SAĞLIK - 17 Mart 2019 Pazar 14:38

Lohusa depresyonuna dair bilinmesi gerekenler

A
A
A
Lohusa depresyonuna dair bilinmesi gerekenler

Annelerde doğum sonrası ortaya çıkabilen lohusa depresyonunun, şiddetli hüzün, duyarsızlık, aşırı yorgunluk, enerji eksikliği ve bedensel yakınma belirtileri ile kendini gösterdiğini söyleyen Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Uzman Psikoloğu Tuğçe Denizgil Evre, bu durumda olan tüm annelerin mutlaka bir uzmandan yardım alması gerektiğini belirtti.

“Birçok kadının anne olduktan sonra ruh halinde değişiklik gözlenmekte”

Dünyaya bir bebek getirmenin mutluluk verici bir olay olduğunu, buna rağmen annenin yaşamının stresli ve zor olabildiğini belirten Uzm. Psikolog Tuğçe Denizgil Evre, birçok kadının anne olduktan sonra hafif hüzün ve kaygı hissettiğini, ruh halinde ise değişikliklerin olabileceğini ifade etti.
Normal durumlarda yedi veya on gün içinde kendiliğinden düzelmesi beklenen bu belirtilerin devamı durumunda şüphelenilmesi gerektiğini söyleyen Tuğçe Denizgil Evre, “Lohusa depresyonu doğumdan sonraki ilk altı hafta içinde sinsice başlar ve birkaç ay içinde düzelir, fakat bir veya iki yıla kadar da sürebilir. Bu depresyonun birden çok nedeni vardır. Gebelik döneminde yükselen östrojen ve progesteron yani adet döngüsü ve hamileliği koruyan cinsiyet hormonu düzeylerinin doğumla birlikte ani düşmesi veya geç başlangıçlı doğum sonrası depresyonda tiroit bozuklukları rol oynayabilir. Ayrıca B9 vitamini de doğum sonrası depresyonda etkili olabilir” dedi.
Annelerin yüzde 50 ile yüzde 70’inde görülen lohusa depresyonunun yaklaşık iki ay devam ettiğini söyleyen Denizgil, annenin doğum sonrası ruhsal durumundaki değişikliklerle ilgili şunları söyledi; “Yeni annenin kafası çok karışıktır. Sık sık gözleri dolar, dikkatini bir türlü toplayamaz, derin derin iç çekme durumu yaşayabilir ve vücudundaki her noktanın ağrıdığını hisseder. Doğum sonrası hüzün olarak adlandırılan bu durum normal olarak kabul edilmektedir. Bir hafta veya on gün içinde anne bebeğine ve yeni ortamına uyum sağlamaya başlayacak, nasıl davranması gerektiğini yavaş yavaş öğrenecektir. Annelik konusunda deneyimli olmayan kadınlar için ilk dönemlerde yakınlarından alacakları desteğin önemi çok büyüktür. Hamileliğini zor geçiren, düşük tehlikesi yaşayan veya zorlukla hamile kalmış anneler sahip oldukları bebeklerini her an kaybedeceklerini düşünerek gergin, kaygılı ve telaşlı olabilir.”
Lohusa depresyonun nedeni kimyasal, sosyal ve psikolojik değişiklikler
Lohusa depresyonunun neden olduğu psikolojik nedenlere de değinen Denizgil, doğum yapan tüm kadınlarda hormonal değişiklikler olmasının yanında psikiyatrik bozuklukların da gözlemlenebileceğini, stres, kişiler arası ilişkiler ve sosyal destek alımı ile bağlantılı olarak yüzde 10-15’lik kesimde doğum sonrası değişikliklerin yaşanabileceğini belirtti.

Lohusa depresyonunun belirtileri

Açıklamalarına lohusa depresyonunun belirtileri ile ilgili devam eden Denizgil, şiddetli hüzün ya da boşluk duygusu, duyarsızlık, aşırı yorgunluk, enerji eksikliği ve bedensel yakınma gibi durumların doğum sonrası yaşanabilecek depresyon belirtileri olduğunu söyledi. Aynı zamanda aile, arkadaş veya keyif veren etkinliklerden uzak durma, bebeğini yeterince sevmediği inancı ya da bebeğin beslenmesi ve uykusu ile ilgili duyulan endişeler ile bebeğe zarar verme korkusunun depresyon belirtisi olabileceğine de dikkat çekti.
“Anneler konsantrasyon güçlüğü, bellek zayıflığı, psikomotor hareketliliğinde artış, yerinde duramama, endişe, sinirlilik, sınırlılık, bulantı, kendiliğinden ağlama ve panik atak, iştahsızlık, kilo kaybı, uykusuzluk, bebekle ilgilenmek istememe ya da bebeği öldürmek isteme gibi durumlar yaşayabilir” diyen Denizgil, aynı zamanda mutluluk yerine çökkün duygulara sahip olmaktan gelen suçluluk duygusu, ilgi ve istek kaybı, depresif ruh hali, haz kaybı, değersizlik hissi, umutsuzluk, acizlik duygusu ile ölüm veya intihar düşüncelerinin de seyredebileceğini söyledi.
 

