ASAYİŞ - 30 Temmuz 2021 Cuma 13:27

Marmaris’te ilk belirlemelere göre 1 fabrika, 27 ev ve 1 araç yandı

A
A
A
Marmaris’te ilk belirlemelere göre 1 fabrika, 27 ev ve 1 araç yandı

Marmaris’te dün öğlen saatlerinde başlayan orman yangınında ilk belirlemelere göre, 1 kişi hayatını kaybederken, 1 fabrika, 27 ev, 1 araç, 16 çatı, 1 depo yandı.

Yangının ilk anından itibaren Marmaris’te bulunan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, “Yanan sadece ormanlarımız değil, geleceğimize, en değerli mirasımıza verilen zararı telafi etmek için herkese büyük sorumluluk düşüyor” dedi.

Muğla’da 29 Temmuz öğle saatlerinde 5 farklı yerde başlayan ve bir kişinin yaşamını yitirdiği orman yangınlarında söndürme çalışmaları devam ederken Muğla Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) ilk belirlemelere göre 1 fabrika, 27 ev, 1 araç, 16 çatı, 1 depo yandığı belirtildi.

Marmaris’te ilk belirlemelere göre 1 fabrika, 27 ev ve 1 araç yandı

AKOM’dan yapılan açıklamada, il genelinde ilk orman yangını ihbarının saat 13.00 itibariyle geldiğini ve gün içerisinde 5 ayrı noktada orman yangını ihbarına müdahale edildiği kaydedildi. Yangınlara kısa sürede 195 personel, 28 arazöz, 25 su tankeri ve 15 iş makinesinin katıldığı belirtilen açıklamada, “İlk orman yangını ihbarı saat 13.00’da Datça ilçesi Yaka-Palamutbükü mahalleleri arasından geldi. Ekiplerimiz burada kısa sürede müdahalede bulunarak yangını söndürdü. İkinci ihbar ise saat 13.08’de Marmaris Armutalan Mahallesi 236. Sokak adresinden alındı. Burada devam eden yangına toplam 14 itfaiye arazözü, 15 su tankeri, 10 iş makinesi ve 119 personel ile müdahale ediliyor. Üçüncü orman yangını ihbarı ise saat 15.10’da Milas ilçesi Kuyucak mahallesinden alındı. Ekiplerimiz 13 itfaiye arazözü, 13 su tankeri, 2 iş makinesi ve 85 personelle soğutma çalışmalarına devam ediyor. Dördüncü yangın ihbarı ise saat 15.40’da Köyceğiz Ağla mevki'inden alındı. Ekiplerimiz burada 6 itfaiye aracı, 13 itfaiye personeli, 2 su tankeri,1 iş makinesi ile söndürme çalışmalarına devam ediyorlar. Beşinci yangının ihbarı ise saat 16.57’de Milas ilçesi Mengenler mevkiinden ulaştı" ifadeleri yer aldı.

Marmaris’te yangın devam ediyor, 27 ev, bir fabrika kül oldu

Dün öğle saatlerinde başlayan ve bir kişinin yaşamını yitirdiği Marmaris Armutalan yangını, etkisini arttırarak devam ederken yangın Osmaniye, Bayır, Turgut, Çiftlik ve Turunç mahalleleri ile Asparan mevkiinde etkisini sürdürüyor. Sabah saatleriyle birlikte yangının söndüğü noktalardaki zararlar da gün yüzüne çıktı. AKOM’dan yapılan açıklamada, “Bir kişinin hayatını kaybettiği yangındaki ilk belirlemelere göre, 1 zeytin yağ fabrikası, 27 ev, 1 araç, 16 çatı, 1 depo yandığı tespit edildi. Ekiplerimiz hasar tespit çalışmalarını sürdürüyor” ifadeleri yer aldı.

