SAĞLIK - 24 Mayıs 2022 Salı 18:05

''Kleptomani kadınlarda daha fazla görülüyor''

A
A
A
''Kleptomani kadınlarda daha fazla görülüyor''

Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Halime Dal Uysal, ''Kleptomani hastalığının (çalma hastalığı) gizli tutulması, kişilerin bu durumdan utanarak açığa çıkarılmayıp saklanması ve tedaviye başvurulmaması yaygınlığın belirlenmesini engellemektedir. Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülmektedir'' dedi.

Medicana International İstanbul Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Halime Dal Uysal, kleptomani hastalığı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Dr. Uysal, hastalığın erkeklere oranla kadınlarda fazla göründüğüne dikkat çekerken, genellikle çocukluk, ergenlik ya da erken erişkinlik döneminde başladığını söyledi. Dr. Uysal, ayrıca hastalığın tanı ve tedavisine değindi.

Kleptomani hastalığının ne olduğunu açıklayan Uzm. Dr. Halime Dal Uysal, ''Kleptomanik davranış yüzyıllardır tanımlanmasına karşın, nedenleri, sıklığı ve yaygınlığı tam olarak bilinmemekle birlikte çok az görülen bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Genelde bilinen kleptomani olgularının çoğunluğunun mahkemelerde yargılanan mağaza hırsızları olması nedeniyle, bu tür olguların değerlendirilmesi ile elde edilecek veriler toplumdaki sıklığı yansıtmaktan uzaktır. Bu hastalığın gizli tutulması, kişilerin bu durumdan utanarak açığa çıkarılmayıp saklanması ve tedaviye başvurulmaması da yaygınlığın belirlenmesini engellemektedir. Bununla birlikte mağazalardan mal çalan bu kişilerin ne kadarının kleptoman olduğuna ilişkin çelişkili bulgular vardır. Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülmektedir. Kleptomani kişisel kullanım ve parasal değeri için gereksinme duyulmayan nesneleri çalmaya yönelik dürtülere karşı koyamama olarak tanımlanan bir dürtü denetim bozukluğudur. Başlıca özelliği kişinin kendi yararı ya da maddi değeri nedeniyle olmaksızın birden çok kez bir şeyler çalma dürtülerine karşı koyamamasıdır. Çalınan nesneler sıklıkla el altından geri getirilir ya da gizlice muhafaza edilir. Bazen başka birine verilir veya atılırlar. Bu kişiler bireysel olarak çaldıkları nesnelerin parasını ödeyebilecek durumdadırlar'' dedi.

''Kleptomanide ‘çalma eyleminin kendisi’ amaçtır''

Dr. Uysal, sözlerine şöyle devam etti: ''Çalma eylemi gerçekleştirilmeden önce gittikçe artan gerginlik, eylemi takiben haz ve gerginlikte azalma belirgindir. Eylem sırasında vicdan azabı, suçluluk hissi ve depresyon olabilir. Çalma planlanmamıştır ve işin içinde başka kişiler yoktur. Çalmanın nedeni kişisel yarar sağlamak değil istenmeyen gerginliğin azaltılmasıdır. Birçok defa tutuklanmak nedeniyle acı çekmiş ya da gururlarını incitmiş olsalar da kleptomanik kişiler tutuklanabilecekleri ihtimalini düşünmezler. Kleptomanlar hırsızlık sonrasında suçluluk ve anksiyete hissedebilir ancak öfke ve intikam alma isteği, kasıt yoktur. Kişinin amacı nesneyi çalmaksa tanı olarak kleptomaniden uzaklaşılır. Kleptomanide ‘çalma eyleminin kendisi’ amaçtır. Kleptomani ile ayırıcı tanı yapılması gereken en önemli durum gerçek hırsızlıktır. Hırsızlıkta dürtüsel özelliklerle ilgili hiçbir bulgu yoktur. Hırsızlık planlıdır ve sıklıkla başka kişilerle planlanarak yapılmıştır. Nesneler gerçek değerleri nedeniyle çalınmıştır ve maddi kazanç açıkça bellidir.''

''Kleptomani genellikle çocukluk, ergenlik ya da erken erişkinlik döneminde başlar''

Kleptomanin genellikle çocukluk, ergenlik ya da erken erişkinlik döneminde başladığını belirten Dr. Uysal, ''Çoğu hastanın travmatik çocukluk öyküsü vardır. Başlama ortalama 20 yaş dolayındadır. Tedavi için başvuru her iki cins için 36-38 yaşlarındadır. Çocukken çalma davranışı gösteren çocuk ve ergenlerin pek çoğu ileri yaşta kleptoman olmaz. Hastalık kimi zaman azalıp çoğalabilir, genelde kronik bir gidiş gösterir. Çok azı kendi isteği ile tedaviye gelir. Bu hastalık genellikle kişinin iş ya da sosyal uyumunu etkilemez. Kleptomanili hastalarda ek tanı olarak duygu durum bozukluğu, depresyon, anksiyete bozukluğu, yeme bozukluğu, cinsel işlev bozukluğu eşlik edebilmektedir'' şeklinde konuştu.

