SAĞLIK - 21 Ocak 2020 Salı 12:13

Küresel ısınma çocuklarda gelişim problemini ortaya çıkarıyor

A
A
A
Küresel ısınma çocuklarda gelişim problemini ortaya çıkarıyor

Küresel ısınmanın ve iklim değişiklerinin insan psikolojisine etkilerini değerlendiren Uzman Psikolog İlkay Soykal, bu değişimlerin kaygı bozukluklarına sebebiyet verdiğini söyledi. Soykal aynı zamanda gebe kadınların deniz ürünlerindeki nörotoksinlere çok dikkat etmesi gerektiğini bu toksinlerin alınması ile birlikte çocuklarda ileriki yaşlarda gelişim bozukluklarına sebebiyet verdiğini dile getirdi.

Uzmanlar, geçtiğimiz 100 yılın son 10 yılını küresel ısınma nedeniyle sıcaklık artışlarının en fazla hissedildiği yıllar olduğuna dair uyarılarda bulundu. Dünya çapında pek çok bölge bu yıl içerisinde alışılmadık sıcaklık seviyeleriyle karşı karşıya kaldı. Bahar mevsimlerinde bile insanlar bahar yorgunluğu adı altında birçok ruhsal duygu değişimleri yaşarken küresel bir ısınma ve yaşanan sert mevsimsel geçişler insan psikoloji üzerinde olumsuz etkiler oluşturmaya başladı. Bahar mevsiminin istenilen şekilde yaşanamaması, sıcaklık dengelerinin bozulması gibi etkenlerin insan üzerinde kaygı bozukluklarına sebebiyet verdiğini dile getiren Esenyurt Üniversitesi’nden Uzman Psikolog İlkay Soykal aynı zamanda gelecek nesiller için de uyarılarda bulundu. İklim değişikleri ve küresel ısınma ile birlikte artan çevre kirliliğinden etkilenen su ürünlerindeki nörotoksinlerin hafızayı olumsuz etkilediğini ve öğrenme bozukluklarına sebebiyet verdiğini söyledi. Soykal bu anlamda gebe kadınların da bu süreçte dikkatli olması gerektiğine dikkat çekti.

“Hamileler hafızayı olumsuz etkileyen nörotoksinlere dikkat etmeli”

Gebe kadınlarda küresel ısınmadan dolayı çocuğu direk etkileyen iki aşama olduğunu ifade eden Soykal, “Gebe bir kadın var ve mevsimsel geçiş sürecinde yaşıyor diyelim. Sürekli mevsimlerin zihnindeki o eski bilgilerle örtüşmediğini gördükçe ve beklentisi karşılanmadığı için karamsarlık ve kaygı tablosu fazla olacaktır. Bu durum da fetüsteki bebeği direk etkileyebilir ve sonrasında da çocukta da aynı sorun ortaya çıkabilir. Bir diğer aşama ise iklim değişikleri ve küresel ısınma ile birlikte çevre kirliliği. Sularda ve su ürünlerinde kirlenmeler var. Bu doğrudan psikolojiye nasıl etki ediyor, diye sorabilirsiniz. Biz su ürünlerini, özellikle midye istiridye gibi dip balıkların tüketen insanlarız. Dolayısıyla o nörotoksinleri fazla veya az miktarda bile alsak bunlar bizim hafızamızı olumsuz yönde etkiliyor. Bu yüzden de gebe bir kadın bu ürünleri tükettiği zaman, çocuk ileriki yaşlarda öğrenmeyle ilgili özellikle eğitim aşamasında biraz daha zorluk yaşayabilir" dedi.

