EKONOMİ - 12 Eylül 2019 Perşembe 14:04

Makarna sektörü artan hammadde maliyetlerinden yana dertli

A
A
A
Makarna sektörü artan hammadde maliyetlerinden yana dertli

Makarna ihracatında Temmuz ayında rekor kırıldı. Sektör, artan hammadde maliyetlerinden ötürü bu gelişmeye sevinemedi. MÜSAD Başkanı Nihat Uysallı, “Her geçen gün daha pahalıya satın aldığımız buğdayla ürettiğimiz makarnayı, ucuza ihraç etmeye devam ediyoruz. Bu tabloyu tersine çevirmenin yolu, markalı ürün ihracatımızı artırmaktan geçiyor” dedi.

Makarna Üreticileri ve Sanayicileri Derneği (MÜSAD), Ocak-Temmuz 2019 dönemini kapsayan Sektör Raporu’nu yayınladı.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, Temmuz ayında makarna ihracatı hem miktar hem değer olarak rekor artış gösterdi.

Temmuz 2018’de 103 bin 851 ton olan makarna ihracatı, bu yılın aynı ayında yüzde 26 artarak 130 bin 901 tona yükseldi. İhracat geliri de 46 milyon 945 bin dolardan 62 milyon 717 bin dolara yükseldi. Her iki rakam, sektörün şu ana kadarki aylık en yüksek ihracatı gerçekleştirdiğini ortaya koydu.

Temmuz’da makarna ihracatında birim fiyat da arttı. Türkiye Temmuz 2018’de makarnanın tonunu ortalama 452 dolardan ihraç ederken, bu yılın aynı ayında rakam yüzde 6 artışla 479 dolara yükseldi.

Ocak-Temmuz dönemi makarna ihracatı
MÜSAD raporu, makarna ihracatında yılın ilk yedi ayında 2018’in aynı dönemine göre artış yaşandığını da ortaya koydu.

TÜİK’in verilerine göre, makarna ihracatı, Ocak-Temmuz 2019 döneminde geçen yılın aynı dönemine göre, miktar olarak yüzde 7,6’lık artışla 691 bin 76 tondan 743 bin 625 tona, değer olarak da 325 milyon 576 bin dolardan yüzde 7,4 artışla 349 milyon 714 bin dolara yükseldi.

Temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre birim fiyattaki artış, Ocak-Temmuz dönemindeki birim fiyatlara ise yansımadı. Türkiye geçen yılın ilk yedi ayında makarnanın tonunu 471 dolardan ihraç ederken, 2019’un Ocak-Temmuz döneminde ortalama birim fiyat yüzde 0,2 azalışla, 470 dolara düştü.

Durum buğdayı fiyatında yüzde 66’lık artış
Türkiye’de makarna sanayinin ihtiyacını karşılamaya yetecek miktarda durum buğdayı üretimi olmaması, bir yandan iç piyasada fiyatların yüksek seyretmesini, diğer yandan Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında gerçekleştirilen ithalatın artmasını beraberinde getiriyor.

Geçen yıl iç piyasada tonu bin 200 TL olan durum buğdayının fiyatı, yüzde 66 artışla 2 bin TL civarında seyrediyor. Aynı şekilde durum buğdayı ithalatı da Temmuz ayında hem miktar hem de değer olarak ciddi artış gösterdi. Temmuz 2018’de 33 bin 716 ton durum buğdayı ithalatına 8 milyon 504 bin dolar ödenirken, bu yılın aynı ayında 47 bin 422 tonluk ithalat karşılığında ödenen tutar 13 milyon 57 bin dolara ulaştı. İthalat birim fiyatı da geçen yıl Temmuz ayındaki 252 dolardan yüzde 9,2 artışla 275 dolara yükseldi.

Yine TÜİK verilerine göre, durum buğdayı ithalatı Ocak-Temmuz 2019 döneminde geçen yılın aynı dönemine göre miktar bazında yüzde 46,4 artışla 340 bin 677 tondan 498 bin 636 tona; değer bazında ise yüzde 58,5 oranında artışla 87 milyon 15 bin dolardan 137 milyon 954 bin dolara çıktı. İthalatta birim fiyat ise yüzde 8,3 artışla 255 dolardan 277 dolara yükseldi.

