EKONOMİ - 27 Mayıs 2015 Çarşamba 12:33

Kenan Yavuz: 'Petkim Yarımadası önemli enerji üretim alanı olacak'

A
A
A
Kenan Yavuz: 'Petkim Yarımadası  önemli enerji üretim alanı olacak'

SOCAR Türkiye Başkanı (CEO) Kenan Yavuz, 'Petkim Yarımadasını Avrupa’nın en önemli üretim kümelerinden biri hâline getireceğiz' dedi.

SOCAR Türkiye Başkanı (CEO) Kenan Yavuz, Türkiye’nin enerji alanında ideolojik bir tartışmaya mahkûm edilmemesi gerektiğini belirterek “Ülkemiz enerji üretim kabiliyetini iki katına, ara malı üretimini ise beş katına çıkarması gerekiyor. Rafinaj ve petrokimya ithalatı 20 milyar doları aştı” dedi.

SOCAR Türkiye Başkanı (CEO) Kenan Yavuz, Petkim Yarımadasında, SOCAR Power Enerji Yatırımları A.Ş. tarafından yapılacak enerji santrali ve devam eden rafineri ve liman yatırımları ile ilgili İHA’ya önemli açıklamalarda bulundu. Enerji santrallerine karşı çıkılmasını değerlendiren Yavuz, konunun ideolojik boyuttan çıkartılarak teknik olarak tartışılması gerektiğini, teknoloji kullanıldığında korkulacak hiçbir şeyin olmayacağını ifade etti. Yavuz, 2023 ihracat hedefini de hatırlatarak Türkiye’nin büyümeye devam edebilmesi için enerji ve yerli ara malı üretimini artırmak mecburiyetinde olduğunu söyledi.

“DOĞRU TEKNOLOJİ KULLANILDIĞINDA KORKULACAK HİÇBİR ŞEY YOKTUR”
Kömür ve nükleer dâhil olmak üzere, tüm üretim tesislerinde asıl olanın kullanılan teknoloji olduğuna dikkat çeken SOCAR Türkiye CEO’su Kenan Yavuz, doğru teknoloji kullanıldığında korkulacak hiçbir şeyin olmayacağını vurguladı. Geçmişte yapılan yanlış bir takım örneklerden hareket ederek Türkiye’nin önünün kapatılmaması gerektiğini savunan Yavuz, Türkiye’nin en önemli zenginlik kaynağının kömür olduğunu ve 300 yıl yetecek kadar yerli kömür olduğunu kaydetti. Yerli kömürün teknolojiyle buluşturarak enerji üretiminde kullanılması gerektiğini ifade eden Yavuz, “Almanya bizim on katı büyüklüğümüzde bir ekonomi. Şehirlerin göbeğinde termik santraller var. Bahçelerinde çocuklar top koşturuyor. Bunu herkes gidip görebilir” diye konuştu.

“ELEKTRİK ÜRETİM KAPASİTESİNİ İKİYE KATLAMAMIZ LAZIM”
Körü körüne, ideolojik anlamda bir tartışmaya Türkiye’nin mahkum edilmemesi gerektiğini dile getiren Yavuz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu 2023 ihracat hedefini hatırlatarak şöyle konuştu: “Konuyu teknik düzeyde tartışmamız lazım. ‘Nükleer enerjiye karşıyız’, ‘kömüre karşıyız’, ‘su dereleri yok ediyor’, ‘rüzgâr kuşları rahatsız ediyor.’ gibi argümanlar ile yapılan tartışmalar ülkemize zarar veriyor. Enerji ihtiyacını nasıl ve nereden karşılayacağımız en hayati sorunumuzdur. 90 milyona giden nüfusumuz, 2023 için belirlediğimiz 500 milyar dolarlık bir ihracat hedefimiz var. Mutlaka yakalamak zorunda olduğumuz muhteşem bir hedef."

“YERLİ ARA MALI ÜRETİMİ BEŞ KAT ARTMALIDIR”
Petrolü ve doğalgazı olmayan bir ülke olarak, ara malı üretimini bugünkü seviyenin 5 katına çıkarmak zorunda olduğumuzu anlatan Yavuz, "Açık bir gerçekliktir. Ara malı üretimini artırmadan rekabet gücüne sahip olamayız, bilgi ve teknoloji transferi yapamayız.”
İthalatın en büyük kaleminin ara malı ithalatı olduğunu hatırlatan Yavuz, “Üreten ve istihdam yaratan bir ekonomi olabilmemiz için ara malı üretimi hızla yerlileştirilmelidir. Ülkemiz ekonomisini ithalata bağımlı hale getiren uygulamalar ortadan kaldırılmalı bu kapsamda, dahilde işleme rejimi, serbest bölgeler ve serbest ticaret anlaşmaları ile gümrük birliği anlaşması acilen rehabilite edilmelidir” dedi.

