GÜNDEM - 24 Haziran 2019 Pazartesi 17:07

Küçük Öykü 76 gün sonra dışarı çıktı

A
A
A
Küçük Öykü 76 gün sonra dışarı çıktı

Antalya’da tedavisine devam edilen Juvenil Miyelomonositik Lösemi (JMML) teşhisi konulan 4 yaşındaki Öykü Arin Yazıcı’ya babasından nakledilen iliğin yüzde 98.5 tuttuğu bildirildi. Anne Eylem Şen Yazıcı, “Şu an sevinmeye korkuyorum ama çok mutluyum” dedi. 76 gün sonra ailesiyle dışarı çıkan Öykü Arin ilk olarak salıncağa bindi.

Geçen yıl Kasım ayında Juvenil Miyelomonositik Lösemi (JMML) teşhisi konulan Öykü Arin'e iki ay önce annesi Eylem Şen Yazıcı'dan ilik nakledildi. İlik uyum sağlamayınca Öykü'ye, babası Çağdaş Yazıcı'dan yarı uyumlu kök hücre nakli yapıldı. Bu süreçte 74 gün babası ve annesiyle hastane ortamında bulunan Öykü Arin, sabah saatlerinde doktorların izniyle dışarı çıktı. 

Bir haftalık kritik süreci atlatan Öykü Arin’in sağlık durumu için Hastane İlik Nakli Bölüm Başkanı Prof.Dr. Mehmet Akif Yeşilipek ve anne Eylem Şen Yazıcı basın toplantısı düzenledi. 

Prof.Dr. Yeşilipek, anneden yapılan yarı uyumlu nakilin tutmamasının ardından, 22 gün önce babadan ilik nakli hazırlıklarına başladıklarını söyledi. 

Naklin ardından 13’üncü günü geride bıraktıklarını kaydeden Prof.Dr. Yeşilipek, “13’üncü günü geride bıraktık ve kemik iliğinin çalıştığını gördük. Alınan testlerde yüzde 100’e yakın babanın iliğinin çalıştığını tespit ettik. Öykü’nün genel durumu gayet iyi. Biz dün ilk kez kısa süreli izinli olarak dışarı çıkarttık. Henüz her şey bitmiş değil” diye konuştu.

Küçük Öykü 76 gün sonra dışarı çıktı

"1 yıllık süreç"
Bu tür nakillerde her zaman dikkatli olunulması gerektiğini dile getiren Prof.Dr. Yeşilipek, “Erken dönem ve ileri dönemde karşılaşılacak olumsuzluk olabilir. Bu yönüyle öyküyü bir süre yakın izleyeceğiz. Daha sonra evine göndereceğiz” dedi. 

Öykü Arin’in birkaç ay içinde normal aktivitesine kavuşabileceğinin altını çizen Yeşilipek, “Topluma karışması 6 ay ile 1 yıllık süreç gerekiyor. 1 yıl sonunda aşılarını sıfırdan yapacağız. Okul dahil topluluklara girebilir. Normal hayatını sürdürebilir. Birkaç gün içince taburcu edebiliriz” dedi. 

Prof.Dr. Yeşilipek, bu yıl yaptıkları nakillerin yüzde 65’inin akraba dışı olduğunu dile getirerek, bunun da yüzde 60’ının Türkök’ün donörlerindan yapıldığını kaydetti.

“Zorlu bir süreçti.”
Anne Eylem Şen Yazıcı ise, "Çok zorlu süreçti. Önemli kampanya yürüttük. 150 bin donöre ulaştık. Antalya’ya İzmir’den geldik. Geniş çaplı araştırma yaptık. Hem tedavi hem moral süreci önemliydi.76 gün, bu gün ilk kez dışarı çıkabildi. Ama Öykü’nün ayağına dışarıyı getirdik. Milyonda görülen bir hastalıktı. Küçük olasılık dedikleri zaman tüylerim diken diken oluyordu. Öykü milyonda görülen bir hastalıkla mücadele ediyordu. Öykü’nün tek tedavi yolu ilik nakliydi. Kardeşi yoktu ve akraba dışı nakil gündemimize geldi. Uygun donörün olmadığı ortaya çıktı. Öykü Arin için, 'Öykü Arin’e umut ol' kampanyası başlattık. 150 bine yakın donöre ulaştık 2.5 ayda” ifadelerine yer verdi.

