ASAYİŞ - 23 Eylül 2021 Perşembe 13:11

Maltepe E-5’te İETT otobüsü kamyona çarptı: 1 yolcu yaralı

A
A
A
Maltepe E-5’te İETT otobüsü kamyona çarptı: 1 yolcu yaralı

Antalya’da babalarıyla birlikte evde bakıma muhtaç halde bulunan biri 5 aylık ve yaşları 1,3,5 olan 4 çocuk devlet korunmasına alındı.

Olay sonrası evine geri dönen anne, İstanbul’da tedavi gören kalp hastası babasının yanına gitmek için yola çıktığını ve çocuklarının uzun yola çıkarmak istemedikleri için eşiyle ortak karar aldıklarını söyledi. Çocukların ikisinin engelli ve bazılarının hasta olduğunu belirten anne Gizem Y., “Zaten böyle olacağını bilseydim bir yere kımıldamazdım. Pişman oldum. Şu an kendimi suçlu hissediyorum” dedi.

İçler acısı olay, dün saat 16.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Kültür Mahallesi'nde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, bir apartmanın giriş katında yaşayan 4 çocuk annesi Gizem Y. (26), bir gün önce eşi Onur Y. (32) ile tartıştıktan sonra evi terk ederek başka bir şehre gitti. Komşular evde bulunan çocukların uzun bir süredir iyi bakılmadığını ve son durumlarının kötü olduğunu fark ederek 112 Acil Çağrı Merkezini aradı. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen polis ekipleri, içeriye girdiklerinde 1,3,5 yaşında ve henüz 5 aylık çocukların bazılarının baygın, bazılarının da halsiz olduğunu fark etti. Bunun üzerine eve acil olarak sağlık ekipleri talep edildi. Bu sırada baba Onur Y. eşini arayarak eve gelmesini söyledi. Polis ekiplerinin de telefondan görüştüğü Gizem Y., geleceğini ancak uzak bir şehirde olduğu için ancak gece saatlerinde Antalya’ya gelebileceğini söyledi.

Baba, sağlık ekipleri gelince çocukları vermek istemedi

Ekipler bunun üzerine çocukların sağlık kuruluşuna götürüleceğini ve tedavi olmaları gerektiğini anne ve babaya iletti. Çocuklarını vermek istemeyen Onur Y., polis ekiplerine uzun süre direndi. Tüm bu olanlar yaşanırken bir çocuğun da yerde baygın vaziyette uzandığı görüldü. Polis ekipleri çocukları kucaklayarak sağlık ekiplerine teslim etti. Onur Y. çocukların devlet korumasına alınacağını öğrenince ise sinir krizleri geçirdi, güçlükle sakinleştirildi. Sağlık ekiplerince ilk müdahaleleri yapılan çocuklar, kontrol ve tedavileri yapılmak üzere hastaneye götürüldü. Onur Y. de ekip otosuna bindirilerek polis merkezine götürüldü.

Çocuklar devlet korunmasına alındı

Çocukların hastanede tedavisi sürerken, Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü devreye girerek çocukları koruma altına aldı. İl Müdürlüğünün uzman ekipleri, çocukların sağlık durumunun yanı sıra ailenin gerekli yükümlülükleri yerine getirip getirmediği konusunda inceleme yapacağı öğrenildi. Çıkan sonuna göre, çocukların aileye geri verilmesi ya da korunmaya devam edilecek.

Anne konuştu

Gece saatlerinde evine geri dönen anne Gizem Y., İhlas Haber Ajansı’na (İHA) konuştu. Kalp rahatsızlığı çeken babasının rahatsızlığından ötürü İstanbul’a yola çıktığını belirten Gizem Yangöz, çocukları uzun yola götürmek istemedikleri için eşiyle konuştuğunu ve onun bilgisi dahilinde yola çıktığını söyledi. Yangöz, “Zaten buraya gelirken onları uzun yoldan getirmiştik. Çocuklar uzun yolu çekemez diye kendisi söyledi. ‘Gerekirse komşulara söylerim, gerekirse de bakıcı tutarız’ dedi. İstanbul’a giderken Adapazarı’ndan hemen döndüm. Geldiğimde çocukları hastaneye götürmüşlerdi, ardından da yetiştirme yurduna aldıklarını öğrendim” dedi.

