Çorak arazilerin tarıma elverişli hale getirilmesi için Osmanlı Sultanı 2. Abdülhamit Han’ın 1907 yılında hazırlattığı Konya Ovası Projesi (KOP) tamamlanıyor. Göksu Havzası'ndan Akdeniz’e boşa akan su, 225 kilometre uzunluğundaki kanallarla getirilerek barajlarda birikti. Projenin önemli ayaklarından Mavi Tünel Projesi ile suyu Konya Ovası'na aktaracak 125 kilometre uzunluğundaki Apa Hotamış iletim kanalından deneme amaçlı su verildi. Suğla depolamasından bırakılan su, Karaman'ın Süleymanhacı köyündeki Acıgöl'e ve Konya'nın Çumra ilçesinin 10 kilometre güneydoğusundaki Hotamış depolamasına ulaştı. Eski Hotamış Gölü üzerine inşa edilen 26 kilometre uzunluğu ve 580 milyon metreküp depolama hacmiyle dünyanın en büyük yapay gölleri arasında yer alacak Hotamış depolamasına su verilmeye başlandığını duyan bölge çiftçisi, tarihi ana tanıklık etmek üzere toplandı. Çiftçiler, sosyal medya hesaplarından suyun toprakla buluşmasını canlı yayınlayarak duyurdu.
“Ürün deseni değişecek”
Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, Konya Ovası'nda kıraç arazilerin suya kavuşmasıyla üretim deseninin değişeceğini söyledi. Aldıkları bilgiye göre test amacıyla 15 gün Hotamış depolamasına su verileceğini belirten Bayram, bu çalışmaların ardından eksikliklerin giderilerek yeni ekim sezona üreticinin tarlasının su ihtiyacını gidererek başlayacağını düşündüğünü kaydetti. Bayram, su ile birlikte uzaklaştıkları hububat üretiminin canlanacağını dile getirerek, “Sudan dolayı maliyeti çok yüksek olduğu için üretiminde sorun yaşadığımız mısırı ekerek ülke ekonomisine ciddi katkı sağlayacağız. Türkiye’ye ihtiyaç olan mısır yaklaşık 8 milyon ton civarında ve bu mısırla ilgili bölgemizin ciddi söz sahibi olacağını düşünüyorum. Bu yatırım gerçekleşmesinde başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve milletvekillerimiz olmak üzere tüm emeği geçenlere teşekkür ederim” dedi.
"Ürün maliyetimiz azalacak"
Çiftçi Mehmet Dağ, su sıkıntısı nedeniyle yetiştiremedikleri ürünleri artık üretebilecek olmanın sevinici yaşadıklarını söyledi.
Çiftçi Şükrü Polat ise, suya kavuşunca ürün maliyetlerinin azalacağını dile getirerek, “Bundan büyük bir nimet mi olur? Su ile toprağın buluşması en büyük zenginliğimizdir. Şimdiye kadar mağdur olduk. Yer altı suları kurudu, 20 metreden su çıkarken şimdi 70 metre derinlikten çıkıyor. Girdi maliyetleri yüksek ve ürünümüzü satarken ucuza satıyoruz. Suyun gelmesiyle maliyetlerimiz azalacak” diye konuştu.
H.İbrahim Parlak - Mehmet Dağlı