"’Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır’ sözü artık rafa kaldırıldı"

Mevsimlerin artık kendi zamanlarında yaşanmadığına, yaz kış fark etmeksizin yağış ve sıcaklıkların değişkenlik gösterdiğini söyleyen Uzman Psikolog İlkay Soykal, “Öncelikle iklim değişiklikleri insanlarda mevsimlerle ilgili beklentileri biraz altüst ediyor. İnsanlar mevsimine göre hazırlanıyor fakat iklime uymayan durumlardan dolayı hastalıklar baş gösterebiliyor. ‘Mart bir türlü gelmedi’ diyen insanlarımız oluyor. ‘Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır’ sözü artık rafa kaldırıldı. İnsanlar mart ayında bile artık çok rahat piknik yapabiliyorlar. Artık beklentiler karşılanmadığı için kaygıların arttığını, karamsarlık tablosunun ortaya çıktığını ve hastalıklarla uğraşmaktan dolayı tükenmişlik sendromu gözlemleyebiliyoruz. Kentte yaşayan insanlarla kırda yaşayan insanların kendi yaşam çerçevesinde zorluklar çekmesi de önemli bir konu. Kentte yaşayan insanlar mevsimine göre giyinme probleminde kaygı yaşıyor. Kırsal kesimlerde yaşayan insanları ise geçimini topraktan ve hayvandan elde ettikleri için olumsuz hava şartları bütçe sarsılmalarına sebebiyet veriyor bu da karamsarlık ve kaygı tablosunu ortaya çıkarıyor” şeklinde konuştu.

Psikolojimizi düzeltmek için neler yapmalıyız?

Küresel ısınma ile birlikte artan karamsarlıklar ve kaygı bozuklarıyla birlikte, ikilemde kalma durumlarımız gibi psikolojik sorunlarla nasıl baş edeceğimize de değinen Soykal, "İnsanların düzenli olarak iklimsel haberleri doğru bir şekilde takip etmesi ve bunu gerçekçi bir şekilde öğrenmeye çalışması gerekmektedir. Hiçbir şekilde spekülasyona maruz kalmaması lazım. Doğrudan uzmanlar ve eğitmenlere başvurulmasını öneririm. Bu sadece yaşadığı yer için geçerli değil, Avrupa’daki bir iklim, rüzgar etkisiyle bize doğru da gelebilir. Klasiktir, ‘Sibirya soğukları geliyor’, ‘Afrika sıcakları geliyor’ lafını çok duyuyoruz. Dolayısıyla biz sadece yaşadığımız yerin iklimsel özelliklerini değil, bütün dünyanın iklimsel özelliklerini dikkate alırsak ve sürekli doğru bir şekilde bilgilenirsek bu bizim için daha yararlı olur. Bir diğeri çevre konusuna daha da duyarlı olmalıyız. Özellikle küresel ısınmanın artmasına sebep olan gazları daha az tüketmeyi sağlayacak filtreler kullanılması gerekiyor. Aydınlatıcı bilgileri çevremize mümkün olduğunca yayabiliriz. Ayrıca Amerikan Psikologlar Birliği’nin web sitesinde küresel ısınma ile ilgili bilgiler var. Anında sayfanın Türkçe çevirisi de oluyor, oradan da yararlanılabilir. Artık dünyada iklim psikolojisi alanında uzmanlaşan psikologlar var. Bu anlamda bizim de ülke olarak insanları küresel ısınmaya hazırlamak adına iklim psikolojisi alanında uzmanların yetişmesine biraz daha destek verilebilirse daha iyi olur" ifadelerine yer verdi.

Ayrıca Soykal kendi çabalarımızla psikolojik sorunlarımızı, karamsarlık ve kaygı tablomuzu düzeltemediğimiz durumlarda uzmanlardan ve alanında profesyonel olan psikologlardan destek alınması gerektiğini söyledi. 

“İklim psikologları çocukları gelecek sorunlara hazırlayabilir”