“Komşular farklı algılamış”

Çocuklarından ikisinin engelli olduğunu aktaran Yangöz, maddi sıkıntılar nedeniyle evlerindeki eşyaları tamamlayamadığını söyledi. Olay günü çocuklarının hasta olduğunu ve klima olmadığı için serin yere uzandığını söyleyen Yangöz, “Bunu komşular farklı algılamış. Oyun oynarken bile serin yer arıyorlar ve yatıyorlar. Çocuklarım ayrıca gripti. Birbirlerine de bulaştırmışlardı. Birinin boğazında sıkıntısı vardı, o kusmuş farklı algılamışlar. Eşim de o anki tepkiyle bir şey yapamamış” diye konuştu.

“Yemek yapmayı yeni yeni öğrendim”

Yemek yapmayı bilmediği yönündeki iddiaları da yanıt veren Yangöz, “En küçük kızıma süt desteği veriyorum. Yemek yapmayı yeni yeni öğrendim ama dedeleri yemeği yapıyor, bazen beraber yapıyoruz. Sağ olsun komşular da yardımcı oluyor. Sağlık kontrolleri şu anda yapılıyormuş. Hepsi tedavi görüyor. Şu an yetiştirme yurduna alınmışlar. Eşim de sinir hastası zaten” dedi.

“Devlete, 'Eksikliklerimi tamamladım artık çocuklara bakabilirim' demek istiyorum”

Yangöz, çocuklarının devlet korumasına alınmasına ilişkin ise "Evimdeki eşyaları tamamlamak istiyorum. Yetiştirme yurduna da numaramı bıraktık. Kayınpederim sağ olsun destek çıkıyor. Eşim de yeni işe başladı, maaşını yeni alacak. Bu devirde geçinmek biraz zor. Evimin eşyalarının tamamlayıp, devlete ‘ben tamamladım artık çocuklarıma bakabilirim’ demek istiyorum” ifadesini kullandı.

“Pişman oldum”

Son olarak Yangöz, İstanbul yolculuğuna çıktığına da pişman olduğunu dile getirerek, “Zaten böyle olacağını bilseydim bir yere kımıldamazdım. Pişman oldum. Şu an kendimi suçlu hissediyorum. Orada da kalp hastası babam vardı, o da ağladı” diye konuştu.