“PETKİM YARIMADASI AVRUPA’NIN ÖNEMLİ ÜRETİM KÜMELERİNDEN BİRİ HALİNE GELECEK”
Enerji santrali yatırımında ÇED raporu ve lisansını aldıklarını, ihale aşamasına geldiklerini belirten Yavuz, Petkim Yarımadasını Avrupa’nın en önemli üretim kümelerinden biri hâline getireceklerini kaydetti. Kendi elektriklerini kendilerinin üretmek mecburiyetinde olduklarını ifade eden Yavuz, sözlerine şöyle devam etti:
“Petrokimya ve rafinaj proseslerinde enerjiyi dışarıdan alarak üretim yapılamıyor zira eş zamanlı olarak buhar ihtiyacı var ve 365 gün 24 saat istikrarlı ve temiz enerjiye sahip olmak zorundayız. Bu nedenle enerji arz güvenliğimizi tesis edebilmek için, mevcut doğalgaz santralimizin yanına yedekleme yapmak ve maliyetlerimizi düşürmek amacı ile yeni bir enerji santrali inşa edeceğiz. Hedefimiz 2018 yılında bu santrali devreye almak.”

TÜRKİYE VE AZERBAYCAN KARDEŞLİĞİ
SOCAR olarak Türkiye’nin en büyük yatırımcısı olduklarını hatırlatan Kenan Yavuz, sözlerini şöyle tamamladı: “1923 yılından 2003 yılına kadar Türkiye’ye gelen kümülatif yabancı sermaye miktarı 15 milyar dolar. Bu rakam, 80 yılın toplamı. Ama bugünkü Türkiye’de SOCAR olarak tek başımıza 20 milyar doların üzerinde yatırım yapıyoruz. Petkim limanını bu yıl sonbaharda hizmete açacağız, Rafineri yatırımımız hızla ilerliyor, TANAP 2018 yılında hizmete girecek, Petkim’de yaptığımız ve yapmakta olduğumuz yatırımlar ile verimliliğimizi ve kapasitemizi artırdık. Tüm bu gelişmeler, Türkiye’nin geçirdiği dönüşümü, değişimi ve geldiği aşamayı çok güzel ifade ediyor. Bu yatırımlarımız,Türkiye ve Azerbaycan’ın stratejik ortaklığı ve iki ülkenin siyasi iradelerini temsil eden cumhurbaşkanlarımızın liderliği ve vizyonları sayesinde hayata geçiyor.” 