Marmaris’te ilk belirlemelere göre 1 fabrika, 27 ev ve 1 araç yandı

Köyceğiz’de alevler Yangı ve Beyobası arasında

Köyceğiz ilçesi Ağla mevkiinde dün saat 15.40 itibariyle başlayan ve etkisini arttırarak devam eden orman yangını, Yangı ve Beyobası mahalleleri arasında devam ediyor. Yangının makilik ve ormanlık alanda devam ettiği belirtilirken, diğer yangınların durumu hakkında da bilgi verildi. AKOM’dan yapılan açıklamada, “Bodrum Pina Yarımadası olarak bilinen Milas Kuyucak Mahallesi'ndeki orman yangını gece 03.35’de söndürülerek soğutma çalışmaları devam ediyor. Milas’ta 16.57’de başlayan ve akşam 21.53’e kadar devam eden Mengenler mevkiindeki orman yangını söndürülürken, soğutma çalışmaları da devam ediyor" denildi.

Yangınlara 6 ilden destek

İl genelinde 5 noktada çıkan orman yangınlarını kontrol altına almaya çalışan Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı ekiplere çevre illerden de destek ekip geldi. AKOM’dan edinilen bilgiye göre, Marmaris’te devam eden yangına İstanbul’dan 11 araç, 100 personel, Denizli'den 3 araç 7 personel, Manisa’dan 1 araç 2 personel, Milas’ta devam eden yangınlara, Aydın’dan 1 araç, 2 personel, İzmir’den ise 2 araç 6 personel katıldı. Ayrıca orman yangınlarının yanı sıra Seydikemer ilçesinde çıkan 4 ev yangınına ise Burdur’dan gelen 4 araç ve 8 personel, Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekiplerine destek verdi. Ayrıca Marmaris, Bodrum, Menteşe, Köyceğiz belediyeleri de su tankerleri ile yangının söndürülmesi için destek verdi.

İtfaiye ekipleri, orman yangınları hariç 25 olaya müdahale etti

Muğla’da çıkan orman yangınlarına kısa sürede müdahale eden Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekipleri, 13 ilçede gelişen diğer olaylara da müdahalelerini sürdürdü. AKOM, itfaiye ekiplerinin 13 ilçede 5 orman yangını hariç 2 ev yangını, 2 iş yeri yangını ve 21 arazi yangını olmak üzere 30 olaya kısa sürede müdahale ettiğini açıkladı.

“Türkiye yangınlar için tek yürek oldu”