Son olarak da Türkiye’deki psikologların Amerikan Psikologlar Birliği ilkeleri doğrultusunda ilerlediğini ve eğitimler aldığını belirten Soykal, "Amerikan Psikologlar Birliği, dünyada merkezi bir birimdir. Biz de burada psikoloji eğitiminde onların ilkeleriyle hareket ediyoruz. Onların başkanlığına baktığımızda iklim ve çevre psikolojisi adı altında bir eğitim alanı görüyoruz. Bu alanda yüksek lisans ve doktora çalışmaları var. Peki, nedir bu iklim psikolojisi ya da iklim ve çevre psikologları ne yaparlar? İnsanları iklim özelliklerine ve iklimsel değişikliklere karşı hazırlayıp eğitim verirler. Hem aileye hem ergenlere hem çocuklara değişen iklimle birlikte insanların ruhsal durumları ve karakteristik özellikleri nasıl etkilenir gibi soruların cevabını verir ve onlarla ilgili aydınlatıcı bilgiler sunar. Özellikle çocuklara iklim, çevre sağlığı ve küresel ısınmayla ilgili bilgilendirmeler erken yaşta verilirse ilerideki kuşaklar bu değişiklikleri en az zararla daha bilinçli bir şekilde geçirmiş olurlar. Bu kapsamda çevre mühendisleri, iklim ve çevre psikologlarıyla beraber çalışılırsa gayet yararlı bir sonuç olabilir" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Büyükşehir’de 2 bin 543 adet hobi bahçesi için 22 bini aşkın başvuru Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin kentin 7 farklı bölgesinde emekli vatandaşlara yönelik toplam 2 bin 543 adet hobi bahçesi için başvuru süreci tamamlanırken, 22 bin 647 başvuru yapıldı. Büyükşehir Belediyesi tarafından Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç’ın talimatlarıyla, Kayseri’deki emekli vatandaşların günlük hayatın stresinden uzaklaşmalarını ve keyifli, sağlıklı bir yaşam sürmelerine katkıda bulunmalarını sağlamak için kente yeni hobi bahçeleri kazandırıldı. Daha yeşil bir Kayseri için çalışan Büyükşehir, Altınoluk Hobi Bahçesi’nde 230 adet, Beştepeler Hobi Bahçesi’nde 204 adet, Karpuzatan Hobi Bahçesi’nde 703 adet, Cırgalan Hobi Bahçesi’nde 462 adet, Selçuklu Hobi Bahçesi’nde 569 adet ve Şeker Hobi Bahçesi’nde birinci kısım 144 adet ve ikinci kısım 231 adet olmak üzere toplam 2 bin 543 adet hobi bahçesini hayata geçirdi. 7 farklı bölgede toplam 2 bin 543 adet hobi bahçesi için 3 Nisan itibariyle başlayan başvurular, 23 Nisan’da sona erdi. Hobi bahçesi için kuraya hak kazanan vatandaşlar, 30 Nisan 2024 Salı günü saat 10.00’da Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi’nde kura çekimine katılacak. Büyük salonda, dev ekranda, noter tarafından dijital olarak çekilecek kurayı izlemek isteyen vatandaşlar yerinden takip edebilecek. Büyükşehir Belediyesi, hobi bahçeleri ile emekli vatandaşlara, hem doğayla iç içe bir yaşam imkânı hem de sosyal bir etkileşim ortamı sunuyor.
Ankara MSB kaynakları: "Eurofighter konusunun iyi bir başlangıç olacağını düşünüyoruz ve Almanya tarafından olumlu bir yaklaşım bekliyoruz” Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Almanya Cumhurbaşkanı’nın ziyareti ve savunma sanayiinde Türkiye’ye yönelik kısıtlamalar hakkında, "Eurofighter konusunun iyi bir başlangıç olacağını düşünüyoruz ve Almanya tarafından olumlu bir yaklaşım bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyareti çerçevesinde terörle mücadeleye ilişkin sorular üzerine, “Sayın Bakanımızın da refakat ettiği Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyaretinde Türkiye-Irak ilişkileri geniş bir çerçevede ele alınmıştır. Görüşmelerde başta PKK olmak üzere FETÖ, DEAŞ gibi terör örgütleri ile uzantılarına karşı atabileceğimiz müşterek adımlar