GÜNDEM - 19 Mayıs 2020 Salı 10:01

''Küresel salgının getirdiği endişelere çözüm; milli tohum''

A
A
A
''Küresel salgının getirdiği endişelere çözüm; milli tohum''

TÜRKTOB Başkanı Savaş Akcan, "Salgın nedeniyle tarımsal üretimin ve gıda tedarikinin zorlaşması ve daha pahalı hale gelmesiyle, küresel düzeyde 'gıda milliyetçiliği' olarak adlandırılabilecek şekilde ülkelerin kendi stoklarını muhafaza etmelerine öncelik verdikleri görülüyor'' dedi.

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) buluşmaları kapsamında her yıl Kartepe Zirvesi’nde yapılan Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) EGD buluşması bu yıl online ortamda gerçekleştirildi. TÜRKTOB ve Ekonomik İşbirliği Ülkeleri Tohumcular Birliği (ECOSA) Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Akcan, online toplantıda sektörü değerlendirdi. Koronavirüs salgının sektöre etkisi ve bu süreçte milli tohumun önemine dikkat çekti. Ayrıca Akcan, tarım arazilerin korunmasına, tohumculukta İsrail algısı ve tohumculukta 2019 verileri hakkında açıklamalarda bulundu. Toplantının moderatörlüğünü ise EGD Başkanı Celal Toprak yaptı.

Salgının etkilerini başta tarım olmak üzere tüm sektörlerde yaşayarak deneyimlediklerini ifade eden Savaş Akcan, ''Uluslararası raporlarda 55 ülkede 135 milyon kişinin gıda güvencesi açısından kriz düzeyinde ya da daha kötü durumda olduğu, koronavirüs salgınının da etkisiyle daha ciddi sıkıntılar yaşanabileceğini vurgulanıyor. Salgın nedeniyle tarımsal üretimin ve gıda tedarikinin zorlaşması ve daha pahalı hale gelmesiyle, küresel düzeyde 'gıda milliyetçiliği' olarak adlandırılabilecek şekilde ülkelerin kendi stoklarını muhafaza etmelerine öncelik verdikleri görülüyor'' dedi.

Bu açıdan bakıldığında bitkisel üretimin temeli ve hayvancılıkta da yem bitkileri üretiminin vazgeçilmezi ve en stratejik unsuru olan tohumlukların (tohum, fide, fidan) ve tohumculuk sektörünün öneminin daha iyi anlaşılması gerektiğini vurgulayan Akcan, ''Ülkemizde gıda güvencesi açısından kıtlık düzeyinde bir sorun yaşanmasını beklemiyoruz. Ancak belirsizlikler her alanda olduğu gibi tarımda da riskleri arttırır. Tarım ve Orman Bakanlığı ve diğer ilgili kurumlar salgının tarım ve gıdada olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik gerekli tedbirleri almaya devam ediyor. Burada önemli olan çiftçilerimizin daha çok gelir elde etmesini sağlayacak politikaların uygulanması, desteklerin artması ve çiftçilerimizin ürünlerinin değerinde satılacağını bilmesi'' şeklinde konuştu.

''Küresel salgının getirdiği endişelere çözüm; milli tohum''

''Tohum milliyetçiliği yapalım, milli çeşitleri kullanalım''

Türk bitki ıslahçıları tarafından geliştirilen ve yerli firmalar tarafından üretilen tohumluk çeşitlerinin yabancı çeşitlere göre hiçbir eksiğinin olmadığını aktaran Akcan, yüzde 100 yerli ve milli olarak, başka bir ifade ile tamamen yerli sermayeli şirketlerin yurt içi gen kaynaklarından ıslah edip geliştirdikleri milli tohumlarımızdan, tahıl ihtiyacımızın yüzde 70’ini, baklagillerin yüzde 97’sini, çayır-mera ve yem bitkilerinin yüzde 92’sini ve sebzelerin yüzde 60’ını karşıladıklarını, mısır, ayçiçeği, şeker pancarı, pamuk ve patates gibi tohumluk açığı olan ürünlerde de gün geçtikçe milli tohum çeşitlerinin arttığını kaydetti.