2017 yılındaki 756 bin tonluk rekor ithalatın ardından geçen yıl 405 bin tona gerileyen ithalat miktarının, daha 2019 yılı tamamlanmadan, yedi ayda 499 bin tona ulaştığı da dikkat çekti.

Uysallı: “İhracat artışına sevinemedik”
Verileri değerlendiren Makarna Üreticileri ve Sanayicileri Derneği (MÜSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Uysallı, makarna ihracatındaki rekor artışın yanı sıra birim fiyattaki artışın sevindirici olduğunu, ancak durum buğdayı fiyatındaki artışlar nedeniyle bu artışın sektöre gereğince yansımadığını söyledi.

Temmuz’da ihracat birim fiyatındaki yüzde 6’lık artışa karşın, iç piyasada durum buğdayının yüzde 66, ithalatta da birim fiyatın yüzde 9,2 arttığına dikkat çeken Uysallı, şunları kaydetti:

“Biz iç piyasadaki fiyatının yanı sıra ithalatı her geçen gün artan ve daha da pahalanan durum buğdayından ürettiğimiz makarnamızı, Temmuz ayındaki rakamla 479 dolara ihraç ederken, Trademap verilerine göre Afrika pazarlarındaki rakiplerimiz Mısır 1.000 dolardan, İran ise 773 dolardan makarna satıyor. Bizden çok daha az ihracatla, daha fazla gelir elde ediyorlar.

Bu durum, sürdürülebilir değil. Bunu aşmanın yolu ise fason, markasız ürün ihracatı yerine; kaliteli, markalı ürün ihracatıyla, birim fiyatımızı olması gereken seviyeye çıkarmaktan geçmektedir. Ülke ve sektör imajımıza da zarar veren ‘fason üretici’ imajından hızla çıkmalıyız.”

