ASAYİŞ - 20 Mayıs 2019 Pazartesi 16:39

Komşuları ‘korkuları’ oldu

A
A
A
Komşuları ‘korkuları’ oldu

Adıyaman’da bir komşuları ile en az 20 defa karakolluk olan ve biri engelli 3 çocuklarının komşuları tarafından sürekli tehdit edildiğini ileri süren Dündar ailesi, korku içerisinde yaşadıklarını belirterek yardım istedi.

Olay, Musalla Mahallesi'ndeki TOKİ konutlarında meydana geldi. Dündar ailesi, yaklaşık 3 yıl önce taşındıkları evde bir türlü huzuru bulamadı. Dündar ailesi ile karşı dairede oturan ve yalnız yaşayan R.K. isimli kadın arasında yaklaşık 2 yıl önce başlayan tartışma büyüdü. İki komşu kavgalar nedeniyle en az 20 defa karakolluk oldu.

1’i engelli 3 çocuğu bulunan Dündar ailesi, yaşananlar nedeniyle çocuklarının hayatından endişe ediyor. Aile, R.K. isimli kadının, engelli İrem başta olmak üzere tüm çocukları bıçak çekerek korkuttuğunu iddia etti. Büyük korku yaşayan İrem'in artık eve annesiyle birlikte girip çıktığı belirtildi.

Komşu kavgası nedeniyle koridor ikiye bölündü

Yaşanan sayısız kavga üzerine site sakinlerinin huzursuz olması sonucu, yönetici çareyi koridoru ikiye bölmekte buldu. Koridor ikiye bölünerek iki komşunun birbirini görmesi engellendi.
Daha önceki tartışmalarda herhangi bir fiziki müdahale olmamasına rağmen R.K.’nin kendine zarar vererek darp raporu aldığını iddia eden Dündar ailesi, yaşananları kayıt etmesi için eve güvenlik kamerası taktırdı. Aile bununla da yetinmeyerek, binanın giriş ve çıkışlarına yerleştirdiği cep telefonlarıyla yaşananları kaydetti.
Güvenlik kameralarına ve cep telefonuna yansıyan görüntülerde, R.K.'nın elindeki bıçakla aile fertlerinin üzerine yürüdüğü ve hakaret ettiği görülüyor. Başka bir görüntüde ise R.K. isimli kadın kapıyı terlikle dövüyor.

"Bıçak çekti, çocuklarımın can güvenliği yok"

Anne Medine Dündar çocuklarının hayatından endişe ettiğini ve çok korktuğunu belirterek, “Çocuklarımı sürekli tehdit ediyor, hakaret ediyor. Çocuklarım korkuyor. Bana iftara atıyor, eşimi kışkırtıyor. Çocuklarımın can güvenliği yok. Bir sene önce bıçak çekti. Çocuklarımın can güvenliğinden endişeliyim. Çocuklarımla parka inerken aşağıda bana hakaret ederek, arkamdan boynuma vurmasıyla saçımı çekmesi bir oldu. Kucağımda olan çocuğumu kızıma uzattım. Çocuğu korumak amacıyla ben de karşılık verdim. 17 yaşında olan engelli kızım var. Ona sürekli tehdit, hakaret, küfür ederek korkutuyor. Korktuğu için kızım okula da gitmek istemiyor. Bundan dolayı devamsızlığı var. Bunu öğretmenleri biliyor. Kızım bu olaydan çok etkilendi. Gece ağlayarak uyanıyor. O kadını gördüğü zaman yüzü bambaşka oluyor. Evden çıkarken, okuldan gelirken, camdan veya kapıda kendisini bekliyorum, yoksa yukarı çıkmıyor” dedi.

Engelli İrem Dündar da yaşananları anlatarak, “Bana bıçak çekti, ‘sizi öldüreceğim’ diye peşimizden geliyor. Üzerimize tükürdü. Delisin diyor, arkadaşlarımız bize gelmiyor. Arkadaşlarıma ‘bu deliyle oynamayın’ diyor. Aşağı inemiyorum, okula gidemiyorum” dedi.
İkra Dündar ise korkudan aşağı inemediklerini dile getirdi.  

Ahmet Arslantaş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.