ASAYİŞ - 04 Aralık 2021 Cumartesi 10:58

Kuruyan Marmara Gölü havzasına yapılan kaçak yapılar jandarma kontrolünde birer birer yıkılıyor

A
A
A
Kuruyan Marmara Gölü havzasına yapılan kaçak yapılar jandarma kontrolünde birer birer yıkılıyor

Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından ve göçmen kuşlarının konaklama yeri olan Marmara Gölü’nün kuruması sonrası havzada tarımsal işgaller başlarken bazı vatandaşlar tarafından hayvan ağılları da inşa edildi. DSİ ve Milli Emlak’a ait havzada kaçak yapılaşmaya son vermek için harekete geçen ekipler tarafından kaçak yapıların yıkımına başlandı.

Manisa’nın Salihli ve Gölmarmara ilçe sınırları içerisinde bulunan ve göçmen kuşlarının konaklama yeri olan Marmara Gölü tamamen kurudu.

Gölün kurumasıyla balıkçılık da tamamen biterken, bu durumu fırsata çeviren bazı vatandaşlar DSİ ve Milli Emlak’a ait havzada tarımsal anlamda işgale başladı. Bölgede gölün kuruduğu alanlarda izinsiz tarım faaliyetleri yapılırken bazı bölgelerde de kaçak olarak havyan ağılları inşa edildi.

Kuruyan Marmara Gölü havzasına yapılan kaçak yapılar jandarma kontrolünde birer birer yıkılıyor

Bölgedeki kaçak yapılaşma ve izinsiz tarım faaliyetlerinin önüne geçmek için düğmeye basan Manisa İl Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler drone ile bölgeyi taradı.

Kaçak yapıları ve tarımsal faaliyetleri tek tek tespit eden ekipler durumu ilgili birimlere iletti. Tamamen kuruyan Manisa’daki Marmara Gölü havzasını işgal edenler birer birer tespit edilerek düzenlenen tutanaklarla haklarında işlemlere başlandı. Sadece bu yıl içinde 23 adet hayvan damı ve ağıl tespit edilirken kurulan komisyon eşliğinde yıkım çalışmaları devam ediyor.

Manisa İl Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler tarafından bölgede güvenlik amaçlı önlem alınan yıkım çalışmalarına Gölmarmara Kaymakamı Celil Ateşoğlu da katılarak çalışmaları yerinde inceledi. Yıkım çalışmaları DSİ’ye ait iş makineleriyle gerçekleşirken, Milli Emlak, DSİ, Gölmarmara İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ile emniyet güçleri de yıkım çalışmalarında hazır bulundu.

Kuruyan Marmara Gölü havzasına yapılan kaçak yapılar jandarma kontrolünde birer birer yıkılıyor

“İşgallere son veriyoruz”

Yıkım çalışmalarını yerinde inceleyen Gölmarmara Kaymakamı Celil Ateşoğlu, “Marmara Gölü 1959 yılından itibaren DSİ tarafından gölet haline getirilmiş ve Menemen ovasına sulama suyu gönderiliyor. Ülkemizin hatta dünyanın yaşamış olduğu küresel ısınmaya bağlı kuraklık sonucu ve burada Marmara Gölü’nü besleye birkaç kaynağa barajlar yapılması sonucu Marmara Gölü’nün kurumasına neden oldu. Zaman zaman doldu zaman zaman çok fazla kuruduğu dönemler oluyor. Kuruduğu dönemlerde burada vatandaşların faydalanabileceği ciddi araziler oluşmuş. Devletin tasarrufunda olan bu araziler insanlar kanunsuzca faydalanmaya kalkışmışlar. Bu yıllardır devam eden bir sorun. Son yıllarda bu sorun üzerinde kararlılıkla duruyoruz. Özellikle burada hayvan damı, ahır yapımı, çeşitli bağ bahçe dikimi gibi yapılan tecavüzleri önlemeye çalışıyoruz. Burası devletin hüküm ve tasarrufunda olan bir alan. Bu alanı izinsiz, herhangi bir kira veya kontrat olmadan kullanılması yasak. Biz de bunu engellemekle yükümlü kurumlarız. Bu işlemi gerçekleştiriyoruz. Valimizin de bu konuda sıkı talimatları var. Biz de ilçe kaymakamı olarak ilçe jandarma komutanlığı ve ekiplerimizle bu görevi yapıyoruz. Burası aslında DSİ’ye ait bir alan. Yer yer hazineye ait olan yerler de var. Bunların hepsinin korunması gerekiyor biz de bu faaliyeti yürütüyoruz. Devlet olarak buraların sahipsiz olmadığını sahip çıktığımızı gösteriyoruz. İnşallah Marmara Gölü’nün kurtarılması çalışması DSİ tarafından devam ediyor. Bu gerçekleşirse bu tip sıkıntılara gerek kalmayacak. Ama o ki Marmara Gölü’nün artık sulama amaçlı kullanılmayacağı ve dolmayacağı kesin netleşirse ondan sonra zaten DSİ, devletimiz bu arazileri hakkıyla kullanabilecekleri bir şekilde, kiralamak suretiyle geri verebilir. Ama bu ileride olabilecek bir durum. Şu anda biz mevcut durumu korumaya çalışıyoruz yaptığımız işlem de budur. Arkadaşlarımız gayretle çalışıyor. Vatandaşlar da duyarlı herhangi bir sıkıntı çıkarmıyor ve işgallerine son veriyor.” dedi.

