GÜNDEM - 20 Ocak 2019 Pazar 10:59

Kola, patlamış mısır ve sinema bileti kampanyası yapanlara ceza yağacak

A
A
A
Kola, patlamış mısır ve sinema bileti kampanyası yapanlara ceza yağacak

Sinemalarda satılan patlamış mısır kampanyası ile başlayan yapımcılar ve zincir bir sinema salonu yönetimi arasındaki bilet kavgasına son noktayı Kültür ve Turizm Bakanlığı koydu. Sinema Salonu Yatırımcıları Derneği (SİSAY) Başkanı Cenk Sezgin, patlamış mısır, kola ve sinema bileti kampanyası yapan sinema işletmecilerine her salon için 50 bin lira para cezası kesileceğini ve 10 dakikadan fazla reklam gösteren sinemaların da aynı şekilde ceza ile karşılaşacağını ifade etti.

Sinemalarda satılan patlamış mısır, kola, sinema bileti kampanyası ile başlayan ve yapımcılar ve uluslararası sinema salonu sahipleri arasında aylardır süren kavga büyümüş, kavgaya oyuncular, yönetmenler ve yerel sinema salonu sahipleri de katılmıştı. Sinemada yaptıkları kampanyanın faturasını yapımcılara kesen Güney Koreli şirket Mars Grup, geri adım atmayarak Türk yapımcılarına resti çekmişti.

Üçlü kampanyada kolanın ve patlamış mısırın fiyatını düşürmeyen şirket, yapımcı ile ortak olduğu sinema biletinden indirim yapmaya başlamış ve bu duruma Türk yapımcılar karşı çıkmıştı. Yapımcılar, patlamış mısırdan ve kola üzerinden de indirim yapılmasını istemiş, bu durumun usulsüz olduğunu dile getirmişlerdi. Kavganın büyümesiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı devreye girmiş ve bu konuda bir düzenleme yapılması gerektiğini dile getirmişti. Günlerdir yasa tasarısı üzerinde çalışma yapan Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sinema Genel Müdürü, Tanıtma Genel Müdürünün hazırladığı yasa tasarısı TBMM’den geçti.

Yasaya uymayanlara ceza yağacak

Sinema sektörü ile ilgili bazı hususların düzenlenmesine ilişkin yasa teklifi TBMM'de kabul edildi. Yasada patlamış mısır, kola ve sinema bileti üçlüsü tek kampanya ile satışa sunulamayacak. Böyle bir kampanya yapan sinema işletmecilerine ise salon başına 50 bin lira para cezası kesilecek. Sinema salonlarında gösterilen reklamların süresi en fazla on dakika olacak. Bu süreyi geçen sinema salonlarına da salon başı 50 bin lira ceza kesilecek. Sinema salonu işletmecilerinin bilet kampanyası yapabilmeleri için ise yapımcılarla sözleşme imzalamaları gerekecek.

Değerlendirme ve sınıflandırma yükümlülüğüne uyulmayan filmlerin gösterimini yapanlar ile gerekli işaret ve ibareleri kullanmadan veya yanıltıcı şekilde kullanarak film gösterimi yapanlara 50 bin lira; gösterim ve tanıtım alanlarında gerekli işaret ve ibareleri kullanmadan etkinlik düzenleyenlere film başına 20 bin lira; reklam, fragman ve film arası sürelerine uymadan gösterim yapan sinema salonu işletmecilerine ise salon başına 50 bin lira para cezası kesilecek.

Konuyla ilgili olarak Bodrum’da açıklama yapan SİSAY Başkanı Cenk Sezgin, yasanın geçmesinden dolayı duydukları memnuniyeti dile getirdi. Sezgin, “Bu yasanın Meclisten geçmesiyle beraber Türk sinemasında yeni bir dönem başladı. Özellikle gişelerimize şeffaflık gelmesi yapımcılarımızın giderlerinin gelirlerle karşılanabilecek ve daha bol ve kaliteli filmler üretebileceğimizi düşünüyorum. Türk sinemasının önündeki bir engelin kalktığını düşünüyoruz. Maddi kaybımız var ama Türk sineması için önemli bir gelişme. Biz yerel sinema salonu işletmecileri ve sinema salonu yatırımcıları olarak başından beri bu kanunun çıkmasını hep destekledik. Yapımcılarımızın gelir kaybına uğramamasını ve bekledikleri hasılatlara ulaşarak dünya çapında filmler yapmaya devam etmesini arzu ettiğimizi hep dile getirdik. İlk geri adım atan sinema salonu sahipleri olarak biz olduk.

