POLİTİKA - 23 Ekim 2020 Cuma 19:32

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: 'Cumhurbaşkanlığı halkımıza açık olacak'

A
A
A
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: 'Cumhurbaşkanlığı halkımıza açık olacak'

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, düzenlenen törenle Cumhurbaşkanlığı görevini devraldı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) 18 Ekim’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci turunda Ersin Tatar oyların yüzde 51,74’ünü alarak, KKTC’nin 5’inci Cumhurbaşkanı seçilmişti. Cumhurbaşkanı Tatar, bugün yapılan resmi tören ile eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dan görevi devraldı. Cumhurbaşkanı Tatar törende yaptığı konuşmasında, “Özgür iradesi ile yaşamımın en anlamlı, en yüce görevini bana veren halkımızın önünde bir kez daha saygı ile eğiliyorum” ifadelerini kullanırken, bu görevin onurlu olduğu kadar sorumluluk gerektirdiğinin bilincinde olduğunu belirtti.

5 buçuk yıl süreyle Cumhurbaşkanlığı görevinde bulunan Mustafa Akıncı’ya teşekkürlerini sunan Cumhurbaşkanı Tatar, “4’ncü Cumhurbaşkanımız Sayın Akıncı ve değerli eşine bundan sonraki yaşamlarında sağlık ve mutluluklar diliyorum” ifadelerini kullandı. Tatar, “Değerli konuklar bugün Cumhuriyet Meclisi’nde içtiğim ant benim için ana rehberdir. Bizler en büyük gücümüzün demokratik parlamenter sistemimiz, halkımız, devletimiz ve Ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti olduğunun farkındayız” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Hedefimiz Kıbrıs Türk halkının birlik ve beraberliğini en üst düzeye çıkartmaktır ve hemen çalışmalara başlıyoruz. Parlamentomuzla, hükümetimizle istişare ederek Ulusal Danışma Konseyi’ni mutlaka yaşama geçireceğiz. Ulusal Kıbrıs davamızın müşterek olduğunun bilinci ile kardeş Türkiye Cumhuriyeti devlet ve hükümet yetkilileri ile uyum içinde hareket edeceğiz. Gerek görüşmeci heyetimizin belirlenmesinde gerekse diğer ekiplerimizin oluşturulmasında halkımızın değerlerinden azami oranda yararlanma kararlılığındayız. Cumhurbaşkanlığı’nın kapıları halkımıza açık olacak, halkımız bizleri her zaman yanında, yakınında görecektir” ifadelerini kullandı.

“Ana vatan Türkiye’nin güvencesinde daha müreffeh, daha güzel, aydınlık yarınlar için inanç ve kararlılıkla mücadele ediyoruz”

Cumhurbaşkanı Tatar, “Değerli konuklar, sevgili Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Halkı yaklaşık 450 yıl önce atalarımızın Anadolu’dan gelişi ile başlayan adadaki varlığımız bir ara ciddi tehlikeler yaşamış olsa da bugün Doğu Akdeniz’de, önemi giderek artan bir devlete sahibiz. Varoluş ve özgürlük mücadelemiz sonucu kendi devletimizde Ana vatan Türkiye’nin güvencesinde daha müreffeh, daha güzel, aydınlık yarınlar için inanç ve kararlılıkla mücadele ediyoruz. Bu vesileyle, Davamızın ilk Lideri Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf R. Denktaş ile bu mücadelede canlarını feda etmiş aziz şehitlerimiz, gazilerimiz ve kahraman halkımıza minnet ve şükranlarımı sunmayı bir görev bilirim. Kimse bizi, özgürlüğümüz için mücadele ettik, egemenliğimize sahip çıktık, Devletimizi kurduk diye cezalandıramaz. Üzerimizdeki izolasyon ve kısıtlamaların neden olduğu prangalardan kurtulmak, başlıca hedeflerimiz arasında olacaktır” dedi.

