Konuyla ilgili olarak bölgedeki mağaralarla ilgili olarak Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün yazılarında, söz konusu mağara ve çevresinde yapılan incelemelerde kültür varlıklarına rastlanılmadığını belirtilirken, anılan mağara Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Komisyonu’nca, tabiat varlığı olarak tescil edilmesine gerek görülmedi. Yöre halkı bu duruma da tepki gösterirken, tespitlerin sadece mağara için yapıldığını, bölgede birden fazla mağara bulunduğu ve kapalı olduklarından içerisinde ne olduğu bilinmeden, incelenmeden karar verildiğini iddia ettiler.
Alana katı atık depolama ve bertaraf tesisi yapılmaması için çok mücadele verdiklerini belirten çevre sakinlerinden Ömer Yakup Çebioğlu, kapalı olan mağaraların mutlaka turizme kazandırılması gerektiğini söyledi. Çebioğlu "Burada katı atık depolama ve bertaraf tesisi yapıldı. Yapılmaması için çok büyük mücadele verdik ancak başaramadık. Şimdi buradan 270 dönüm yer alınacağını duyduk. Burasını turizme kazandırmak daha iyi olur düşüncesindeyiz. Gümüşhane Karaca Mağara’sını binlerce kişi ziyaret ediyor. Burası da turizme açılırsa burayı da binlerce kişi ziyaret edecek. Burası sahile yakın 3 kilometre mesafede. Yetkilileri burayı turizme açmaları için göreve davet ediyorum. Bölgede 4-5 tane daha mağara var, daha fazla da olabilir” dedi.
"Sarkıt, dikit ve travertenler arazinin içinde yer alıyor"
Mağarada sarkıt, dikit ve travertenler arazinin içinde yer aldığından burasının mutlaka turizme kazandırılması gerektiğini belirten çevre sakinlerinden Ziraat Yüksek Mühendisi Mutimetin Karaosmanoğlu ise “Burada daha önce yapılan uğraşlar neticesinde fabrikanın buraya kurulması istenmedi. Buna baştan karar verilmişti dolayısıyla, buna engel olunamadı. Burada mağaradaki şahane sarkıt, dikit ve travertenler arazinin içinde yer alıyor. Bunlar mutlaka açılarak turizme ya da vatandaşın görüşüne açılması lazım. Biz bunu istiyoruz. Burayı daha önce mesire alanı yaptılar, buraya oturmaya gelecek olanlar buradaki sarkıtları görecek. Yukarıda Santa Harabeleri daha yukarıda Çakırgöl var tarihi Taşköprü var. Biz bu mağaraların turizme açılmasını istiyoruz. Buna engel olamayacağımıza göre fabrika zaten yapıldı buranın meydana çıkarılmasını istiyoruz” diye konuştu.
Hacettepe Üniversitesi Biyoloji bölümünden Öğretim Görevlisi Yusuf Durmuş da en azından çöp tesisinden uzakta olan mağaraların gün yüzüne çıkartılarak turizme kazandırılmasını isteyerek “Taşönü, mahallemizdeki 70 milyon yıllık, belki çok daha eskiye giden jeolojik mirasımız var. Bölgemizde en az 4 tane mağara bulunmaktadır. Bu mağaraların içine yol yapılıp yeterli inceleme yapıldığında özellikle Doğu Karadeniz bölgesindeki turizmi canlandırmada çok büyük katkı sağlayacaktır. Ülkemizde az sayıda bulunan mağaralara bir yenisini eklememiz gerekir. En azından çöp tesisinden uzakta olan bu mağaraları gün yüzüne çıkartılarak bölgemizin kalkınmasına katkı sağlamamız gerekir. Karadeniz insanı devletinin her zaman emrindedir ancak bu doğal güzelliklerimizin ortaya çıkmasını bu zamana kadar maalesef başaramadık” ifadelerini kullandı.
Bekir Koca - Ozan Köse
