GÜNDEM - 03 Ekim 2016 Pazartesi 10:10

Lösemiyi polisle yenen Yağız doğum gününü de polislerle kutladı

A
A
A
Lösemiyi polisle yenen Yağız doğum gününü de polislerle kutladı

Adana'da 3 yaşında lösemi hastalığına yakalandıktan sonra sadece polisin elinden yemek yiyen ve ilaçlarını içen Yağız Yıldız, 2 yıllık mücadelenin ardından lösemiyi yenerek 6'ncı yaşına polis ablalarıyla girdi.

Yağız Yıldız, 15 Haziran 2013 günü yüksek ateş şikayetiyle babası Sait Yıldız (39) tarafından hastaneye götürüldü. Ancak doktor enfeksiyon kaptığını belirterek, ilaç yazıp eve gönderdi. 15 gün geçtikten sonra yine yüksek ateş şikayetiyle hastaneye kaldırılan Yağız'dan kan örneği alındı ve değerlerinin düşük olduğu görüldü. Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'nde yapılan tetkiklerle Yağız'ın lösemi hastası olduğu belirlendi. Haber üzerine yıkılan Yıldız ailesi hemen çocuklarının tedavisine başladı. Aile o günden sonra çocuklarının kanseri yenmesi ve ayağa kalkabilmesi için büyük bir mücadele örneği sergiledi.

Dizi oyuncuları da Yağız'ı ziyaret etti
Bu arada, yemek yiyip ilaç alması gereken Yağız bunları yapmayınca baba Yıldız ne yapacağını düşünürken haberlerde ABD’de lösemi hastası Miles Scott isimli bir çocuğun, "Batman" olmak isteyince Bir Dilek Tut Vakfı'nın kolları sıvayıp yüzlerce kişinin başlattığı kampanyaya San Francisco Emniyet Müdürlüğü'nün de destek verdiğini öğrendi. Baba bunun üzerine oğlunun bir televizyon kanalında yayınlanan "Arka Sokaklar" dizisini çok sevdiğini bu nedenle de polislere karşı aşırı sevgisi olduğunu çocuğunun eve polis gelirse yemek yiyip ilaç içebileceğini düşünerek hemen Adana Valiliği'ne başvurdu.
Dönemin Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ise, dönemin Adana Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan'a talimat verdi. Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü'nden görevli polisler her gün eve gelerek Yağız'a yemek yedirip ilaçlarını verdi.

Polisler Yağız'a yemek yedirip ilaç içirdi
Yağız telsizle oynarken polisler ise onun tedavisi için mücadele etti. 2 yıllık süreçte Yağız'ın hastanede yattığı dönemlerde de polis hastaneye giderek burada yemek yedirip ilaç içirdi. Bu durumu duyan Arka Sokaklar dizisinin 3 oyuncusu da Adana'ya gelip Yağız'a moral verdi. Ailesi Yağız'a bu tür sürprizler yaparak moralini sürekli yüksek tutup onun hayata tutunmasında çok önemli bir rol oynadı.
Yağız'a 2 yıl boyuna Acıbadem Adana Hastanesi'nde Onkoloji Bölümü'nde Prof. Dr. Bülent Antmen tarafından tedavi uygulandı. İlik bulunamayan ancak tedavilere cevap veren Yağız, 2 yılın sonunda lösemiyi yenerek mücadeleyi kazandı. Yağız'ın tedavisi ve kontrolleri hala devam ediyor.

Yağız'ın yaş gününe Tuğba Özay da katıldı
Lösemiyi yenen ve ilkokul 1'nci sınıfa başlayan Yağız Yıldız, 6'ncı yaş gününü kutladı. Yağız'ın yaş gününe onu hastalığı döneminde bir an olsun yalnız bırakmayan ve lösemiyi yenmesinde çok büyük rol oynayan polisler de geldi. Polislerin yanı sıra bir açılış için Adana'ya gelen manken Tuğba Özay da Yağız'ın doğum gününe katıldı. Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü'ne görevli polis memurları Yağız ile yakından ilgilenip ona hediyesini verdi. Yağız, polisleri çok sevdiğini bu nedenle doğum gününe çağırdığını, onların kendisini hastalık döneminde hiç yalnız bırakmadığını söyledi. Yağız Yıldız'ın doğum gününe Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ramazan Akyürek de katılarak Yağız'a altın hediye etti. 

