GÜNDEM - 24 Mayıs 2022 Salı 10:24

Kemal Sunal’ın oynadığı 'Atla Gel Şaban' filmi Elazığ'da gerçek oldu!

A
A
A
Kemal Sunal’ın oynadığı 'Atla Gel Şaban' filmi Elazığ'da gerçek oldu!

Elazığ’da yaşayan daha önce de lösemi hastalığına yakalandığı zamanlarda hastane ranzalarında kitap yazan Ramazan Öner, şimdiler de ise her gün işe gittiği minibüste yeni kitabını yazıyor. Öner'in sadece minibüste kitap yazdığını görenler, 3 Temmuz 2000'de hayatını kaybeden ünlü sanatçı Kemal Sunal'ın başrolünü oynadığı, 1984 yapımı 'Atla Gel Şaban' filmini hatırlıyor.

Elazığ'da yaşayan 36 yaşındaki Ramazan Öner, yaklaşık 5 yıldır minibüs koltuklarında kitap yazıyor. Daha önce de 12 yaşında yakalandığı lösemiyle 10 yıl boyunca mücadele eden ve o süreçte aklından geçenleri defterlere yazarak bir kitap çıkaran Öner, şimdilerde ise işe gidiş ve gelişlerinde minibüs koltuklarında roman yazıyor. Herkesin dikkatini çeken yazar iş yoğunluğundan dolayı başka yerde yazamazken, en kısa sürede yazdığı kitabı okurlarıyla buluşturacağını belirtti. Öner'in sadece minibüste kitap yazması, 3 Temmuz 2000'de hayatını kaybeden ünlü sanatçı Kemal Sunal'ın başrolünü oynadığı, 1984 yapımı 'Atla Gel Şaban' filmini hatırlattı.

Kemal Sunal’ın oynadığı 'Atla Gel Şaban' filmi Elazığ'da gerçek oldu!

"İlhamımı minibüs koltuklarından alıyorum"

İlkokuldan beri kitap yazma hevesinin olduğunu ifade eden 36 yaşındaki Ramazan Öner, “Çocukluktan beri bütün sıkıntılarımı, dertlerimi bazen de mutluluklarımı kalemle kağıda döküyorum. Yazmanın en güzel yönü zaten bu, herhangi kötü bir alışkanlığım yok, iyi bir alışkanlığım var o da yazmak. Şu anda üçüncü kitabımı 'Büyük Deprem Kaybolan Umutlar' adlı kitabımı minibüs koltuklarında yazmaya devam ediyorum. Önceden bir zorunluluktu çünkü özel sektörde çalıştığım için sabah 09.00 akşam 21.00 saatleri arasında işe gidiyorum. Roman yazmaya vaktim olmuyor bu anlamda minibüs koltuklarında kitabımı bitirmeye ve yazmaya çalışıyorum. Şimdi bir zorunluluktan ziyade alışkanlık oldu diyebilirim. İlhamımı minibüs koltuklarında alıyorum cümlesi benim en özetleyici cümlem olacaktır. İlk kitabım 'Merhaba Yaşamak' adlı kitabımı kanser hastası iken hastane ranzasında yazmıştım. Daha sonra çıkardığım 'Kayıp İlanı' adlı polisiye romanımı yine minibüs koltuklarında yazdığım bir kitabım. 'Büyük Deprem Kaybolan Umutlar' adlı romanım bildiğiniz gibi Elazığ depremi ile ilgili yazdığım bir kitaptır" dedi.

Kemal Sunal’ın oynadığı 'Atla Gel Şaban' filmi Elazığ'da gerçek oldu!