Akcan, sözlerine şöyle devam etti: ''Tohumculuk sektörü daha çok genç. Bu nedenle Türk şirketlerinin sermayesi yabancı şirketlere göre daha zayıf. Yabancı şirketlerin tanıtım ve pazarlama için ayırdıkları bütçelere şimdilik bizim erişmemiz zor. Bu nedenle en az yabancı çeşitler kadar verimli ve kaliteli çeşitlerimizi tanıtmakta zorlanıyoruz. Ulusal gıda egemenliğinin ön planda olacağı önümüzdeki dönemde çiftçilerimizden en önemli talebimiz; milli çeşitlerimizi kullanmalarıdır. Türk tohumculuk sektörü ve Türkiye Tohumcular Birliği, yerli ıslah çalışmaları sonucu geliştirilen, milli çeşitlerimizin sayısını artırmak için Tarım ve Orman Bakanlığı ile birlikte yoğun gayret içindedir. Bu gayretin sonucu olarak milli çeşitlerimizin sayısı hızla artmaktadır'' ifadelerini kullandı.

''Krizi Türk tarımı lehine değerlendirelim, Türki Cumhuriyetlerde tohum üretelim''

Küresel salgının Türk tarımı için bir fırsat olarak değerlendirilebileceğini ifade eden Akcan, ''Avrupa’da tarımsal üretimin yoğun yapıldığı ülkeler, aynı zamanda koronavirüsten en çok etkilenen ülkelerdir. Yaş sebze-meyve başta olmak üzere Avrupa’yı biz doyurabiliriz, destek olabiliriz. Ancak, bunun için her zamankinden daha çok üretmek zorundayız. Bizler de bu amaç ve tüm dünyaya tohum ihraç edebilmek için, Türki Cumhuriyetlerde tohum üretmek istiyoruz'' şeklinde konuştu.

''Pilot uygulamalar ulusal boyuta taşınmalı''

Küresel salgın sürecinde Tarım ve Orman Bakanlığının aldığı tedbirleri değerlendiren Savaş Akcan, çiftçinin tarımdan kopmaması için 21 ilde belirlenen ürünlerin tohumlarının yüzde 75’inin hibe olarak üreticiye verilmesi ve hazine arazilerinin tarıma açılması gibi pilot projelerin tüm Türkiye’de yaygınlaşmasını, girdi maliyetlerinin düşürülmesi için tüm imkânların seferber edilmesini, çiftçilerin borçlarının çok daha büyük bir kısmının yapılandırılmasını hatta silinmesini talep etti.

''Tarım arazileri sıkı şekilde muhafaza edilmesi lazım''

Tarım arazilerinin önemine dikkat çeken Akcan, ''Tarımcıların temel beklentisi; var olan tarım arazilerini kaybetmemek, sanayiye ve şehirleşmeye kaptırmamak. Tarım arazileri sıkı şekilde muhafaza edilmesi lazım. Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı engellenmelidir. Aksi takdirde önümüzdeki süreç içerisinde işleyecek toprağımız kalmayacak. Toprağımız olmazsa ürün üretemeyiz, üretemezsek herkes aç kalır. Koronavirüs bize, üretimin ve üreticinin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha gösterdi. Yine koronavirüs bize şunu gösterdi: İstediğiniz kadar paranız olsa dahi yurtdışına bağlı yaşayamazsınız. Dolayısıyla kendinize yeter olmak zorundasınız'' dedi.

Ülkemizde GDO'lu tohum üretiminin ve satışının yasak olduğunu hatırlatan Akcan, ''Benim GDO ile ilgili fikrim; GDO'nun yanında değilim. Çünkü genetiği değiştirilmiş tohumların insan sağlığına etkisi ortaya konulmuş değil. Yani GDO'lu bir mısırın kalorisi, şekeri, proteini hesaplanıyor ama bunu tüketen insanlarda 15-20 yıl sonra nasıl bir durum olduğu konusunda dünyada yapılmış bir araştırma yok. GDO'lu tohum üretimini elinde bulunduran tohum tröstleri araştırmayı yaptırmıyorsa ya da araştırmayı yapıp kamuoyu ile paylaşmıyorsa bende endişeye kapılıyorum. Bilmediğim sonuçtan da çekiniyorum. Bilmediğim için de ülkemizde GDO'lu tohuma engel koyulmasına katılıyorum'' açıklamasında bulundu.