Türkiye’nin farklı illerinde aynı zamanlarda başlayan yangınların herkesi derinden üzdüğünü ve kuşkulandırdığını söyleyen Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün yangınların kontrol altına alınması için Türkiye’nin tek yürek olduğunu belirtti ve geleceğe bırakılacak en büyük miras olan çevre için herkesin sorumluluk alması gerektiğini belirtti. Başkan Gürün, “Ülkemizin özellikle yaz aylarında yaşadığı en büyük sorunlardan biri ne yazık ki orman yangınları. Son günlerde farklı şehirlerde aynı anda yangınların çıkması hepimizi derinden üzerken kuşkuları da beraberinde getirdi. Muğla’mızda aynı gün içerisinde 4 ilçemizde orman yangınları çıktı. Marmaris ve Köyceğiz yangınları için ekiplerimiz var gücüyle çalışmaya devam ediyor. Yangınların bazılarının çıkış noktası araçla söndürülmeye elverişli olmadığından havadan müdahalenin önemi daha da net anlaşılıyor. Büyükşehir ekiplerimiz, Orman bölge müdürlüğü ekipleri, çevre illerden desteğe gelen ekipler ve yangın söndürme çalışmalarına katılan herkese teşekkürü bir borç biliyorum. Ayrıca yangın söndürme çalışmalarında vefat eden evladımız Şahin Akdemir’e de Allah’tan rahmet, ailesine sabır ve başsağlığı diliyorum. Yangınlar kontrol altına alınıp söndürüldükten sonra da herkese büyük görevler düşüyor. Yanan ağaçları, bitki örtüsünü, canlıları geri getiremesek de yanan alanları ağaçlandırarak geleceğimize sahip çıkmamız gerekiyor” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yurt dışına kaçmaya çalışırken yakalanan Rönesans Rezidans’ın müteahhitti: "Karadağ’a tapu devri için gidiyordum" Depremin vurduğu Hatay’da yüzlerce kişiye mezar olan Rönesans Rezidans ile ilgili dava kapsamında ilk duruşma gerçekleştirildi. Havalimanından kaçmaya çalışırken yakalanan rezidansın müteahhidi Mehmet Yaşar Çoşkun, "Karadağ’a tapu devri için gidiyordum. Hatam varsa en üst cezayı almaya razıyım. Bankadan yüklü miktarda para çekmedim ihtiyacım olan kadar 2 bankadan toplamda 20 bin 700 euro çektim” dedi. Asrın felaketinde Antakya ilçesinde en çok ölüm Ekinciler Mahallesi’nde bulunan ‘Cennetten bir köşe’ vaadiyle satılan Rönesans Rezidans’ta yaşanmıştı. Yüzlerce insanın hayatını kaybettiği 250 daireden oluşan Rönensans Rezidans, deprem anında saniyeler içinde yerle bir olmuştu. Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Soruşturma Bürosu tarafından başlatılan soruşturma geçtiğimiz aylarda tamamlanmıştı. Hazırlanan iddianame Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmişti. Rönesans Rezidans ile ilgili yargı süreci bu gün görülecek mahkeme ile başladı. Duruşmada Rönesans Rezidans’ta yakınlarını kaybeden vatandaşlar da katılım gösterdi. Duruşmaya; rezidansın tutuklu olarak yargılanan müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun SEGBİS üzerinden, tutuklu kontrol elemanı Önder Artun, tutuklu yapı denetim şirketi yetkilisi Mehmet Haşim Eraslan, tutuklu yapı denetim şirketi yetkilisi Bülent Sekiçoğlu ve tutuksuz olarak yargılanan proje müdürü İ. D. mevcutlu olarak, tutuksuz olarak yargılanan yapı denetim şirketi yetkilisi Ayhan Karan SEGBİS üzerinden katıldı. Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölmesine ve yaralanmasına neden olma suçundan 22 yıl 6’şar ayla yargılanan davada sanıklar ve müvekkilleri kendilerini savundular. Tutuklu sanık Önder Artun, 22 yıldır esnaf olduğunu belirterek Rönesans Rezidans inşaatında çalışmadığını dile getirdi. Artun’un avukatıysa müvekkilinin akli dengesinin yerinde olmadığını belirterek şahsın beraatını istedi ve hastanede tedavi edilmesi gerektiğini söyledi. “Bu kadar yıkıcı bir depremi kimse tahmin edemiyordu, ben görevimi yaptığıma inanıyorum” Tutuklu yapı denetim şirketi sorumlusu Mehmet Haşim Eraslan, iddianamede yer alan kendisine yönelik suçlamalara karşı, "Proje aşamasında yer almadım. İnşaatın devam ettiği sürede İskenderun ilçesinde ikamet ediyordum. Ortağım O.