istişare edilmiştir. Bu adımlara yönelik diğer anlaşmalarla birlikte terörle ortak mücadele ve güvenlik alanında işbirliği kapsamındaki anlaşma ve mutabakatlar aktedilmiştir. Bu kapsamda güvenlik, ortak sınır güvenliği ve terörle mücadele alanlarındaki işbirliğinin kurumsallaştırılmasını ve sürdürülmesini sağlamak üzere teşkil edilecek ‘Güvenlik Ortak Koordinasyon Merkezi’nin esaslarını belirlemeye yönelik müzakereler Irak tarafı ile sürdürülmektedir. Irak’a sınır güvenlik sistemlerine ilişkin olarak da destek vermeye hazır olduğumuzu kendilerine ilettik. Bu kapsamda onlar da gelip bizim sınır güvenlik sistemlerimizi incelediler” ifadelerini kullandı. Almanya Cumhurbaşkanı’nın ziyareti ve savunma sanayiindeki kısıtlamalar Bakanlık kaynakları, Almanya Cumhurbaşkanı’nın Ankara’yı ziyaretinde Türkiye’ye yönelik savunma sanayii ürünlerindeki kısıtlamaların kaldırılıp kaldırılmayacağına dair sorulara ise şu yanıtı verdi: “Biz müttefiklerin birbirlerine kısıtlama veya yaptırım uygulamasının doğru olmadığını, müttefiklik ruhuna aykırı olduğunu her zaman ifade ediyoruz. Beklentimiz müttefiklerimizin ittifakın ruhuna ve ortak güvenlik perspektifine uygun karar alarak, örtülü-örtüsüz tüm kısıtlamaların kaldırılmasıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın da dikkat çektikleri gibi önümüzdeki dönemin Almanya ile kısıtlamaların değil, ortak çalışmaların konuşulduğu bir dönem olmasını temenni ediyoruz. Bunun için de Eurofighter konusunun iyi bir başlangıç olacağını düşünüyoruz ve Almanya tarafından olumlu bir yaklaşım bekliyoruz.” Yunanistan ile Güven Artırıcı Önlemler Toplantısı Bakanlık kaynakları, Atina’da gerçekleştirilen Güven Artırıcı Önlemler Toplantısı’nın detaylarına ilişkin soru üzerine şunları kaydetti: “Toplantı 22 Nisan 2024 tarihinde Atina’da samimi bir ortamda icra edilmiştir. Toplantıda daha önce mutabık kalınan ve 2024 yılı boyunca icra edilecek karşılıklı faaliyetler gözden geçirilmiş, 2025 yılı Uygulama Planı ile ilgili çalışmalara başlanmıştır. Bu kapsamda 2025 yılında 9’u Yunanistan’da ve 9’u Türkiye’de olmak üzere icra edilecek taslak faaliyetler görüşülmüştür. Bir sonraki toplantının Türkiye’de icra edilmesi konusunda karara varılmıştır. Diğer taraftan daha önce mutabık kalınan 2024 yılı Uygulama Planı kapsamında Milli Savunma Üniversitesi’nden bir heyetimiz, haziran ayında Yunan Milli Savunma Koleji’ni ziyaret edecektir.” Arnavutluk’ta icra edilecek Neptune Strike Tatbikatı Bakanlık kaynakları, Arnavutluk’ta icra edilecek olan Neptune Strike Tatbikatı’na katılacak Anadolu Görev Grubu’na ilişkin sorular üzerine şu bilgileri paylaştı: “26 Nisan-10 Mayıs tarihleri arasında NATO’nun artırılmış teyakkuz faaliyetleri kapsamında Arnavutluk’ta icra edilecek Neptune Strike Tatbikatı’nın 26-30 Nisan arasındaki bölümüne TCG Anadolu’nun liderliğinde Anadolu Görev Grubu ile ilk defa katılım sağlanacaktır. Anadolu Görev Grubu’nda TCG Anadolu, TCG Salihreis, TCG Büyükada, 2 AH-1W taarruz helikopteri, 2 SH-70 genel maksat helikopteri, 1 Bölük Çıkarma Timi, 4 mekanize çıkarma aracı, 8 zırhlı amfibi hücum aracı, çeşitli zırhlı araçlardan oluşan amfibi unsurlar ve 150 personel ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı bağlısı 3 adet AS-532 Cougar genel maksat helikopteri yer alacak.”