"Öykü mücadele etti"
Bekleyen bin 700 hasta için donör olmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Eylem Şen Yazıcı, “Her dakika her saniye çocuğunun gözündeki ışıltıyı takiple geçiyor. Gece ve gündüzünüz kalmıyor. Birinci aşama iliğin tutma dönemi. İlk dönemi başardık ilik tuttu diyebiliriz. İkinci aşama ilik savaşı. İlik savaşının takip süreci devam edecek. Son aşama hastalığın geri gelip gelmeyeceğidir. 6 ay ve 1 yıl çok önemli. Küçük bir olasılık bile olsa milyonda bir hastalıkla Öykü Arin mücadele etti. Aile içi nakil yapamadık. Akraba dışı nakil sürecine girdik” ifadelerine yer verdi.

"Kendisine yeni bir dünya oluşturdu"
‘Donör olun umut olun’ kampanyasına destek verilmesini isteyen Şen, “Kendi imkanlarımızla 2.5 ayda 150 bin kişiye ulaştık. Bir insan bir dünya demektir. Kampanyaya destek vermeye devam edin. Bizim bugün 76. günümüz. Umarım her şey çok iyi gidecek. Öykü Arin’e hastalığın tanı koyulması 7 ay sürdü. Benim için en zor süreç o süreçti. Benden başka kimse çocuğumun hastalığı olduğuna inanmıyordu. Bu hastalığın üstesinden geleceğine inandım. Onunla gurur duyuyorum. Bizi hiç üzmedi. 76 dünür kapalı ve kitaplarla çıkartmalarla kendisine yeni bir dünya oluşturdu. Yapacak çok şeyi var bu dünyada” diye konuştu.

"Sevinmeye korkuyorum"
Dışarı çıkma ihtimali olduğu zaman Öykü Arin’in tepkisini anlatan Eylem Şen Yazıcı, “Hastaneden çıkmak istedi. Gece uyandı saat 04.00 gibiydi. ‘Hastaneden eve gitmek istiyorum’ dedi. Ona güçlendirmek için hastanede olduğunu söyledik, hasta olduğunu söylemedik. Hastaneden çıkınca koşmaya başladı. Uzun uzun karıncaları inceledi, kuşlara baktı. Hayvanları çok seviyordu. Dışarı çıkabiliyor ama hayvan ve insanlara dokunabilmesi yasak. O an yaşadıklarım kelimelerle anlatılmaz. ‘İlik tuttu, dışarı çıkabilir, değerleri yükseliyor’ bunları öğrenmek ayrı bir sevinçti. Şu an sevinmeye korkuyorum ama çok mutluyum” dedi.  

