ASAYİŞ - 07 Ağustos 2022 Pazar 16:57

Kaza geçiren anne, kıyafeti tutuşarak yanan oğlunun yanına koştu

A
A
A
Kaza geçiren anne, kıyafeti tutuşarak yanan oğlunun yanına koştu

Samsun'da yanan oğlunun ambulansla hastaneye götürüldüğünü öğrenen anne, yolda kaza yapmalarına rağmen kazayı unutup yanlarından geçen oğlunun içinde bulunduğu ambulansa koştu.

Edinilen bilgiye göre, ailesiyle birlikte Fransa'dan izne gelen 8 yaşındaki Emirhan Ö., dedesini evinin önünde ateş yaktığı sırada üzerindeki kıyafetin tutuşmasıyla her iki bacağından da yanarak yaralandı. Çarşamba Devlet Hastanesine kaldırılan Eminhan Ö., ilk müdahalesinin ardından ambulansla Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi.

Bu sırada Samsun'da misafirlikte bulunan baba İsmail Ö. ile eşi Camile Ö., oğullarının yandığı haberini alınca araçları ile Çarşamba ilçesine hareket etti. Ancak yolda ambulansın çocuğu Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürdüğü bilgisi gelince yarı yoldan geri dönen çift, tekrar Samsun'a yöneldi.

Canik ilçesi Atatürk Mahallesi'ndeki Çevre Yolu'nda İsmail Ö. idaresindeki AD 082 HZ Fransa plakalı cipe Kubilay H. yönetimindeki 55 BDL 94 plakalı otomobil çarptı. Kazada otomobilde bulunan Kübra H. yaralandı. Yaralı ambulansla özel bir hastaneye kaldırıldı.

Kaza yerine gelen sağlık ekiplerine bir şeylerinin olmadığını belirten anne Cemile Ö. ise, oğlunu taşıyan ambulansın yanlarından geçtiğini görünce ambulansı durdurup peşine düştü. Kadının çırpınışları üzerine anneyi oğlunun yanına alan sağlık görevlileri hastaneye gitti. Yanarak yaralanan çocuk hastanede tedavi altına alındı.

Muhammer Ay
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.