GÜNDEM - 25 Haziran 2019 Salı 17:00

Kilometrelerce uzaktan çağıran tat: Alabalık

A
A
A
Kilometrelerce uzaktan çağıran tat: Alabalık

Temiz ve buz gibi soğuk sularıyla binlerce dere yatağına ev sahipliği yapan, ayrı bir lezzeti olan doğal alabalıklarıyla ünlü Gümüşhane’de alabalık tesislerinde yaz mevsimiyle birlikte yoğunluk yaşanıyor.

Merkez, Torul, Kürtün ve Şiran ilçelerinde kurulu bulunan tesisler son yıllarda çağın gereklerine ayak uydurunca bu tesisler alabalık yemek ve doğada huzur dolu bir gün geçirmek için onlarca, yüzlerce kilometreden gelen insanlarla dolup taşıyor. 

Suyunun lezzetli, doğal ve çok soğuk olması nedeniyle Gümüşhane derelerinde yetişen alabalıkların adeta doğal ortamda yetişmiş kadar lezzetli ve sağlıklı alabalıklar olduğu kaydedilirken, bu tesislerin hem kültürel hem de ekoturizm turlarını çekebilecek güzelliklerden olduğu ifade edildi.
Uzmanların Türkiye’nin muhtelif yerlerinde yenilen alabalıkla Gümüşhane’de yenilecek alabalık arasındaki farkı “Gümüşhane’de asla çamur tadını damaklarınızda hissedemezsiniz” diyerek ortaya koyduğu Gümüşhane’de hemen her vadideki akarsular üzerine kurulan 15 ayrı alabalık tesisinde yılda 227 ton alabalık üretiliyor.

Gümüşhane’nin ‘Alabalık’ vadisi olarak adlandırılan Musalla-Gülaçar Vadisinde İkisu-Şiran karayolu üzerinde Kalecik köyü sınırlarında Artabel deresinin kenarına kurulu Taşkın Alabalık tesislerinde doğal kaynak suyunda üretilen alabalıklar adeta doğal ortamda yetişmiş kadar lezzetli ve sağlıklı olarak nitelendiriliyor.

“Tatilcilerimizin gelmesiyle beraber tesislerimiz dolup taşıyor”

Dedesinin 29 yıl önce kurduğu alabalık çiftliğini işleten su ürünleri mühendisi Hüseyin Taşkın, “Alabalık yavaş yavaş kültürümüze yerleşen bir ürün oldu. Yaz aylarının başlamasıyla ve piknik alanlarının açılmasıyla birlikte işlerimiz artmaya başladı. Tatilcilerimizin gelmesiyle beraber tesislerimiz dolup taşıyor” dedi.

“Alabalık en iyi kısık ateşte bol tereyağında yavaşça pişirilir”

Kamelyalar, kapalı salon, çocuk oyun grubu ve otoparkı mevcut olan tesisin karayolunun kenarında olması, doğal yapısı ve il-ilçe merkezine yakın olmasının faydasını gördüklerini kaydeden Taşkın, “Suyumuz kaynak suyu. Saniyede 90 litre olarak tapulu arazimizden çıkıyor. Suyun balığın büyümesinde etkisi çok büyük. Onun için balığın lezzeti de oradan geliyor. Tereyağı ve su çok önemli. Alabalık en iyi kısık ateşte bol tereyağında yavaşça pişirilir. Müşterilerimiz balıkla birlikte tereyağının tadını alınca bu alabalık değil bile diyorlar. Burada temiz ve buz gibi suda yetiştirdiğimiz için lezzeti farklı oluyor” diye konuştu.

