Manisa’da, tarım arazilerinde bilinçsiz yapılan ilaçlamalardan dolayı zehirlenen milyonlarca bal arısı telef oldu. Kovanların önünde ölü arı yığınları oluştu. Şehzadeler ilçesi Aşağı Çobanisa ve Hamalın Kırı mevkiinde üretim yapan üreticiler, gittiği kovanları önündeki telef olan arılarını görünce şoke oldu. Üreticiler, bu durumun bilinçsiz ilaçlamadan kaynaklandığını ileri sürerek, sorunun çözümü noktasında yetkililere çağrıda bulundu.
"Zirai ilaçlar gece atılsın"
Aşağı Çobanisa Mahallesi’ndeki 150 kovan arısından 80 kovanı telef olan üretici Süleyman Tereci, “Manisa’nın Aşağı Çobanisa Mahallesi’nde arıcılık yapmaktayım. Arılarıma geldiğimde arılarımın zirai ilaçtan dolayı telef olduğunu fark ettim. Bunlar bizim evlatlarımız gibi. Bunlar bir servet. Biz üreticiyiz. Emek verip üretiyoruz. İlaçlardan dolayı bütün arılarımız bir günde yok oluyor. Tarım Bakanlığınca araştırılıp gerekli işlemlerin yapılmasını istiyoruz. Verim bu şekilde yüzde 80 düşer. Çünkü iş yapacak olan işçi arılarımız telef oldu. Arılar 3 ay geriye gitti. Bu arı ölümlerinden dolayı balın verimi ve rekoltesi de düşecek. Dünyada ilk 8’deydik, bu gidişle en sonlara doğru düşeceğiz. Bunu önlemek adına zirai ilaçlar gece atılarak, arılara zarar veren ilaçların yasaklanması sağlanabilir.” diye konuştu.
Hamalın Kırı mevkisinde üreticilik yapan Yaşar Aktan, 100 kovanının zehir aldığını söyledi. Rekoltenin düşmesinin bal fiyatını da etkileyeceğini dile getiren Aktan, “25 yıldan beridir arıcılık yapıyorum. Tarım İl Müdürlüğünce çiftçilerin eğitilmesi gerekiyor. Akşam 17.00’den sonra ilaç atılması lazım, gündüz atılınca ilacın buharlaşması ile birlikte arılar havada şok olup ölüyor. Bilinçsiz ilaçlama hem çiftçiye hem de arıcıya zarar veriyor. Benim arılar halen daha zehir alıyor. Kıştan çıkan arıları bu mevsimde besliyoruz fakat zehir alan arılarımız telef oluyor. Bunu her sene yaşıyoruz.” dedi.
Manisa Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Ali Turgut, birliğe bağlı 55 bin arı kovanından, 5 binin de milyonlarca arının telef olduğunu söyledi.
Ersan Erdoğan - Aykut Yeniçağ