Tohumculukta 2019 verileri

Akcan, son dönemde tohumculuk sektörünün tarımın diğer alt sektörlerine oranla çok daha başarılı bir performans çizdiği söyledi. Tohum, fide, fidan üretimleri ve dış ticaretinde yaşanan yükselişin sürdüğünü kaydeden Akcan, ''Birliğimizin kurulduğu 2008 yılında 290 bin ton olan sertifikalı tohum üretimi 2019 yılında 1 milyon 135 bin tona yükseldi. Tohum ihracatımız ise aynı dönem içinde 70 milyon dolardan 168.4 milyon dolara yükseldi. Ayrıca değer olarak ithalat ile ihracat arasındaki fark 2019 yılında da kapanmaya devam etti. Sadece 15 milyon dolarlık bir açığımız kaldı. İhracatın ithalatı karşıma oranı yüzde 92’ye ulaştı. 91 ülkeye tohum ihraç ediyoruz.

Fidanda ise 2008 yılında 21 milyon fidan sertifikalı fidan üreten Türkiye, 2019 yılında bu rakamı 102.8 milyona çıkardı. 5 yıl önce 9 milyon dolarlık ihracat yapan fidancılık sektörü, 2019 yılında ihracatını 37.7 milyon dolara yükseltti. 2019 yılı fidan ithalatımız ise azalmaya devam ederek 2019 yılında 1,8 milyon dolarda kaldı. Türkiye ürettiği fidanların yüzde 40’ını ihraç eder konuma geldi.

Türkiye sebze üretim sektörünün yüksek teknoloji ile üretilen modern fidelerle tanışması çok geç olmasına rağmen son 10 yılda üretimimiz tam 100 kat arttırdık. Türkiye 2019 yılında 4 milyar adet sebze fidesi üretti. Örtü altı sebze üretiminin fide ihtiyacının tamamını karşılıyoruz.

2019 yılında ithalatının iki katı kadar, 80.4 milyon dolarlık ihracat yapan süs bitkileri sektörümüz ise küresel salgın sürecinde çok büyük darbe yedi. Nisan ve Mayıs ayları tam hasat zamanımızdı. Siparişler durdu, gümrük kapıları kapandı. Yaklaşık olarak 1 milyar TL’lik çiçek çöpe gitti. Tohumculuk sektörü 2019 yılında 286,4 milyon dolar ihracat, 228,4 milyon dolar ithalat yaptı. 58 milyon dolarlık bir dış ticaret fazlamız var. İhracatın ithalatı karşılama oranı geçen yıl yüzde 108 idi, bu yıl yüzde 125’e çıktı'' ifadelerini kullandı.