"En dramatik sahnelerim ayakta kalınca oluyor"

Herkesin dikkatini çektiğini belirten yazar Öner, “Bu kitabımı da yine minibüs koltuğunda bitirmeye çalışıyorum çok yakın zaman da raflarda olacak. Bazen sıkışıyorum, kitap hava da kalıyor o şekilde yazmaya çalışıyorum oturduğum o daracık koltukta. Bazen koltuklar dolu oluyor ayakta kalıyorum, ayakta bir şekilde yazmaya çalışıyorum, çok zor şartlar altında hatta düşecek gibi oluyorum. İnsanlar farklı bakıyor bu acaba ne yazıyor neleri kaleme alıyor diye. Tabi herkes roman yazdığımı bilmiyor o ayakta ve oturarak karaladığım o ajandaya ne yazdığımı görmedikleri için ajandanın içeriğini roman olduğunu bilmiyorlar. Herkesin dikkatini çekiyor bu durum. En dramatik sahnem ayakta kaldığım sahneler oluyor genelde. İşe gelirken motive olmamız gerekiyor, sonuçta satış personeliyim tam romanın en heyecanlı bölümünde dolmuştan inmek zorunda kalıyorum akşama kadar kaldığım yer aklımda müşteriye ürünü anlatırken bile o sahneyi hep yaşıyorum çünkü çok heyecanlı.

Kemal Sunal’ın oynadığı 'Atla Gel Şaban' filmi Elazığ'da gerçek oldu!

Roman yazmak roman okuyormuşsun gibi heyecanlandığın bir duygu mesela o kadar hareketli ve heyecanlı bir sahnede bırakıyorsun ki akşama kadar onun etkisinde kalıyorsun. Bir an önce dolmuşa binip eve gitmek kitabımın devamını getirmek istiyorum. Akşam eve gittiğimiz zaman da aynısı oluyor mesela tam böyle romanın en heyecanlı bölümünde inmek zorunda kalıyorsun. Eve gidiyorsun çocuklarınız size sarılıyor baba, yemekler geliyor ev sohbetleri derken sen o an dalgısın çünkü kitabında kaldığın yerin tam o noktasında o heyecanı ve duyguyu yaşıyorsun, belki de o an en kaz altındayım o duyguları anlatmaya çalıştığım için ve belki de yardım çığlıkların da bulunuyorum iç sesim olarak ama bunları çocuklarıma yansıtamıyorum dalgın oluyorum. Çocuklar benimle oynamak istiyor ama bazen oynayamıyorum çünkü psikolojim farklı bir noktada olduğu için çocukların iletişimine iletişimle cevap veremiyorum bu da farklı bir duygu benim için" diye konuştu.

Kemal Sunal’ın oynadığı 'Atla Gel Şaban' filmi Elazığ'da gerçek oldu!

Minibüs durağı çalışanlarından Nurettin Ataş, “Sürekli görüyoruz, zaten minibüs ile gidip geliyor. Burada gelip bekliyor arabanın gelmesini sonra diğer yolcularla biniyor. Daha sonra ise başlıyor artık yazmaya nasıl bir ilham geliyorsa artık ona da minibüste ilham geliyor. Bence güzel ve değişik bir ortam. Kemal Sunal’ın bir filmi vardı oyun oynarken arabada ilham geliyordu, demek ki bu abinin de böyle bir ilhamı vardır. Belki arabada daha farklı bir ortam da olduğu için ona göre yazıyor" şeklinde konuştu.

Kemal Sunal’ın oynadığı 'Atla Gel Şaban' filmi Elazığ'da gerçek oldu!

Öner'in sadece minibüste kitap yazdığını görenler, 3 Temmuz 2000'de hayatını kaybeden ünlü sanatçı Kemal Sunal'ın başrolünü oynadığı, 1984 yapımı 'Atla Gel Şaban' filmini hatırlıyor. Filmde Niyazi karakterindeki Kemal Sunal, minibüste aynı yolcularla yolculuk yaparken ilham alıyor ve oynadığı oyunu tutturuyordu.