CEREN ATMACA-ATAKAN ŞEN-HALİL KARAHAN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç, Pınarbaşı’da KAYMEK kursiyerleri ve ilçe esnafları ile bir araya geldi Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Pınarbaşı Sosyal Yaşam Merkezi’ni ziyaret ederek KAYMEK kursiyerleri ile bir araya geldi. İlçe esnafları ile de buluşan Başkan Büyükkılıç, Pınarbaşı’da çalışmaları süren park bahçe düzenlemelerini de yerinde inceledi ve çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. Başkan Büyükkılıç, başarılı bir şekilde tamamladığı 5 yıllık hizmet döneminde olduğu gibi yeni hizmet döneminde de merkez ve kırsal ilçe ziyaretlerini sürdürerek Büyükşehir’in hem ilçelerdeki tesislerini ziyaret ediyor hem de esnaf ve vatandaşlarla kucaklaşıyor. Bu kapsamda Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Pınarbaşı ilçesi ziyaretinde Pınarbaşı Sosyal Yaşam Merkezi’ni ziyaret ederek KAYMEK kursiyerleri ile bir araya geldi. Burada KAYMEK’in giyim kursuna katılan kadın kursiyerlerle sohbet eden Büyükkılıç, kurs içeriği hakkında eğitmenden bilgi aldı. Doğum günü olan kadın bir kursiyerin doğum gününü kutlayan Başkan Büyükkılıç, kursiyere termos hediye etti. KAYMEK kursiyeri kadınlar da ilgi, alakası ve hizmetlerinden dolayı Başkan Büyükkılıç’a teşekkür ettiler. Büyükkılıç, daha sonra Pınarbaşı ilçesinde faaliyet gösteren esnaf dükkânlarını ziyaret etti. İlçe merkezindeki esnaf dükkânlarını tek tek dolaşan Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç, esnaf ve vatandaşların samimi ilgisi ile karşılaştı. Esnaflara hayırlı ve bereketli işler temennisini ileten Başkan Büyükkılıç, işletme sahipleri ve vatandaşlarla sıcak sohbetler gerçekleştirdi. İlçede çalışmaları süren park bahçe düzenlemelerini de yerinde inceleyen Büyükkılıç, çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. Başkan Büyükkılıç’a ziyaretleri esnasına Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Hasdal ve daire başkanları da eşlik etti.
Trabzon Antalya’daki teleferik kazasının ardından Trabzon’da teleferik tatbikatı yapıldı Antalya’da geçtiğimiz günlerde meydana gelen ve bir kişinin ölümü, 7 kişinin yaralanması ile sonuçlanan teleferik kazası sonrasında Karadeniz Bölgesi’nin 3 bin 600 metre uzunluğu ile en uzun mesafeli teleferik tesisinde bugün tatbikat yapıldı. Trabzon’un Beşikdüzü ilçesinde vargel sisteminin bulunduğu ve 55 kişilik çift kabinli teleferik istasyonundaki tatbikatta senaryo gereği arıza durumunda teleferikte mahsur kalan vatandaşları kurtarmaya yönelik tahliye işlemi gerçekleştirildi. Tatbikatta itfaiye ekipleri de yer alırken, güvenlik önlemleri eşliğinde kabinde yer alan tahliye kapağının açılmasıyla yolcular halat yardımıyla futbol sahasına indirildi. Başarılı geçen tatbikatla ilgili açıklamalarda bulunan istasyon görevlisi Ömer Faruk Abak, her yıl en az 3 kere tatbikat gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Abak "Buradaki teleferik sistemleri zaten dünyanın en güvenli sistemlerinden bir tanesi. Vargel Sistemi. Bu sistemde kurtarma malzemeleri teleferik kabininin içinde oluyor. Bizim olası bir durumda teleferiğimiz duruş yaşadığı zaman dışarıdan herhangi bir müdahale olmadan kurtarma yapabiliyoruz. Kurtarma malzemeleri kabinin içinde olduğu için de biz anında kabin içerisindeki operatör arkadaşımız hemen kabin içindeki misafirlerimizi tahliye edebiliyor. Yani en az beş dakikada operasyona başlamış oluyoruz” dedi. “İki kabinde de aynı anda kurtarma operasyonuna başlayabiliyoruz" Teleferik istasyonunda bulunan iki kabinde aynı anda kurtarma operasyonu başlatabildiklerini kaydeden Abak, “Kurtarmayla alakalı personellerimiz her yıl iş güvenlik uzmanlarımızdan yüksekte çalışma eğitimi alıyorlar, bunlarla alakalı eğitiliyorlar, her an denetleniyorlar. Mesela elektrik gitti, burada jeneratörümüz var. Jeneratör bozulduğu zaman dizel tahliye edebilecek ekipmanlarımız var. Şu anki tatbikatta da kabin gidecek. Kabin içinde operatör arkadaşlarınız olacak. Kabine 5 ya da 6 misafir alacağız. Bir kurtarma senaryosu yapacağız. Yüz metre ileride bir futbol sahası var. Oranın içine indireceğiz yolcularımızı. Aşağıdan tahliyesini yapacağız. Bununla beraber jandarma ve itfaiye ekiplerimiz de burada bize destek olacak. İki kabinin aynı anda arıza verirse sistem birbirine bağlı, kabinlerin biri giderken öteki de aşağıya geliyor. Vargel sisteminde