POLİTİKA - 13 Ocak 2022 Perşembe 17:22

Kolaylı: 'İnternet kanunu acilen çıkarılmalı'

A
A
A
Kolaylı: 'İnternet kanunu acilen çıkarılmalı'

TBMM Dijital Mecralar Komisyonunda konusan TGK Genel Başkanı Nuri Kolaylı, sorunları ve beklentileri dile getirdi.

Dijital Mecralar Komisyonu'nun bugün TBMM'de yapılan toplantısına katılan TGK Genel Başkanı Nuri Kolaylı, "Dijital mecralar, sorunlar ve beklentiler" konulu bir konuşma yaptı. Komisyon başkanlığını Hatay Milletvekili Doç. Dr. Hüseyin Yayman'ın yaptığı toplantıya çeşitli partilerden 17 milletvekili katıldı. Türkiye genelinde faaliyet gösteren 9 gazeteciler federasyonu, 86 gazeteciler cemiyeti ve basın meslek kuruluşu adına konuşan TGK Genel Başkanı Nuri Kolaylı, konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

"Teknolojide yaşanan hızlı ilerlemenin paralelinde, bütün dünyanın değiştiği ve dönüştüğü bir süreç yaşıyoruz. İnanılmaz bir hızla gerçekleşen bu süreç ekonomik, siyasi ve teknolojik gelişmeleri beraberinde getiriyor.
Bu gelişmelerden yakından etkilenen medya sektörü de, özellikle son çeyrek asırda önemli bir değişim ve dönüşüm sürecine girmiş, ancak zaman içinde değişimlere paralel olarak yaşanan sorunların çözümlenmesi bir yana, birbiri üzerine eklenmesiyle günümüzde adeta kaderine terk edilmiştir.
Sektörümüzde yaşanan sorunlar önem sırasına alınamayacak kadar büyük, karmaşık ve birbirini etkileyen niteliktedir.

Medya Sektörü, ekonomik sorunların yanı sıra yasal düzenleme eksiklikleri, basın özgürlüğü, yetişmiş eleman sıkıntısı, teknik altyapı, istihdam ve etik değerlerin farkında olmadan ya da bilerek ötelenmesi gibi sorunlarla karşı karşıyadır.

Bu toplantıda medya sektöründe yaşadığımız bütün sorunlara ve detaylarına değinmek yerine, bu sorunlardan dijital mecralara ilişkin olanları sizler için özetlemek istiyorum.

Bu kapsamda ilk olarak internet yasasının eksikliğini dikkatlerinize sunuyorum.

Teknolojinin hızla gelişimi ve internet ağının hemen hemen her noktaya ulaşması ile birlikte, internet haberciliği hem bütün dünyada, hem de ülkemizde büyük bir gelişim gösterdi.

Sektörde istihdam sağlayan gazete ve televizyonlarla eşdeğer habercilik yapan kurumsal internet haber sitelerinin yanında, internet deyimiyle “kopyala yapıştır” kolaycılığından öteye gitmeyen haber siteleri de maalesef yer almaktadır.

Yasal boşluktan kaynaklanan sorunlar, her geçen gün daha da artmaktadır. İnternet medyasının yayıncılık, konusunda acil düzenlemeye ihtiyacı vardır.

Bu kurumlarda habercilik yapan meslektaşlarımız da yapılacak düzenlemeyle gazeteci sayılmalıdır.

İstihdam sağlayan, gerçek anlamda habercilik yapan ve kurumsallaşan internet haber siteleri, Basın İlan Kurumu’na yeni ek kaynak bulunarak desteklenmelidir.

Bu gerçekleştiği takdirde; Genel Kurul Üyesi olduğum için yakından takip ettiğim Basın İlan Kurumu’nun teknik altyapısı, internet sitelerine ilan ve reklam sevkini şimdiden gerçekleştirebilecek donanıma sahiptir.

Basın İlan Kurumu aracılığıyla yayınlanan bütün ilanlar, hali hazırda Türkiye genelinde bine yakın yaygın ve yerel gazetenin internet sitesine entegre edilmiş “dijital ilan panosunda” yayımlanmaktadır. Türkiye’nin resmi ilan portalı olan “ilan.gov.tr” ile entegre çalışan sistem sayesinde resmi ilanlar, gazetelerin basılı nüshalarının yanı sıra, gazetelerin internet sitelerinde de milyonlarca kişiye erişmektedir.