Ç. Rönesans inşaatla ilgileniyordu. Suçlamaları kabul etmiyorum, beraatimi istiyorum. Denetimlere ara ara gidiyordum, hiçbir olumsuzluk yoktu. Deprem dalgası değişkenlik gösterdi daha bilim adamları çözemedi. Bu kadar yıkıcı bir depremi kimse tahmin edemiyordu. Ben görevimi yaptığıma inanıyorum, beton dökülürken oradaydım” ifadelerini kullandı. Tutuksuz yargılanan proje müdürü İ.D., kendisine yönelik suçlamaları reddedip kendisinin inşatta amele işlerini yaptığını belirterek, "Müteahhit Mehmet Yaşar Coşkun’un yanında 20 yıldır çalışıyorum. Proje müdürü olacaksın dediklerinde inşaat yüzde 80 seviyesindeydi. Yaşananlar için çok üzgünüm, orada ölen tanıdıklarım var. Vefat edenlere rahmet diliyorum. Biz 6 kişilik amele takımıyız; temizlik taşıma işlerini yapıyorduk. Beni şirket müdürü M.C. görevlendirmişti. Proje müdürünün görevini bilmiyordum. Binada hiçbir olumsuzluk görmedim. Kalıpçılardan birisi düşüp öldükten sonra görevlendirildim” dedi. “Bankadan yüklü miktarda para çekmedim ihtiyacım olan kadar 2 bankadan toplamda 20 bin 700 EURO çektim” Tutuklu olarak yargılanan Rezidansın müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun, “Depremde ölenler için üzgün ve acılıyım. Yönetmelikte yer alan tüm prosedürleri yerine getirdim. En ufak hata ve kusur varsa cezamı çekmeye razıyım. Antakya’da 41 yıldır mimarlık yapıyorum. Bu güne kadar mesleğimde ilkeli ve dürüst olarak çalıştım. Binayı yaparken hazır beton olarak C-30 kullandım, elle beton dökmedik ve masraflardan kaçınmadık. Kaliteli malzemeler kullandık, daha öncede Antakya’da bir çok binalar yaptım ve hiç biri yıkılmadı. Rönesans Rezidans’ın yıkılmasıyla ilgili bilir kişi raporları gerçeği göstermemektedir. Karadağ’a tapu devri için gidiyordum. Hatam varsa en üst cezayı almaya razıyım. Bankadan yüklü miktarda para çekmedim ihtiyacım olan kadar 2 bankadan toplamda 20 bin 700 euro çektim” dedi. Tutuksuz olarak yargılanan yapı denetim şirketi yetkilisi A.K. kendisine yüklenen suçları ve ihmalleri kabul etmeyerek, projenin hiçbir aşamasında yer almadığını söyledi. Tutuklu yapı denetim şirketi yetkilisi Bülent Seküçoğlu, “Projede hiçbir kusur olmadığı tarafımızdan onaylanmıştır. Uygulama denetçisi olmadığım için evraklarda imzam yoktur. Aplikasyon olarak denetleme yaptım. Evrak üzerinde denetleme yaptım” ifadelerini kullandı. Duruşmada rezidansın tutuklu olarak yargılanan müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun’un, tutuklu kontrol elemanı Önder Artun’un, tutuklu yapı denetim şirketi yetkilisi Mehmet Haşim Eraslan’ın, tutuklu yapı denetim şirketi yetkilisi Bülent Seküçoğlu’nun tutukluğunun devam etmesi ve tutuksuz olarak yargılanan proje müdürü İ.D. ve tutuksuz olarak yargılanan yapı denetim şirketi yetkilisi A.K.’ nın tutuksuz olarak yargılanmasına devam edilmesi kararı verildi. Öte yandan dava sanıklarından B.M.’nin hakkında yakalanma emri düzenlenmesine ve rezidansın müteahhidi olan Mehmet Yaşar Coşkun’un kardeşi olan firari Hüseyin Yalçın Coskun’un yakalanmasına yönelik emrin devamına kararına verildi.
Edirne Edirne Balkanların ticaretin merkezi oluyor Edirne Valiliği Balkan Şehirleri İş Birliği Edirne Platformu tarafından "Balkan İş Forumu" düzenlendi. Programa Bulgaristan, Yunanistan, Kuzey Makedonya, Romanya, Arnavutluk, Kosova, Sırbistan gibi birçok ülkeden iş insanı katıldı. Edirne Valisi Yunus Sezer, yatırımcıların bürokratik işlemlerine talip olduklarını söyledi. Ticaret, sanayi adına bir başlangıç yapılan "Balkan İş Forumu" birçok ülkeden ve Trakya’nın çeşitli bölgelerinden 240 firmanın katılımıyla gerçekleştirildi. Kentteki bir tesiste düzenlenen "Balkan İş Forumu" programında, Balkan Şehirleri İşbirliği Platformu’nun Faaliyet Filmi, Edirne Tanıtım Filmi ve Trakya Yatırım Tanıtım Filmi gösterime sunuldu. Edirne’nin ikisi demir yolu, dördü kara yolu olmak üzere altı sınır kapısıyla