Dr. Uysal, sözlerini şöyle tamamladı: ''Tedavide ilaçlar (antidepresanlar, duygudurum düzenleyiciler, antipsikotikler, opioid reseptör antagonistleri ), psikoterapi yöntemleri ve elektrokonvulzif terapi (EKT) yöntemleri kullanılır.'

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Trendyol 1. Lig: Altay: 0 - Manisa FK: 2 Trendyol 1. Lig’in 31. haftasında Altay, konuk ettiği Manisa FK’ya 2-0 mağlup oldu. Maçtan dakikalar 12. dakikada sol kanattan savunma arkasına sarkan Rroca, pasını penaltı noktasına doğru gönderdi. Uygun durumdaki Burak meşin yuvarlağı boş ağlara yolladı. 0-1 15. dakikada sağ kanattan ceza sahasına giren Diallo’nun ortasında kaleci Ozan ile karşı karşıya kalan Rroca, meşin yuvarlağı filelerle buluşturdu. 0-2 59. dakikada Özgür Özkaya’nın ceza yayının gerisinden vuruşunda top üstten dışarı çıktı. 89. dakikada Mary’den pasıyla kaleci Ozan ile karşı karşıya kalan Burak Ozan’dan sıyrılıp şutunu çekti, Özgür son anda çizgi önünden kafayla topu çıkardı. Hakemler: Feridun Daldaş, Oğuz Kağan Çalışır, Selim Şenöz Altay: Ozan Evrim Özenç, Yusuf Tekin (Nurettin Küçükdeniz dk. 77), Sefa Özdemir, Kuban Altunbudak (Ege Parmaksız dk. 88), Özgür Özkaya, Ceyhun Gülselam, Salih Sarıkaya, Enes Yetkin (Eren Erdoğan dk. 46), Mehmet Gündüz (Murat Berkan Demir dk. 77), Enes Öğrüce, Deniz Kadah (Mehmet Onur Yıldız dk. 77) Yedekler: Mustafa Çalışkan, Tugay Gündem, Salih Oktay, Murat Uluç, Hikmet Çolak Teknik Direktör: Cüneyt Biçer Manisa FK: Erhan Erentürk, Daniel Graovac, Alberk Koç, Sinan Osmanoğlu, Sertan Tashkin (Bedirhan Altunbaş dk. 81), Eduart Rroca, Demba Diallo (Kerim Frei dk. 56), Burak Altıparmak, Bekir Karadeniz, Sandro Lima (John Mary dk. 73 Sandro Lima), Jetmir Topalli Yedekler: Eren Karaş, Andrej Djokanovic, Bartu Göçmen, Muhammet Ensar Akgün, Kazım Can Kahya, Mohamed Ofkir, Alp Ada Abay Teknik Direktör: Levent Devrim Goller: Burak Altıparmak (dk. 12), Eduart Rroca (dk. 15) (Manisa FK) Kırmızı kart: Eduart Rroca (dk. 83) (Manisa FK) Sarı kartlar: Nurettin Küçükdeniz (Altay)
İstanbul Kulüpler Birliği, TFF seçimini haziranda istiyor Kulüpler Birliği, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) seçimleriyle ilgili açıklama yayımlayarak, seçimin haziran ayının ilk haftası yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Kulüpler Birliği’nin konuyla ilgili yaptığı açıklama şöyle: "Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı tarafından 18 Temmuz’da yapılacağı ilan edilen seçimli genel kurul tarihinin, aşağıda paylaştığımız sebeplerden ötürü haziran ayının ilk haftasında yapılmasının elzem olduğunu düşünmekteyiz. Ülkemizde futbol sezonu genel olarak her yıl Mayıs ayının bitimiyle kapanmakta, Avrupa Kupaları öne elemesi oynayacak kulüplerimiz açısından ise en geç Haziran sonu itibarıyla futbol faaliyetleri yeniden başlamaktadır. Hal böyle iken, yeni sezon planlamalarının tamamının bu takvime uygun olarak yapılması gerekmektedir. Zira; 1. Spor kulüplerinin mali takvim yılı 31 Mayıs-1 Haziran tarihleri arasındadır. Bu kapsamda, Kulüp Lisans ve Finansal Sürdürülebilirlik Talimatı’nda yapılması gereken değişikliklerin bu takvime uygun olarak yapılması kaçınılmaz bir gerçekliktir. Bu konularda yeni sezon için yapılacak değişiklikler için yeni yönetime kendi bakış açısı, futbol yönetim anlayışı ve ilkelerine uygun hareket alanı tanınmalıdır. 