Bu dijital entegrasyon sayesinde resmi ilanlar daha çok görünür hale gelmiştir. Bu sayede Resmi ilanın yayınlanmasından beklenilen kamu menfaati de en üst seviyeye çıkmıştır.

Tıpkı gazetelerde olduğu gibi radyo ve televizyonlar ile internet haber siteleri için de basın özgürlüğü kapsamında “Düzenleme, Destekleme ve Denetlemeyi” kapsayan “3D” Kuralı hakim kılınmalıdır. Sektörde yapılacak olan bu çalışmalar sonucu toplumun ihtiyacı olan tarafsız haberciliğin gerçekleşmesi sağlanırken, özel hayatın gizliliğinin ihlali, şantaj habercilik, cevap ve düzeltme haklarının korunması gibi sorunlu alanlara çözüm bulunacaktır.

Öte yandan cari açığa olumsuz katkı sağlayan ve uluslararası dijital platformlara ve sitelere akan milli kaynaklar da böylece vergilendirilebilecek, kontrol altına alınabilecektir. Bu konuda kapsamlı bir “İnternet Yasası” veya “Sosyal Medya Yasası” hazırlıkları yapıldığı konusu gündemde olmasına karşın, basın meslek örgütleri ve basın kuruluşları gelişmelerden habersiz kalmaktadır. Yasa taslağı TBMM’ye getirilmeden önce taraflar yasanın detayları konusunda bilgilendirilmeli, görüş ve önerileri mutlaka dikkate alınmalıdır.

Yıllardır beklenen İnternet Yasası, son dönemde gündeme gelen “sosyal medya” düzenlemesinin gölgesinde kalmamalı, internet ortamında faaliyet gösteren basın kuruluşlarının ve bu kurumlarda görev yapan meslektaşlarımızın sorunları zaman geçirilmeden çözümlenmelidir. Bu kapsamda İnternet Gazeteciliği yapan muhabir, foto muhabiri, kameraman ve editör arkadaşlarımızın “Basın kartı” alması sağlanmalıdır.

Sosyal medyaya yönelik yasa da çok dikkatli hazırlanmalı, ifade ve basın özgürlüğünü yasaklayıcı değil, kişi hak ve özgürlüklerini savunan nitelikte maddeler içermelidir.

Yukarıda özetlemeye çalıştığım dijital mecralardaki haberciliğe ve etik anlayışına ilişkin sorunlar, aslında mesleğimizin diğer mecralarını da kapsamaktadır. Bu nedenle Türk basını 2022 yılına girdiğimiz bu günlerde, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen ‘Gazetecilik Meslek Yasası’na acilen ihtiyaç duymaktadır.

Bilindiği gibi bu yasanın ilk adımı 5311 Sayılı Basın Birliği Yasası’dır. Basın Birliği Yasası 28 Haziran 1938 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Türk basınına “meslek odası” düzenini getirmek üzere çıkarılan Basın Birliği Yasası, ne yazık ki sadece 8 yıl yürürlükte kalmıştır.

Gerek şube kongrelerinin zamanında yapılamaması, gerekse pek çok bölgede gazete sahiplerinin toplantılara katılıp, kurulan komisyonlarda görev almaması nedeniyle yasa sadece Anadolu Ajansı’nda uygulanabilmiştir. Ardından ortaya çıkan politik çekişmeler nedeniyle “mesleği yerine getirmek için Birliğe zorunlu üye olmayı” gerektiren yasa, ne yazık ki 18 Haziran 1946’da yürürlükten kaldırılmıştır.

Günümüzde böyle bir yasa olmayınca dileyen herkes, eğitimine ve bilgi birikimine bakılmaksızın özellikle dijital medya kurumlarında “gazeteciyim” diyerek mesleğe başlayabilmektedir. Oysa gazetecilik/habercilik, özel eğitim gerektiren bir meslektir. Buna karşın mesleğe girişte gazetecilik alanında eğitim görmüş olma şartı bulunmamaktadır. Gazetecilik yapmak isteyen bir kimse, eğitim seviyesi ne olursa olsun işe girebilmekte, meslekte rahatlıkla yükselebilmektedir.

Basın kuruluşları, hatta hiçbir kaydı olmayan internet haber siteleri, yoldan geçen herhangi birini, eline bir fotoğraf makinesi - cep telefonu vererek istihdam edebilmektedir. Bunun bir nedeni de ucuz işgücü kullanımıdır.