“Makarna üretiminde kalite sorunu”
Uysallı, makarna üretiminde kaliteyi olumsuz etkileyen bir diğer sorunun da altını çizdi. Durum buğdayındaki üretim açığından dolayı pahalı ithalatla üretim yapılmak durumunda kalındığını bildiren Uysallı, “Bu durum zaman zaman makarna üretimine uygun olmayan ekmeklik buğdayın üretimde kullanılmasını da beraberinde getiriyor. Özellikle private label üretimlerle giderek büyük bir sorun haline gelen bu durum, bir yandan tağşişle tüketicinin yanıltılması diğer yandan sektörde haksız rekabet yaşanmasına yol açıyor. Sektörde faaliyet gösteren önde gelen firmaların üyesi olduğu MÜSAD olarak, hem ihracatta hem de iç tüketimde yaşanan kalite sorununun aşılması için konunun takipçisi olacağız” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Yaşar Üniversitesi 23 yaşında Bilim, birlik ve başarı ilkeleriyle yenilikçi ve sürdürülebilir bir üniversite olmak için eğitime katkı koymayı sürdüren Yaşar Üniversitesinin 23. yılı törenle kutlandı. Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Kuruluşumuzdan bu zamana kadar pek çok alanda başarılara imza attık ve binlerce öğrenci mezun ettik” dedi. Yaşar Üniversitesinin 23’üncü kuruluş yıl dönümü Selçuk Yaşar Kampüsünde düzenlenen törenle kutlandı. Törene; KKTC Baş Konsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Yaşar Holding İcra Başkanı Dr. Mehmet Aktaş, mütevelli heyeti üyeleri, akademik ve idari çalışanlarla öğrenciler katıldı. Müzik bölümü öğrencilerinin dinletisiyle başlayan törende, akademik ve idari çalışanlara ‘Bilim, Birlik, Başarı’ ödülleri verildi. Ödüller; ’Başarılı İdari Birim’, ’Temsiliyet Başarısı’, ’Eğitimde Başarı’, ’Başarılı Araştırmacı’, ’Akademik Onur’ adı altında takdim edildi. Beşinci, onuncu, on beşinci ve yirminci hizmet yılını dolduran akademik ve idari personele de rozet ve belge verildi. Açılış konuşmasını yapan Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Kuruluşumuzdan bu zamana kadar pek çok alanda bilimsel, kültürel ve spor alanlarında pek çok başarıya imza attık ve binlerce öğrenci mezun ettik. Akademik başarılarımız, akreditasyonlarımız ile ulusal ve uluslararası projelerdeki performansımızla üniversiteler arasında güçlü bir konum elde ettik. Bu vesileyle kurucumuz ve ebedi onursal başkanımız Selçuk Yaşar’ı saygı ve rahmetle anıyorum” dedi. Yiğitbaşı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yakın bir zamanda Stanford Üniversitesi tarafından hazırlanan ve dünya genelinde üst seviyede başarı elde eden bilim insanlarının bulunduğu Dünyadaki En Etkili Bilim İnsanları listesinde 6 akademisyenimiz yer aldı. Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, Prof. Dr. Duygu Türker Özmen, Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu, Prof. Dr. Meltem Gürel, Doç. Dr. Banu Yetkin Ekren ve Doç. Dr. Mir Jafar Sadegh Safari’nin böylesine saygın bir listede yer alması, yapılan çalışmaların ve akademik katkıların değerini bir kez daha göstermiştir. Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Türkan’ın da yer aldığı çalışma Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu kapsamında uzaya gönderilen 13 deneyden biri oldu. Bu bilimsel başarıların üniversitemiz için büyük gurur ve mutluluk kaynağı olduğunu belirtmek isterim. Avrupa Birliği Jean Monnet Mükemmeliyet Merkezimiz tarafından, insan kaynakları müdürlüğümüzün desteği ile yapılan başvuru sonucunda, üniversitemiz Avrupa Komisyonunun Araştırmacılar İçin İnsan Kaynakları Stratejileri Mükemmellik Ödülüne layık görüldü. Araştırma süreçlerimizde uyguladığımız insan kaynakları politikalarımızla uluslararası bir ödüle layık görülmemiz bizler için gurur verici oldu. 2023 yılı Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması raporunda üniversitemiz yüksek memnuniyet ifade eden A grubunda yer alarak 74 vakıf üniversitesi arasında ilk 10 içinde yer alma başarısını gösterdi." "Hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz" Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller ise “23 yıl önce bir hayalle başlayan ve bugün geldiğimiz noktadaki başarılarımızın temelini atan ’Bilim, Birlik, Başarı’ ilkesiyle Türkiye’ye sayısız ilki kazandıran Selçuk Yaşar’dan aldığımız ilhamla, bilimin ışığında çalışmaya ve üretmeye kararlılıkla devam edeceğiz. Geçtiğimiz bir yıl içinde öğrencilerimiz; mimarlık, tasarım, spor, sanat gibi pek çok alanda elde ettikleri başarılarla yüzümüzü güldürdü. Akademisyenlerimiz de elde etikleri başarılarla bizleri gururlandırdı. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, en değerli 23’lerin ışığında, nitelikli eğitim ve araştırmalarımızla başarılarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Geleceğe yön veren yenilikçi bireyler yetiştirerek topluma katkıda bulunma hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz, tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yerinde duran, geriye gidiyor demektir. İleri, daima ileri’ dediği gibi” diye konuştu. Yaşar Üniversitesinde enerji hukuku alanında yüksek lisans yaptığını söyleyen Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki de, “Bornova Belediye Başkanlığı adaylığına gösterilmemde, geçmişimde iki yüksek lisans yapmış olmam etkili oldu. Bu dönem Bornova Belediyesi olarak ülkemizin çok ihtiyacı olan yenilenebilir enerji alanında birçok çalışma yapacağız. Yaşar Üniversitesi ile de birçok projeyi beraber yürütmek istiyoruz” dedi.
Zonguldak Rektör Özölçer’den "sıfır atık" teşekkürü ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Sıfır Atık Politikası kapsamında en iyi performans gösteren akademik ve idari birimlere teşekkür belgesi takdim etti. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, sıfır atık ve sürdürülebilir çevre politikası doğrultusunda uzun zamandır attığı adımlara bir yenisini daha ekledi. ZBEÜ, Sıfır Atık Politikası çerçevesinde altı farklı kategori belirleyerek Mart 2024 dönemi için tüm akademik ve idari birimlerin, sıfır atık ve sürdürülebilir çevre politikası doğrultusunda üniversitenin belirlediği adımları uygulamaya dökmeleri açısından bir performans tespitinde bulundu. Pil, kâğıt, plastik, cam, metal ve en düzenli ayrıştırma kategorileri olmak üzere toplamda altı farklı kategorinin kıstas alındığı performans ölçümünde, en iyi sonuçları alarak dereceye giren akademik ve idari birimlere teşekkür belgesi sunuldu. Rektörlük Senato Salonu’nda gerçekleştirilen törene ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu ve Prof. Dr. Servet Karasu, Genel Sekreter Prof. Dr. Zehra Safi Öz, akademik ve idari birim yöneticileri katıldı. Törende konuşan ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, ZBEÜ olarak sıfır atık ve sürdürülebilir çevre politikasını önemsediklerini, yönetim olarak bu doğrultuda kararlar almaya devam ettiklerini belirtti. Böylece gelecek nesillere yaşanabilir ve sürdürülebilir bir çevre bırakma konusunda Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi olarak büyük kararlılık gösterdiklerine dikkat çeken Rektör Özölçer, özellikle üniversitenin akademik ve idari birimlerinin de bu kararlara uygun adımlar atmalarını önemseyerek birimleri bu konuda teşvik edici çalışmaları sürdürdüklerini aktardı. Mart 2024 dönemi için tespit edilen altı farklı kategoride en iyi performans gösteren akademik ve idari birimlere teşekkürlerini sunan Rektör Özölçer’in, ilgili birim yöneticilerine teşekkür belgesi takdim etmesinin ardından tören sona erdi.
Antalya Antalya Doğal Yaşam Parkı, yeni yavrularla coşkulu bir bahar yaşıyor Antalya Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı, baharın gelmesiyle birlikte sevince boğuldu. Parkta, lemur, keçi, geyik, koyun gibi çeşitli türlerden yeni yavrular dünyaya geldi. Yeni yavrularla coşkulu bir bahar yaşayan Doğal Yaşam Parkı’na 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda girişler ücretsiz olacak. Antalya Doğal Yaşam Parkı, doğanın ve hayvanların korunması adına önemli bir merkez olmaya devam ediyor. Doğal yaşam alanlarında özgürce dolaşan 1400’den fazla hayvanı barındıran park, 127 farklı türe ev sahipliği yapıyor. Her yıl yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Doğal Yaşam Parkı’nda bahar mevsiminin de habercisi olan doğumlar başladı. Doğal Yaşam Parkı Şube Müdürü Dr. Aygül Arsun, yeni doğumlarla parkın neşesinin ve coşkusunun arttığını belirtti. “Yavru bereketi” Özellikle çocukların ilgisini çeken kuyruklu lemurlardan üç yeni yavrunun doğduğunu belirten Arsun, "Yavrular bir aylık oldular ve anne sırtında zamanlarını geçiriyorlar. Bazıları ağaçlara tırmanarak kendilerini deniyorlar, bir çocuk gibi oynuyorlar" dedi. Ayrıca, parkta diğer türlerden de yavruların olduğunu belirten Arsun, "Ceylanlarımız da yavrulama başladı. Dağ keçileri, geyikler, koyunlar ve kuzular hepsi yavruladı. Rakunlarımızın da yeni yavruları var. İlkbaharın sonlarına doğru doğacak yavrularımız var. Baharla birlikte üreme patlaması yaşıyoruz" diye konuştu. Tüm çocuklar davetli Arsun, özellikle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesine denk gelen bu güzel haberle ziyaretçilere bir de müjde verdi. Girişlerin 23 Nisan’da ücretsiz olacağını belirten Arsun, tüm çocukları ve ailelerini parkı ziyaret etmeye davet etti.