“Emzirme döneminde anneler depresyon ilacı kullanabilir”

Lohusa depresyonunun kadın kadına semptomların şiddetine ve tipine göre farklılık gösterdiğini ifade eden Denizgil, “Emziren anne depresyonda ise ve doktoru tarafından ilaç verildiyse yani doktor kontrolünde kullanabilir” dedi.

Profesyonel tedaviye ne zaman başvurulmalı?

Tedavi edilememiş lohusa depresyonunun yeni anneler ve çocuklar için tehlikeli olabileceğini söyleyen Denizgil, “Yeni doğum yapan anneler günlük durumlarla başa çıkamıyor, kendisine veya bebeğe zarar vermeyi düşünüyor ve günün çoğunu aşırı endişeli, korkmuş veya panik halinde geçiriyorsa mutlaka profesyonel bir yardım almalıdır. Lohusalık döneminde annenin yanında anlayışlı, tecrübeli ve destek sağlayabilecek bir yetişkin gereklidir. Anne, bebekle birlikte eş ilişkilerinin yeniden şekilleneceği, duygusal sıkıntılar gündeme gelebileceği konusunda önceden bilgilendirilmeli, bunların geçici olacağı yönünde telkin edilmelidir” ifadelerini kullandı.

Lohusa depresyonu önlenebilir mi?