bu süreç böyle. İki kabinde de bu kurtarma sistemleri mevcut. İki kabinde de kurtaracak arkadaşlarımız mevcut. Yani iki kabinde de aynı anda kurtarma operasyonuna başlayabiliyoruz” şeklinde konuştu. “Bir yolcuyu ortalama 5 dakikada tahliye ediyoruz” “Vargel Sisteminde bu kabinlerde ortalama 55 kişi taşıyoruz” diyen Abak, “Bu sistemin dışındaki sistemlerde kurtarma ekipmanları dışarıdan geliyor. Kurtarıcı önce direğe çıkıyor, sonra kabine inip yolcuyu kurtarıyor. Fakat bizim ekipmanlarımız kabinin içerisinde olduğu için anında müdahale edebiliyoruz. Bir yolcuyu ortalama 5 dakikada tahliye ediyoruz. Tabi bu süre bulunulan yüksekliğe göre de değişiyor. Kabinlerimizin düşme ihtimali diğerlerine sıfır çünkü burası Sanayi Bakanlığı tarafından denetlenen bir kurum. Ayrıca Türkiye Makine Mühendisleri Odası’ndan da bizi denetliyorlar. İnanılmaz kontroller yapılıyor. Ayrıca bu şirketin yani firmasının kendi denetimleri, denetmenleri tarafından da gelip denetleniyor” ifadelerini kullandı.
Eskişehir Enflasyonda düşüşe ’yeşillik’ desteği Eskişehir’de yeşillik üretimi yapan çiftçiler, 9 günlük Ramazan Bayramı tatilinden dolayı semt pazarlarının kurulamadığını ve buna bağlı olarak yarı yarıya ürünlerinin fiyatlarının düştüğünü belirtti. Geçtiğimiz pazar günü biten 9 günlük Ramazan Bayramı tatili insanların dinlenmesi, sevdikleri ile hasret gidermesi ve tatil için güzel bir fırsat olarak değerlendirildi. Tatil genel manada insanları mutlu ederken bazı üreticilerin ise işleri sekteye uğradı. Pazarlara yeşillik satışı yapan Eskişehirli çiftçilerin ürünleri kurulmayan semt pazarlarından dolayı ellerinde kaldı. Haftanın neredeyse kenttin çeşitli yerlerindeki pazarlara yeşillik sevk eden çiftçiler, 9 günlük süreçte zorluk çekti. Arz talep mantığı ile belirlenen ve çiftçinin de elinde yüklü miktarda mal kalmasına bağlı olarak da fiyatlar yarı yarıya düştü. Durum çiftçilerde mağduriyete sebep oldu. “Malın kalması demek veya yetişkin bir ürünün tarladaki heba olması demek” 9 günlük tatilin çiftçi için çok uzun olduğunu belirten Yeşil Sakarya Üreticiler Başkanı Süleyman Buluşan, “9 günlük bayram tatili. Ülkemizin tarımsal olarak belki bize çok büyük zararı var. Ama bu sadece hani turizme, faydası olan bir konu. Örneğin şimdi bugün bayram öncesi biliyorsunuz Ramazan ayı dolayısıyla veya söylentilere göre marul mesela pazarlarda 30 liraya kadar çıktı. Ama bunun arz ve talep meselesi olduğunu hepimiz unutuyoruz. Çünkü bizim malımız hiçbir zaman için rayiç fiyatı kendi kendine yükseltemez. Burada her şeyden önce planlı üretim ve bunlar akabinde de gelen 9 günlük bayram tatili sürecinde, tabii tatile gidenler için belki çok hoş bir seda ama biz üreticiler için çok büyük sıkıntı. Çünkü neden? Günde mesela şu araç her gün çıkması gerekiyor. Her gün giden bir araç bir anda 9 gün kımıldamıyor. Bu tarlada malın kalması demek veya yetişkin bir ürünün tarladaki heba olması demek. Kaldı ki ekonomisinde de çok büyük etki yapıyor. Neden? Biz mesela şu anda en büyük sıkıntımız tarladaki işçi. Tarladaki işçiye hemen dönüş yapabilmesi için parasını ödeyebilinmesi için ekonomi dokuz gündür durdu. Ama işçi ne yapıyor burada, devam ediyor. Mevcut olarak bütün ürünlerde yarı yarıya bir fiyat farkı var. Bunun işte sebebi bir kere bir anda malın depoda stokta durup dururken hepsi birden çıkması. 15-20 gün önce, 30 lira civarlarında olan bir marul, şu anda 20 ile 15 liraya düştü. Bu tarlada 10 lirayken 5 liraya düştü” dedi. “Pazarlar kapalı, üretici, ürettiği ürünü satamadı” Çiftçi Kadir Yavaş ise üreticilerin ürünlerini satmamasından dolayı fiyatların düştüğünü belirtirken şöyle konuştu; “9 günlük tatil süresince bu havaların da sıcak gitmesiyle Türkiye genelinde olan yeşil grupların hepsi yetiştiği için bir de millet tatilden yeni çıktı. Arz talep meselesi de azaldı. Bu yüzden yani istekler azaldı biraz. Bunlarda fiyatlarda düşüşe neden oldu. Bayramdan önce yani maksimum yüksek satışlarda şu an yarı yarıya gerileme var. Bu havaların ısınmasıyla birlikte olan bir şey. Bir de 9 günlük bayram süreci olunca sevkiyat olmadığı için bütün mallar birbirini sıkıştırdı Türkiye genelinde. Pazarlar kapalı, üretici, ürettiği ürünü satamadı, pazarlayamadı. Ya elinde varsa dışarıya attı ve de bekletti, bir şeyler yaptı, bir şekilde. Herkesin ürünü yetiştiği için mecbur sıkıntılı bir dönem oldu.” (BT-