Kuruyan Marmara Gölü havzasına yapılan kaçak yapılar jandarma kontrolünde birer birer yıkılıyor

Yapılardan sonra ekili alanlar da temizlenecek

Kaymakam Ateşoğlu bu yıl içinde tespit edilen 22-23 adet hayvan damı ve ağılın ardından sıranın ekili alanlara da geleceğini kaydederek şunları söyledi: “DSİ’nin bize en son verdiği rakamlarda 22-23 tane ahır tespit edilmişti. Bu senenin başında tespit ettik. Bunların hemen hemen hepsi yıkıldı işgallerine son verildi. Bu bitmiş anlamına gelmiyor. Burada arazi sürmek, tarımsal amaçlı bitkiler ekmek, malum burası üzüm memleketi bağ dikmek şeklinde de işgaller var. Bunları da zaman içinde gireceğiz ve peyderpey ortadan kaldıracağız.”
Yapılan işgalleri tespit eden jandarma ekiplerinin tutanak tutarak ilgili kurumlara durumu bildirdiği ve bunun neticesinde de çok sayıda kişiye milyonlarca lira para cezası uygulandığı öğrenildi.

Sadık Cangel - Aykut Yeniçağ
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Ertuğrul Doğan: "Amacımız bu sezon kupayı kazanmak" Trabzonspor Kulübü Başkanı Ertuğrul Doğan, böyle bir sezonda tek amaçlarının Trabzonspor’a kupa kazandırmak olduğunu söyledi. Trabzonspor Kulübü Başkanı Ertuğrul Doğan, TSYD Trabzon Şubesi’nin yeni yönetim kuruluna yaptığı hayırlı olsun ziyaretinde basın mensuplarıyla sohbet etti. Doğan, ekonomik anlamda kulübün ilk günlerde yaşadığı çok kötü günleri geride bıraktığını ve önlerine daha umutla baktıklarını belirtti. Yönetime talip olurken zorlukları da çok iyi bildiğini ifade eden Doğan, "Artık sezon sonuna yaklaşıyoruz. Trabzonspor için başarı her zaman şampiyonluk. Bunun dışında bir şey benim gözümde de camianın gözünde de yok. Tüm yaşadığımız zorluklara karşın ligde 3. sıradayız. Böyle bir sezonda şu andaki tek amacımız Trabzonspor camiasına kupa kazandırabilmek" şeklinde konuştu. Doğan, yeni sezonun planlamasını çok dikkatli bir şekilde yaptıklarını da dile getirerek, "Önümüzdeki günlerde transferin büyük kısmını bitirmeyi planlıyoruz. Sezona kampa hazır bir kadroyla, teknik ekibin tamamının onay verdiği hazır bir kadroyla başlamayı planlıyoruz. Dolayısıyla işin o tarafını hocamız ve ekibiyle hızlı bir şekilde ilerliyoruz. İşin zor kısmını gördük. Bundan sonra çok daha farklı müjdeleri camiamıza verebilmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Beklentilerimiz ve çalışmalarımızın tamamı bu yönde. Önümüzde üçüncülük yarışı ve kupa mesaisi var. Bu doğrultuda çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
Gaziantep GİBTÜ ile Gaziantep İl Müftülüğü arasında iş birliği protokolü imzalandı Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ile İl Müftülüğü arasında Türkiye’de bir ilk olan iş birliği protokolü imzalandı. Gaziantep Valiliği koordinasyonunda Valilik Fuaye Salonu’nda Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ile Gaziantep İl Müftülüğü arasında iş birliği protokolü imzalandı. Protokole Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şehmus Demir ve İl Müftüsü Dr. Hüseyin Hazırlar katıldı. Protokol kapsamında, Gaziantep’teki din görevlileri eğitime tabi tutulacak, dini ilimlerin yanı sıra sağlık, psikoloji