KÜLTÜR SANAT - 20 Ocak 2021 Çarşamba 09:26

Kredi çekerek açtığı kütüphaneye 7 bin 500 kitap sığdırdı

A
A
A
Kredi çekerek açtığı kütüphaneye 7 bin 500 kitap sığdırdı

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde; 10 bin kitap ile bölgenin en büyük kütüphanesini emekli maaşına karşılık banka kredisi çekerek kuran Kerim Erhan isimli vatandaş, yemedi içmedi banka kredisi taksitlerini ödedi.

Ayvalık Belediyesi bünyesindeki 19 Mayıs Cihan Şişman Gençlik Merkezi’nde, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği kurucularından merhum Türkel Minibaş’ın ismini taşıyan kütüphanede kayıtlı 10 bin kitap dev bir bilgi hazinesi ile gençlere meşale tutmayı başaran 57 yaşındaki gemi inşaat mühendisi Kerim Erhan, kütüphanesi olmayan il ve ilçelerde de yeni kütüphanelerin kurulabilmesi için aynı fedakarlığı yapmaya hazır olduğunu belirtti.

Yaz aylarında ailesiyle birlikte geldiği Ayvalık’a kendi değimiyle aşık olduğunu belirten aslen İstanbullu ve iki çocuk babası Erhan, “Ben daha önce buna benzer 4-5 tane daha kütüphane kurdum. Bunları yaşattım. Bunların bir kısmı kapandı ama bir kütüphanenin nasıl kurulacağını biliyorum. Ayvalık’a bir katkım olsun diye düşünürken, yapılabilecek en güzel işin bir kütüphane olacağında karar kıldım” dedi.
Ayvalık’a kütüphane kazandırma kararını aldıktan sonra 2017 yılında ilk etapta kitapları seçtiğini ve yayın evlerine başvurduğunu anlatan Kerim Erhan, “Yayınevleri de sağolsunlar bana çok ciddi indirimde bulundular. Ama sonuçta o kitaplar için ortaya çok ciddi bir meblağ çıktı. Baktım ki benim maddi gücüm bu kadar kitabı satın almaya yetmiyordu. Ama kitapları da almam gerekiyordu. Bende emekli maaşıma karşılık bir bankadan kredi çekerek bu kitapları satın aldım. Aldığım krediyle de kitapların parasını yavaş yavaş ödedim” ifadelerini kullandı.

Kredi çekerek açtığı kütüphaneye 7 bin 500 kitap sığdırdı

Kütüphanede 7’den 77’ye her yaş grubuna uygun 7 bin 500 kitabın bulunduğunu kaydeden Erhan, hedefinin bu sayıyı 10 bine çıkarmak olduğunu belirterek, “Pandemiden önce kütüphanemiz epey yoğundu. Ama şu anda pandemi dönemi olmasına rağmen kütüphaneye gelenler, kitap alanla ders çalışanlar var. Tabi benim hayalimde daha da çok insanın kütüphaneye gelmesi ve yararlanmasıdır. Ben kişiliğim gereği geçmişte yaptıklarıma değil, gelecekte ne yapacağıma bakarım. Bu yüzden de mümkün olursa kütüphanesi olmayan başka yerlere de böyle bir eserin kazandırılmasını isterim elbette ama benim bu anlamda finansal imkânlarım çok kısıtlı. Ayvalık’ta kurduğum bu kütüphaneyi bir başka yerde kurabilmem çok zor olur. Bu yüzden de bu tür oluşumlara her zaman elimden geldiğince destek vermeye çalışırım. Ben toplumumuzun geleceği için, çocuklarımıza kitap okumalarını sağlayarak önünü açmaktan yanayım. Bizim amacımız; kitapları yazanlar ve basanlarla, bu kitapları okumak için bekleyen geniş bir kitleyi bu vesile ile bir araya getirebilmektir. Bu konuda Ayvalık Belediyesi’nden de çok ciddi destek aldık. Bize çok güzel bir mekânı ayırdılar. Zaten bu kütüphane de Ayvalık Belediyesi’ne aittir. Ben, insanlarımızın mümkün olduğunca daha fazla kitap okumalarını arzuluyorum. Bu şekilde de kendilerini geliştirmelerini umuyorum. Çünkü kendini geliştiren her birey, bir süre sonra topluma yarar sağlamaya başlayan biri haline gelecektir. Böylelikle de geleceğimiz daha aydınlık olacaktır” diye konuştu.