Suat Metin - Ahmet Serdar Eser

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Galatasaray, 5 futbolcusu ile sözleşme yeniledi Galatasaray; futbol takımı oyuncularından Fernando Muslera, Lucas Torreira, Barış Alper Yılmaz, Abdülkerim Bardakcı ve Kaan Ayhan’ın sözleşmelerini uzattı. Galatasaray 5 futbolcusuyla sözleşme yeniledi. Ali Sami Yen Spor Kompleksi RAMS Park’ta düzenlenen imza törenine Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Sportif AŞ Başkan Vekili Erden Timur, futbolcular; Fernando Muslera, Lucas Torreira, Barış Alper Yılmaz, Abdülkerim Bardakcı ve Kaan Ayhan katıldı. Dursun Özbek: "Okan hocamız önderliğinde yeni başarılara doğru ilerliyoruz" Törende konuşan Başkan Dursun Özbek, "Burada kardeşlerimin yanında olmayı özellikle istedim. Galatasaray’ımız için bu zamana kadar verdikleri emek, çaba ve fedakarlık için onlara teşekkür ederim. Değerli kaptanımız Fernando Muslera, sadece sahada gösterdiği performansla değil, efendiliğiyle de Türkiye’de tüm sporseverlerin gönlünde taht kurmuş birisi. Tam tamına 13 senedir sarı-kırmızılı forma için ter akıtmış, zor zamanlar yaşamış, sakatlanmış ama bir gün bile mücadeleden kaçmamış, takımımızın en önemli liderlerinden biri. Artık Nando’yu yabancı futbolcu değil bizden birisi olarak görüyorum. Kendisi yeni sözleşme konusunda çok kısa konuştuk. Hiç ikiletmedi, ’Sen ne diyorsan öyledir başkan’ dedi. Benim dileğim, futbol hayatını Galatasaray formasıyla sona erdirmesi, ileride yine Galatasaray’ın içinde bir görevle camianın içinde devam etmesi. Kendisine teşekkür ediyorum. Abdülkerim ilk transfer olduğu dönemde kimilerinin burun kıvırdığı aslan kardeşim. Biz senden hiç şüphe etmedik. Sen de bugüne kadar gösterdiğin performansla birçok kişiyi düşüncelerine pişman ettin. Ben uzun ve başarılı yıllar olduğuna yürekten inanıyorum. Sana da teşekkür ediyorum. Lucas, takımızın enerji küpü, orta sahamızın dinamosu. Galatasaray’a transfer olduğu ilk andan itibaren farkın ortaya koydu. Bugüne kadar elde ettiğimiz başarılarda büyük katkısı var. Senin oynadığın tüm maçlarda terinin son damlasına kadar mücadele ettiğinden her zaman eminimiz. Sana güveniyoruz, hep böyle devam etmeni diliyoruz ve çok seviyoruz. Kaan kardeşim her zaman göreve hazır. İhtiyaç olduğunda farklı pozisyonlarda oynayıp, aklını ve tecrübesini gösteren çok değerli bir oyuncumuz. Takım içindeki birlik ve beraberliğe yaptığın katkılar en az sahada gösterdiğin performansın kadar değerli. Kısa sürede bize sanki yıllardır bu formayı giyiyormuş gibi hissettirdiğin için teşekkür ederim. Barış, Türk futbolunun son dönemdeki en önemli başarı hikayelerinden biri yazmaya devam eden bir kardeşim. Sokakta gol atan çocuklar Barış Alper diye bağırarak sevinmeye başladılar. Önünde uzun seneler ve kimsenin hayalini bile kuramadığı başarılar olduğuna inanıyorum. Burada sözleşmelerini imzaladığımız değerli kardeşlerim ve şu an burada olmayan diğer futbolcularımızla, Okan hocamız önderliğinde yeni başarılara doğru ilerliyoruz. Galatasaray’ımızın değerlerine, şanlı tarihimize yakışan ve bunu özümsemiş bir futbolcu topluluğunun bir arada olmasıdır. Tüm taraftarlarımızın gurur duyduğuna inanıyorum. Onlardan tüm kupaları bize getirmelerini istiyorum" diye konuştu. Erden Timur: "İnşallah bu sene de hayallerimize kavuşacağız" Herkesle neredeyse 2 senedir birlikte olduğunu hatırlatan Erden Timur, "Sanki çok uzun yıllardır gibi geldi. Hepsi ile farklı dostluklar yaşıyoruz. Hepsinin yeri farklı bende. Takımdaşlıktan, ortaya koydukları performanslardan çok öte. Aslan gibi karakteri olan çok güzel insanlar. Asıl kalacak şey burada edinilen dostluklar. En çok da onun için mutluyum. Geçtiğimiz sene yaz kampında toplantı yaptık. Amacımın ne olduğunu anlatmak istedim. ’Benim buradaki misyonumu sizi hayallerinize kavuşturmak’ dedim. Geçen sene başkanımız önderliğinde o hayale kavuştuk. İnşallah bu sene de kavuşacağız. İnşallah hepsinin ömründe çok güzel şeyler olur. Ailelerine de teşekkür ediyorum. Başkanımıza da teşekkür ediyorum, bu imkanları sunduğu için" şeklinde konuştu. Kaan Ayhan: "İnşallah daha uzun seneler geçiririz" Herkese teşekkür eden Kaan Ayhan, "Hocamız ve takımımıza teşekkür ediyorum. Çünkü takım arkadaşlarım olmasa belki ben ve hepimiz burada olmayacağız. Başarıya imza attık ve o yüzden de yönetim tarafından böyle bir karar alındı. Çok mutluyum. 