Bu durum, basın mesleğini her türlü istismara açık hale getirmektedir. Daha da üzücüsü habercilik, özellikle dijital medyada tehdit ve şantaj aracı olarak kullanılmaktadır. İşin acısı; bu tür insanları basın mesleğinden uzaklaştıracak herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.

‘Gazetecilik Meslek Yasası’ olmamasının sonucu olarak; adı “gazeteci” olan ama mesleğimizi çıkarları için kullanmaktan başka niyeti olmayan kişilerin çirkin ilişkilerine tanık olmaktayız.

Sektörde “adına gazeteci” diyen ama gazetecilik değil, kirli çıkar ilişkilerinin odağı olan bu insanlar basın mesleğini kirletmekte, toplumda mesleğimizin güvenilirliğini düşürmektedir. Bu sözde gazeteciler, siyasetçilerle, sanayici ve iş insanlarıyla, hatta kanundışı kişilerle içli dışlı ilişkilere girmekte, rüşvet almakta, kişisel çıkarları uğruna basın mesleğinin onurunu ayaklar altına almaktan çekinmemektedir.

Gazetecilik mesleğinde bu çarpık durumu ortadan kaldırmak için, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen “‘Gazetecilik Meslek Yasası" teknolojik gelişmeler de göz önüne alınıp, dijital medyayı da kapsayacak şekilde yeniden çıkarılmalıdır.

Böyle bir düzenleme fikir özgürlüğünü kısıtlayıcı değil, tam tersine haber alma özgürlüğünü gerçek anlamda hayata geçirmeyi sağlayıcı nitelikte olmalıdır.

Siyasetçilerin, bürokratların, hukukçuların, akademisyenlerin ve basın meslek kuruluşu temsilcilerinin katılımıyla çalışma grupları oluşturularak Gazetecilik Meslek Yasası ülkemize mutlaka kazandırılmalıdır.
Hem ülkemizde, hem de tüm dünyada dijital mecraları da kapsayan Medya Sektöründeki sorunların temelinde, ekonomik nedenler yer alıyor.

Ekonomik olarak arkasında herhangi bir destek olmadan ayakta kalamayan medya kuruluşları, bütün dünyada, maalesef siyasi ve ekonomik güç odaklarının, illegal yapılanmaların, değerleri istismar eden çevrelerin ve buna benzer gücü elinde bulundurmak isteyen çıkar gruplarının kontrolüne boyun eğmek zorunda kalıyor.

Siyaset ve ticaret ile yakından ilişkili bir meslek olan gazeteciliğin icrasında, siyaset ve ticaretin yayınları yönlendirmesine izin verilmemelidir.

Gelişmiş demokrasilerin olmazsa olmazı konumunda yer alan ve kuvvetler ayrılığı prensibiyle gerçekleşen ülke yönetimlerinin 4. gücü olarak kabul edilen medya, gerçek anlamda işlevini yerine getirebilmek için ekonomik bağımsızlığını sağlamak zorundadır. Dijital mecralarda yayıncılık yapan medya kuruluşları da bu kapsamda değerlendirilmelidir.

Dijital Medyanın, siyasal iktidar ve devlet kurumları da dâhil olmak üzere hiçbir güç odağının kontrolünde olmadan yaşamını sürdürmesini sağlayacak düzenlemelerin yapılması, demokrasinin gelişmesi ve yerleşmesi için zorunluluktur.

Bu nedenle, dijital medyanın ekonomik bağımsızlığını sağlayacak düzenlemeler yapılmalı, hem medya kuruluşları, hem de bu kuruluşlarda çalışan basın emekçileri ekonomik baskıdan kurtarılmalıdır.

Böyle bir düzenlemeyle ekonomik bağımsızlığını kazanacak olan medya kuruluşları, herhangi bir kişi veya güç odağının kontrolünde olmadan, özgürce yayıncılık yapacak, topluma ve ülkeye gerçek anlamda hizmet eder hale gelecektir.

Kısa ve uzun vadeli çözüm tekliflerimiz:

Kısa ve uzun vadede alınması ve belli bir eylem planı çerçevesinde yaşama geçirilmesi gereken önlemler:

1) Medya sektöründe faaliyet gösteren gazete, televizyon, radyo ve kurumsal internet haber siteleri için kamu bankalarınca “kredi” sağlanmalıdır. Medya kuruluşlarına banka sicil durumuna bakılmaksızın faizsiz kredi verilmelidir.