Adem Gürer

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya 30 Ağustos OSB’de Olağan Genel Kurul heyecanı KÜTAHYA (İHA) – Kütahya 30 Ağustos Organize Sanayi Bölgesi 6. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. 30 Ağustos OSB’nin Olağan Genel Kurulu’nda bir konuşma yapan Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mahmut Öztaş, OSB’de 2024 yılı arsa tahsislerinin metrekare olarak peşin bin 800, bir yıllık ödeme planında 2 bin 200 TL ve iki yıllık ödeme planında 2800 TL olarak karara bağlandığını ifade etti. Öztaş, "Organize Sanayi Bölge genişleme çalışmaları çerçevesinde 2 milyon 173 bin metrekarelik genişleme alanımızın rızaen ve hazine arazilerinin tarafımıza devirleri ile birlikte toplam 1 Milyon 442 bin 718 metrekarelik kısmının OSB’miz adına tapusunu almış bulunmaktayız. Geriye kalan 730 bin 281 metrekarelik alanın ise kamulaştırma davaları peyderpey açılmaktadır. Yılsonuna kadar davaların tamamının bitmesini beklemekteyiz. Bölgemiz 2006’lı yıllında ilimizdeki Organize Sanayi Bölgelerinin gelişimiyle birlikte Merkezde kurulan 2’nci, ildeki 4’üncü Organize Sanayi Bölgesidir. İlk kurulduğu günden bu yana hem fiziksel hem de altyapı hizmetleri anlamında planlı bir şekilde büyüyen ve gelecekte doğacak ihtiyaçları öngörüp takvimine alarak bunlar için gerekli yatırımları yapan bir bölge olmamız, bizlerin hep bir adım ileride olmamızı sağlamıştır. Ayrıca belirtmek isterim ki her yıl olduğu gibi 2023 yılının en büyük ilk 500 sanayi kuruluşu listelerinde Organize Sanayi Bölgemiz bünyesinde faaliyet gösteren firmalarımızın bulunması ayrı bir gurura vesile olmaktadır” dedi. “Çalışmalarımızı ve projelerimizi kısa, orta ve uzun vadeli bir sanayi vizyonuyla planlıyoruz” Mahmut Öztaş,” Kütahya 30 Ağustos Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu olarak göreve geldiğimizde çalışmalarımızı ve projelerimizi, kısa, orta ve uzun vadeli bir sanayi vizyonuyla, Türkiye’nin ve Kütahya’mızın güçlü bir sanayi ve gelişim bölgesi olması amacıyla planlamış bulunmaktayız. OSB olarak amacımız bölgemiz sanayicilerine rekabet şartlarını sunabilmek adına kaliteli ve düşük maliyetli, sürekli ve kesintisiz hizmet sağlamaktır. OSB çevresinde TOKİ tarafından yapımı devam eden küçük sanayi sitesi ve keresteciler sanayi sitesi gibi sanayi sitelerinin de kurulumları devam etmekte olup, bölgemiz çevresinde KOBİ düzeyinde firma sayısının artması ile daha cazip ve kıymetli hale gelmektedir” ifadelerini kullandı. Kütahya 30 Ağustos OSB’nin 2023 yılı faaliyetleri 30 Ağustos OSB’nin 2023 yılı faaliyetleri hakkında açıklamalarda bulunan Başkan Vekili Öztaş,” 28 kişilik OSB personelimiz ile faaliyetlerimizi yürütmekteyiz. 27 parsel üretim ve 8 parsel inşaat aşamasındadır. Planlama aşamasında 1 ve 2 adet boş bulunmaktadır. Genişleme sahamızda ise ön tahsise hazır halde 56 adet parselimiz bulunmaktadır. Mevcut ve Genişleme sahamız ile birlikte toplam 94 parselimiz mevcuttur. 2023 yılında firmalarımızda toplam 2 bin 360 kişi istihdam edilmektedir. 2023 yılı aylık bazda ortalama 14 milyon 274 bin kWh elektrik dağıtımı gerçekleşmiştir. 2023 yılı aylık bazda ortalama 5 Milyon 272 bin 391 Sm³ doğalgaz dağıtımı gerçekleşmiştir. 2023 yılı aylık bazda ortalama 158 bin 284 metreküp su dağıtımı gerçekleşmiştir” diye konuştu. Genel Kurulda daha sonra Genel Kurul Divan Başkanı ve üye seçimine geçildi. OSB Müdürü Murat Demir, katılımcılara 2023 yılı faaliyetleriyle alakalı bilgiler sundu.
Bursa Bursaspor eski başkanı işadamına avukatlara ve icra memuruna saldırı gözaltısı Bursa’da bir dönem Bursaspor başkanlığı yapan işadamı E.A. ve beraberindeki 1 kişi icra takibinde görevli icra memuru ve avukatlara yönelik olarak “Görevi Yaptırmamak İçin Direnme, Kasten Yaralama, Tehdit, Hakaret” suçlarını işledikleri iddiasıyla gözaltına alındı. Olay karıştıktan sonra kaçan diğer 2 şüphelinin ise arandığı belirtildi. Dün saat 12,30 sıralarında Nilüfer ilçesinde iddiaya göre işadamı E.A.’ya ait olduğu eve icraya giden 2 avukat ile 1 icra memurunun darp edildiği olayla ilgili soruşturma başlatan Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, icra takibinde görevli icra memuru ve avukatlara yönelik olarak “Görevi Yaptırmamak İçin Direnme, Kasten Yaralama, Tehdit, Hakaret” suçlarını işledikleri iddia edilen şüpheliler E.A, B.C.K, B.Y.B. ve. İ.A. ile ilgili olarak; yakalama kararı çıkardı. Şüpheliler E.A. ve B.C.K. Cumhuriyet Başsavcılığı talimatı ile Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı. Müteahhit işadamı E.A. ile B.C.K.’nın Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğünde adli işlemleri devam ederken diğer 2 şüphelinin ise yakalama çalışmalarının sürdüğü bildirildi. E.A.’nın yakınlarına olaya kendisinin karışmadığını ifade ettiği öğrenildi. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturmanın titizlikle yürütüldüğü, soruşturmanın safahatı ve sonucu hakkında bilgi verileceği aktarıldı. Öte yandan Bursa Barosu da avukatlar ve icra memuruna yönelik saldırıya tepki gösterip, olayın takipçisi olacaklarını kaydettiler.
Konya Konya’da mesleki eğitim ve istihdam hamlesi Konya Valiliği koordinasyonunda, Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya Sanayi Odası, Konya Organize Sanayi Bölgesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından “Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı” düzenlenecek. Türkiye’nin mesleki eğitim odaklı ilk “Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı” olma özelliğini taşıyan fuarın iş birliği protokolü imzalandı. Mesleki ve teknik eğitimle çeşitli meslek alanlarında sanayinin ve hizmet sektörlerinin talepleri ve ihtiyaçlarına göre mesleki bilgi, beceri, tavır ve davranış yeterliklerine sahip insan gücünün yetiştirilmesi ve istihdamı sağlanarak ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla düzenlenecek Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı çerçevesinde Konya’daki meslek lisesi öğrencileri ve mezunları, Konyalı sanayiciler ile bir araya gelerek hem iş hem de staj imkanı elde edecek. 15-16 Mayıs tarihlerinde Konya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirilecek Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’nın protokolü, Konya Valisi Vahdettin Özkan, Konya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Uzbaş, Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen, Konya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk İyibildiren ve Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit tarafından imzalandı. “Mesleki ve teknik eğitimin önemi giderek artıyor” Protokol imza töreninde konuşan Vali Vahdettin Özkan, küreselleşme sürecinde artan rekabet şartları ve teknolojik gelişmeler, özellikle sanayi sektöründe işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu vasıfları çeşitlendirdiğini, bu sebeple vasıflı ara elemanı ihtiyacı arttığını, bu ihtiyacın da mesleki ve teknik eğitimin önemini artırdığını ve sistemin ihtiyaçlar doğrultusunda sürekli geliştirilmesi ihtiyacının aşikar olduğunu belirtti. Bilim ve teknoloji alanında meydana gelen hızlı değişimlerin, ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişimlerini önemli ölçüde etkilediğine değinen Vali Özkan “Mesleki ve teknik eğitim, bir yandan emek gücünün vasıflı hale gelmesine katkı sunarken, diğer taraftan emeğin, emek süreçlerindeki konumlanışına uygun vasıfları öğrencilere kazandırarak işgücünün yeniden yapılandırılmasına yardımcı olmaktadır. Türkiye gibi genç nüfusun yoğun olduğu gelişmekte olan ülkelerde mesleki ve teknik eğitimin önemi giderek artmakta olup, beklentiler vasıflı insan gücü yetiştirmenin ötesine geçmiş ve sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal dayanışma, uluslararası iş birliği, iş kurma, istihdam, istihdamın sürekliliği ve yeniden istihdam edilebilme gibi amaçları da içerisine alacak şekilde genişlemiştir” dedi. Mesleki eğitime verdiği katkılar için Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Konya Sanayi Odası, Konya Organize Sanayi Bölgesi yönetimine ve emeği geçen herkese teşekkür eden Vali Özkan, Türkiye’de bir ilk olan Konya İstihdam Fuarı buluşmasının örneklik teşkil ederek ülke geneline yayılmasına, protokolün hayra, berekete, ekonomik gelişime ve istihdama vesile olmasını diledi. Konya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Uzbaş da, belediye olarak her zaman öğrencilerin yanında olduklarını belirterek, “Büyükşehir