GÜNDEM - 10 Nisan 2020 Cuma 10:49

Korona virüsü yenen Boks Milli Takım Baş Antrenörü Dumlupınar'dan tedbirlere uyun çağrısı

A
A
A
Korona virüsü yenen Boks Milli Takım Baş Antrenörü Dumlupınar'dan tedbirlere uyun çağrısı

Korona virüsü yenerek geçtiğimiz günlerde taburcu olan Türkiye Boks Milli Takım Baş Antrenörü Seyfullah Dumlupınar tedavi sürecini anlattı. Dumlupınar, “Bu yenilmeyecek bir hastalık değil. Biz Allah’ın izniyle bunu yeneriz. Önemli olan bunu ne kadar az zararla atlatabildiğimiz. Bunun için de bazı tedbirler almamız gerekiyor. Eğer bugün evde kalın deniliyorsa, kalacağız, kalmamız gerekiyor. Bize bir şey olmaz demeyeceğiz. Bu sorumsuzluğu yapmamamız gerekiyor.” dedi.

2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’na katılacak sporcuların belirlendiği Avrupa Kota Müsabakalarının korona virüs nedeniyle askıya alınması sonrasında yurda dönen Türkiye Boks Milli Takım Baş Antrenörü Seyfullah Dumlupınar ile sporcusu Serhat Güler’e 21 Mart’ta korona virüs tanısı konuldu. Hastanedeki tedavisinin ardından geçtiğimiz günlerde taburcu edilen Seyfullah Dumlupınar, tedavi sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Dumlupınar, kota müsabakalarına hazırlanmak üzere sporcu kafilesiyle 2 Mart’ta İngiltere’ye uçtuklarını ve Sheffield kentinde kampa girdiklerini söyledi. Kamp süresince tedbirlere çok önem verdiklerini anlatan Dumlupınar, müsabakaların askıya alınmasıyla Türkiye’ye döndüklerini aktardı.

Yurda dönüşü sonrasında kendisini karantinaya aldığını ifade eden Dumlupınar, “2,5 ay yurt dışındaydım. Döndüğümde sarılmayı bırakın, tokalaşma dahi yapmadım. Bu benim için milli bir dava. Riske atmamak için gerek çocuklarımla, gerek etrafımdakilerle tokalaşmadım.” şeklinde konuştu.

Dumlupınar, hastalığın başlangıçta hiçbir belirti göstermediğini buna rağmen aldığı kişisel tedbirlerle virüsün çevresindekilere bulaşmasının önüne geçtiğini kaydetti.

Boks Milli Takımı’ndaki bir sporcusuna pozitif tanısı konulmasıyla kendisi açısından da sürecin başladığını dile getiren Dumlupınar, yaşadıkları sonrasında sosyal izolasyonun önemine dikkat çekti. Dumlupınar, “İlk başta semptomların hiç biri gözükmedi. Evdeki karantina sürecinde ufak öksürük başladı. Biraz nefes darlığı hissettim. Milli Takım’dan gelen öğrencilerimizden biri İstanbul’da hastaneye gitmiş ve pozitif çıkmış. Bunun ardından bende de olduğunu düşündüm. Çünkü; yirmi gün beraberdik. İl Sağlık Müdürlüğü’nü aradım ve beni evden aldılar. Tekrar hastaneye gittik ve testlerim yapıldı. Sonucun pozitif çıktığını öğrendim. Şunu belirtmek istiyorum; eğer önlemleri almasaydım belki de başta ailem, komşularım hatta bütün öğrencilerime bulaştırabilirdim.” İfadelerini kullandı.

Dumlupınar, sonuçla birlikte Bayburt’ta hastaneye yatırıldığını ve tedavi sürecine başlandığını anlattı. Hastanedeki süre boyunca kendisiyle bire bir ilgilenildiğini kaydeden Dumlupınar “İnanır mısınız; en üst seviyede hizmet gördüm. Hijyenik olarak odamın havalandırılması, temizlenmesi, benimle çok iyi ilgilendiler. Bire bir ilgilendiler. Buradan bütün sağlık çalışanlarımıza, hastane personelimize hepsine çok teşekkür ediyorum.” dedi.