Bitlis "Tatvanname" kitabı güncel haliyle okuyucuyla buluşacak Bitlis’in Tatvan Kaymakamlığı, ilçenin tanıtımında önemli rol oynayan “Tatvanname” kitap serisinin güncel baskılarının yapılması için çalışma başlattı. Tatvan Kaymakamlığı bünyesinde oluşturulan proje ekibi tarafından güncellenecek olan “Tatvanname” kitapları için Kaymakam Dr. Remzi Demir başkanlığında toplantı gerçekleştirildi. Proje ekibi ve ilgili kurum amirlerinin katılımıyla Tatvan Aile Destek Merkezi toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıda, kitap çalışmalarında gelinen süreç ve genel konular görüşülerek istişare edildi. Güncel baskılarda yer alacak detayların da tek tek görüşüldüğü toplantıda, kitabın en kısa sürede baskıya hazır hale getirilmesi hedeflendi. Büyük bir özveri ile hazırlanan “Tatvanname” kitap serilerinin uzun yıllardır ilçenin tanıtımında önemli bir kaynak görevi gördüğünü belirten Tatvan Kaymakamı Dr. Remzi Demir, güncel baskıların da tanıtım sürecine katkı sunmaya devam edeceğini ifade etti. Tatvanname kitaplarının güncellenerek baskıya hazır hale getirilmesi için her biri alanında uzman kişilerden oluşan bir proje ekibi oluşturulduğunu kaydeden Kaymakam Demir, “Tatvanname kitap serilerimiz, ilçemizin tanıtımı için gerçekten çok değerli bir kaynak konumunda. Bizlerde bu değerli kaynak kitabımızı yeni güncel haliyle yeniden basma kararı aldık. Bu anlamda daha önceki Tatvanname kitap çalışmalarında da yer almış olan, her biri alanında uzman proje ekibimizi tekrardan oluşturduk. Bu proje ekibimiz yeniden bir çalışma yaparak, bu değerli kitabımızı güncelleyerek baskıya hazır hale getirecek. İnşallah mümkün olabilecek en kısa sürede Tatvanname kitaplarımız en güncel haliyle okuyucuyla buluşacak. Ben bu vesile ile başta proje ekibimiz olmak üzere sürece katkı sunacak olan tüm kurum ve kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.
İstanbul Vodafone Business, 10 bin işletmenin dijital yetkinliğini ölçecek Vodafone Business, Yıldız Teknik Üniversitesi akademisyenleri iş birliği ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) desteğiyle hazırlamış olduğu Sanayide Dijital Yetkinlik Analizi’yle şirketlerin dijital yetkinlik seviyelerini ölçecek. Dijitalleşme kavramını iş yapış süreçlerine adapte edebilme kabiliyeti, günümüz rekabet ortamında şirketlerin çağa ayak uydurabilmesindeki en önemli konuların başında geliyor. Dijital kanallarını aktif kullanabilmesinin yanında, kesintisiz bağlantı ve güvenlik çözümleri ile iş sürekliliğini sağlayabilen ve Endüstri 4.0 dönüşümüne giden yolda dijital altyapılarını oluşturabilen şirketlerin gelecekte var olabileceği belirtiliyor. Bu noktada işletmelerin dijital farkındalık kazanmasını sağlaması adına Vodafone Business, Yıldız Teknik Üniversitesi akademisyenleri iş birliği ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) desteğiyle sanayi şirketlerinin kendi kendilerine dijital olgunluk seviyelerini ölçümleyebilecekleri bilimsel bir test içeriği olan Sanayide Dijital Yetkinlik Analizi’ni hazırladı. Altyapı, veri yönetimi, entegrasyon, dijital pazarlama, mobil uygulamalar ve siber güvenlik gibi servisleri kapsayacak olan bu analizin sonuçlarına göre Vodafone Business, her bir şirkete özel olarak skorlama raporu sunarken, KOBİ’lerin geliştirilmesi gereken alanlarına özgü önereceği çözümlerle de işletmelerin dijital olgunluklarını yükseltmesine katkı sağlayacak. “Rapora göre sunacağımız özel çözümlerle şirketlerin skorlarını yukarı taşıyacağız” Dijitalleşme çağında işletmelerin, yenilikçi teknolojileri iş yapış şekillerine adapte edebilmesinin büyük önem taşıdığını söyleyen Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Kestioğlu, bunun için de şirketlerin dijital olgunluk seviyelerinin yüksek olması gerektiğini