2. Ülkemizde futbol faaliyetlerinin sezon içerisinde ortaya çıkan eylem ve davranışlar, TFF Yönetim Kurulu ve Hukuk Kurulları ile diğer yürütme kurulları tarafından değerlendirilerek karara bağlanmaktadır. Gelinen noktada, en büyük sorun ülkemiz futbolunun organizasyonu ve idaresinden sorumlu TFF Yönetim Kurulu’na ve diğer kurullara duyulan güvensizliktir. Dolayısıyla, kurulların yönetim ve karar istikrarı sağlayabilmesi adına aynı yönetim anlayışı ile döneme başlaması ve devam etmesi elzemdir. Bu sebeple, yeni seçilecek yönetimin kendi bakış açısı ve ilkelerine uygun kurullar oluşturması için yeni sezon başlangıcına kadar makul bir zaman dilimi tanınmalıdır. Yeni yönetim, 18 Temmuz’da seçildikten sonra kendi ilke ve bakış açısıyla yeterli çalışma zamanı olmasa da bu değişiklikleri yapmış olsa dahi ilan ve tahkim itiraz süreleri dikkate alındığında liglerin başlama tarihine yetişmesi mümkün değildir. 3. 2024/2025 futbol sezonunun 9 Ağustos 2024 tarihinde başlayacağı ilan edildiği göz önünde bulundurulduğunda; transfer dönemlerinin, lig statülerinin, A Takım listelerinin ve futbolcu uygunluklarının yeni yönetim tarafından hazırlanması fiilen mümkün olmayacağından, değişmesini talep ettiğimiz bugünkü anlayışla hazırlanması hedeflenen amaca hizmet etmeyecektir. 4. Yeni sezon için yapılacak olan hakem klasman atamalarının belirlenmesinin yeni seçilecek yönetim kuruluna bırakılması gerekmektedir. Bu sebeple yeni seçilecek yönetime hareket alanı bırakmayacak olan 18 Temmuz tarihinin kabulü mümkün değildir. 5. Ülke futbolunun yönetim esaslarını teşkil eden TFF Ana Statüsü, talimatlar, lig ve kupa statülerinin maddi gerçekliğe uygun olarak detaylı araştırma ve futbol paydaşlarıyla bilgi alışverişi neticesinde hazırlanması gerekmektedir. Bu şekilde hazırlanmayan talimatların yıl içerisinde sezon devam ederken sürekli olarak revizyona uğraması hakkaniyet ve adalet duygularını zedeleyecektir. En güncel örnek olarak 2023/2024 futbol sezonu içerisinde Futbol Disiplin Talimatı’nın 44.maddesinin 3.fıkrasında yapılan değişikliğin tahkim kurulu tarafından iptal edilmesi karşımıza çıkmaktadır. 6. 2024/2025 sezonu TFF bütçesinin mevcut Yönetim Kurulu tarafından belirlenirken, seçilecek yeni yönetimi etkileyebilecek kararların alınma ihtimali de bugünkü talebimizin ne kadar haklı olduğunu ortaya koymaktadır. Ülkemiz futbolunun içerisinde bulunduğu kaotik durum, bir gün dahi gecikmeyi kaldırabilecek noktada değildir. Bunun için hep birlikte şahsi menfaat ve beklentilerimizi bir kenara bırakarak Haziran ayı başında TFF Seçimli Genel Kurulu’nu yapmak zorundayız. Bugün bu sorumluluktan kaçanlar tarihte Türk futboluna verdikleri zararla hatırlanacaktır."
Edirne Önce kardeşleri sonra kendisi... Edirne’nin en meşhur ciğercisi hayatını kaybetti Edirne’de 2 ay önce toprağa verdiği ağabeyinin acısını sindiremeden geçen hafta Perşembe günü yine bir ağabeyini daha toprağa veren Edirne’nin meşhur ciğercisi Bahri Dinar, uyurken geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Edirne’nin tanıtıma büyük katkı sağlayan kentin sevilen yüzü, Edirne’yi Tanıtma ve Tava Ciğer Kalite Koruma Derneği Başkanı 63 yaşındaki Bahri Dinar, hayatını kaybetti. Sabah eşi tarafından yatağında hareketsiz halde bulunan Dinar’ın kalp krizi nedeniyle hayatını kaybettiği belirlendi. İki ay içersinde 2 kardeşini toprağa veren ciğerci esnafı Bahri Dinar’ın kalbi daha fazla bu acılara dayanamadı. Ciğerci esnafı Bahri Dinar’ın ağabeyleri Nazmi Dinar (68) Şubat ayında geçirdiği kalp krizinden, Bahattin Dinar (65) ise Perşembe günü Uzunköprü ilçesinde geçirdiği iş kazasında hayatını kaybetmişti. Ciğerci Bahri Dinar, ikindi namazının ardından Eski Camide düzenlenen cenaze töreni ile birlikte son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine katılan çok sayıda vatandaş, göz yaşlarına hakim olamadı. Cenazeye Adülhey de katıldı Kurtlar Vadisi dizisinde hayat verdiği Abdülhey karakteriyle akıllarda yer edinen ünlü oyuncu Kenan Çoban da, "Sabah çok üzücü bir haberle uyandık. Yakın dostumdu. Bahri abi bir değerdi. Ciğerci Bahri diye anılıyordu ama bizim ciğerimizi yaktı. Edirne’mizin Türkiye’mizin başı sağ olsun" dedi.