Dumlupınar, tedavi sürecinde bağışıklığı güçlendirici besinlere ağırlık verdiğini aktararak, “Özellikle sarımsak, soğan bunları çok tükettim. Ondan sonra ceviz büyüklüğünde doğal propolisten her sabah namazı sonrası parça parça yiyordum. Bir de bal içine polen, zencefil, zerdeçal ve çörek otuyla birlikte karıştırıp macun yapmıştım. Sabah aç karnına bunları yiyordum.” diye konuştu.
Hastalıkla mücadelede moral durumun son derece önemli olduğuna vurgu yapan Dumlupınar, “Hiçbir gün ben hastayım diye yatmadım. Normal zamanlarda koltukta oturdum. Kitap okudum. İbadetimi yaptım. Antrenman dahi yaptım. Öyle gün oldu ki; odanın içinde 40 dakika yürüdüm. Yapabileceğim kadar fiziksel antrenmanlar yaparak kendimi üst seviye hissettim. Bunu gerek zihinsel gerekse de fiziksel olarak yaptım. Bu bir savaş. Bu savaşı kazanmam lazım. Savaşımı sonuna kadar verdim. Allah-ü Teâlâ nasip etti. Ben bu savaşı kazandım.” ifadelerini kullandı.

Karantina sürecinin evinde devam ettiğini bildiren Dumlupınar, aile bireyleriyle sosyal mesafe kuralını gözeterek bir araya geldiğini söyledi.

65 yaş ve üstü ile 20 yaş altı kişilerin ikametlerini terk etmelerini sınırlandıran genelgenin bu noktada hayati önemde olduğunu vurgulayan Dumlupınar, “Virüs genç nüfusu etkilemiyor ama kendilerine bulaşıyor aslında. Bunlar hasta olduklarını bilmedikleri için yayılmasına vesile olan kişiler. Bu çok büyük bir tehlike. Bu konuyu özellikle çok önemsiyorum. Devletimizin vermiş olduğu kararı sonuna kadar destekliyorum.” ifadeleriyle karara destek çıktı.

Uzmanların, zorunlu olmadıkça dışarı çıkılmaması uyarılarına da destek veren Dumlupınar, “Şu anda 65 yaş ve üstü büyüklerimiz evde kalıyor. Yirmi yaş altı gençlerimiz evde kalıyor. Bu çok güzel bir şey. Mecbur kalmadıkça evde kalalım. Evde kalalım ki; biz bize yetelim. Biz farklı bir milletiz, farklı bir devletiz. Yaklaşık 20 yıldır dünyanın her tarafını geziyorum. Yirmi yıl önceki Türkiye ile şu andaki çok farklı. Artık saygı duyulan bir ülkeyiz. Onun için bu saygı duyulan ülkeye layık olarak yaşamak durumundayız. Biz de saygı duyulan bir millet olabilmemiz için bu kurallara uymamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Korona virüsle mücadele sürecinin Türkiye’nin lider bir ülke olduğunu tescillediğini belirten Dumlupınar, açıklamalarında şunları söyledi: “Ben şunu söylüyorum; milletimize özellikle belirtmek istiyorum. Biz insana insan değeri veren bir ülkede yaşıyoruz. Avrupa artık yaşlı insanları ölüme terk ederken biz önceliği yaşlı insanlara veriyoruz. Sağlık hizmetlerinin en iyi şekilde uygulandığı, vatandaşlarına insan gibi muamele eden bir ülkenin vatandaşı olmaktan gurur duyuyorum. Özellikle korona virüs nedeniyle Avrupa da, tüm dünya da gördü ki; hakikaten Türkiye gerçekten lider bir ülke.”

