GÜNDEM - 24 Haziran 2022 Cuma 11:30

Kırkyama sanatı kadınların elinde yeniden hayat bulacak

A
A
A
Kırkyama sanatı kadınların elinde yeniden hayat bulacak

Türk kültürünün eski miraslarından biri olan kırkyama sanatı, gerçekleşen proje ile birlikte yeniden kadınların elinde hayat bulacak. Tekstil atıklarının kullanılarak döngüsel ekonomiye de katkı sağlayacak olan proje sayesinde kadınlar ayrıca 1 buçuk yıllık eğitimin sonunda istihdama kazandırılacak.

Vizyoner Kadınlar Derneği (VİKADER)’nin “Geçmiş ve Geleceği Birleştiren Kırkyama Sanatıyla Kadınların Güçlendirilme” Projesi, TC Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve İstanbul Kalkınma Ajansı’nın da katkılarıyla hayata geçti. Gerçekleşecek olan proje ile birlikte açılacak olan atölyelerde kadınlara eğitimciler tarafından kırkyama sanatı öğretilecek.

Tekstil atıkları geri dönüşümle birlikte kırkyama sanatı ile buluşacak

6 bin tekstil firmasından toplanacak olan atıklarla eskimeye yüz tutan kırkyama sanatının buluşacağı ürünler ise yılsonu fuarında tekstil sektöründen katılımcılarla buluşacak. Eğitim sonrası zanaat sahibi olan kadınların ise aynı zamanda istihdama kazandırılması adına adımlar atılacak.
Hem döngüsel ekonomiye hem de kadın istihdamına destek veren projenin lansmanı ise İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi bünyesinde yapıldı. Lansmana Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Bakan Müşaviri Ümit Ünal, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, İstanbul Vali Yardımcısı Dr. Şevket Atlı, Gaziosmanpaşa Kaymakamı İskender Yönen, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ayşegül Topal Sarıkaya ve Prof. Dr. Emir Tan ile birçok sivil toplum örgütü başkanı katılım sağladı.

“Atıklarla, geri dönüşümle 194 kalem kırkyama ürünü elde edilecek”

Projenin sahibi Vizyoner Kadınlar Derneği’nin Başkanı ve İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektör Danışmanı Gülçin Mete, ürünlerin geri dönüşümle ortaya çıkacak olduğunu hatırlatarak, “Kırkyama aslında bizim kültürümüzün, Anadolumuzun eskimeye yüz tutmuş bir sanatı. Bizler de bu sanatı tekrar gün yüzüne çıkarmayı istedik. Biz bu sanatı canlandırırken kadınlarımıza bu sanatın eğitimini vererek onları bir zanaat sahibi yapmak ve istihdama kazandırmak istiyoruz. Ayrıca projenin içerisinde kırkyamaların üretileceği tüm ham maddeler tekstil atıklarından elde edileceği için proje çerçevesinde 6 bin tekstil firmasının atıkları toplanacak. Bu atıklarla geri dönüşümle 194 kalem kırkyama ürünü elde edilecek. Böylelikle bir sektör için atık olarak görülen başka bir sektör için hammadde olarak kullanılarak döngüsel ekonomiye de katkı sağlanmış olacak” dedi.

“İş adamları ile bir araya gelinecek, KOSGEB’ten destek alınacak”

Gülçin Mete ayrıca projenin kadın istihdamı konusunda nasıl ilerleyeceği ile ilgili de, “Projenin devamı niteliğinde zaten bir atölye kuruluyor. Bu atölye çerçevesinde 48 kadınımız bu sanatın eğitimlerini uzmanlarından alacaklar. Bir buçuk yıl sürecek olan bu eğitim sonunda onları iş adamları ile bir araya getirerek istihdama dahil edeceğiz. Proje sonunda da fuar olacak. Tüm yıl boyunca ortaya çıkan ürünleri bu fuarda sergileyeceğiz. Bu fuara sektörden de çok fazla katılım olacak. Ya belki birlikte çalışma kararı alacaklar belki de kadınlarımız, ‘biz bu konuda kendimizi geliştirdik, bağımsız olarak kendi atölyemizi kurmak istiyoruz’ diyecekler. Bu noktada da KOSGEB ile kadınlarımızı bir araya getirerek edinmiş odlukları sanatla devletten fon alarak kendi işyerlerini açmalarını sağlayacağız. Kurulacak olan atölye devam niteliğinde olacağı için eğitimler de devam edecek ve daha çok kadına ulaşacağız” şeklinde konuştu.
Son olarak kadınlara kendi mesajını ileten Mete, “Yıldızları gökyüzünde aramasınlar, kendilerinin birer yıldız olduklarının ve değerlerinin farkına varsınlar. Ve lütfen tüketmekten ziyade üreten olmaya doğru yol alsınlar” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Şeyda Ceylan Görgenç
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.