediler. Ağabeyimin silah almaya gittiğini tahmin ederek, biz de Heykel'e gittik. Pasaja gittiğimizde Onur'un silah aldığını gördük. Ben olay sebebiyle çok korktum. Babam ağabeyime, onu şikayet edeceğini söyledi. Ağabeyim bize zarar vermesinler diye oradaki bir dükkandan 3 tane tüfek aldı. Evin önüne geldiğimizde polisler vardı. Onur korkup, kaçtı. Ben de kaçtım. Olay yerinde değildim. Suçlamaları kabul etmiyorum. Masumum" diye konuştu.

"Polise ihbar edeceğimi söyledim"

Onur Sapılmaz'ın babası Remzi Sapılmaz ise mahkemede yaptığı savunmada, "Olay günü evdeydim. Daha sonra oğlum Onur yanıma geldi. Elinde bıçak vardı. Para istedi, ne olduğunu sordum. Beni dinlemeyerek eve girdi, bin lira aldı ve gitti. Oğlum Fuat gelerek, Onur'un kayınpederini bıçakladığını söyledi. Ben de Fatih'i vurmalarından korktuğum için Fuat ile taksiyle onu almaya gittik. Sonra beraber pasaja gittiğimizde Onur'u av tüfeği ile gördüm. Onu polise teslim edeceğimi söyledim. Bana, 'size de silah alalım' dedi. Ben istemediğimi söyledim. Silahları elime bile almadım. Daha sonra arabaya bindik. Evimize giderken polis bizi durdurdu. Onur ve Fatih korktukları için kaçtılar. Olayla bir ilgim yoktur. Boş yere cezaevinde yatıyorum, tahliyemi istiyorum" dedi.

Elindeki bıçağı savurdu

Davanın tutuksuz sanığı Fuat Sapılmaz, "Olaydan 5-6 ay kadar önce, suçsuz yere kardeşimin kayınbiraderi Enver Orcan tarafından vuruldum. Ayağımda platin var. Olay günü kardeşimle karşılaştım. Biz konuşurken karşıdan kayınpederinin geldiğini gördüm. Kardeşimin ayağının ucundan geçti. Onur'un elini savurduğunu gördüm. Ayağım rahatsız olduğu için arkasından koşamadım. Babamın evine gittim ve durumu anlattım" diye ifade verdi. Savunmasının ardından duruşma salonunda baygınlık geçiren Fuat Sapılmaz, ihbar üzerine adliyeye gelen acil sağlık ekiplerince hastaneye kaldırılarak, tedaviye alındı.

Baba ve kardeşe tahliye

Cumhuriyet savcısı mütalaasında, dosya kapsamındaki mevcut delil durumu dikkate alınarak, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesi ve eksik hususların giderilmesini istedi. Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, baba Remzi Sapılmaz ile Fatih Sapılmaz'ın tahliyesine, sanık Onur Sapılmaz'ın ise tutukluluk halinin devamına karar vererek, mahkemeyi erteledi.

Süleyman Aydın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Maltepe’de saz üstatları için 30 yıldır bağlama üretiyor Maltepe’de Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur, 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. İstanbul Maltepe’de yaşayan Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur, 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. Halk müziğinin önemli enstrümanlarından biri olan el emeği bağlama üretimi, teknolojik imkanların artması ve çırakların yetişmemesi nedeniyle son demlerini yaşıyor. Maltepe’de küçük bir atölyede 30 yıla yakındır bağlama yapan Cihan Doldur, ağacın cinsine göre ayda ortalama 5-6 bağlama yapıyor. Bağlama yapmak için maun, dut ve kırmızı ardıç ağaçlarını tercih eden Doldur, bazı bağlamaları ise yaklaşık 6 ayda tamamladığını söyledi. Bağlama yapımını aşama aşama anlatan Doldur, zahmetli ve bir o kadarda emek isteyen bir çalışma olduğunu dile getirdi. 30 yıldır Maltepe’de saz üreten Cihan Doldur, “Kursa yazılmıştım, yengemin bir sazı vardı. Kurs sonrası yengem sazını geri isterdi, dolayısıyla çalışamazdım, yapamazdım. Hiç sazım olmamıştı, zaman ve süreç bizi buralara getirdi. 30 yılı aşkındır bu meslekteyim. Bağlama enstrümanı her şeyden önce beni sesiyle cezbettiği için, amcamın da bağlama ustası olmasından dolayı onun yanında başladım. Ahşapa dokunmak çok farklı bir şey. Ben bu işi bir. Meslek gibi görmedim, severek yaptığım bir iş bu. Yeni jenerasyon gençlik biraz daha rahat. Buraya geliyorlar ve ilk başlarda hoşlarıma gidiyor. Tozu, zımparayı zorlukları gördükleri zaman geri adım atıyorlar. Bu iş meşakkatli bir iş, bedenen ve ruhen bu işe kendinizi vermeniz gerekiyor. Gençlerimizde kültürümüze ilgi daha az daha çok batı kültürüne yakınlar ama batıdaki gençlere baktığımızda bizim kültürümüze daha çok meraklılar. Müşteri portföy olarak Çin’e, Afrika’ya, Ruslar’a ve Avrupa’nın bir çok ülkesine saz ürettik. Amerikalı bir arkadaş bizlere Muhlis Akarsu’yu anlattı, eserlerini çaldı. Biz utandık açıkçası" diye konuştu.