Beşir Kelleci
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Palancıoğlu’ndan yeni proje: ‘Sokak Hayvanları Köyü’ Yenilikçi projeleriyle adından söz ettiren Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu Melikgazi’de sokak hayvanları için köy kuracağını ifade etti. Kimsesiz sokak hayvanlarına sevgi dolu bir yuva sunmayı hedeflediklerini belirten Başkan Palancıoğlu, “Bizlerle aynı dünyayı paylaşan, sevgiye, ilgiye, bakıma muhtaç olan sokak hayvanlarımız için Melikgazi’mizde kapsamlı bir köy kuruyoruz. Hem sokak hayvanlarının bakım ve ihtiyaçlarının karşılanması hem de vatandaşlarımızın güvenliği ve huzuru için Melikgazi Belediyesi olarak böyle güzel bir projeyi hayata geçiriyoruz. Bu proje, bakım, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleriyle birlikte sokak hayvanlarının yaşam koşullarını iyileştirmeyi ve onlara barınma imkanı sağlamayı amaçlıyor. Köy ortamında sokak hayvanlarını misafir ederek iyileştireceğiz. Sokak hayvanları köyümüzün içerisinde doğal yaşam alanı, cafe, etkinlik alanı, ve köpek eğitim parkuru yer alacak. İmar planı, tahsis ettiğimiz alan ve projemiz hazır. İnşallah kısa zamanda projemizi hayata geçireceğiz” dedi. Sokak hayvanları için üç önemli işlem Sokak hayvanlarına gereken bakım ve rehabilitasyon sağlandıktan sonra sahiplendirileceğini belirten Başkan Palancıoğlu, “Sokak hayvanları ile ilgili yapmamız gereken üç önemli husus bulunuyor. Bunlardan ilki kısırlaştırma. Bildiğiniz üzere sokak hayvanları tek doğumla ondan fazla yavrulama yapıyor. Bu durum beraberinde sokak hayvanlarının nüfusunda ciddi bir artış sağlıyor. Bu nedenle Belediye olarak yapmamız gereken önemli işlemlerin başında kısırlaştırma geliyor. Bir diğer önemli işlemimiz ise rehabilite etme. Veterinerlik hizmetinin olduğu güzel bir ortamda sokak hayvanlarını rehabilite edeceğiz, bakımla iyileştirip sahiplendireceğiz. Minik dostlarımız için çok önemli bir husus. Dışarıdaki pek çok tehlikeden hayvanlarımızı korumanın yanı sıra nitelikli bakım hizmetimizle iyileştireceğiz. Son önemli husus ise kulak küpelerinin vurulması. Kulak küpeleri vurulan hayvanlarımızın belediyemizin bakım hizmetinden yararlandığını, sokak hayvanları köyümüzün bir üyesi olduğunu, rehabilite edildiğini, sağlıklı olduğunu anlayacağız“ şeklinde ifade etti.
Adana Annesi kazada ölüp sezaryenle dünyaya gelen bebek hayata tutundu Adana’da annesi trafik kazasında hayatını kaybeden ve annenin karnından sezaryenle alınan erkek bebek, solunum cihazı olmadan nefes alması sağlanarak hayati tehlikeyi atlattı. Doktorların ‘yaşaması imkansız’ olarak nitelendirdiği bebek, birkaç hafta sonra taburcu edilecek. Kaza, 17 Nisan gecesi Yüreğir ilçesi Seyhan Mahallesi Karataş Caddesi’nde meydana geldi. Suriye uyruklu 9 aylık hamile Nur Abbud, yolculuk sırasında eşi Raid Abbud’un (40) kullandığı elektrikli bisikletten yola düştü. Bu sırada Ali D.’nin kullandığı 01 J 0142 plakalı özel halk otobüsü, hamile kadına çarptı. Abbud ambulansla Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülürken, Ali D. ise gözaltına alındı. 4’üncü çocuğu olan erkek bebeği sezaryen ile alınan Nur Abbud kurtarılamadı. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Ali D., tutuklandı. Eşi tarafından Suriye’nin Azez kentine götürülen Abbud’un cenazesi ise toprağa verildi. Doğduğunda nefes almıyordu Doğum sırasında oksijensiz kalması yüzünden nefes alamayan ve doktorların hayatta tutmak için 15 dakika kalp masajı yaptığı erkek bebek, 5 gün önce Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne sevk edildi. Doktorların ‘yaşaması imkansız’ olarak diye nitelendirdiği bebek, yeni doğan yoğun bakım servisinde yapılan müdahalelerin ardından solunum cihazlarından kurtularak nefes almaya başladı. Bebeğin sağlık durumuyla ilgili gazetecilere bilgi veren Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hacer Yapıcıoğlu, oksijensiz doğum vakalarının sıkça yaşandığını ancak kazaya bağlı böylesi bir travmayla ilk kez karşılaştığını ifade etti. Prof. Dr. Yapıcıoğlu, Şehir Hastanesi’ndeyken bebeğin