İsa Akar - Ertuğrul Gün

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman “Deprem Sonrası Adıyaman Turizmi ve Sosyolojisi” konulu panel düzenlendi Adıyaman Üniversitesi ev sahipliğinde “15-22 Nisan Turizm Haftası” etkinlikleri kapsamında “Deprem Sonrası Adıyaman Turizmi ve Sosyolojisi” konulu panel düzenlendi. Adıyaman’ın 2023 yılı ve öncesindeki turizm karnesinin değerlendirildiği ve 2024 yılına dair beklenti ve planlamaların aktarıldığı etkinlikte panelist olarak Adıyaman Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Caner Çalışkan, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünden Kültür ve Turizm Uzmanı Mustafa Ekinci ve Park Dedeman Genel Müdürü Furkan Polat yer aldı. Vehbi Koç Konferans Salonundaki panele Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Murat Aydın, Prof. Dr. Selcen Yüksel Perktaş, İl Kültür ve Turizm Müdürü Abuzer Gelse, Üniversite Genel Sekreteri Doç. Dr. Mahmut Gürsoy, Üniversite akademik ve idari çalışanları ile öğrenciler katıldı. Moderatörlüğünü Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Kurumlar Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bekir Kocadaş’ın yaptığı panel, saygı duruşu ve okunan istiklal marşının akabinde başladı. Panelin açılış konuşmasını yapan İl Kültür ve Turizm Müdürü Abuzer Gelse, 2023 ve 2024 yıllarındaki Adıyaman turizm istatistiklerini paylaşarak, turizmin Adıyaman için öneminden bahsetti. 6 Şubat 2023 tarihli depremlerin Adıyaman‘daki turizm sektörüne önemli ölçüde sekte vurduğunu ifade eden Gelse, otel ve yatak sayısının yarı yarıya düştüğünün altını çizdi. Tüm olumsuzluklara rağmen turizm sektörünün çok hızlı bir toparlanma sürecine girdiğini söyleyen Gelse, Adıyaman’ın 2 Nisan 2023 tarihinde ilk turizm kafilesine ev sahipliği yaptığını belirtti. Müdür Gelse, “Otellerimizin deprem sonrası güvenli olmadığına dair kamuoyunda yer bulan söylentiler gerçeği yansıtmamaktadır. Tüm otellerimiz sürdürülebilir turizm sertifikasına sahip, fiziki anlamda da güvenli işletmelerdir. Bu olumsuz algıyı kırmamız gerekmektedir. Eşsiz bir turizm destinasyonuna sahip olan Adıyaman için bu süreçte tanıtım faaliyetleri açısında büyük önem taşıyor. Ama öncelikle bu şehrin insanlarının bu şehirdeki hazinenin farkına varması gerekir. Adıyaman’ın yeniden ayağa kalması için üç önemli parametre vardır. Bunlar; tarım, turizm ve teknoloji-sanayidir Bu parametreleri göz ardı etmeden şehir olarak elimizi taşın altına koymamız gerekmektedir” dedi. Adıyaman Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çiğdem Sabbağ ise, turizmin gerek şehirler gerekse de yerel halk için önemine değinerek, Adıyaman’ın geleceği için turizm sektörünün canlanarak eski ivmesini yakalaması gerektiğine dikkat çekti. Konuşmaların ardından panelistler Doç. Dr. Caner Çalışkan, Mustafa Ekinci ve Furkan Polat sunumlarını gerçekleştirildi. Program sonunda panelistlere Adıyaman Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Aydın tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.
Antalya Antalya’da meteoroloji uyardı, ekipler teyakkuza geçti Antalya Büyükşehir Belediyesi, Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nün Antalya ve ilçelerinde verdiği kuvvetli yağış ve fırtına uyarısından sonra teyakkuza geçti. Büyükşehir ve ASAT ekipleri, alt geçitler ile cadde ve sokaklardaki mazgalları temizlerken herhangi bir olumsuzluğa karşı nöbetçi ekipler oluşturdu. Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nün Antalya’da 20 Mart Cumartesi günü Antalya ve ilçelerinde verdiği kuvvetli yağış ve fırtına uyarısı üzerine Antalya Büyükşehir Belediyesi tüm birimleriyle teyakkuza geçti. Antalya Büyükşehir Belediyesi, itfaiye ekipleri başta olmak üzere, ASAT, Fen İşleri, Destek Hizmetleri, Zabıta, Park Bahçeler, Temizlik İşleri, Ulaşım, Sosyal Hizmetler gibi önemli birimler de nöbetçi ekipler oluşturuldu. Hatlar temizleniyor Hazırlık çalışmaları kapsamında, Düden Şelalesi’nde oluşabilecek bir taşkın riskine karşı Düden Çayı üzerinde tarımsal sulama için Altınova ve Güzeloba’da bulunan regülatörlerin kapakları, biriken su denize akıtıldı. Alt geçitler ve yol güzergahlarındaki mazgallarda ekipler temizlik çalışması yapıyor. 180 kişilik nöbetçi ekip oluşturuldu ASAT oluşabilecek kanalizasyon tıkanmaları ve su baskını ihbarlarına karşı acil müdahale ekiplerine ilave olarak, 180 kişilik nöbetçi ekip oluşturuldu. ASAT, şiddetli yağış uyarısına karşı kamyon, kepçe kanal açma kombine aracı, kuka yüksek basınçlı kanal açma araçlarını hazır bekletiyor. Büyükşehir Belediyesi, mazgallarda tıkanmalara sebep olabilecek poşet, pet şişe ve ağaç dallarının temizlenme noktasında ilçe belediyeleri de uyararak, gerekli çalışmaların yapılmasını istedi.