“Tarihi gerçekler ortadadır”

KKTC’nin Kıbrıs konusunda uzlaşıdan ve anlaşmadan taraf olduğunu belirten Tatar, “Kıbrıs Türk halkı asla saldırgan taraf olmamış, Kıbrıs Rumlarının adada eşit hak sahibi olduğunu inkâr etmemiştir. Ama onlar bizim eşit hak sahibi oluğumuzu inkâr ediyor. Bu yanlış, Kıbrıs konusundaki çözümsüzlüğün esas sebebidir. İnanıyorum ki, geç de olsa, Avrupa Birliği ve dünya bu gerçeği mutlaka görecektir. Kıbrıs Türk halkının varoluş ve özgürlük mücadelesi ve kendi devletini kurması, kendisine yöneltilen saldırıların kaçınılmaz sonucudur. Kıbrıs Türk halkı bugüne kadar hep uzlaşıdan, anlaşmadan yana tavır koymuş ancak Rum komşularından olumlu yanıt alamamıştır.

Uzun yıllardır Birleşmiş Milletler gözetiminde sürdürülen görüşmelerde bir sonuca ulaşılamamışsa bunun sorumlusu Kıbrıs Türk tarafı değildir. 2017 yılının Temmuz ayında Crans Montana’da sona eren süreç bunun en son kanıtıdır. Kıbrıs Türk tarafı ortaya çıkan uzlaşı fırsatlarına olumlu yaklaşmasına rağmen, Rum kesimi hep maksimalist davranmış ve uzlaşıyı reddeden taraf olmuştur. Yaşananlar ortadayken ve hafızalarda yerini korurken, bizlerin hala izolasyonlarla cezalandırılması, verilen sözlerin tutulmaması ve baskıların Ana vatan Türkiye ile bizlere yönlendirilmesi doğru ve hakça bir tutum değildir. Adil, kalıcı ve gerçekçi bir uzlaşıya da hizmet etmemektedir” ifadelerini kullandı.

“BM’nin kararı ile meydana gelen haksız statükonun gerçek mağduru Kıbrıs Türk halkıdır”

Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu tarihi günde, Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslararası camiaya bir kez daha şu mesajı vermek istiyorum. 4 Mart 1964’te alınan 186 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararı ile meydana gelen haksız statükonun gerçek mağduru hala Kıbrıs Türk Halkıdır. Halk olarak hepimiz Kıbrıs meselesinin artık bir neticeye bağlanmasından yanayız. Biz, yaşadıklarımız ışığında Kıbrıs’ta ve bölgemizde sürdürülebilir barış ve istikrar için, hiçbir tarafa üstünlük sağlamayacak şekilde, adadaki iki halkın egemen eşitliği ve iki devlet temelinde işbirliğini bir gereklilik olarak görüyoruz.

Arzumuz en kısa sürede bu zeminde kalıcı ve adil bir çözüme ulaşmaktır. İlk etapta Birleşmiş Milletler Genel sekreteri Sayın Guterres’e görüşlerimizi açık bir şekilde bildireceğim. Türkiye’nin ortaya koyduğu beşli konferans fikrine egemen eşitlik temelinde iki Devletli çözümün görüşme masasına gelmesi ve bir anlaşmanın mümkün olup olamayacağının belirlenmesi açısından son derece sıcak bakıyorum. Birleşmiş Milletlerle Garantör ülkeler İngiltere ve Yunanistan artık üzerlerine düşeni yapmalı ve Kıbrıs konusunun adil, yaşayabilir bir sonuca bağlanması için Rum tarafını doğruya yönlendirilmelidir” dedi.