kalp sesinin fark edilmesinin ardından ameliyatla alındıktan sonra solumadığını ve kalp tepe atımının alınamadığını, 15 dakika kalp masajı yapılan bebeğin, solunumunu başlatmak için akciğerlerine tüple ilaç verildiğini anlattı. Yapıcıoğlu, "Bebeğimiz oksijensiz doğum olduğu için hipotermi dediğimiz vücut soğutma yaparak vücut ısısını 34.5 dereceye indirdik. Böylelikle beyin hücrelerinin oksijen tüketimi azaldı. İlk geldiğinde daha kötüydü ancak 72 saatlik tedavinin ardından şu an solunum cihazını çıkarttık. Kötü öyküsüne rağmen beklenenden daha iyiye gidiyor. Şu an tüple besleme yapıyoruz ancak emme refleksi de gelişmiş durumda. Yapacağımız birkaç tetkik daha var. Ağızdan beslenmesi normale dönerse, havale geçirme durumu da olmazsa 1-2 hafta içerisinde taburcu etmeyi planlıyoruz" dedi. Öte yandan Prof. Dr. Yapıcıoğlu, hamilelerin ve çocukların motosikletle yolculuk yapmaması gerektiğini söyledi.
İstanbul Sancaktepe’de 23 Nisan coşkusu Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağan ettiği, Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı, Milli Egemenliğin ilan edildiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Sancaktepe’de düzenlenen çeşitli etkinliklerle coşkuyla kutlandı. Sancaktepe’de 2 gün boyunca dğzenlenen etkinlikler çerçevesinde Sancaktepe halkı Atamızın tüm Dünya çocuklarına Armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını büyük bir coşkuyla kutladı.Sancaktepe’de ilk resmi program Sancaktepe Atatürk Anıtına Çelenk Sunumu ile başladı. Sancaktepe Belediyesi adına Belediye Başkanı Alper Yeğin’in çelenk sunumunu yaptığı program İstiklal Marşı ve Saygı duruşu sona erdi. Sancaktepe Belediyesi tarafından vatandaşların yoğun katılımı altında Sancaktepe 100.yıl Cumhuriyet Meydanı ve Ayazma Yaşam Vadisi’nde çeşitli etkinlikler düzenlendi. 22-23 Nisan tarihleri arasında gün boyu düzenlenen etkinlik ve atölyelerde çocuklar bayramın tadını doyasıya çıkardı. Kutlamaların adresi olan Ayazma Vadisi’nde elinde bayraklarla buluşan Sancaktepeli vatandaşlar Derya Yıldırım ve Manuş Baba’nın sahne aldığı konserde unutulmaz bir gece yaşadı. Etkinliklerde gençler ve vatandaşlarla bir araya gelerek onlarla hatıra fotoğrafı çeken ve eğlencelerine ortak olan Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin, ’Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir’ diyerek, millet egemenliğine yürekten bağlı Baş Komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkemize ve Dünya çocuklarına armağan ettiği ilk ulusal Bayram olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramını kutladı.
İstanbul Avcılar’da çocuklar, Irmak Arıcı konseri ile 23 Nisan coşkusunu doyasıya yaşadı Avcılar Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle Irmak Arıcı konseri etkinliği düzenlendi. Etkinliğe katılan çocuklar konserde doyasıya eğlendi. Avcılar Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları çerçevesinde sanatçı Irmak Arıcı konseri düzenlendi. Halide Edip Adıvar Parkı’nda yapılan konsere Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, ve birçok vatandaş katıldı. Sanatçı Irmak Arıcı, en sevilen şarkılarını Avcılarlı vatandaşlar için söylerken çocuklar ise doyasıya eğlendi. Konser sırasında sahneye çıkan Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Arıcı’ya iki adet plaket verirken adına da fidan dikildiğini söyledi. Gün içerisinde 23 Nisan kutlamaları kapsamında çocuklar için çeşitli etkinlikler de yapıldı. Etkinlikte konuşan Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, ”Bugün 23 Nisan 2024. Bundan 104 yıl önce Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Birinci Meclis’i açtığı ve kurtuluş mücadelesini başlattığı günün 104. yıl dönümü. Böylesine bir anlamlı günde ve çocuklara armağan ettiği günü, yine çocuklarımızla gündüzden başlayan etkinliklerimizle doyasıya kutladık. Şimdi de konserimizle beraber bayramımızı tamamlayacağız. Mutluyuz. Çocuklarımız gün boyunca eğlendi. Günün anlam ve önemine dair birçok aktivitede bulundular. Onların eğlenmesi bizleri de eğlendirdi. Tabi 2024’e geldiğimizde o günleri çok daha iyi anlıyoruz. O günler bir milletin geleceğini tayin edecek bir ortak akıl hareketiydi. Anadolu’nun, Trakya’nın bütün bölgesi ile bir arada kardeşliğin, birlikteliğin, zafere yansımasıydı aslında o günkü fikir ve temel. O anlamıyla bugüne baktığımızda yine birliğe, beraberliğe, kardeşliğe her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız olduğu dönemden geçiyoruz. Biz Avcılarımızda bu güzel kentimizde yine kardeşçe bir arada yaşayacak ve Avcılarımıza en iyi şekilde hizmet edeceğiz” dedi.