1.5 sene önce geldim. Buraya gelmek değil burada kalmak daha zor beceri olarak söylüyorum. Takım arkadaşlarımla beraber yaptım için mutluyum. İnşallah daha çok senelere diliyorum. İnşallah daha uzun seneler geçiririz. Daha büyük başarılara imza atarız" ifadelerini kullandı. Lucas Torreira da, "Muslera sayesine buraya geldim. Herkese teşekkür ederim" dedi. Abdülkerim Bardakcı ise Galatasaray ailesinin bir parçası olduğundan dolayı gurur ve onur duyduğunu vurgulayarak, "Bu ailenin parçası olmaktan dolayı her zaman gurur ve onur duymuşumdur. ‘Bu kulübe uzun yıllar hizmet edip efsaneler arasına girmek istiyorum’ diye bir röportajımda söylemiştim. Bunun için tekrar bir adım attım. İnşallah hayallerim ve hedeflerim doğrultusunda güzel bir şekilde ilerler" açıklamasında bulundu. Çok özel duygular yaşadıklarını ifade eden Barış Alper Yılmaz, "İlk günkü gibi. Bana bu şansı veren başkanımıza, Erden ağabeye, hocamıza teşekkür ediyorum. Her iki taraf için de hayırlı olsun" değerlendirmesinde bulundu. Fernando Muslera: "İleride de bu takımın parçası olmaya devam edeceğim" Konuşurken duygulanan Fernando Muslera, "Klipte de gördüğünüz 13 yıl dile kolay bir ömür bu kulüpte geçirdim. Burada 3. kez kontratımı yeniliyorum. O yüzden başkanıma ve Erden Bey’e teşekkür ediyorum. Bu benim için hayatımın en önemli anlarından biri. Burada ailemle, arkadaşlarımla enerji ve mutluluk dolu yıllar geçirdim. Takım arkadaşlarıma da teşekkür ederim. Hocama, Florya personeline, başkanıma, Erden Bey’e durmadan çalıştıkları için, bizimle mücadele ettikleri için ve bize bu imkanı tanıdıkları için teşekkür ediyorum. Ben 16 şampiyonluk gördüm. Galatasaray, Türkiye’nin en büyüğü ve bunu sürekli göstermesi gerekiyor. Bunun için mücadele ediyoruz. İsmim burada ailem tarafından da yıllarca konuşulacağı zaman Galatasaray’ın kalecisi olarak konuşulacak. Onların desteğinden dolayı çok memnunum. Şimdi oyuncu olarak burada bulunuyorum. İleride de bu takımın parçası olmaya devam edeceğim, şimdi ve sonsuza kadar" diye konuştu. Toplantıda ayrıca futbolcular için tek tek videolar hazırlandı. İmza töreni toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Düzce Gastronomideki yenilikler konuşuldu Düzce Üniversitesi Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu tarafından düzenlenen etkinlikte, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Alper Kurnaz ile Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Vahit Oğuz Kiper, öğrencilerle buluştu. Düzce Üniversitesi Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Muammer Mesci, yeni gelişmelerde uzmanlaşmanın öğrenciler için bir zorunluluk olduğunu ifade ederek teknolojiyi takip eden kişilerin rekabette avantaj sağlayacağını dile getirdi. Programın ilk konuşmacısı Doç. Dr. Alper Kurnaz, gastronomideki yeni trendler üzerinde durdu. Yeni trendler arasında dijital gelişmelerin önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Kurnaz, 3D yazıcılar, yapay zeka, nörogastronomi gibi uygulamaların gastronomi alanını dönüştürdüğünü vurguladı. Mutfaktaki aşçının dijital araçları kullanarak aynı zamanda sürdürülebilirliği de sağladığını sözlerini ekledi. Programın diğer davetli konuşmacısı Dr. Öğr. Üyesi Vahit Oğuz Kiper ise uzayın ticarileşmesinden bahsederek, gözünü göğe diken insanların merak duygusuyla uzay turizmini canlandırdığının altını çizdi. İnsan hayatı ile turizm döngüsü arasında yakın benzerlik olduğunu söyleyen Kiper, temel güdünün meraktan oluştuğunu belitti. Geleceğin turizmcileri olarak öğrencilerin teknik bilgiler de gerektiren iki kritik ve güncel konu ile ayrıntılı olarak bilgilendirildiği ve turizmin geleceğinde önemli noktaların paylaşıldığı etkinlik, teşekkür belgelerinin takdimi ile sona erdi.