“Kıbrıs Rum tarafı için bir samimiyet testidir”

Güney Kıbrıs’a seslenen Cumhurbaşkanı Tatar, “Eğer Sayın Anastasiadis, iyi niyetle ve gerekli siyasi iradeyle beşli konferansa gelirse görüşmelerin olumlu sonuç vermemesi için bir neden yoktur. Yeter ki adadaki mevcut gerçekler göz önünde bulundurulsun ve egemen eşitliğimiz, bizim de bu topraklarda eşit statüde var olma hakkımız olduğu göz ardı edilmesin. Önümüzde duran hidrokarbonlar konusu bu bağlamda Kıbrıs Rum tarafı için bir samimiyet testidir. Kendilerine bu konuda Kıbrıs Türk tarafınca sunulan ortak bir komite kurulması önerilerimiz hala masadadır. Daha fazla gecikmeden bu önerileri bir fırsat olarak değerlendirmelerini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

“Toplumumuzun tüm değerlerini kucaklayacağım”

Konuşmasında KKTC halkına seslenen Tatar, “Değerli kardeşlerim, beni neden Cumhurbaşkanı seçtiğinizin bilincindeyim. Kıbrıs konusunda haklarımızın savunucusu olurken iç sorunlarımızın çözümü için mutlaka yoğun çalışmalar ve çabalar içinde olacağım. Ekonomiden, yükseköğrenime, sanata, spora, gençliğe kadar pek çok alanda komiteler kurarak çalışmalar yapacağız. Söz verdiğim gibi herkesin Cumhurbaşkanı olacağım ve tüm kesimleri, toplumumuzun tüm değerlerini kucaklayacağım.

Hükümet ile istişare içinde, Cumhurbaşkanlığımızın Anayasal görevlerini çağdaş anlamda başarılı olarak yapabilmesi, Devletimizin bilinir ve tanınırlığının artırılabilmesi adına Cumhurbaşkanlığımız için yeni bir teşkilat yasası çıkarılması yönüne gidilecektir. Her bakımdan devlet kurumlarımıza örnek olmak, halkımıza hak ettiği hizmetleri verebilmek için azami gayret sarf edilecektir. Halkımızın tüm kesimleri ile diyalog ve işbirliği geliştirilecek, sorunların ortak akıl yoluyla ele alınıp hal çaresi aranmasına azami özen gösterilecektir” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasının sonunda ise, “Hepinizi en derin sevgi ve saygılarla selamlıyor, ayrılmaz bir parçası olduğumuz Yüce Türk Ulusu ile Kıbrıs Türk halkına aydınlık yarınlar diliyorum” ifadelerini kullandı.