ifade etti. Kestioğlu, konuyla ilgili şunları dile getirdi: “Platform olarak KOBİ ve işletmelerimizin dijital dönüşümünü hızlandırıcı adımlar atarak bu alandaki niteliğimizi ve derinliğimizi genişletmeye devam ederken, eğitim alanında da şirketlerimizin dijital çözüm ortağı olarak yanında yer alıyoruz. Tam da bu noktada KOBİ’lerimizdeki çalışanların dijital farkındalık düzeylerini ölçümleyebilmenin son derece kritik olduğunu söylememiz gerekiyor. Bu doğrultuda bizler de Yıldız Teknik Üniversitesi akademisyenleri iş birliği ve OSBÜK’ün desteğiyle imalat sanayi sektöründeki şirketlerin kendi kendilerine dijital olgunluk seviyelerini ölçümleyebilecekleri bilimsel bir test hazırladık. Sanayide Dijital Yetkinlik Analizi adını verdiğimiz testimizin içerisinde 6 farklı grupta sorular yer alırken; KOBİ segmenti ağırlıklı olmak üzere işletmelerimiz, dijital olgunluk seviyelerini öğrenerek gelişim göstermesi gereken alanlarının röntgenini çekebilecek. Böylece bu şirketlerin hangi alanlarda ilerlemesi gerekiyorsa, Vodafone Business’ın teknoloji adaptasyonu ve inovatif çözümleriyle bu alanlarda fark oluşturabilecekler. Testin sonunda ise işletmelerimiz dijital olgunluk skorları ve o skoru nasıl geliştirebileceklerine dair önerilerin yer alacağı bir rapor görecek.” KOBİ’ler dijital olgunluklarını rakipleriyle kıyaslayabilecek Yapılan açıklamaya göre, Sanayide Dijital Yetkinlik Analizi ayrıca sanayi sektöründeki şirketlerin ortalama skorunu da işletmelere sunarken, KOBİ’ler bu şekilde hem sektör hem şehir hem de ülke kapsamındaki işletmelerle kendisini kıyaslayabilecek ve sektör ortalamasının altında ya da üstünde olduğunu ortaya koyacak. Artan rekabet ve dijitalleşme çağında dijitalde var olmak adına şirketler için son derece önemli bulguları ve yol haritasını ortaya koyacak olan Sanayide Dijital Yetkinlik Analizi ile ilk fazda, 10 bin işletmenin kendi dijital olgunluk skorlarını ölçümleyeceği öngörülüyor. OSBÜK olarak dijitalleşmenin en önemli çalışma başlıkları arasında yer aldığını kaydeden Organize Sanayi Bölgeleri Başkanlık Divanı Üyesi ve Kocaeli Gebze Dilovası OSB Başkanı Mustafa R. Türker şöyle konuştu: “OSBÜK olarak amacımız, Türkiye’deki sanayi bölgelerine destek vermek. Bugüne kadar sanayicilerimizin yanında olmak adına birçok projeye imza attık. Bu projeler arasında en önemlilerinden biri de Sanayide Dijital Yetkinlik Analizi. Dünyayla rekabet edebilmek için pek kıstasa dikkat etmek gerekiyor. Fark oluşturabilmek için de dijitalleşme çok kritik. Vodafone Business ve Yıldız Teknik Üniversitesi ile gerçekleştirdiğimiz bu projelerimizle OSB ve şirketlerin dijital yetkinliklerini geliştireceğine inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde de bu iş birliğinin artarak devam edeceğine inanıyorum.” Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halit Keskin ise konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Sanayide Dijital Yetkinlik Analizi, sanayi kuruluşlarımızın, dijital teknolojilerle rekabet avantajını sürdürülebilir kılmak ve pazar liderliğini sağlamlaştırmak için stratejik önem arz eden çok değerli bir proje. Bu bilimsel analizin derinlemesine yetkinlik haritalama, sektörel zorluklara proaktif yanıtlar geliştirmek ve değişim yönetimini etkinleştirmek adına kritik bir araç olduğunu belirtebilirim. Sanayide Dijital Yetkinlik Analizi gerçekleştiren şirketler kendilerine sunulmuş yol haritasıyla, teknolojik olgunluk düzeylerini değerlendirerek dijital geleceğe sağlam adımlarla ve çok daha güçlü yürüyecek.”