Antalya Antalya’da nefes kesen orman yangını tatbikatına 2 sikorsky helikopter ve 3 uçak destek verdi Antalya’da orman yangınları ile mücadele kapsamında gerçekleştirilen orman yangını tatbikatı adeta nefesleri kesti. Tatbikatta metrelerce havaya çıkan alevlere havadan 2 adet S-70 sikorsky helikopter ve 3 airtractor söndürme uçağı müdahale etti. Karadan çok sayıda arazöz ve 82 personelin görev aldığı yangın dakikalar içerisinde söndürüldü. Tatbikatı yakından takip eden Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, orman yangınları ile mücadelede geçmiş yıllara göre büyük aşama kaydettiklerini söyleyerek yangına müdahale suresinde hedefin 10 dakika olduğunu belirtti. Orman Genel Müdürlüğü tarafından Orman Yangınları ile Mücadele kapsamında Döşemealtı İlçesinde Uluslararası Ormancılık Eğitim Merkezi’nde tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikat çerçevesinde Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangın simülasyon merkezini ziyaret etti. Bakan Yumaklı’ya yaşanabilecek bir orman yangınında eylem planı harita üzerinde anlatıldı. Ardından ise ormanlık alan içerisinde tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikat gereği belirli bir alanda orman yangını oluşturuldu. Daha sonra ise ihbarla bölgeye hava ve kara unsurları sevk edildi. Yangına ilk olarak 2 adet S-70 sikorsky helikopter ve 3 airtractor söndürme uçağı müdahale etti. Hava unsurlarının müdahalesi ile büyük çapta sundurulan yangına karadan ekipler yönlendirildi. 82 personelin katıldığı yangında 13 arazöz, 2 ilk müdahale aracı, 1 dozer, 2 yangın yönetim aracı, 1 greyder, 1 treyler, 2 su ikmal aracı görev aldı. Yangın dakikalar içerisinde söndürüldü. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangını söndürmede görev alan hava ve kara ekibine teşekkür etti. “Son 22 yılda 7 milyardan fazla fidanı toprakla buluşturduk” Tatbikatın ardından Bakan Yumaklı, Orman Genel Müdürlüğü’nün yangınla mücadele kullandığı hava ve kara araçlarında incelemelerde bulunarak personelden bilgi aldı. İncelemelerin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İbrahim Yumaklı, “Ülkemiz Akdeniz Havzası’nda yer alması nedeniyle; küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Bütün doğal afetlerle Bakanlık olarak etkin şekilde mücadele ediyoruz. Ülkemiz yüzölçümünün yaklaşık yüzde 30’u ormanlardan oluşuyor. Son 22 yılda 7 milyardan fazla fidanı toprakla buluşturduk. Elbette bir yandan da bu ormanlarımızı korumak için olağanüstü bir gayret gösteriyoruz. Orman yangınlarının çıkış nedenlerinin yüzde 90’ı insan kaynaklıdır. Bunlar ihmal ve dikkatsizliktir. Zira bilimsel çalışmalar, önümüzdeki yıllarda iklim şartlarına bağlı olarak orman yangınlarının artacağını gösteriyor. Bizler de bu gerçek karşısında, geçmişten gelen tecrübelerimizle birlikte gerekli tüm tedbirleri almaya gayret ediyoruz. Bu çalışmalarımızı yangın öncesi, yangın sırası ve yangın sonrası diye üçe ayırıyoruz” dedi. Hedef 10 dakika Yangını önlemek için çocuklar, öğrenciler, orman köylüleri ile çeşitli meslek gruplarına yönelik eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri yürütüldüğüne dikkat çeken Bakan Yumaklı, “Yangın sırasındaki çalışmalarımız ve bu mücadeleye baktığımızda; geçmiş yıllara göre büyük aşama kaydettiğimizi söyleyebiliriz. Yangının