Fatih Keçe

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Liseli genç kondisyon bisikletinde harcadığı enerjiyi elektriğe çevirdi Konya’da meslek lisesinde eğitim gören 11. sınıf öğrencisi spor salonunda kondisyon bisikletinde harcadığı enerjinin boşa gitmemesi için fikrini paylaştığı öğretmeni ve sınıf arkadaşlarıyla geri dönüşüm malzemelerini kullanarak yaptığı kondisyon bisikletinde elektrik üretti. Konya’da yaşayan ve Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğrenim gören 11. sınıf öğrencisi Abdullah Arda Efe, okul çıkışında spor salonuna gitti. Burada kondisyon bisikletine binen Abdullah Arda Efe, okuldaki öğretmenlerinden edindiği bilgi ile enerjisini boşa harcadığını düşünmeye başladı. Yahya, hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirmek için spor salonundan çıkıp gittiği evinde proje hazırlamak için kolları sıvadı ve uzun süren bir çalışmanın ardından kondisyon bisikleti pedalına bağlayacağı çamaşır makinası motorundan elde edeceği elektriği aküye aktaracağı bir çalışma hazırladı. Öğretmenlerine sunduğu bu çalışmayla yapım aşamasına geçen Abdullah Arda Efe, arkadaşlarının da desteği ile kondisyon bisikletinden elektrik üretmeyi başardı. “Spor salonunda hareket enerjisinin boşa gittiğini fark ettim” Kondisyon bisikletinden elektrik üreten 11. sınıf öğrencisi Abdullah Arda Efe, “Spor salonuna günlük sporumu yapmaya gitmiştim. O sırada hareket enerjisinin boşa gittiğini fark ettim. Okulda derslerde gördüğümüz üzere hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirebileceğimizi öğrenmiştik. Ben de böyle bir şey yapabileceğimi düşündüm. Hocalarıma sundum ve hocalarımızla böyle bir şey yapabileceğimize karar verdik. Çalışmalarımızla bu bisikletimizi ortaya çıkardık. Gayet de güzel çalışıyor. Hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirerek günlük hayatta kullanılabilmemize imkan sağlıyor. Mesela, en basit telefonumuzu şarj ederken, televizyonumuzu çalıştırırken veya başka bir işte hiç fark etmez elektrik enerjisini kullanabiliyoruz” dedi. “Hedefim bu alandan ilerlemeyi düşünüyorum” Bisiklet ile ürettikleri elektrik enerjisini depoladıklarını anlatan lise öğrencisi Abdullah Arda Efe, "Ürettiğimiz elektriği istediğimiz gibi kullanabiliyoruz. İstersek ampul yakmakta, istersek makineleri çalıştırmak ve istersek telefonu şarj etmekte birçok şey de kullanabiliyoruz. En basit bir projemiz. Ülkemizde birçok spor salonunda böyle bisiklet var. Sadece spor salonlarında değil evlerde de var. Böyle bir şey hem insanlar için hem iş yeri sahipleri için hem de dünyamız için, çevre kirliliği açısından çok güzel sonuçlar elde edebileceğimize inanıyorum. Çalışmalarımıza gelecek olursak, ilerideki hedeflerim bu alandan ilerlemeyi düşünüyorum. Böyle makinelerle, insanlık yararına makineler yaparak hem ülkemize hem dünyaya hem kendime katkı sağlayacağımı düşünüyorum” şeklinde konuştu. “Telefonumuzu tam 30 kez şarj edebilmekte, 22 inç, 25 watt gücündeki bir led televizyonu 12 saat çalıştırabilmekte” Hazırladıkları projede birçok geri dönüşüm malzemesi kullandıklarını anlatan Abdullah Arda Efe’ye çalışmalarında destek veren sınıf arkadaşı Baki Yıldırım ise, “Çamaşır makinesinin motorunu kullandık. Normal 6 vitesli bisikletin vitesini kullandık. Onun dışında bisiklet kasasını onları söktük bu şekle getirdik. Böyle geri dönüşümü kullandık. Normal evlerde de bulabileceğimiz şeyleri aslında kullanmış olduk. 3 bin miliamper batarya kapasitesi olan bir telefonumuzu tam 30 kez şarj edebilmekte ve 22 inç, 25 watt gücündeki bir led televizyonu 12 saat çalıştırabilmektedir. Bununla beraber 1 saat hiç aralıksız pedal çevirirsek 640 kalori yakabiliriz. Tam dolu bataryamız ise 10 saat pedal çevirince tam dolu olmaktadır” ifadelerini kullandı. “Bu projenin başından sonuna kadar öğrenciler büyük ilgi gösterdiler” Öğrencilerin üretime katılması, özgüvenine kavuşmuş olmasının eğitim anlamında önemli olduğuna dikkat çeken Endüstriyel Otomasyon Teknik Alanı Öğretmeni Atölye Şefi Mehmet Ali Yılmaz, “Gerçekleştirebilir miyiz diye biraz bir literatür taraması yaptık. Fikrin güzelliği şöyleydi insanlar spor yaparken aynı zamanda açığa çıkan enerjinin değerlendirilmesi şeklindeydi. Biz bunun tabanını zaten derslerimizde işliyoruz. Çocuklara anlatıyoruz. Burada açığa çıkan hareket enerjisiyle elektrik üretilebileceğini, bunun depolanabileceğini, depolandıktan sonra da faydalı yerlerde kullanılabileceğini öngörerek bu projeye başladık. Bu projenin başından sonuna kadar öğrenciler büyük ilgi gösterdi. Öğrencilerin katılması, öğrencilerin oradaki parametreleri bilmesi, oradaki elemanlar hakkında bilgi sahibi olması tabii ki bizi sevindiriyor. Çocukların bu konuda biraz üretime iştahlı olmaları veya üretim için bir fikir yürütmeleri bizler için sevindirici bir durum. En azından öğrencinin üretime katılması veya bir şeyler yapabileceği özgüvenine kavuşmuş olması bile eğitim anlamında bizim bir yerlere geldiğimizi gösteriyor. Bu da bizler açısından en azından öğrencilerimiz için bir geri dönüş olarak faydalı olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.