SAĞLIK - 03 Aralık 2020 Perşembe 10:19

“Koronavirüs salgını ile birlikte solunum fizyoterapisi alanında ihtiyaç arttı”

A
A
A
“Koronavirüs salgını ile birlikte solunum fizyoterapisi alanında ihtiyaç arttı”

Koronavirüs salgını ile birlikte solunum fizyoterapisi alanında ihtiyacın arttığını söyleyen Fizyoterapist Öğr. Gör. Tuğçe Bilgiç, “Covid-19 hastalarına uygulanacak solunum rehabilitasyonu ile hastaneye yatış ve acil başvuruları azalır. Hastanede yatan vakalar için yatış süresini kısaltır ve sağ kalım oranı artar” dedi.

Solunum fizyoterapisi hakkında bilgi veren İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Fizyoterapist Öğr. Gör. Tuğçe Bilgiç, “Solunum rehabilitasyonu ya da pulmoner rehabilitasyon olarak adlandırabileceğimiz tedavide standart medikal tedaviye ek olarak özellikle Covid-19’da da görülen nefes darlığı gibi dirençli semptomlara yönelik fizyoterapistler tarafından uygulanan yöntemler mevcuttur. Bu noktada hastanın fiziksel durumunu iyileştirmek, semptomları azaltmak, doğru ve etkili nefes alma eğitimleri vermek ve dolayısıyla yaşam kalitesini yükseltmek temel amaçlardandır” diye konuştu.

“Küçük bir efor bile semptomları kötüleştirebilir”

Hastaların büyük bölümünün nefes darlığı sebebiyle hareketlerinin limitli olduğunu ifade eden Bilgiç, “Küçük bir efor bile semptomları kötüleştirebilir. Solunum rehabilitasyonu bu sebeplerle günümüzde evde ya da hastanede tedavisi devam eden Covid-19 hastaları için de multidisipliner tedavi yöntemlerinin planlanıp uygulanmasını gerektiren kapsamlı müdahaleler bütünüdür” dedi.

“Solunum cihazına bağımlılık söz konusu olabiliyor”

Covid-19 vakalarının yaklaşık yüzde 80'ninin, pnömoni (zatürre/akciğer iltihaplanması) olmaksızın hastalıklarının hafif ve orta dereceli semptomlarla ilerlediği bilgisini paylaşan Bilgiç, “Yapılan araştırmalara göre, pnömoni hastalarının yaklaşık yüzde 14’ünde, hastalık şiddetli olarak kendini gösteriyor. Vakaların yüzde 5’inde ise, akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS), çoklu organ fonksiyon bozukluğu/yetmezliği ve/veya septik şok gelişiyor. Özellikle de bu grupta semptomlar giderek kötüleşmekte ve solunum cihazlarına bağımlılık söz konusu olabiliyor” diye konuştu.

Bilgiç konuşmasına şöyle devam etti:

“Akut dönemde fizyoterapistler tarafından bu hastalara tavsiye edilen yaklaşımlar pozisyonlama, gevşeme ve hastanın klinik durumunun izin verdiği ölçüde uygulanabilen pasif, aktif yardımlı veya aktif mobilizasyondur. Havayolu temizleme tekniklerini de içeren solunum egzersizlerinin, egzersiz eğitiminin ve solunum kaslarına yönelik uygulamaların da kronik dönemde tedavi programına dahil edilerek devam edilebileceği öneriliyor.”

Solunum rehabilitasyonun faydaları

Fizyoterapist Öğr. Gör. Tuğçe Bilgiç, “Akciğer kapasitesini artırarak egzersizlere ve efor sarf etmeye uyumu kolaylaştırır. Solunum cihazlarına bağımlılığı azaltır. Nefes darlığını azaltarak yaşam kalitesini yükseltir. Göğüs ve kol kaslarına yönelik egzersizler kuvvet ve fonksiyon artışı sağlar. Hastaneye yatış ve acil başvuruları azalır. Hastanede yatan vakalar için yatış süresini kısaltır ve sağ kalım oranını artırır. Depresyon ve anksiyete gibi psikiyatrik semptomlarda azalma ve motivasyonda artış görülür. Uzun yürüyüşler gibi aerobik egzersizlere olanak tanır. Kullanılması gereken ilaçlara olan uyumu da artırır” şeklinde konuştu.

Türk Fizyoterapistler Derneği’nin de Covid-19’u geçirenlerin solunum, kalp damar ve kas iskelet sistemlerinde farklı sıkıntılar oluşabileceğini belirttiğini sözlerine ekleyen Bilgiç, “Covid-19 ile mücadelede özellikle ileri yaş, kronik hastalık ve zayıf bağışıklık gibi risk faktörleri taşıyan popülasyon için solunum rehabilitasyonu en güçlü silahlardan biridir ve önemi her geçen gün daha fazla anlaşılmaktadır” ifadelerini kullandı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bayraktar TB3’ün toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA test uçuşlarına hız kesmeden devam ediyor. Hafta boyunca süren testlerde iki prototipi de test uçuşları gerçekleştiren Bayraktar TB3’ün toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı. Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) test uçuşlarını ara vermeden sürdürüyor. Hafta boyunca gerçekleştirilen testlerde iki prototipi de uçuş icra eden milli SİHA’nın toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı. İki Bayraktar TB3 havada Cumhuriyet’in 100. yılını taçlandırmak amacıyla 27 Ekim 2023 tarihinde ilk uçuş testini başarıyla tamamlayarak gökyüzü ile buluşan Bayraktar TB3 SİHA’nın iki prototipi de test uçuşlarını Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde sürdürüyor. Bayraktar TB3 PT-1 ve PT-2, geçtiğimiz hafta boyunca orta irtifada icra edilen sistem ve dayanım performanslarının ölçüldüğü testlerin tamamını başarıyla tamamladı. Toplam uçuş 272 saate ulaştı Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 272 saat 47 dakika havada kaldı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5 bin 700 km yol kat etmişti. Milli SİHA, milli kamera Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. TCG ANADOLU’dan ilk uçuş 2024’te Bayraktar TB3 SİHA, katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacak. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3 için 2024 yılı içinde TCG Anadolu gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Bayraktar TB3’ün sahip olacağı kabiliyetler bu sınıftaki insansız hava araçları açısından da önemli bir yenilik olacak. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83’ünü ihracattan elde etti. Öte yandan Baykar 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 2023’te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Öte yandan Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.