GÜNDEM - 15 Mart 2019 Cuma 21:34

Kılıçdaroğlu’ndan skandal ifade

A
A
A
Kılıçdaroğlu’ndan skandal ifade

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yeni Zelanda’daki terör saldırısına ilişkin, "İslam dünyasından kaynaklanan terör bütün dünyada farklı yorumlara yol açtı? İslam dünyasının da oturup düşünmesi gerekiyor, ’Neden benim ülkemde terör var?’ diye" ifadelerini kullandı.

Yalova’da, Raif Dinçkök Kültür Merkezi’nde iş dünyası ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve muhtarlarla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, programda yaptığı konuşmada, Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrinde iki camide cuma namazı sırasında yaşanan ırkçı ve İslam düşmanı saldırılar hakkında değerlendirmelerde bulundu. 

Olayın çok acı olduğunu, bunu yapanları lanetlediğini kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, "Sadece Müslümanların lanetlemesi gerekmiyor. İnsan sevgisi olan, inancı olan herkesin böyle bir olayı lanetlemesi lazım. Sonuçta insanların inançlarına, kimliklerine, yaşam tarzlarına hepimizin saygı duyması gerekir. Batılı dostlarımıza seslenmek isteriz. Müslümanlık üzerinden, inanç üzerinden siyaset yapmanın ne kadar tehlikeli sonuçlar doğuracağını Yeni Zelanda örneği gösteriyor. İnsanoğlu, inanç üzerinden siyasetin ağır bedellerini ödemiştir. Tarihte 100 Yıl Savaşları denilen ve siyaset tarihinde okutulan bir bölüm var. Sadece Hristiyan dünyası, farklı mezhepler nedeniyle 100 yıl savaşmıştır. 100 yıl insanlar birbirlerini öldürmüşler. Sonunda biz neden birbirimizi öldürüyoruz? Herkesin inancı kendisine ait. Siyaset kurumu inanç dünyasına müdahale etmemeye, dini siyasete alet etmemeye özen gösterdi. Bunu yasalarla da koydu çünkü inanç üzerinden siyasetin, kimlik üzerinden siyasetin ağır bedellere yol açtığını insanoğlu gördü" dedi. 

Kin tutarak sorunların çözülmeyeceğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Kin ve intikam duygusuyla siyaset yapılamaz. Siyaset bir hizmet yarışıdır. Herkes oturur, bir topluma, bir kente nasıl hizmet yapacağını anlatır. Vatandaşlar da bakarlar, ’En iyi hizmeti o veriyorsa gideceğim oyumu ona vereceğim.’ diyecektir ama düşmanlaştırarak, kin ve nefret tohumları ekerek, insanları kutuplaştırarak, adeta birbirine düşman ederek siyaset yaparsanız bunun herkese zararı olur" ifadelerini kullandı. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kişi ile Allah arasına kimsenin giremeyeceğini anlatarak şu değerlendirmeyi yaptı: 

"Kimin daha fazla Müslüman, kimin daha az Müslüman olduğunu belirlemeye hangi siyasetçinin yetkisi vardır? Bütün dünya yeniden oturup düşünmeli. Tabii dönüp İslam coğrafyasına da bakmamız gerekiyor. İslamiyet üzerinden insanların birbirlerini nasıl katlettiklerini görüyoruz. IŞİD dediğimiz terör örgüt, El Kaide dediğimizi terör örgütü kendi Müslümanlık anlayışlarını zorla dayatmaya çalışıyorlar. Eğer onlar dediklerini yapmazsanız katliniz vacip oluyor. Size bu yetkiyi kim verdi? Hangi inanç, hangi kimlik verdi ve İslam dünyasında yaşanan dram, İslam dünyasından kaynaklanan terör bütün dünyada farklı yorumlara yol açtı? İslam dünyasının da oturup düşünmesi gerekiyor, ’Neden benim ülkemde terör var?’ diye. Düşünebiliyor musunuz, bir taraf saldırıyor ’Allah Allah’ diye öldürmeye. Öbür taraf da saldırıyor ’Allah Allah’ diye karşı tarafı öldürmeye. Nasıl oluyor bu? Silahlar kimden? Silahlar kendilerini uygar diye tanımladıkları devletlerden. Silahlar oradan, birbirlerini öldürme de buradan. Bu tuzağa artık İslam dünyasının düşmemesi lazım, uyanması lazım." 

“TÜRKİYE’NİN YENİ BİR SİYASET ANLAYIŞINA İHTİYACI VAR” 

"Türkiye’nin yeni bir siyaset anlayışına ihtiyacı var. Radikal bir dönüşüme ihtiyacı var" diyen Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Barış eksenli, huzur eksenli bir siyasete ihtiyacı var. Barışı en çok savunan kimdir? Savaş meydanlarından gelen Gazi Mustafa Kemal’dir. Kendisi savaş meydanlarından gelmiştir. Yemen’e de gitmiştir, Filistin’e de gitmiştir, Anadolu’da hemen hemen her cephede çarpışmıştır. Çanakkale’de yine o vardır ama savaşın ne kadar, acımasız bir yüzünün olduğunu görmüştür ve bunun tanıklığını yapmıştır. Orada demiştir ’Zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir.’ diye. Neden savaş, neden İslam dünyasında kan akıyor? Neden bütün İslam dünyasındaki üniversite sayısı sadece Hindistan’daki üniversite sayısından bile daha az, neden? Bunların yeniden sorgulanması lazım. Yeniden oturup düşünmemiz lazım. Yeni bir yönetime, anlayışa, duruşa ihtiyacımız var. Ahlaklı bir duruş, insana saygıyı esas alan bir duruş, herkesin inancına, kimliğine, yaşam tarzına saygı duyulan bir duruşa ihtiyacımız var. Kimseyi ötekileştirmeye, kimsenin hakkının hukukunu çiğnemeye hiç kimsenin hakkı yok.Kimseyi ötekileştirmek gibi bir düşüncenin içine girmeye hakkımız yoktur. İnancımız da bu böyle öngörüyor zaten. Kültürümüz de böyle öngörüyor. Birilerinin dolduruşuna gelip bir başkasını, bir başka arkadaşı, bir başka grubu farklı görmek, onu toplumun dışına itmek asla ve asla doğru değildir. Beraber huzur içinde yaşamak zorundayız." 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.