Yapımcılarımızın lehine adım attık. Bu kampanya ve toplu satışlardan vazgeçtik. Alışveriş merkezlerinde anlaşma usulü bilet dağıtımı, patlamış mısır, kola sinema bileti gibi menü fiyatlarımızı, kampanyalarımızı uygulayamayacağız. Bunlar bizim için maddi anlamda büyük bir kayıp. Bunun yanı sıra halkımızın ucuz sinemaya gitmesinin engellenmemesini arzu ediyoruz. Biz bu anlamda bilet fiyatlarımıza artış yansıtmayacağız. Sinema keyfinin olmazsa olmazı mısır ve içecek ile düşünüldüğünde bilet fiyatından ayrıştırılmış olarak biz bu grup fiyatlamalarımızı tekrar yapacağız. Bundan asla yapımcılarımız bir zarar görmeyecekler. Bizim arzumuz Türk sinemasını ve seyircisini maliyetlerini yükseltmeden sinemalarımızda ağırlayabilmek” şeklinde konuştu.

Vergilerin düzene girmesi gerektiğini ifade eden Sezgin, “Devletten büyük bir beklentimiz var. Hem yapımcı kanadı hem sinema salonu işletmecilerinin. Bilet hasılatlarımızdan direkt hasılat üzerinden peşin kesilen eğlence vergisinin sinemanın üzerindeki yükünün kaldırılmasını talep ediyoruz. Eşit paylaşımlı satılan bilet hasılat modelinin sinema işletmecisi kadar yapımcının da yüzde 10 daha fazla eline bir bedel geçmesini sağlayacağı için her iki taraf içinde can suyu olacaktır. Bu konuda devletimizden yapıcı ve kurtarıcı çözümler bekliyoruz” dedi.

"Sinema sektörü 12 aya çıkarılsın"

4 aylık sineme sektörünün 12 aya çıkarılması gerektiğini sözlerine ekleyen Sezgin, “Kanunda birçok madde var ki Türk sinemasının büyümesine katkıda olacağını düşündüğümüz. Bunlardan bir tanesi yapımcılarımıza yapacakları teşvikler. Bu desteklerin eğer yaz aylarında göstereme çıkman gereken filmlerde yoğunlaşması halinde 12 aya uzamasına neden olacak ve bu da Türk sinemasının büyümesine büyük bir katkı sağlayacak” diye konuştu.

Çıkan yasaya uymayanların 50 bin lira ceza ödeyeceklerini belirten Sezgin, şunları kaydetti:

“Bilet, mısır, kola üçlüsünü paket olarak sunan ve burada bilet fiyatının kaybolmasına sebep olan uygulama ki kanunun çıktı zaten. Bunu uygulamaya devam eden sinemalar, salon adedi başına yanı her salon için 50 bin lira ceza ödeyecekler. Bir sinemada 9 salon varsa 450 bin lira ceza ödemek zorunda kalacak. Akıllı işaretlere uymazsa yani uygun yaş sınırına dikkat etmeyen sinema işletmecilerine de 50 bin lira para cezası kesilecek. Bir yüksek ceza ise reklam sürelerinin uyulmaması halinde gelecek. 10 dakikayı aşan bir sürede reklam oynatan sinema salonlarına da perde başına 50 bin lira para cezası kesilecek.

Türkiye’de sokakta geçen vatandaşa sinemaya neden gitmiyorsunuz diye sorulduğundan birinci sebep olarak televizyonda yayınlanacak cevabını alıyoruz. Sinemanın gelişmesi için sinema salonlarına ihtiyaç var. bu yüzden filmlerin TV gösterimlerinin salon vizyonundan en az 4 ay sonra olabileceği şartının da getirilmesi çözüm olacak. Tüm Avrupa ülkeleri sinemaları korumak için bu kanunu yıllardır uyguluyor. İkinci sebep olarak ise bir biletle bitmiyor ki mısırdı, kolaydı ve çocuğun canı bir şeyler istiyor ve 150, 200 liraya geliyor bir filmin maliyeti diye cevaplar alıyoruz.

