EĞİTİM - 27 Haziran 2018 Çarşamba 14:43

LGS’de Bahçeşehir Koleji’nden 3 Türkiye birincisi

A
A
A
LGS’de Bahçeşehir Koleji’nden 3 Türkiye birincisi

Bahçeşehir Koleji 2018 Liselere Geçiş Sınavı’nda (LGS) tüm sorulara doğru cevap veren 3 öğrenci çıkararak rekor bir başarıya imza attı.

Bahçeşehir Koleji Bahçeşehir Kampüsü öğrencisi Onat Şafak ve Sarp Eren Hangişi ile Bahçeşehir Koleji Ordu Enver Yücel Kampüsü öğrencisi Efe Keleş LGS’de tüm sorulara doğru cevap vererek Türkiye birincisi oldu.

“Çok gururluyum”

Yoğun bir çalışma temposunda bu başarıyı elde ettiğini ifade eden Bahçeşehir Koleji Bahçeşehir Kampüsü öğrencisi ve LGS birincisi Onat Şafak, başarısından dolayı çok mutlu olduğunu söyledi. Şafak, “Çalışmalarımın karşılığını birinci olarak almak beni çok gururlandırdı. Sınava hazırlanmaya 2017 Mayıs ayında başladım. O tarihten beri düzenli olarak soru çözüp, tekrar yapıyordum. Bununla birlikte okulumuz tarafından hazırlanan iyi bir çalışma temposu var. Sınava kadar 50’den fazla deneme sınavına girdik. Denemelerde yanlışlarımı tespit edip, ona göre çalıştım. Başarımda okulumun katkısı çok büyük. Bunun dışında sınav hazırlığı döneminde sosyal hayatımdan hiç ödün vermedim. Koyu Galatasaraylıyım ve takımımın tüm maçlarını statta takip ettim. Sadece sınava odaklanıp sürekli ders çalışsaydım bu başarıyı elde edemeyeceğimi düşünüyorum” dedi.

Sınavla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Şafak, sınavda sözel bölümünün beklediğinden daha kolay olduğunu söyledi. Bununla birlikte sayısal bölümün ise oldukça zorlayıcı olduğunu belirten Şafak, bundan sonraki gelecek planlarını şu ifadeler ile anlattı: “Seçeceğim mesleğe henüz karar vermedim ancak hangi mesleği seçersem seçeyim, sonunda Galatasaray Spor Kulübü Başkanı ya da Cumhurbaşkanı olacağım” dedi.

“Başarımın sırrı çok çalışmak”

Başarısının sırrını çok çalışmak olarak yorumlayan Bahçeşehir Koleji Bahçeşehir Kampüsü öğrencisi ve LGS birincisi Sarp Eren Hangişi, “Sınav bittikten sonra sınav kitapçıklarını alıp okula geldik. Sorular üzerinden kontrol yapılınca bütün soruları doğru yaptığımı gördüm. Ancak resmi olarak açıklanıncaya kadar büyük bir heyecanla bekledim. Sonuçlar açıklandı ve birinci olduğumu gördüm. Bundan dolayı çok mutluyum. Bu süreçte ailem, öğretmenlerim ve arkadaşlarımın büyük bir desteğini gördüm. Onlara çok teşekkür ediyorum. Bundan sonraki süreçte ise gideceğim liseyi tercih edeceğim. Henüz kararımı vermedim ancak Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Lisesi seçeneklerim arasında yer alıyor” şeklinde konuştu.

Seneye sınava girecek olan arkadaşlarına da tavsiyelerde bulunan Hangişi, “Sınava hazırlık döneminde çok soru çözsünler. Sınava hazırlanırken okulumuzda deneme sınavlarına girdim. O sınavlarda yanlışlarımı görüm ve daha çok o konularda çalıştım. Deneme sınavlarının çok faydasını gördüm. Arkadaşlarım da deneme sınavlarıyla gerçek sınava pratik yaparak hazırlanabilirler” yorumlarında bulundu.

 

LGS’de Bahçeşehir Koleji’nden 3 Türkiye birincisi

 

“Sınavlara çalışırken sosyal hayatımdan vazgeçmedim”

LGS’den tam puan alarak Türkiye birincisi olmaya hak kazanan Bahçeşehir Koleji Ordu Enver Yücel Kampüsü öğrencisi 14 yaşındaki Efe Keleş ise, “Öncelikle okulun verdiği ödevleri eksiksiz olarak yaptım. Bunun dışında pek çalışmadım ama dersleri ders saatlerinde anladım. Dersler derste anlamak benim için önemli kurallardan bir tanesi çünkü insan bir kere anladığı zaman daha unutmuyor. Sınava çalışırken sosyal hayatımdan da vazgeçmedim. Kitabımı okudum, satranç turnuvalarıma katıldım. Bu aktivitelerin hatta beni sınavda daha da başarılı hale getirdiğine inanıyorum” dedi.