Kredi çekerek açtığı kütüphaneye 7 bin 500 kitap sığdırdı

Ayvalık Belediyesi yetkilileri memnun

Ayvalık Belediyesi Kültür İşleri Müdürü Erkan Cılak da, Ayvalık’ın tanınmış işadamlarından Cihan Şişman’ın katkılarıyla belediye bünyesine bir gençlik merkezi kazandırıldığını hatırlatarak, “Ayvalık Belediyesi bünyesindeki zeytin müzemizde Feyza Hepçilingirler adını taşıyan bir kütüphanemiz daha var. Ama gördüğümüz kadarıyla gençlik merkezimiz içerisinde bulunan Kerim Erhan beyin kurduğu bu kütüphane çok daha aktif bir durumda. Bu durum pandemi sürecinde de aynı paralelde devam ediyor. Kitap sirkülasyonu da katılımcı sayısı da oldukça yüksek. Bence Ayvalık’ta Kültür Bakanlığı bünyesindeki Halk Kütüphanesi’nden de daha aktif bir durumda. Biz de destek olmaya çalışıyoruz” dedi.

Kerim Erhan ile birlikte Ayvalık Belediyesi bünyesinde her mahalleye oluşturmaya çalıştıkları Mahalle Evleri Projesi kapsamında her mahalleye bir kitaplık kazandırmaya yönelik bir çalışmayı hayata geçirmeyi planladıklarını kaydeden Erkan Cılak, “Biz toplum olarak dijital platformlara daha fazla ağırlık vermeye başladık. Hatta bu durum adeta bir hastalık duruma doğru ilerliyor. Doğru ya da yanlış tüm bilgileri bu platformdan alıyoruz ama kitap okuyarak, öğrenmenin tadı bambaşkadır. Aslında bugün; ‘Türkiye niye böyle oldu?’, ‘Balıkesir niye böyle oldu?’, ‘Ayvalık niye böyle oldu?’ sorularının cevabı, insanlarımızın daha az kitap okumasından kaynaklanıyor. O yüzden de Kerim beyin yapmış olduğu bu özverili çabayı kutluyorum. O’nun bu yaptığı örnek çalışma keşke Türkiye’nin her yanına yayılabilse. Kerim bey bunu olumsuzluklara karşı direnerek gerçekleştirdi. Zor dayandı. Ama şu anda olumlu sonuçlar alınmaya başlandı. O yüzden de son derece mutluyuz” diye konuştu.