“Buradan alabalık alıp Kırşehir’e götüreceğiz”

Kırşehir’den Gümüşhane’deki akrabalarını ziyarete gelen Kubilay Öz ise “Buranın suyunun soğuk olması alabalıkları daha lezzetli yapıyor. Doğa harikası bir yer burası. Birkaç gün önce gelip yemiştim ve çok hoşuma gitti. Şimdi buradan alabalık alıp Kırşehir’e götüreceğiz. Bizim orada da alabalık çiftlikleri var fakat bizim oraların iklimi sıcak olduğu için buranın suyundan dolayı bu alabalıklar daha lezzetli” şeklinde konuştu.
Kafasındaki Gümüşhane ile gelip gördükleri Gümüşhane’nin farklı olduğunu kaydeden Öz, “Gümüşhane’nin gezilmesi, görülmesi gereken bir yer olduğunu düşünüyorum. Tünelleri, yeşillikleri, yaylaları bol olan Gümüşhane’nin insanları da çok sıcakkanlı. Gelmek isteyen herkesi buraya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

Hafta sonu tatilinde yağışlı havaya rağmen ailesiyle birlikte alabalık yemeye gelen 12 yaşındaki Ahmet Burak Yavuz, alabalığın çok lezzetli olduğunu, derenin kenarında ağaçların arasında çok güzel bir tesis olduğunu belirtirken, kardeşi 7 yaşındaki Mehmet Akif Yavuz ise burada yediği alabalığın çok lezzetli olduğunu ve yemek konusundaki yeni favorisi olduğunu söyledi.

“Turizme de katkı sağlayan bu doğal alabalıklar Gümüşhane’nin marka yemeği olabilir”

Gümüşhane’den ailesiyle birlikte bölgeye gelen Doktor Fatih Yavuz da “Gümüşhane’ye yarım saat mesafede doğayla iç içe harika bir ortam. Gerek mekan gerek alabalık 5 duyumuza da hitap ediyor. Suyun sesi çok güzel, alabalığın tadı harika ve tereyağının kokusu geliyor. Hem damağa hem kulağa, hem göze olmak üzere her şeye hitap eden, sessiz ve huzur verici bir ortam. Turizme de katkı sağlıyor bu mekanlar. Bu doğal alabalıklar Gümüşhane’nin marka yemeği olabilir. Herkese tavsiye ederiz” dedi.  

Recep Ergin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Tekerlekli sandalyesiyle kapı kapı gezip oy istiyor DÜZCE (İHA) – Düzce’de yaşayan cam kemik hastası Esat Balcı, belediye meclis üyesi adayı olarak tekerlekli sandalyesiyle kapı kapı dolaşıp Balcı, seçmenlerle buluşuyor. Düzce’nin Yığılca ilçesinde ikamet eden doğuştan cam kemik hastası Esat Balcı (30), hem yaşamın içinde olmak hem de engelleri ortadan kaldırmak için farkındalık çalışmalarına imza atıyor. Üniversite eğitimini de Düzce’de tamamlayan Balcı, Yeniden Refah Partisi Belediye Meclis Üyesi adayı oldu. Tekerlekli sandalyesiyle ilçede kapı kapı gezen Balcı, seçmenlerden oy istiyor. 5 yıl önce de muhtar olmak için aday olduğunu söyleyen Balcı, "Az bir oyla kaybettim, nasip olmadı. Bu seçimlerde Yeniden Refah Partisinin yönetiminde yer almıştım. Encümen olmaya da niyetim vardı. Yönetim takdir gösterdi ve 2. sıradan belediye meclis üyesi adayı olarak listeye girdim" dedi. Esat Balcı, ihtiyacı olan herkese el uzatacağını ifade ederek, "Ben 7’den 77’ye her insanla görüşen, 7 gün 24 saat sürekli irtibat halinde olan, başkan kadar ön planda olan bir insanım. İhtiyacı olanların her türlü sorunlarını çözeceğime inanıyorum. Engelli birey olduğunuzda açılmayacak kapı olmadığını biliyorum. İlçemde de çevrem, adaylığımın çok iyi olduğunu söylüyor. Bu ilçeye katabileceğim çok özel çalışmalarım olduğunu herkes biliyor. Bizde kazanmak için çalışıyoruz" diye konuştu.