Yakup Sağlam - Ahmet Mücahid Kantarcıoğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Oscar ve Altın Palmiye ödüllü Anatomy of a Fall, TV+ta izleyiciyle buluşuyor Dijital içerik platformu TV+, Oscar ve Altın Palmiye ödüllü suç draması ‘Anatomy of a Fall’ filmini, 26 Nisan’da sinemaseverlerle buluşturuyor. En iyi film ve dizileri yıl boyu ekrana getiren TV+, 26 Nisan Cuma günü tüm dünyada büyük ses getiren ‘Anatomy of a Fall’ (Bir düşüşün anatomisi) filmini kullanıcıların beğenisine sunuyor. TV+’ta yayınlanacak film, Cannes’da kazandığı Altın Palmiye ödülünün ardından 5 dalda aday gösterildiği 96’ncı Oscar Ödülleri’nde ‘En İyi Özgün Senaryo’ ödülünün de sahibi oldu. Filmin senaryosu, daha önce Victoria ve Sibyl filmlerinde de birlikte çalışan yönetmen Justine Triet ile eşi Arthur Harari tarafından yazıldı. İntihar mı kaza mı cinayet mi? Film, Sandra Hüller’in başrolde olduğu sürükleyici bir suç draması. ‘Birinin özel hayatı başkasının cehennemidir’ fikrinden yola çıkan film, Fransız Alpleri’nde bir kulübede kocası Samuel ve görme engelli oğluyla izole bir yaşam süren Alman yazar Sandra’yı izliyor. Samuel yüksekten düşerek ölür fakat soruşturma sonucunda ölüm nedeninin intihar mı kaza mı olduğu kesinleşmeyince Sandra cinayet suçlamasıyla tutuklanır. Samuel’in ölümünün sorgulandığı mahkeme süreci, çiftin çalkantılı ilişkilerinin de derinine inen rahatsız edici ve tatsız bir psikolojik yolculuğa dönüşür.
Antalya Büyükşehirden kırsalda vatandaşlara bisiklet turu Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kent Konseyi’nin işbirliğiyle, Konyaaltı ilçesi Çakırlar’da “Köyüm Bisiklete Biniyor” etkinliği düzenlendi. Bisiklet turuna birçok bisiklet grubu ve yerel halktan her yaştan vatandaş katılım sağladı. Antalyalıların spora teşvik edilmesi, şehir trafiğinin azalması ve otomobillerin doğaya verdiği zararın azaltılması amacıyla, Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından “Köyüm Bisiklete Biniyor” etkinliği düzenlendi. Spora verdiği önemi, şehirde düzenlediği etkinliklerle gösteren Antalya Büyükşehir Belediyesi, kırsal bölgelerdeki vatandaşları da spora teşvik ediyor. Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kent Konseyi işbirliğiyle “Köyüm Bisiklete Biniyor” etkinliği düzenlendi. Konyaaltı ilçesi Çakırlar Kapalı Pazar Yeri’nden bisikletleriyle start alan Çakırlar sakinleri, 11 kilometrelik bir rotanın sonunda Gökçam İlkokulu önünde sürüşlerini noktaladı. Bisiklet hediye edildi Bisiklet turuna birçok bisiklet grubu ve yerel halktan her yaştan vatandaş katılım sağladı. Bölgedeki 10 mahalle muhtarı da organizasyona destek verdi. Bisiklet turu tamamlandıktan sonra, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve muhtarlar tarafından, vatandaşa ikramda bulunuldu. Sonrasında ise organizasyona destek veren muhtarların kendi mahallesinden seçtiği 10 öğrenciye bisiklet hediye edildi. Görme engelli vatandaşlar da katıldı Antalya Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Nurettin Tonguç, “Etkinliğimizi her sene olduğu gibi yine 23 Nisan haftasında yaptık. Bisiklet severlerle birlikte olmak güzel bir duygu oldu. Görme engelli vatandaşlarımız da burada bisiklet kullandı. Doğanın içinde böyle bir etkinlik düzenlediğimiz için mutluyuz” dedi.