İstanbul Casper, akıllı telefon almak isteyen kullanıcılara VIA ailesinin gözde telefonlarını sunuyor Türkiye’nin teknoloji markası Casper, VIA markasına ait geniş ürün gamıyla her yaştan her kitleye hitap etmeye devam ediyor. Casper, yaz ayları yaklaşırken akıllı telefon alışverişi yapmak isteyen kullanıcılar için VIA ailesinin en gözde akıllı telefonlarını sıralıyor. Global teknolojik trendleri yakından takip eden Türkiye’nin teknoloji markası Casper, VIA markasına ait geniş ürün gamıyla kullanıcıların ihtiyaç duyduğu tüm özellikleri barındıran akıllı telefonları kullanıcıların beğenisine sunuyor. Teknoloji markası, kullanıcıların günlük yaşamını daha kolay ve daha eğlenceli hale getirmeyi amaçladığı üstün teknolojik donanıma sahip VIA ürünlerini kullanıcılarıyla buluşturmaya devam ediyor. Yaz ayları yaklaşırken akıllı telefon alışverişi yapmayı düşünen kullanıcılar için ise VIA ailesinin en gözde ürünlerini paylaşıyor. Casper VIA X40 VIA ailesinin en yeni üyesi olarak geçen aylarda tanıtılan Casper VIA X40, üstün özellikleri ve modern tasarımıyla kullanıcıların beklentilerini karşılıyor. VIA ailesinin X serisi ekstra performans ve ekstra güç anlamına geliyor. Casper’a özel 3D glass tasarımı sayesinde Casper VIA X40, pürüzsüz görünümü tamamlayan ince metalik çerçeveleriyle premium bir görüntü sunuyor. 6.67’’ FHD+ AMOLED ekranıyla dizi/film, video izlerken ve oyun oynarken daha canlı ve daha parlak görüntüler sunarak alınan keyfi artırıyor. Arcsoft yapay zeka yazılımı ile güçlendirilmiş 24MP ön kamera canlı, parlak ve net özçekimler çekilmesini sağlarken, 50MP+5MP+2MP arka kamerası ile de yüksek çözünürlükte canlı ve kaliteli fotoğraflar çekilebiliyor. Tüketici deneyimlerinden yola çıkılarak oluşturulan Gece Siyahı, Gece Mavisi ve Casper VIA Beyazı olmak üzere 3 farklı renk seçeneği sunuyor. Casper VIA A40 Tek elle ultra geniş bir ekran deneyimini mümkün kılan şık ve yenilikçi tasarımı, 256GB geniş depolama alanı, yapay zeka destekli 64MP arka kamerası ve 13MP ön kamerası ile kullanıcıların beğenisine sunulan Casper VIA A40, beklentileri sınırların ötesine taşıyor. Casper VIA A40, 8GB RAM özelliğine artı olarak sahip olduğu 8GB VRAM teknolojisi ve en güncel Android 13 işletim sistemi sayesinde yüksek performans gerektiren uygulamaları kolay ve akıcı bir şekilde kullanma avantajı sağlıyor. Tasarımı ve şıklığıyla kendini belli eden Casper VIA A40’ın renk seçimleri, trendler ve kullanıcıların beklentileri üzerine yoğun araştırmalar sonucunda belirlendi. Her rengin, tasarımdaki bütünlüğü koruyarak kullanıcıların dikkatini çekmesi amaçlandı. Gece mavisi renginden gümüş griye ve göz alıcı VIA mavisi tonuna kadar uzanan renkler, kullanıcı elinde farklı tonlarda parlayarak benzersiz bir ışıltı sunmayı hedefliyor. Kamera etrafındaki gümüş halka ise tasarımın gücünü ve kamera performansını vurguluyor. Casper VIA X30 Plus İnce, köşeli ve sadece 8.1 mm gövde inceliğine sahip Casper VIA X30 Plus, arka kapak tasarımında kullanılan özel dikey parlama efekti ile göz alıcı ve premium bir görünüm sunuyor. Yeni VIA X30 Plus, yapay zeka teknolojisine sahip 50MP’lik ana kamerasıyla yüksek çözünürlüklü fotoğraflar çekebilirken ana kamerayı destekleyen 8MP, 118 derecelik geniş açı kamerasıyla tek bir kareye çok daha fazla perspektif sığdırıyor. VIA X30 Plus’ın 2MP’lik bokeh kamera özelliği ise fotoğraflara derinlik katıyor ve 13MP yüksek çözünürlüklü ön kamerayla kullanıcılar en mutlu anlarını ölümsüzleştirebiliyor.