Bu kanunun getirdiği kısıtlamayla vatandaşımızın bu yükünün ortadan kalkması yolunda bu 3’lü paketin içerisinden sinema biletini çıkartıp, onun fiyatını diğerleriyle karıştırmaksızın direk kola ve mısıra yüksek oranda indirim yaparak aynı avantajlı paketi tüketicilerimize sunmak arzusundayız. Bu konuda kanundaki yaptırım sinema biletini diğer ürünlerle birleştirmeyin diyor. Biz sinema biletinin fiyatını ayrı tutar diğer ürünleri 2’ili paket halinde kampanya sunarsak ekonomik bir şekilde Türk sinemasının önünü açarız diye düşünüyorum."  

Eren Ayhan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Tunç: "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu, adalete, hukuka sıkılan kurşundu" Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına düzenlenen iftar programında hakim ve savcılarla bir araya gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Çağlayan’da 2015 yılında İstanbul Adalet Sarayı’ndaki makam odasında DHKP-C’li teröristlerce şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına Haliç Kongre Merkezi’nde iftar yemeği düzenlendi. İftar programına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, bakan yardımcıları, HSK üyeleri ve İstanbul’da görev yapan 500 hakim ve savcı katıldı. Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz anısına tertip edilen iftar yemeğindeki konuşmasına Selim Kiraz’ı yad ederek başlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bugün şehidimiz Mehmet Selim Kiraz’ın şehadete ulaşmasının 9. yıldönümü münasebetiyle İstanbul Adliyesi’ndeydik. Bir anma programı gerçekleştirdik, onu dualarla yad ettik. Terörle mücadelemizdeki kararlılığımızdan taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Ona sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Adaletin tecellisi hususunda hem fiziksel kapasite hem yargı reformları gerçekleştirildiğini belirten Tunç, “Sizler kürsüde adaletin tecellisi için fedakarca çalışıyorsunuz. İstanbul’daki yargı hizmetlerinin aksamadan devam etmesi, adaletin tecellisi ve sizlere destek olma noktasında gerek Adalet Bakanlığımız gerekse Hakimler ve Savcılar Kurulu olarak yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Fiziki mekanların teknoloji ile donatılması önemli. Ama kürsüde görev yapan insan unsuru, adaletin tecellisi noktasında sizlerin gayretleri her şeyden daha önemli. Kıymetli yargı mensuplarımız, ülkemiz 22 yıldan bu yana güvenilir adalet sisteminin tesisi bakımında önemli mesafe kat etti. Fiziki mekanların, kapasitenin artırılması konusunda önemli mesafe aldık. Müstakil adliye sarayları bakımından bakıldığı zaman, 500 bin metrekare kapalı alandan bugün 6 milyon metrekare kapalı alana çıktık. Sadece fiziki kapasite yargı teşkilatımızın, güvenilir bir yargı sisteminin tesisi bakımından elbette yeterli değil. İyi ve ihtiyaca cevap veren bir mevzuatın olması gerekiyor. Dolayısıyla bu konuda da temel kanunlarımızı çağın ihtiyaçlarına uygun hale getirdik. Hukuk fakültelerinde kontenjanın azaltılıp kalitenin yükseltilmesi, hukuk fakültesi mezunlarının hukuk mesleklerine giriş sınavlarını kazandıktan sonra hakim, savcılık sınavlarına katılabilmesi, avukatlık stajına başlayabilmesi 2024’ten itibaren uygulamaya geçecek. Hem savunmayı güçlendireceğine hem de hakim savcı sınavından önce bir ön elemenin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Mevzuatımızın iyileştirilmesi bakımında yargı reformu strateji belgemizi de seçimden sonra inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak. Hazırlıklarımızı tamamladık. Sizlerle beraber vatandaşımızın yargıya güvenini daha üst noktaya taşımanın gayreti içerisinde gece gündüz çalışacağız. Hedefimiz daha güvenilir bir adalet sistemini tesis etmek ve bu uğurda da sizlerin gayretlerine müteşekkiriz” şeklinde konuştu.