Lohusa depresyonunu önlemeye veya başa çıkmaya yardımcı olabilecek etkenler olduğunu da söyleyen Denizgil, “Anneler kendi ve bebeği için beklentisinde gerçekçi olmalıdır. Egzersiz ve yürüyüş yapmalı. Bir süreliğine evden çıkmalıdır. Bazı günlerin iyi, bazı günlerin ise kötü geçeceğinin farkında olmalıdır. Alkol ve kafeinden uzak durmalı, eşi ile ilişkisini geliştirip birbirine zaman ayırmalıdır. Aile ve arkadaşları ile iletişim içinde olup kendini izole etmemelidir” diyen Denzigil, hastaneden sonra eve ilk çıkıldığı zaman ziyaretçilere sınır koyulması, telefon konuşmalarının azaltılması ve bebeğin uyuduğu zamanlarda, annenin de uyuyup ya da dinlenip kendisini rahatlatması gerektiğini sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Muratpaşa’da DJ’lik kursuna yoğun ilgi Antalya’da Muratpaşa Belediyesi, son yıllarda eğlence sektöründe giderek popülerleşen disc jockey (DJ) mesleğinin meraklılarına Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde ücretsiz bir kurs başlattı. Muratpaşa Belediyesi, hobi ya da bir iş kolu olarak DJ’likle ilgilenmek isteyenlere Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde ücretsiz kurs düzenlemeye başladı. DJ Daraske ismini kullanan Murat Aydın’ın eğitimini verdiği kursta, kursiyerlere başlangıç seviyesinde DJ’lik bilgileri verildi. Eğitmen Aydın, bundan 2 yıl önce Muratpaşa Belediyesi’nin katkılarıyla bir kez daha ücretsiz kurs açtıklarını söyledi. Aydın, sertifikalarını alan 35 öğrenciden 25’inin aktif olarak DJ’liğe devam ettiğini belirtti. Kursta; armoni, elektronik dans müziklerinin bölümleri gibi temel düzeyde bilmeleri gereken bilgileri verdiklerini aktaran Aydın, kursun devamında pratik üzerine yoğunlaşacaklarını ifade etti. İki arkadaşıyla Antalya Ritim Grubu’nda müzik yaptıklarını söyleyen Hatice Şahin Eşkiler arkadaşlarıyla hobi olarak eğitime katıldıklarını belirtti. Heykeltıraş Seyhan Erdem ise müzik öğrenmek için katıldığını belirttiği kurs için şunları söyledi: “Geçmiş yıllarda manuel müzik çalardık. Aradan 20 yıl geçti, her şey dijitalleşti. Hevesimizi tekrar devam ettirelim dedik. Teorik olarak hemen hemen her şeyi hallettik. Ses uyumu, notaların uyumu, armoni uyumu, yapacağımız işin genel tanımına hakim olduk. Bundan sonra pratiklere geçeceğiz. Onu bekliyoruz heyecanla.”
Zonguldak Devrek Meslek Lisesi binası yenilendi Devrek Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi binası yenilenerek yeniden eğitim ve öğretim hizmetine açıldı. Zonguldak Devrek ilçesinde faaliyet gösteren Devrek Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi binası yenilenerek yeniden eğitim ve öğretim hizmetine açıldı. Yaklaşık bir yıl tadilatta kalan ve Karadeniz Teknik Üniversitesinin deprem tetkik raporu ve Milli Eğitim Bakanlığı İnşaat ve Emlak Genel Müdürlüğünün yazıları doğrultusunda yazılan Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürlüğünün yazılarına istinaden, “Deprem Güçlendirme” kapsamına alınan Devrek Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, fen ve teknik kurallarına uygun bir şekilde boşaltılmış ve bu süre içerisinde öğrencilerin bir kısmının atölye binasında bir kısmının da yakın bölgede derslik durumu müsait olan okullarda eğitim öğretime devam etmesi sağlanmıştı. Konu ile ilgili olarak İl Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticilerince ve İl Özel İdaresi yetkililerince ihale iş ve işlemleri yürütülmüş ve yüklenici firma tarafından inşaat ve imalat çalışmaları tamamlanmış ve akabinde İl Özel İdaresi Teknik Personellerince geçici kabulü yapıldı. İlçe Milli Eğitim Müdürü Ercan Kahya yeni binasında eğitime başlayan MTAL’yi ziyaret ederek yönetici, öğretmen ve öğrencilere hayırlı olsun temennisinde bulunarak,” “Sevgili arkadaşlarım ve gençler yenilenmiş okul binamız hayırlı olsun. Kamu mallarını en güzel, en verimli ve en etkin bir şekilde kullanacağımıza dair inancım tamdır. Güçlendirme sürecinde bizden yardımlarını esirgemeyen İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İl Özel İdaresi, Devrek AİHL ve Kız AİHL yönetici ve personeline teşekkür ediyor, yeni yuvamızın Devrek eğitim camiamıza da hayırlı olsun” diye konuştu.
Antalya Antalya’da yerli nohut üretimi için protokol imzalandı Antalya Ticaret Borsası (ATB), Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (BATEM) ile “Yerli Nohut Gen Kaynağımızdan Yemeklik ve Leblebilik Çeşitlere Projesi”nin hayata geçirilmesi için protokol imzaladı. ATB, BATEM) ile “Yerli Nohut Gen Kaynağımızdan Yemeklik ve Leblebilik Çeşitlere Projesi”nin hayata geçirilmesi için protokole imza attı. Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır ile BATEM Müdürü Dr. Abdullah Ünlü’nün imzaladığı protokol töreninde, ATB Meclis Üyesi Ahmet Yılmaz, BATEM Müdür Yardımcıları Mustafa Soysal ile Doç. Dr. Cengiz Erdurmuş da hazır bulundu. ATB Başkanı Çandır, yeni nohut çeşitlerinin adaptasyonu, yayımı ve bölgesel çeşit geliştirilmesi amacıyla protokol hazırladıklarını belirterek, “Protokol kapsamında yürütülecek projede nohutta yerli gen kaynaklarımız kullanılacaktır. Çünkü yerli gen kaynaklarımız, ülkemiz tarımının sigortasıdır” dedi. Proje ile nohut üretiminin artması, yerinde istihdama katkı sağlanması, katma değerli ve sürdürülebilir üretimin sağlanması, kaliteli protein ve karbonhidrat kaynağına ulaşılmasını hedeflediklerini kaydeden Çandır, “Elmalı’da nohut bitkisini seçmemizin nedeni, Elmalı’nın uzun yıllardır ülkemiz nohut üretiminde lider konumda olmasına rağmen son yıllarda bu konumunu kaybetmiş olmasıdır. Her geçen gün azalan nohut üretiminde birim alanda elde edilen verimi artırmak, ticareti geliştirmek en büyük hedefimiz. Oluşturulan Ar-Ge’nin üretime ve ticarete dönüşmesini diliyorum” diye konuştu. Projenin ülke genelinde de örnek olacağını kaydeden Çandır, “BATEM Müdürümüz ve onun nezdinde projede görev alacak arkadaşlarımıza, ATB Komite ve meclis üyelerine, ATB adına projede görev alacak çalışma arkadaşlarımıza emekleri için şimdiden teşekkür ediyorum” dedi. BATEM ile geçmişte de Antalya tarımını geliştirecek projeler yaptıklarını belirten Çandır, kurumlar iş birliğinin devam edeceğini söyledi. Çandır, 91. yaşını kutlayan BATEM’in akademik bilgi, birikim ve becerilerinin Türk tarımı için önemli olduğunu vurguladı. “Bölgeye has yerli nohut geliştirilecek” BATEM Müdürü Abdullah Ünlü, Antalya Ticaret Borsası ile geçmişte de buğday, tıbbi aromatik bitkiler gibi bir çok alanda çalışma yaptıklarını hatırlatırken, nohut üretiminde bölgenin üretim kabiliyetini artırmak için protokol imzaladıklarını kaydetti. BATEM’de yerli gen kaynaklı nohut çeşidinin geliştirilmesi için çalışma yürüttüklerini söyleyen Ünlü, “Borsamızın desteğiyle geliştirdiğimiz yerli gen kaynaklı nohut hattı ile bölgeye uygun yerli çeşitleri geliştireceğiz. Antalya’ya özgü yerel nohut popülasyonları çıkarılarak bölge çiftçimize hizmet edeceğiz” diye konuştu. Antalya Ticaret Borsası ile tarımla ilgili birçok konuda ortak çalışmalar yürüttüklerini vurgulayan Ünlü, “ATB Başkanı Sayın Ali Çandır, her konuda bizim önümüzü açıyor, önderlik yapıyor. Antalya ve ülke tarımını geliştirmek için birlikte çalışıyoruz. Ben kendilerine ve ekibine çok teşekkür ederim. Protokolün hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.