ilk tespitinden son ateşin söndüğü ana kadar, hem yönetimi hem mücadelesinde Orman Genel Müdürlüğümüzün tecrübesini görüyoruz. Bu mücadelede başarılı olmamızda devletimizin ilgili kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarımızın ve vatandaşlarımızın desteklerinin de çok önemli olduğunun altını çizmeliyim. Geçmişte 40 dakikaları bulan ilk müdahale süresini bugün, 11 dakikaya indirmiş bulunuyoruz, geçtiğimiz yıl bunu 10 dakikaya düşürmek için mücadele ettik, hedefimiz 10 dakikaya düşürmek. Ülkemiz genelinde, 776 yangın gözetleme kulesi ve yerli-milli insansız hava araçları sayesinde tabiri caizse nokta atışı etkili bir mücadele gerçekleştiriyoruz. Yangına müdahale noktasında; ihtiyaçlarımız doğrultusunda kapasite artırımı ve teknoloji geliştirme odaklı bir strateji izliyoruz” ifadelerine yer verdi. "105 helikopterimiz, 26 uçağımız ve 14 İHA’mız ormanlarımızı çelik kanatlarıyla adeta kucaklamaktadır" Yangınlarla mücadelede tarihin en büyük hava filosunun kurulduğunu belirten Yumaklı, “105 helikopterimiz, 26 uçağımız ve 14 İHA’mız ormanlarımızı çelik kanatlarıyla adeta kucaklamaktadır. Türk savunma sanayiimizin ürettiği Bayraktar TB2 ve Aksungur İHA’larımız ile T-70 Nefes helikopterlerimizin filomuza ayrı bir güç verdiğini de vurgulamak isterim. Daha etkili bir mücadele için, her hava aracımızı etkin bir şekilde kullanacağız. Helikopterlerimiz yalnızca açık su kaynaklarından değil, daha hızlı müdahale edilmesi için inşa ettiğimiz yangın havuzlarından da su alabilecek. Bu anlamda 2002 yılında hiç yangın havuzu yokken, bugün 4 bin 727 adet yangın havuzu bu mücadelede helikopterlerimize destek oluyor. Bilimsel veriler ve tecrübeler göstermiştir ki; yangınların söndürülmesinde asıl güç kara ekipleridir. 25 bin orman kahramanımız daha etkili ve güçlü şekilde orman yangınlarıyla mücadele edecektir. Bin 649 arasöz, 2 bin 453 ilk müdahale aracı ve 821 iş makinesi inşallah alevlere karşı en büyük güçlerimiz olacak” dedi. “120 binin üzerinde orman yangın gönüllümüz var” Orman teşkilatının bugün, teknoloji odaklı mücadelede artık önemli bir aşamaya geldiğini ifade eden Yumaklı, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “İHA’larımız ve yapay zekanın kullanıldığı akıllı yangın gözetleme kulelerimizle milyonlarca hektar ormanı anbean 7/24 gözetliyoruz. Bugün 184 akıllı kuleyle hizmet verdiğimizi ayrıca belirtmek isterim. Orman Genel Müdürlüğümüz tarafından geliştirilen ’Yangın Karar Destek Sistemi’ ile yangınla mücadeleyi yapay zeka tabanlı bir sistemle yapıyoruz. Orman yangınlarıyla ’Görevden Değil, Gönülden Mücadele’ ilkesini benimsiyoruz. Aslında millet olarak; ağaca, doğaya ve yeşile önem veriyoruz. Bir orman yangını meydana geldiğinde vatandaşlarımız tabiri caizse ayağında terliği ile orman teşkilatına yardıma koşuyor. Bizler de vatandaşlarımızın bu teveccühünü ’Orman Yangın Gönüllülüğü’ sistemiyle bir düzene oturtmak istedik. 100 bin gönüllü hedeflemişken, bugün 120 binin üzerinde orman yangın gönüllümüz var. Vatandaşlarımız bu sistemle artık daha bilinçli şekilde yangınlarda bizlere yardım ediyor.” Tatbikat hakkında da açıklamalarda bulunan Bakan Yumaklı, “Bugün gerçekleştirdiğimiz orman yangınları tatbikatıyla, bu mücadelemizin bir ön gösterimizin izledik. Buradaki tatbikatın daha çetini ormanın kahramanları tarafından Yeşil Vatan’da gerçekleştiriliyor. Geçmişten bugüne, bu mücadele esnasında hayatını kaybetmiş şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Göğsünü siper ederek mücadele eden ormanın kahramanlarını tebrik ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Yangın öncesi, yangın sırası ve yangın sonrası çalışmalarda emeği olan Orman Genel Müdürlüğümüzün işçisinden mühendisine her kademedeki çalışanlarına teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.