İzmir Karşıyaka, stadyum için taraftar mitingi düzenledi Yıllar önce yıkılan stadyumunu geri isteyen Karşıyaka taraftarı, bir ilke imza atarak taraftar mitingi düzenledi. Mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve artık biz stadyumumuzu geri istiyoruz” dedi. İzmir’in en köklü kulübü olan Karşıyaka, 31 Mart Yerel Seçimlerine az bir süre kala yönetim, sporcular, camia ve binlerce taraftar birleşip, senelerdir yapımını bekledikleri yeni stadyum için Türkiye’nin ilk taraftar mitingini gerçekleştirdi. 2015 yılında yeni stadyum projesi kapsamında yıkılan eski Karşıyaka İlçe Stadı’nın atıl kalan arazisinde düzenlenen mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “Öncelikle değerli vaktini ayırıp buraya gelen herkese çok teşekkür ediyorum. Taraftarımızın bu hafta başı yaktığı ateşe biz de yönetim olarak eşlik ettik. Sonucu da şu anda gördüğüm kadarıyla muhteşem oldu. Karşıyaka Spor Kulübü her şeyden önce bir eğitim öğretim kurumudur. Yıllarca birçok gence spor hayatıyla birlikte kötü alışkanlıklara bulaşmadan büyüme imkanı sağlamıştır. Birçok sporcu yetişmesini sağlamıştır. Burası da bizim okul binamızdır. 10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve biz artık geri istiyoruz. İzmir’in önde gelenleri bize destek olmalı ve Karşıyaka stadyumunu geri almalı. Sizlere de bunun için büyük bir iş düşüyor. Hep beraber bunu başaracağız” dedi. “Karşıyaka’nın stada ihtiyacı var” Söz hakkı verildiği için mutlu olduğunu ifade eden Karşıyaka Spor Kulübü Kaptanı Haydar Yılmaz, “Bu tarz konuşmalara çok alışık değilim. Karşıyaka’nın bu stada çok ihtiyacı var. Bu haklı bir isyan ve haklı bir direniştir. Karşıyaka stadını istiyor. Hep birlikte bunu başaracağız” dedi. “Yeter diyoruz” Karşıyaka Voleybol oyuncusu Selen Naz Kıran, “Kulübümüzün stadyumu yıkıldı maalesef yıllar geçmesine rağmen yerine bir türlü yeni tesis yapılmıyor. Artık bu duruma sessiz kalmak mümkün değil. Yıllardır umutla gelecek günleri bekliyoruz fakat artık sabrımız tükeniyor. Buradaki o eski heyecanı yıkıntılar ve umutsuzluklar almış durumda. Yıllarca emek verdiğimiz ter döktüğümüz ve ruhumuzu verdiğimiz bu alanı geri istiyoruz. Sadece bir spor tesisi değil aynı zamanda topluluk merkezi olacak stadyumumuz için yetkililerden bir adım bekliyoruz. Karşıyaka Spor Kulübü olarak artık yeter diyoruz” şeklinde konuştu. “Stadyumu hak ediyoruz” Karşıyaka’da doğup büyüdüğünü ve bu kulüpte yetiştiğini dile getiren Mert Celep: “Buradaki herkese verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ediyorum. Çok mutluyum. Tüm çocukluğum bu stadyumda geçti. Çoğu zaman idmanlarımızı burada yaptık. Ama maalesef bilmediğimiz sebeplerden dolayı birkaç sene önce bu stadyumu yıktılar. Artık bize yıllardır verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Ben Karşıyaka Spor Kulübü’nün ve taraftarının bu stadyumu sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum. Öte yandan düzenlenen taraftar mitingine CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, İYİ Parti Adayı Ümit Özlale, İYİ Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı Yetkin Hafızoğlu AK Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı İsmail Çiftçioğlu katılım gösterdi.