Suat Salgın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Dünyadaki en ölümcül hastalıktan korunmanın yolu egzersiz Kalp hastalıklarının dünyada en çok ölüm olan hastalıkların başında geldiğini ifade eden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, kalp rahatsızlığı ile nasıl mücadele edileceğinin bilinmesinin önemli olduğunu, düzenli egzersiz yaparak riskleri azaltmanın mümkün olduğunu söyledi. 12-19 Nisan Kalp Sağlığı Haftasında asıl konunun tedavinin anlatılması değil, kalp rahatsızlığı ile nasıl mücadele edilmesi gerektiğinin bilinmesinin daha da önemli olduğunu ifade eden Medicana Konya Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, kalp hastalıklarının dünyada ve ülkemizde en çok ölüm nedeni, en çok sekel bırakan hastalık grubunda olduğunu söyledi. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özdemir, “Dolasıyla bu hastalıkla mücadele ederken yapmamız gereken şey, hastaları tedavi etmekten ziyade bu hastalığı engellemek için neler yapabiliriz ona vurgu yapmamız lazım. Çünkü çok yaygın bir hastalık, endemik bir hastalık. Bununla mücadelede başarılı olabilmenin yegane yolu hastalığı önlemekten geçiyor. Bunun için yapmamız gereken en önemli birtakım hususlarımız var. Bizim bunu daha önce de müteaddit tekrarladığımız gibi insanlara anlatmamız lazım. Kendi hazırladığımız bir algoritmamız var. ‘YAŞaSın A, B, C, D, E’ algoritması ile hastalara yaklaşmamız, devamlı bunu hatırda tutmamız açısından önem arz ediyor” dedi. “Kalp hastalıkları daha erken yaşlarda görülmeye başlandı” YAŞaSın A, B, C, D, E’ algoritmasını anlatan, kalp hastalıklarına etki eden faktörleri sıralayan Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, “İlk faktörümüz yaş. Yaş ilerledikçe kalp hastalığı riski artar. Onun için biz diyoruz ki özellikle riskli hastalar 45-50 yaşından sonra mutlaka kalp kontrolünden geçmesi gerekir. Bu da genç yaşta görülmeyecek anlamına gelmez. Çünkü neden, diğer risk faktörleri de arttı ve hastalık daha erken yaşlarda görülmeye başlandı. İkincisi şişmanlık, obezite olarak da tarif edilen kilo artışı. Bu da önemli bir kalp hastalığı için risk faktörüdür. Bunun engellenmesi gerekiyor. Üçüncüsü sigara. Birçok hastalıkta olduğu gibi kalp hastalıklarında da en önde gelen sebeplerden birisidir. Sigara içim sayısıyla paralel olarak artmakla birlikte az sayıda içmekle risk az olur anlamına gelmez, bırakın içmeyi, içilen ortamda bulunmak bile kalp, damar sağlığı açısından ciddi bir risktir. ‘YAŞaSın’daki 3 temel riskimiz bu” şeklinde konuştu. “Diğer risk faktörlerini ortadan kaldırabilirsek genetik riskini düzenleyebiliriz” Birçok faktörün arasında da genetik risklerinde ön plan da olduğunu belirten Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, “A dediğimiz aile öyküsü. Genetik riski bulunan kişilerde kalp hastalığı riski artar. Bu demek değildir ki her hasta yakını ileride hasta olacak anlamına gelmez. Şu açıdan önemli: Eğer biz diğer risk faktörlerini ortadan kaldırabilirsek kişinin genetik riskini düzenleyebiliriz. B basınç, kan basıncı. Kan basıncı da maalesef günümüzde en önde gelen kalp damar sağlığı açısından ciddi, hayatı tehdit eden risk faktörlerinden birisidir. Kendi başına bir hastalık olduğu gibi kalp damar tıkanıklığına etki eden en önemli faktörlerden birisidir. Kan basıncını normal seviyelerde tutmak ki ideal seviye 130/80 mm arasındadır. C ise cinsiyet ve kolesterol. Kolesterol yüksekliği önemli bir faktör. Bu günümüzde çok yaygın bir tartışma olmakla birlikte her kolesterol yüksekliği olan hastaya ilaç başlamak şeklinde değil, bunu öncelikle yaşam tarzında düzeltme olarak