Emir Abdurrahman Bulut
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Başkan Selçuk Alıç: "MHP yerel seçimlerde Kütahya’da yeni bir zafer elde etmiştir" Milliyetçi Hareket Partisi Kütahya İl Başkanı Selçuk Alıç, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Kütahya’da bugüne kadar en yüksek oyunu 2024 yerel seçimlerinde aldığını söyledi. Başkan Alıç, yaptığı açıklamada, "Hemşerilerimiz kararını sandıkta vererek yeni dönemin Kütahya Belediye Başkanını seçmiş, bizlere de belediye meclis üyelerimiz ile birlikte Belediye Meclis’imizde Kütahya’mız için alınacak kararlarda denetim ve kontrol yetkisini vermiştir. Kütahya’mızın hakkını dün olduğu gibi bugün de en iyi şekilde savunmaya ve üstümüze düşen ne olursa olsun hemşerilerimizin adına yapmaya hazırız. 2023 Genel Seçimlerinde Kütahya Merkezde aldığımız oy sayısı 16,525, ilçeler dahil aldığımız oy toplamı 49,940’dır. 2024 Yerel Seçimlerinde Kütahya Merkezde aldığımız oy sayısı 40,110, ilçeler dahil almış olduğumuz toplam oy sayısı ise 70,956 olmuştur. 6 ilçemiz ve 5 beldemiz; Simav, Gediz, Emet, Altıntaş, Çavdarhisar, Hisarcık, Tunçbilek, Eskigediz, Çitgöl, Akdağ, Kuruçay hemşerilerimizin teveccüh ve takdirleriyle Partimize kazandırılmıştır. Ayrıca yine 2024 Yerel seçimlerinde İl Genel Meclisi üye sayımız 12’ye yükselmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi bugüne kadar en yüksek oyunu 2024 yerel seçimlerinde alarak Kütahya’da yeni bir zafer elde etmiştir. Bu zafer bir iki aylık seçim çalışması ile değil yaklaşık 4 yıldır izlediğimiz seçim stratejimiz ve her an vatandaşlarımızla bir arada olmanın sonucuyla kazanılmıştır" diye konuştu. "Hamd olsun mahcup olmadık, mağlup düşmedik" İhanetlere, istikrarsızlık ve iftiralara karşı kararlı duruşlarının devam edeceğini dile getiren Alıç, "Milliyetçi Hareket Partisinin siyaseti, kalın çizgilerle ihata edilmiş akıl ve ahlak sınırları çerçevesinde dengeli, derinlikli, sabırlı, tutarlı ve ilkelidir. Milliyetçi Hareket Partisi bu kutlu amaca ne pahasına olursa olsun onurla ve yılmayan bir mücadele azmiyle hizmet edecektir. “Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” anlayışımıza uygun hareket etmeyi vicdan görevi sayarız. Genel başkanımız, Bilge Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin de söylediği gibi; Milliyetçi Hareket Partisinin asil mensupları bu mükâfatın ikramıyla yarım asırdan fazladır siyaset meydanındadır, siyasi mücadele hâlindedir. Hamd olsun mahcup olmadık, mağlup düşmedik. Bizim için siyaset çıkarların at gibi yarıştığı, üzerine bahislerin oynandığı, ’ne kazanırım ne kaybederim’ çetelesinin tutulduğu bir hipodrom değildir. Bizim içim siyaset koltuk, makam ve para aracı değildir. Milliyetçi Hareket Partisi klasik siyaset mücadelesinin ötesinde; davasının hukukunu, Türk milletinin tarihî, kültürel ve ekonomik haklarını hem savunmak hem de sonuçlandırmakla mükelleftir. Türkiye Yüzyılı hedefinin ufuk çizgisi olan Cumhur İttifakı’nın ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin kararlı, heyecanlı, yürekli azminin devam edeceğini, canla başla ayırmadan, ayrıştırmadan çalışmalarımızı sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz. Milliyetçi Hareket Parti’mizin dün olduğu gibi bugün ve yarın da kararlı, yürekli ve inançlı şekilde yoluna devam edeceğini herkes bilmelidir. Sözümüz söz, duruşumuz nettir" ifadelerini kullandı.
Sinop Sinop’ta yaraları tedavi edilen doğaya salındı Sinop’ta yaralı bulunan yılan kartalı, şahin ve peçeli baykuş tedavileri sonrası Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan, Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrenciler tarafından doğaya salındı. Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencileri ile birlikte Doğa Koruma ve Milli Parklar 10. Bölge Müdürlüğü, Sarıkum Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Klinik, bakım ve ameliyat alanlarında incelemelerde bulunan Vali Özarslan, Bölge Müdürü Orhan Çatalçam’dan, yaban hayvanlarına yönelik yürütülen tedavi ve rehabilitasyon çalışmaları hakkında bilgiler aldı. Doğa, Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğü çalışanlarına gösterdikleri gayret ve emekten dolayı teşekkür eden Vali Özarslan Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencileri ile birlikte yaralı olarak bulunan ve tedavileri tamamlanan yılan kartalı, şahin ve peçeli baykuşları doğaya saldı. Sarıkum Yaban Hayatı Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi tarafından, 2023 yılında yüzde 60 oranında tedavi başarısı elde edilerek, 300’ün üzerinde yaralı yaban hayvanı yapılan tedavileri sonrasında doğaya salındığı bildirildi. Sarıkum Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’nde yaralı hayvanlara her türlü cerrahi müdahaleyi yapma imkanına sahip olduklarını vurgulayan Bölge Müdürü Orhan Çatalçam, "Burada iki veteriner arkadaşımız var. Hayvanlara her türlü cerrahi müdahaleyi yapabiliyorlar. O noktada teknolojik altyapımız gayet gelişmiş durumda" dedi. Öte yandan Sarıkum Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’nin içinde ameliyathane, radyoloji ve yoğun bakım üniteleri de bulunan Türkiye’deki 5 merkezden biri olduğu belirtildi.