GENEL - 16 Kasım 2018 Cuma 12:21

Kış kapıda, faturalara dikkat!

A
A
A
Kış kapıda, faturalara dikkat!

Havaların soğumaya başlamasıyla birlikte artan enerji kullanımı, faturalara da yansımaya başladı. Uzmanlar, alınacak basit önlemlerle hem faturaları hem de çevreye verilen zararın en aza indirilebileceğine dikkat çekti.

Soğuk havaların etkisini göstermesiyle birlikte doğal gaz ve elektrik kullanımı artarken, bu durum faturaların da kabarmasına neden oluyor. Uzmanlar, alınacak basit önlemlerle bir taraftan faturaların düşmesine diğer taraftan da çevreye verilen zararın en aza indirilebileceğine dikkat çekiyor. Vatandaşlara önerilerde bulunan Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Öğr. Üyesi Dr. Canan Acar, enerji tasarrufu hakkında en önemli davranış değişikliğinin kışın ısıtıcıların, sıcaklık ayarlarını düşürmekten geçtiğine vurgu yaptı. Kombilerin sürekli kapatılıp açılmamasının enerji tasarrufu açısından önemli olduğuna işaret eden Acar, gün içinde boş kalan evlerde kombilerin düşük sıcaklıklara getirilerek bırakılması gerektiğini kaydetti. Daha sonra düşük sıcaklıktaki kombinin istenilen sıcaklığa getirilebileceğini anlatan Acar, bu sayede her defasında kombi açma-kapatma sırasında yaşanan enerji kayıplarının azaltılmış olacağını dile getirdi.

“Kullanılmayan alanların kapılarını kapatın”

Kullanılmayan alanların kapılarının kapatılıp, sadece en çok zaman harcanan odaları ısıtmak ya da soğutmanın enerji tasarrufu sağlayarak, masrafları azaltacağına belirten Dr. Acar, “Isıtma ve soğutma maliyetleri ortalama bir evdeki enerji faturalarının yaklaşık yarısını oluşturmaktadır. Bu nedenle ısıtma ve soğutma yoğunluğundaki ve sıcaklığındaki bu hafifletmeler en büyük enerji tasarrufu potansiyelini sunmaktadır” dedi.

“Fişi çekilmeyen cihazlar enerji kullanır” 

Elektronik cihazların gün içinde kullanım biçimlerinde değişiklik yapılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Acar, “Elektronik cihazlar, fişi çekilmediğinde de enerji kullanır. Uzun süre kullanılmayan cihazların fişlerinin çekilmesi, gece yatmadan televizyon gibi cihazların kumanda ile değil de açma-kapatma düğmesinden kapatılması, elektrik tüketimini yüzde 10 oranında azaltabilir. Beyaz eşyaların kullanım biçimlerini değiştirerek de enerji tasarrufu yapabiliriz. İdeal buzdolabı sıcaklığı 4 veya 5 santigrat derecedir. İdeal dondurucu sıcaklığı ise eksi 15 ile 18 derece arasındadır. Dondurulmuş yiyecekleri doğrudan mikrodalgada çözdürmek yerine önceden buzdolabı kısmına alarak mikrodalga çözdürme süresini azaltabilir veya sıfırlayabiliriz. Bulaşık makinelerimizde ise ekonomi programlarını kullanabiliriz. Ayrıca makinelerimizi sadece dolu olduğunda çalıştırmalıyız” diye konuştu.

Para harcamadan tasarruf yapmanın yolları

Mutfakta yapılabilecek tasarruf yollarını da sıralayan Acar, su kaynatırken ısıtıcı (kettle) ya da ağzı kapalı bir tencerenin kullanılması gerektiğini, dondurulmuş yiyecekleri de önceden buzdolabı kısmına almanın tasarruf için önemli olduğunu vurguladı. Buzdolabı ve dondurucu gibi beyaz eşyaların ocak gibi ısı kaynaklarının yakınlarına konumlandırılmasının yanlış olduğunu dikkat çeken Dr. Acar, şu önerilerde bulundu: “Buzdolaplarımızı olması gerektiğinden daha soğuk tutarak enerji israfı yapmamalıyız. Evde birçok yönden tasarruf sağlayabiliriz. Örneğin; Duvarda saten veya yarı parlak boya kullanmak ışığı daha iyi yansıtır ve daha düşük wattlı ampuller kullanabilmemize neden olarak enerji tasarrufu sağlar. Aynı şekilde ampuller üzerindeki tozlar da aydınlatma yükünü artırır. Yani ampuller üzerindeki tozların alınması da enerji tasarrufu sağlar. Bunun yanı sıra bulaşık, çamaşır ve kurutma makineleri ile ısıtıcı ve klimaların filtrelerinin temizlenmesi bu cihazların performansını arttırır. Bunların yanı sıra dişlerimizi fırçalarken, tıraş olurken ya da bulaşık yıkarken musluğu kapatmalıyız. Boşa akan bir musluk dakikada ortalama 6 litreden fazla su harcar. Damlayan musluklarımızı tamir ettirmeliyiz. Damlayan bir musluk, yılda 5 bin 500 litreden fazla suyu israf edebilir. ”
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.