kişileri bilinçlendirmek önemli. Cinsiyetteki vurgumuz ise erkekler kadınlara göre daha risk altındadır. Ama menopoz dönemi sonrasında kadınların riski erkeklere eşitlenir” diye konuştu. Sonrasında DD diye niteledikleri diyabet ve diyetle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, “Diyabet yani şeker hastalığı eşittir kalp damar hastalığı olarak bilinir. O nedenle diyabetik olan hastaları mutlaka erken tedavi etmek hatta diyabet olmadan bu kişilerin hasta önüne geçmek kalp damar hastalığı açısından yine önem arz eder. Diyet de aynı şekilde kalp damar hastalığı için önemli bir faktör. Önerimiz, sebze meyve ağırlıklı beslenmek. Özellikle 3 beyaz diye tarif ettiğimiz şeker, un ve tuzdan mümkün olduğunca uzak durmak, hayvansal gıdaları yemeyin ama azaltmak tarzında önerimiz. Özellikle zeytinyağı tüketiminin arttırılması bu hususta önem arz eder” ifadelerini kullandı. “Kalp hastalığı riskini azaltmak için çok önemli bir tedavi şansı sunar” Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, son olarak E diye nitelendirdikleri emosyonel stres hakkında ise, "Her ne kadar tek başına bir risk kabul edilmese de ciddi bir tetikleyici faktör. Bazen tek başına hiçbir riski olmayan hastalarda kalp krizine sebep olabilecek bir faktör. Onun için emosyonel stresten kişileri uzak tutmak, bununla ilgili tedavi önerilerini vurgulamak önem arz ediyor. Son olarak ve belki daha önemlisi egzersiz. Hareketsiz yaşam günümüzde yine Türk toplumunda oldukça yaygın olan bir risk faktörüdür. Onun için belki diğer risk faktörlerinin bile hepsini düzeltici etkisi olan, buna mümkün olduğu kadar riayet lazım. Neden, çünkü belki de en etkili, en ucuz ve en zararsız tedavi şeklidir. Önerimiz, kişilerin günde en az 45 dakika yürüyüş, koşu, bisiklet sürmek gibi sporları düzenli her gün yapması. Haftanın beş günü ama ideal olarak her günü yürüyüş en basit uygulayabileceğimiz tedbirlerden birisidir. Biz bunlara ne kadar dikkat eder, bunları ne kadar erken yaşta insanlarımıza anlatırsak ileride kalp hastalığı riskini azaltmak için bize çok önemli bir tedavi şansı sunar” dedi.
İstanbul Arnavutköy’de iki otomobilin çarpıştığı kaza kamerada Arnavutköy’de karşıdan gelen otomobili görmeyen bir sürücüsü, sola doğru dönüş yaptığı sırada kafa kafaya çarpıştı. Kazada 1’i ağır 5 kişi yaralanırken kaza anı güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Kaza, saat 10.00 sıralarında Deliklikaya Mahallesi Kayabaşı Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, 34 NZ 7609 plakalı araç sürücüsü Burahan Gür sola doğru dönerken karşıdan gelen Şeref Seçkin‘in kullandığı 34 GLU 444 plakalı aracı görmemesi üzerine çarpıştı. İhbar üzerine olay yerine polis sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kazada, sürücü Burahan Gür, kızı Muhbet T. ve torunu Nisanur T. hafif yaralanırken aynı araçta bulunan Burahan Gür‘ün eşi Güler Gür ağır yaralandı. Kazaya karışan diğer aracın sürücüsü Şeref Seçkin ise hafif şekilde yaralandı. Yaralılar olay yerine gelen ambulanslarla çevrede bulunan hastanelere sevk edildi. Polis ekipleri kaza ile ilgili çalışma başlatırken kaza anı güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. Kaza sonrasında olay yerine gelen Deliklikaya Mahallesi Muhtarı Mustafa Borçlanmış, “ Burası Deliklikaya Mahallesi’nin girişi burada sık sık kazalar yaşanıyor. Benim bildiğim kadarıyla Burahan ve eşi Güler’in durumunun ağır olduğunu biliyoruz. Burahan abinin kızı ve torunu da araçtaydı. Onların durumu iyi, eşinin durumu ağır hastaneye kaldırıldı. Biz burada kaldık inşallah durumu iyidir. Diğer araçta sadece sürücü vardı durumu iyiydi” dedi.