Diyarbakır DTSO’da “Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamın Artırılması Projesi” düzenlenen etkinlikle başladı Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Bilim Eğitim Vakfı bünyesinde yürütülen AB destekli "Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamının Arttırılması Projesi" açılışı düzenlenen etkinlikle gerçekleştirildi. Diyarbakır Gastro İnovasyon Merkezin’de düzenlenen DTSO Başkanı Mehmet Kaya, DTSO Yönetim Kurulu Üyeleri Kamu Kuruluş Temsilcileri ve Sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan DTSO Başkanı Kaya, "Ticaret ve Sanayi Odası olarak kentte işletmelerin büyümesi, yeni girişimlerin kurulması ve daha katma değerli üretim ve hizmet sunumu için insan kaynağının oldukça önemlidir. Bu nedenle kendi kurduğumuz merkezlerde gençlere ve kadınlara yönelik çalışmalara son yıllarda öncelik vermeye başladık” dedi. “Ekonomimiz için oldukça önemli bir avantaj olan gençlerimizin ve kadınlarımızın işgücüne katılımının düşük olması en temel sorunlarımızdan biri” diyen Kaya, “Gençlerimiz iş bulmakta zorlanıyor. İşletmelerimiz de son yıllarda artan bir şekilde çalışan bulmakta zorlanıyor. Bunun nedenlerine odaklanmak, çözümler üretmek ve projeler geliştirmek önceliğimiz oldu. Bu kapsamda da Diyarbakır Sanayi Mektebi başta olmak üzere merkezlerimiz bünyesinde eğitimler, farkındalık çalışmaları, etkinlikler düzenliyoruz. Şimdi de işletmeler tarafında eşleştirme, gençler ile bir araya getirmeye odaklanmaya başlayacağız” ifadelerinde bulundu. Genç nüfusun kalıcı işsiz olması, ev genci denilen, görünmeyen, iş aramayan gençlerin sayısında artışın kent için önemli toplumsal ve ekonomik sorunlar barındırdığına değinen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gelecek dönemde en çok eğilmemiz ve üzerinde durmamız gereken hususun gençlerimizin iyi eğitim alması, eğitimlerden sonra desteklenmesi ve istihdama aktif ve sürdürülebilir bir şekilde katılması olmalı. Elbette bu sadece oda olarak bizim işimiz değil ve tek başımıza da yapabileceğimiz bir husus değil. Biz iki yıldır farklı işbirlikleri ile bu alanda çalışıyoruz ve hem gençlerin hem de işletmelerin karşılaştıkları sorunları kısıtları daha iyi görüyoruz. Şimdi tüm STK’larımızın ilgili kurumlarımızın ve yerel yönetimlerimizin bu soruna birlikte daha çok odaklanması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün aldığımız hibe desteği ile başlattığımız çalışmaları sizlerle paylaştık. Bunları yaparken de yerelde işbirlikleri sağladık. Ben proje süresince işbirliği sağladığımız İŞ-KUR Müdürlüğümüze, Milli Eğitim Müdürlüğümüze, Yenişehir Halk Eğitim Müdürlüğüne, Karacadağ Kalkınma Ajansına, Gençlik ve Değişim Derneğine çok teşekkür ediyorum." Daha sonra konuşan DTSO Bilim Eğitim Vakfı Başkan Yardımcısı Faruk Korkmaz, “Genç nüfusumuz ilimiz ekonomisi için en önemli avantajlardan biri. Ancak gençler sürdürülebilir bir şekilde istihdama katılamıyor ve iş aramaktan vazgeçiyor. Bu sorunun çok fazla nedeni var elbette. Önemli yapısal sorunlarımız da var. Ancak yerelde çözümler üretilmesi ve yerel dinamiklerin bu sorunu sahiplenmesi oldukça önemlidir. Diyarbakır Sanayi Mektebi’ni 2019 yılında açtık. Önceleri yaygın nitelikli eğitimler ile başladık. KOBİ’ler, çalışanlar, kadın girişimciler için 100’ün üzerinde eğitim düzenledik ve yaklaşık 5 bin kişiye ulaştık. 1,5 yıldır eğitimde, istihdamda ve mesleki eğitimde olmayan gençlere yönelik çalışma yapıyoruz. Moda tasarım, aşçı yardımcılığı, barista, yazılım dilleri gibi eğitimler düzenledik ve sonrasında da işletmeler ile nasıl eşleştirebileceğimize bakmaya başladık. Sanayi Mektebi’nde düzenlediğimiz eğitimleri, İŞ-KUR İl Müdürlüğü, Milli İl Eğitim Müdürlüğü, Karacadağ Kalkınma Ajansı, Yenişehir Halk Eğitim Merkezi, Gençlik Değişim Derneği ile yapıyoruz. Şu an Sanayi Mektebinde animasyon, web tasarım, kısa film ve grafik tasarım eğitimlerimiz var” şeklinde konuştu.