2) Medya kuruluşlarının birikmiş SGK ile diğer vergilerinde indirim yapılmalı, indirim sonrası hesaplanacak borç taksitlendirilmelidir.

3) Gazete, televizyon, radyo ve kurumsal internet haber sitelerinde görev yapan basın çalışanlarına ve diğer basın kartı sahibi gazetecilere faizsiz kredi verilmelidir.

4) Televizyon kuruluşlarından alınan uydu bedellerinde indirim yapılarak TL’ye çevrilmeli, taksitlendirilmeli, RTÜK payları düşürülerek, bir süre alınmamalıdır. Tüm RTÜK ödemeleri en az bir yıl ötelenmeli, mevcut borçların faizleri sıfırlanarak 72 aya varan vade ile yapılandırılmalıdır. Zorunlu yayınlanan kamu spotları ücretlendirilmelidir.

5) Dijital medya dahil tüm yerel basın kuruluşları, belediyeler ve kamu kurumları tarafından ilan ve reklamlarla desteklenmeli; THY, Vakıfbank, Ziraat Bankası ve kamu ilanları yerel medyaya yönlendirilmeli, ayrıca bakanlıklar ücretli Kamu Spotu ve zorunlu yayın desteği vermelidir.

6) Gazete, radyo-televizyonlar ya da dijital mecra ayırımı yapılmaksızın tüm medya sektörünün sarf malzemelerinde KDV sıfırlanmalıdır.

7) Gazete, radyo-televizyonlar ya da dijital mecra ayırımı yapılmaksızın tüm medya sektörüne indirimli enerji desteği sağlanmalıdır.

8) Kalkınma Ajansları destekleri açısından kurumsal dijital medya kuruluşları sivil toplum örgütü statüsünde değerlendirilmelidir. Böylece ajansların vereceği destek dilimi artırılmalıdır.

9) Medya Sektörü’nün içinde bulunduğu sorunların kısa, orta ve uzun vadede çözümüne dönük Acil Önlem Paketi açıklanmalıdır. Paket içeriğine ilişkin sektörün ve üniversitelerin de içinde bulunduğu bir Şura toplanmalıdır.

10) Gazeteler, radyo-televizyonlar ile internet sitelerinin basın özgürlükleri de göz önüne alınarak düzenleme, destekleme, denetleme esasına göre ele alındığı bir sistem oluşturulmalı, İlan Kurumu tesis edilmeli, Hazine, KOSGEB, İŞKR ve Kalkınma Ajansı Destekleri sağlanmalı hibe verilmelidir.

11) Dijital medya kurumlarında çalışanların gazeteci sayılmasını sağlayacak düzenlemenin de içinde olduğu İnternet Yasası ve Basın Meslek Yasası zaman geçirilmeden çıkarılmalıdır.

Son çeyrek asırda ekonomik, siyasi ve teknolojik gelişmelerden yakından etkilenen medya sektörü önemli bir değişim ve dönüşüm sürecine girmiş, sayısız dijital medya kurumu kurulmuş ve ülke geneline yayılmış, ancak bu sürecin getirdiği karmaşık ve birbirini etkileyen sorunlar çözümsüz kalmıştır.

Günümüzde dijital platformları da kapsayan Medya Sektörü, ekonomik sorunların yanı sıra yasal düzenleme eksiklikleri, basın özgürlüğü, yetişmiş eleman sıkıntısı, teknik altyapı, istihdam ve etik gibi sorunlarla karşı karşıyadır.

Bu sorunlar tek bir kişi veya kurumun tek başına çözüm üreteceği basitlikte olmayıp, toplumumuzu oluşturan tüm tarafların desteği ve çabasıyla ele alınacak kapsamdadır.

Önerimiz; siyasetçilerden, hukukçulardan, bürokratlardan, akademisyenlerden, medya kuruluşlarından ve basın meslek örgütlerinden temsilcilerin bir araya gelmesi, ortak akıl oluşturulmasını amaçlayan toplantılarda dijital platformlar da dahil medya sektörüyle ilgili konuları bütün detaylarıyla ele alması, çözüm önerileri üretilmesi ve bu önerilerin gerekli yasal düzenlemelerle Türkiye'ye kazandırılmasıdır."

TGK Genel Başkan Yardımcısı Sefa Özdemir ile TGK Genel Koordinatörü Sinan Tunç'un da katıldığı komisyon toplantısında, Anadolu Yayıncılar Birliği Başkanı Sinan Burhan da dijital mecra ile ilgili konuşma yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.