GÜNDEM - 05 Aralık 2016 Pazartesi 10:28

Lösemiyi yenen minik Mert, tekrar hayata tutundu

A
A
A
Lösemiyi yenen minik Mert, tekrar hayata tutundu

İzmir'de lösemi hastalığını yenen Niyazi Mert Ülkü, geçtiğimiz günlerde mutfak bankosundan düşüp beyin kanaması geçirdi. Hemen hastaneye kaldırılan minik Mert, tekrar hayata tutundu.

İzmir'in Torbalı ilçesinde yaşayan Halil ve Duygu Ülkü çiftinin oğulları 3 buçuk yaşındaki Niyazi Mert Ülkü, 3 yıl önce lösemi hastalığına yakalandı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi görmeye başlayan küçük Mert, ailesinin, doktorlarının sevgisi ve desteğiyle hayata tutundu. Lösemiyi yenen Mert, geçtiğimiz günlerde talihsiz bir kaza geçirdi. Annesini mutfakta 60 santimetre yüksekliğinde bankoda beklerken birden yere düşen Mert, beyin kanaması geçirdi. Annesi oğlunu alıp hemen en yakındaki Özel Medifema Hastanesine götürdü. Acil serviste görevli Acil Tıp Uzmanı Sevcan Baki Baskın, beyin kanamasından şüphelenip gerekli tetkikleri istedi. Çekilen filmlerde Mert'in beyin kanaması geçirdiği tespit edildi. Beyin ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç.Dr. Haluk Özer, film ve tetkikleri inceledikten sonra ameliyat kararı verdi. Dr. Özer ve ekibi tarafından gerçekleştirilen başarılı ameliyatın ardından küçük Mert sağlığına kavuştu.

İki kez ölümden döndü, şimdi sağlıklı
Dr. Özer, beyin kanamalarından kanamanın şiddeti, beyin dokusunun hasarlı olup olmadığı ve hızlı müdahale konularının tedavinin başarısını etkilediğini söyledi. Mert'in annesinin, acil serviste görevli acil tıp uzmanının ve bizlerin hızlı davranması neticesinde hastayı kısa sürede ameliyata aldıklarını ifade eden Dr. Özer, "Yüksekten düşen küçük Mert'in beyninde oluşan kanama annesinin duyarlılığı, acil servisin dikkati sayesinde düştükten kısa bir süre sonra yaptığımız ameliyatla hızla iyileşti. Küçük hastamız ertesi gün sağlığına kavuşup evine döndü. Şimdi çok sağlıklı" diye konuştu. Acil serviste görevli Dr. Baskın ise, istediği tetkiklerde Mert'in beyin kanaması geçirdiğini gördüğünü ifade ederek, "Hemen Beyin Cerrahisi uzmanımız Haluk Bey'e haber verdik. Aileye ise çocuklarının durumunun ciddiyeti hakkında bilgi verdim" dedi.

Baba Halil Ülkü ise şöyle konuştu:
"Oğlumuz lösemi tedavisi görüyor. Yavrumuz hastalığı yendi. Kısa bir süre önce idame tedavilerini aldık. Ancak tam da bu sırada talihsiz bir kaza geçirdik. Acil servisteki doktorumuz, Haluk hocamız yavrumuzu sağlığına kavuşturdu. Kendilerine teşekkür ediyorum."
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.