“Öğretmenlerimiz bizler için çok fedakârlık yaptı”

LGS’deki başarısında Bahçeşehir Koleji Ordu Enver Yücel Kampüsü öğretmenlerinin katkısının çok büyük olduğunu aktaran Efe Keleş, “Bu süreçte öğretmenlerimi ailemden bile daha fazla gördüğüm söylenebilir. Onlar, bizler için okuldan sonra etütlere kaldılar ve bizimle beraber kamplara geldiler. Kısacası bizler için çok fedakârlık yaptılar. Ailemin de katkısı çok büyük, başarısızlıklarımda bana destek çıkarak, her zaman arkamda oldular” şeklinde konuştu.

“Okulumuz, sürekli değişen sınav sistemine ayak uydurdu”

Efe Keleş, sınav sisteminin sürekli olarak değişmesine rağmen Bahçeşehir Kolejinin bu sürece sürekli olarak uyum sağlayarak, öğrencilere aktardığını da belirterek, “Okulumuz bizleri güncel sınava hazırladı. Sınav sisteminin değişmesi okulda bizleri çok etkilemedi, biz yine çalıştık. Onun dışında kamp dönemine girdik, verimli bir süreçte eksiklerimizi kapattık, bol bol soru çözdük. Bunun da sınavda katkısı olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce 786 Milyon Euro hibe desteği sağlanacak DÜZCE(İHA) –Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından Düzce’de çiftçilere hibe desteği imkanları anlatıldı. Düzce Valiliği Toplantı Salonu’nda ki toplantıya Vali Selçuk Aslan, TKDK Ankara İl Koordinatörü Dr. Mehmet Ali Çakal ve Tarım Orman İl Müdürü Esra Uzun, İl protokolü, sivil toplum örgütleri temsilcileri, üreticiler ve girişimcilerin katıldığı bu toplantıda bölgedeki çiftçilere ve yatırımcılara yeni hibe imkanları hakkında bilgi verildi. IPARD III, Avrupa Birliği ve Türkiye’nin ortak fonundan finanse edilen bir program olduğu ve 81 ilde uygulanacağı ve toplamda 786 milyon Avro hibe desteği sağlanacağı bildirildi. Vali Selçuk Aslan, toplantıda yaptığı konuşmada "IPARD III programı ile ilimizde kırsal kalkınma ve tarım sektöründe ek bir destek başlatmış oluyoruz. Düzce’nin bu programdan iyi fayda sağlayacak iller arasında yer alacağına inanıyorum" dedi. Dr. Mehmet Ali Çakal, programın yalnızca tarımsal üretimi desteklemekle kalmayıp, aynı zamanda çevre koruma ve yenilenebilir enerji kullanımını da teşvik ettiğini belirtti. Çakal, "Yeni irtibat ofisimiz aracılığıyla, Düzce’den gelen projelerin değerlendirilmesini sağlayacağız" şeklinde konuştu. İl Müdürü Esra Uzun ise, Düzce’nin tarımsal potansiyeline vurgu yaparak, IPARD III’ün kırsal altyapı modernizasyonuna büyük katkı sağlayacağını ifade ederek "Bu desteklerle, ilimizdeki kırsal altyapımız daha modern hale gelecektir" dedi. Toplantı TKDK uzmanlarının IPARD III programının içeriği hakkında bilgi vermesinin ve soruların cevaplanmasının ardından sona erdi. IPARD III Programıyla; Tarım işletmelerinin rekabet gücünün artırılması, Yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılması, Gıda güvenliği, hijyen, çevre koruması ve hayvan refahı standartlarına uyum sağlanması, Yeni pazar fırsatları ve teknolojiye dayalı inovasyonun teşviki, AB standartlarına uyum, çevre dostu yatırımlar ve istihdamın artırılması ve Kırsal alanlarda ekonomik faaliyet düzeyinin yükseltilmesi ve kırsal nüfusun desteklenmesi gibi konularda projeler beklenmektedir.
İstanbul KAMİAD ‘Şehir Toplantıları Etkinliği’ni İstanbul’da gerçekleştirdi Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği paydaşları İstanbul’da düzenlenen Şehir Toplantıları Etkinliği’nde bir araya geldi. Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği (KAMİAD) paydaşları, İstanbul’da bir otelde düzenlenen Şehir Toplantıları Etkinliği’nde bir araya geldi. Toplantıya KAMİAD Genel Başkanı Ali Adıgüzel, İstanbul Ticaret Odası’nın 44, 45 ve 46 nolu meslek komitelerinin başkanları ve bir çok müteahhit katıldı. Etkinlik, dünyadaki 5 büyük yapı fuarından biri olan ’46. Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı’ vesilesiyle yapıldı. Başkan Adıgüzel toplantıda yaptığı konuşmada 6 Şubat’ta meydana gelen depremde inşaat sektörünün ne kadar önemli olduğuna değindi. Adıgüzel, kamu müteahhitliği sektörünün karşılaştığı sorunlara da yer verdi. Başkan Adıgüzel, toplantıda yaptığı konuşma sonrasında ise katılımcıları dinleyerek sorularını da yanıtladı. İstanbul Ticaret Odası’nın 44, 45 ve 46 nolu meslek komitelerinin başkanları ile gerçekleşen toplantıda konuşan KAMİAD Başkanı Ali Adıgüzel, “KAMİAD ailesi olarak şehir toplantılarımızın ilkini 6 Şubat depreminin yıl dönümü vesilesiyle 16-17 Şubat tarihleri arasında orada gerçekleştirdik. Toplantılarımızın ikincini ise ülkemizde her yıl düzenlenen, dünyadaki beş büyük yapı fuarından biri olan ‘46. Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı’ vesilesiyle İstanbul’da yapmaktayız” dedi. “Kamu müteahhitliği, istisna bir meslek gurubudur” Kamu müteahhitliğinin, altyapı ve yapı projelerinde devletin doğrudan veya dolaylı olarak rol aldığı bir yapılanma türü olduğunu kaydeden KAMİAD Başkanı Adıgüzel, “Kamu müteahhitliği, büyük ölçekli projelerin finansmanını sağlamak, teknik becerileri ve deneyimi kullanmak, kalite standartlarını sağlamak ve toplumun genel refahına katkıda bulunmak gibi önemli avantajlar sunan istisna bir meslek gurubudur. Ancak mesleki alanda uzun yıllardan beri karşılaştığımız ve çözüm aradığımız sıkıntılarımızın olduğu da su götürmez bir gerçektir” şeklinde konuştu. "Fiyat farkı hesabı reel piyasa artışlarını karşılamıyor" Kamu müteahhitliği sektörünün karşılaştığı sorunlara da değinen Başkan Adıgüzel, “Kamuya ait binaların yapım işinin asgari bir yıldan fazla sürmesi ve buna karşın anahtar teslimi götürü bedel işlerin yüksek enflasyon karşısında yapılamayışı, sözleşmelerde verilen fiyat farkı hesabının reel piyasa artışlarının karşılamaması. Kamu kurumları ile imzalanan sözleşmelerde her ne kadar yüklenici bir işin tarafı kabul edilse de ihale kanununun yükleniciyi koruyan hükümlerinin neredeyse hiç olmayışı ve tarafların eşitlik ilkesinin olmayışı sebebiyle hep alttan alan kurumun kamu müteahhitleri olmasıdır. Üçüncü en önemli problem, ihale kanunu uyarınca en düşük teklife işin verilmesi ve ülkemizde yüklenici bolluğu yüzünden yaşanan aşırı rekabet ortamı nedeniyle, işlerin çok düşük fiyatlarla ihale edilmesidir. Dördüncüsü yüklenici hak edişlerinde yaşanan ödeme gecikmeleri, altyapı eksiklikleri ve kamu ihale süreçlerindeki karmaşıklık. Beşinci en temel sorun ise kamu kurumlarının eksik proje ve şartnamelerle işleri ihale etmesi ve yapım süreçleri içinde bu eksikliklerin giderilmesi nedeniyle geciken süre ve olumsuz şartların yüklenicinin aleyhine işlemesidir” ifadelerini kullandı. “Kamuya ait binaların, deprem toplanma merkezi olarak seçilmiş olması bizler için kaynağı olmuştur” İnşaat sektörünün 6 Şubat’ta meydana gelen depremde ne kadar önemli olduğuna dikkat çeken Başkan Adıgüzel, “Ülkemizde 6 Şubat depremi, inşaat sektörünün ne kadar önemli bir iş kolu olduğunu bir kez daha göstermiştir. Depremin yıkıcı etkisi ne kadar büyük olsa da; kamu müteahhitleri tarafından yapılan binaların çok az oranda hasar görmesi, afet bölgesinde özellikle Toplu Konut İdaresi tarafından yapılmış konutların nerdeyse hasarsız olarak ayakta kalması, elbette doğru yapılan uygulamaların bir sonucudur. Bölgede kamuya ait binaların, deprem toplanma merkezi olarak seçilmiş olması ve depremden etkilenen vatandaşlarımızın bu binalarda ağırlanması, yaşadığımız büyük acıyı dindirmese de bizler için bir nebze gurur kaynağı olmuştur” diye konuştu. “Sorunlarımızın çözülmesini talep etmekteyiz” Adıgüzel