Belediyesi olarak her daim öğrencilerimizin yanında olduk, bunların da en başında mesleki eğitim öğrencilerimiz geliyor. Sanayimizin sürdürülebilirliği açısından bu konuyu çok önemli buluyoruz” dedi. Konya Sanayi Odası (KSO) Başkanı Mustafa Büyükeğen, Konya’da başlattıkları Mesleki Eğitim İstihdam Seferberliği kapsamında düzenlenecek Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’nın Türkiye’nin mesleki eğitim odaklı ilk “Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı” olacağını söyledi. Fuarda meslek lisesi öğrencilerinin sanayiciler ile bir araya gelerek iş ve staj imkanı elde edeceklerini belirten Başkan Büyükeğen, “Meslek lisesi mezunlarımızı istihdam piyasasına kazandırmak ve Konya sanayisinin insan kaynağı ihtiyacını karşılamak amacıyla düzenleyeceğimiz fuara, sanayicilerimiz stantları ile katılırken, meslek liselerinde eğitim gören öğrencilerimiz veya mezunlarımız da CV’leri ile katılarak sanayicilerle tanışacak, iş hayatına atılma fırsatı bulacaklar. Öğrencilerimiz Konya Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’nda iş görüşmesinin yanı sıra, staj görüşmesi de yapabilecekler. Burada İş Var, Burada İstihdam Var mottosuyla gerçekleştireceğimiz Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’na tüm sanayicilerimizi ve öğrencilerimizi katılmaya davet ediyorum” diye konuştu. Konya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk İyibildiren de, Konya Organize Sanayi Bölgesi olarak, fuara ev sahipliği yapmaktan memnun olduklarını belirterek, mesleki eğitime yönelik yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi. İl Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit ise mesleki eğitimin Milli Eğitim Bakanlığı’nın da en temel uğraş alanlarından biri olduğunu dile getirdi. Konya’nın mesleki eğitim alanında gelişmiş bir şehir olduğunu belirten Yiğit, Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı ile birlikte, öğrencileri sanayiciler ile bir araya getireceklerini ifade etti. Meslek liseleri ile sanayicilerin buluşturulduğu fuar Türkiye’de bir ilki temsil ediyor Konya İstihdam Fuarı ile merkez Selçuklu, Karatay ve Meram ilçelerinde bulunan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf bin 900 öğrencinin beceri ve staj süreçlerine tabi olmaları, 12. sınıfta olup mezun durumda 2 bin öğrencinin de Konya’da faaliyet gösteren büyük işletmelerle buluşturulmasının sağlanarak aranan eleman sıkıntısının en aza indirilmesi, öğrencilerin kurumsal firmalarda iyi şartlarda ve alanlarında istihdamlarının sağlanması hedefleniyor. Mezun durumda olan öğrenciler için anında istihdam ve işbaşı görüşmeleri de fuarda gerçekleştirilebilecek. Meslek liseleri ile sanayicilerin buluşturulduğu bu fuar Türkiye’de bir ilki temsil ediyor.
Samsun Salıpazarı Barajı inşaatı ve Terme Çayı ıslahı çalışmaları Samsun’da, Salıpazarı Barajı ile Terme Çayı ıslahı inşaat çalışmaları devam ediyor. Devlet Su İşleri (DSİ) 7. (Samsun) Bölge Müdürü Köksal Buğra Çelik, Salıpazarı Barajı inşaatı şantiyesini ziyaret ederek yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Baraj inşaatında konvansiyonel beton imalatları devam ederken, gövdede 45 adet ano imalatının tamamlandığı ve 7 bin 750 metreküp beton döküldüğü, ayrıca derivasyon kondüvisinin yaklaşık 110 metrelik kesiminde tabliye hariç betonarme imalatları tamamlandığı ifade edildi. Salıpazarı Barajı’nın faydaları Temelden yüksekliği 76,02 metre olan ve 13,19 milyon metre küp su depolayacak olan Salıpazarı Barajı inşaatında 15 bin 400 dekar alan (da) sulama (8,85 hm3/yıl) ve 25,74 hm3/yıl içme suyu temini ve 10,90 hm3 taşkın kontrolü sağlaması hedefleniyor. Terme Çayı ıslahı Köksal Buğra Çelik ayrıca Samsun-Terme Çayı Islahı 1. Kısım İnşaatı şantiyesini de ziyaret ederek, devam eden imalatları yerinde inceledi. Terme Çayı Islahı 1. Kısım işi kapsamında, 600 metre sağ ve sol sahil teğet fore kazık imalatı, derin zemin karıştırma yöntemiyle kesişen kolon yapılması, 1 adet çelik yaya köprüsü, 1 adet araç köprüsü ve 3 adet denize çıkış yapısı imalatları bulunduğu belirtildi. Proje kapsamında, dere yatağının 50-60 metreden 80 metreye çıkarılacağı ve Terme ilçe merkezinin taşkın kontrolünün sağlanması hedefleniyor.