ve iletişim alanlarında dersler verilecek. GİBTÜ Rektörü Prof. Dr. Şehmus Demir, imzalanan protokolün Türkiye’de bir ilk olacağını belirtti. Demir, “Proje ile din görevlilerinin hangi yaşta olursa olsun hizmet içi eğitime tabi tutulmasını hedefliyoruz. Biz burada dini ilimlerin yanı sıra sağlık, psikoloji ve iletişim alanlarında da dersler veriyoruz. Ülkemize model olabilme hedefi ile başlattığımız projenin toplumumuza katkı sağlamasını temenni ediyoruz” dedi. “Temennimiz tüm ülkeye örnek olması” Protokolde konuşan Gaziantep Valisi Kemal Çeber, protokolün tüm Türkiye’de örnek olmasını temenni ederek, “Aslında en çok olması gereken ve bir yandan da olan bir durumu resmiyetle hem hukuki bir düzene oturtuyoruz hem de bir sistematiğe dönüştürüyoruz. İl Müftülüğümüz ile ülkemizin en kıymetli üniversitelerinden biri olan ve başında İslam kelimesi olan Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, bulundukları yerde bir iş birliğine imza atıyorlar. Bu protokol ile fiili olarak devam eden iş birliğini resmiyete döküyorlar. Bahsettiğimiz gibi bu iş birliğinin sonuçlarını alanda çok güzel neticeler olarak göreceğiz. Temennimiz tüm ülkeye örnek olması. Bizim gerçekten hem İslam dinini hem de İslami bilimleri çok iyi kavramış, fiili hayatta da hem bunu izah edebilecek hem de uygulama noktasında kendisine görev düştüğü zaman en doğrusunu uygulayabilecek personele ihtiyacımız var. Bu olmadığı zaman memleketin ne sorunlarla karşı karşıya kaldığını hep beraber gördük. Bu proje, bu ihtiyacı karşılayacak. Böylece hem güçlenecek hem de üniversitelerimizin gerekliliğini ve önemini anlamış olacağız. İnşallah proje ile ülkemize örnek olur ve çok güzel neticeler alırız” ifadelerini kullandı. “Türkiye’de model olabilecek bir proje” Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şehmus Demir, imzalanan protokolün Türkiye’de bir ilk olduğunu belirterek, “Üniversitemiz ve İl Müftülüğü iş birliğiyle gerçekleştirilen Din Görevlileri Mesleki Eğitim ve Gelişim Seminerleri, alanda öncü bir girişim. Dört hafta sürecek olan bu seminerler, alanında uzman 32 akademisyeni bir araya getiriyor. 22 Nisan-20 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek birinci etapta, toplam 110 İmam Hatip bu programda yer alacak. Bu seminerler, akademik yeterlilik, diksiyon, kişisel gelişim, temel sağlık bilgileri, mesleki formasyon, sosyal iletişim ve manevi rehberlik gibi çok çeşitli konuları kapsamakta. Seminerlerin içeriğini, katılımcılarımızın ihtiyaçlarına uygun şekilde düzenleyen değerli akademisyenlerimize, bu projeye büyük destek veren Valimiz Kemal Çeber’e ve İl Müftümüz Dr. Hüseyin Hazırlar başta olmak üzere Gaziantep Müftülüğüne teşekkür ederim. Bu önemli eğitim serisinin hayırlara vesile olmasını temenni ederim" ifadelerine yer verdi. Protokolün önemli bir işlevi olacak İl Müftüsü Hüseyin Hazırlar ise konuşmasında, “Ülkemizde sahih dini bilginin üretildiği en önemli, en stratejik kurum İlahiyat Fakülteleridir. Dolayısıyla toplumun sağlıklı, nitelikli ve sahih dini bilgi ile buluşması noktasında referans kurumdur. Diyanet İşleri Başkanlığı ve yereldeki