konuşmasının devamında ise, “Biz KAMİAD olarak, her şeyden önce kamunun yararına çalışan ve devletinin emrinde hizmet eden iş insanları olarak; öncelikle ‘yüklenici’ adının saygın bir meslek olması için 4734 ve 4735 sayılı yasanın bazı eksikliklerin giderilmesini, sorunlarımızın çözülmesini talep etmekteyiz. Özellikle son yıllarda yüksek enflasyon ile birlikte iş yapamaz bir hale gelen yüklenicilerin ve devlet ihalelerinin uygulamadaki sorunlarını içeren sektörel raporlarımızı başta Kamu İhale Kurumu Başkanlığı’na, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na sunmuş bulunmaktayız. Sonuç olarak; bizler bu çalışmaları yaparken siz meslektaşlarımızdan bize destek vermenizi, bir araya gelmenin ne kadar büyük bir güç oluşturduğunu görmenizi istiyoruz” diye konuştu.
Tunceli 29 yıl önce terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna oturdu Tunceli’nin Nazımiye ilçesinde 29 yıl önce terör örgütü PKK tarafından şehit edilen dönemin Belediye Başkanı Kemal Tekin’in oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde belediye başkanı seçildi. Tekin, babasının ilkeleri doğrultusunda Nazımiye halkına hizmet etmenin birinci amaçları olduğunu söyledi. Tunceli’nin Nazımiye ilçesinde 3 dönem belediye başkanlığı yapan Kemal Tekin, 7 Nisan 1995’te ilçedeki evinde terör örgütü PKK mensuplarının saldırısı sonucu şehit edilmişti. Aradan geçen 29 yılın ardından oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde tüm rakiplerini geçerek CHP’den Nazımiye Belediye Başkanı seçildi. Mazbatasını alarak göreve başlayan 41 yaşındaki Ali Emrah Tekin, son seçimlerde Nazımiyelilerin büyük çoğunluğunun kendisini tercih etmesinden mutluluk duyduğunu belirterek, “Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tabi bu seçimlerin bizim açımızdan şöyle özel bir durumu var. Bir seçim olmasının ötesinde benim ve ailem için farklı bir anlam ifade ediyordu. Şöyle ki 29 yıl önce maalesef terör saldırısı sonucu yine Nazımiye Belediye Başkanlığı görevini yürüten babam şehit edilmişti. Dolaysıyla Nazımiyeli hemşehrilerimiz aradan geçen 29 yıla rağmen tekrar bu anlamda bizi destekleyerek yaşanan bu olaya verdikleri tepkiyi göstermiş oldular. Duygusal anlamda da bizim için önemli bir durumdu” dedi. ’’29 yıl sonra bayrağı teslim aldık’’ Babasından devraldığı görevi layıkıyla yürütmenin gayreti içinde olacağını belirten Tekin, “Babam iyi bir insandı. Her zaman hemşehrilerinin iyiliği, güzelliği anlamında çalışmalar yürüttü. Dolasıyla biz 29 yıl sonra bu bayrağı teslim alarak aynı şekilde, babamın tavsiye verdiği şekilde bu yetkiyi hemşehrilerimizin yararına olacak şekilde kullanmaya devam edeceğiz” diye konuştu. İlçenin küçük ve kısıtlı imkanlara sahip olduğuna vurgu yapan Başkan Tekin, “Bugüne kadar bu kısıtlı kaynakların sebep olduğu borçlanma da söz konusu. Bunların bir şekilde çözülmesi için aday olduk. Bunların hepsinin aşılarak Nazımiyeli hemşehrilerimize daha kaliteli hizmet sunmak adına adaydık adaylığımız başkanlığa dönüştü. Dolayısıyla bütün enerjimizi bundan sonra bu anlamda harcamış olacağız. Hem kaymakamlığımız hem valiliğimizden destek alacağız inşallah. Onun dışında Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden halkçı belediyecilik anlayışı doğrultusunda destek almayı bekliyoruz, umuyoruz. İlçemiz için iki kıymetli değerimiz var. Biri rahmetli Kamer Genç biri de bir önceki genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu. Bu iki değeri var etmiş bir ilçeyiz. Genel başkanımız Özgür Özel’in de desteğiyle ilçemizi yeniden yaşanabilir, tersine göçü sağlayabilecek bir duruma getirmek istiyoruz. Bu anlamda partimizin büyük katkı sunacağını biliyoruz. Onun özgüveni içerisindeyiz” şeklinde konuştu.