bütünlüklerle üretilen bu bilgiyi hizmete dönüştüren, topluma sunan bu aracı kurumlardır. Bu iki kurumun birbiri ile iş birliği, koordinasyonu, dayanışması topluma daha doğru, daha sağlıklı bilgi ve din hizmeti sağlama noktasında önemli bir işlevi olacak. Artık topluma sunulan din hizmetlerinde hem çeşitlenme var hem de ihtiyaç farklılıkları var. Toplumun her kesimine din hizmeti sunarken akademinin, bilimin öncülüğünde bu hizmeti sunmamız önemli. İlahiyat Fakültesinde okuyan öğrencilerimizin mesleğe hazırlanırken staj imkânı verebilecekleri gerek camilerde gerek Kur’an kurslarında bir alan oluşturmuş olacağız. Biz bu protokol ile çalışmalarımızın hukuki altyapısını oluşturmuş oluyoruz. Protokolün hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” diye konuştu. Konuşmaların ardından protokol imzalandı ve fotoğraflar çekildi. Projede neler var? İmzalanan protokol ile örgün ve yaygın eğitim kapsamındaki din eğitimi ve gençlik hizmetleri faaliyetlerinde iş birliğini sağlamak, üniversite bünyesindeki Diyanet Genç Ofis gibi mekanları gençlerin istifadesine sunarak manevi danışmanlık hizmetlerini gerçekleştirmek, fakülte öğrencilerine cami ve Kur’an kurslarında staj imkânı sağlayarak mesleki eğitimlerine katkıda bulunmak ve din görevlilerinin mesleki formasyonlarını geliştirerek topluma sunulan din hizmetlerinin kalitesini yükseltmek hedefleniyor.
İstanbul Serdar Topraktepe’nin ilk derbi heyecanı Portekizli teknik direktör Fernando Santos ile yollar ayrıldıktan sonra takımın başına geçen Yardımcı Antrenör Serdar Topraktepe, Fenerbahçe maçıyla A takımla ilk derbi heyecanını yaşayacak. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Beşiktaş, 27 Nisan Cumartesi günü saat 19.00’da Ülker Stadyumu’nda Fenerbahçe ile karşılaşacak. Geride kalan haftalarda 15 galibiyet, 6 beraberlik, 12 yenilgi sonucu topladığı 51 puanla dördüncü basamaktan yer alan siyah-beyazlılar, şampiyonluğu bu sezon için rafa kaldırdı. Avrupa’da mücadele edebilmek için Türkiye Kupası’nı müzesine getirmeyi hedef belirleyen Kartal, aksi bir duruma karşı da ligi ilk 4’te bitirmek istiyor. Bu bağlamda gerek puan sıralamasındaki yerini sağlamlaştırmak gerekse de taraftarına derbi galibiyeti elde etmek için Beşiktaş’ta tek hedef galibiyet. Serdar Topraktepe’nin derbi heyecanı Teknik Direktör Fernando Santos’la geçtiğimiz haftalarda yollarını ayıran siyah-beyazlılarda takımın başına Yardımcı Antrenör Serdar Topraktepe geçti. Ligde iç sahada MKE Ankaragücü’nü 2-0 mağlup eden Topraktepe idaresindeki Kara Kartal, rakibiyle Türkiye Kupası yarı final ilk maçında deplasmanda ise golsüz berabere kaldı. Bu sezon Rıza Çalımbay’ın ayrılığının ardından da Santos dönemi başlayana kadar 3 maçta bu görevi üstlenen Serdar Topraktepe, 2 galibiyet, 1 mağlubiyet almış ve 7 golle de 2.3 gol ortalaması yakalayarak, bu sezonki teknik direktörler arasında en yüksek gol ortalamasına sahip isim olmuştu. Cumartesi günü Fenerbahçe müsabakasıyla futbol A takımıyla ilk derbi heyecanını yaşayacak olan 47 yaşındaki antrenör, Kadıköy’de alacağı 3 puanla kariyeri için de önemli bir adım atmanın peşinde.