Türkiye’nin batıya açılan yüzü olduğunu belirten Vali Yunus Sezer, özellikle Kapıkule Sınır Kapısı’nın dünyada en fazla araç ve yolcu sirkülasyonunun olduğu ikinci kapı olarak bilindiğini üretim ve ihracat açısından önemli bir merkez konumunda olduğunu aktardı. Kapıkule’nin potansiyelini her yıl ortalama yüzde 15 artırdığına dikkat çeken Vali Sezer, bu Avrupa’nın ötesinde ticaretin, sanayinin ve üretimin bu topraklarda giderek çok daha fazla artacağının göstergesi olduğunu belirtti. "Edirne olarak her alanda köprü olma vazifesine talibiz" Trakya’nın hem tarım faaliyetleri hem de stratejik açıdan çok önemli bir bölge olduğunu ifade eden Vali Sezer, Edirne’de tek olan organize sanayi bölgesi sayısını da artırdıklarını aktardı. Edirne olarak tarımda, ticarette, sanayide, kültürde, spor ve diğer alanlarda bir köprü olma vazifesine talip olduklarını vurgulayan Vali Sezer, Balkan Şehirleri İş Birliği Platformu’nun kuruluş amacının da bu nedenle olduğuna dikkat çekti. Edirne’nin, tarihi olarak üstlenmiş olduğu misyonu ete ve kemiğe büründürmeyi amaçladıklarını aktaran Vali Sezer, "Köprüler sadece Edirne’nin sembolü değil aynı zamanda tüm Balkanlar’ın sembolü. Bu köprüleri biz fiziki olmaktan çıkartıp gönül köprülerine dönüştürmeyi, kalıcı dostlukların inşası için bir vesile olmayı amaçlıyoruz. Bu manada 3 ay önce kurulan Edirne Balkan Şehirleri Platformu çok güzel bir faaliyet planı çerçevesinde çalışmalarını devam ettiriyor" ifadelerine yer verdi. "240 firmanın katılımıyla gerçekleştiriyoruz" Balkanlar’dan ve Trakya’dan gelen güzel iş insanlarının katılımıyla bu forumu düzenlediklerini ve bunu kalıcı hale getirmeye çalıştıklarını belirten Vali Sezer, "Bu bizim iş forumu adına, ticaret adına, sanayi adına bir başlangıcımız. Şu anda 240 firmanın katılımıyla bunu gerçekleştiriyoruz, sonbaharda inşallah büyük bir fuarla beraber 2 bine yakın iş insanını bir araya getireceğiz. Balkanlardaki Sanayi ve Ticaret Bakanlarımızı, Türkiye’deki oda ve borsaları burada toplamayı hedefliyoruz. Edirne olarak iş insanlarının yapacakları bütün yatırımlarda bürokrasiyi üstlenmeye ve takip etmeye talip olduk. Bir kapı ve nokta olmaya talibiz. Gelen iş insanları bir muhatap bulsunlar ve kendileri adına tüm iş süreçlerini biz takip edelim. İş insanlarının güvenli platformlarda bir araya gelmesi ve birbirilerini tanıması ile kuracakları birlikteliklerin kalıcı olmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Biz Edirne olarak kendi potansiyelimizin her alanda yüzde 10’unu kullandığımızı düşünüyoruz. Bu alanda da biz yüzde 10 potansiyelimizi, yüzde 100e’, hatta onun üzerine çıkartmayı hedefliyoruz” dedi. Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, Trakya ve Edirne özelinde yatırım fırsatları ile ilgili sunum yaptı. Mahmut Şahin, Edirne’nin Balkanlara açılan ve Avrupa’ya açılan ticaret ve hizmetler sektörü kapısı olduğunu belirtti. "Edirne balkanlara ve Avrupa’ya açılan bir sınır" Edirne’nin Balkanlara ve Avrupa’ya açılan bir sınır olduğunu aktaran Şahin, aynı zamanda ticaret ve hizmet sektörü kapısı olduğuna değindi. Şahin, "Türkiye Orta Doğudan ve Asya’dan Avrupa’ya açılan kapı, Trakya ise Balkanlar’da Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısıdır. Trakya’da da Edirne’nin Balkanlar’a açılan ticaret kapısı ve hizmetler sektörü kapısıdır. Türkiye’nin hemen en yoğun OSB’lerinin kurulu olduğu ve sanayi altyapısının iyi olduğu su, elektrik doğalgaz gibi yerleşik altyapının hazır olduğu bir bölgedesiniz. Edirne’miz önce de bahsettiğimiz gibi Türkiye Trakya’da Balkanlara çıkış kapısı. Bu anlamda hem demir yolu hem karayolu hem de sınırlarıyla Balkanlara ve Avrupa’ya açılan bir kapı" ifadelerini kullandı. "Türkiye’den Bulgaristan’a 4 buçuk milyar dolar ihracat" Edirne’nin hem Balkanlara, hem Bulgaristan’a, hem de dünyaya açılan bir kapı olduğunu söyleyen Türkiye-Bulgaristan İş Konseyi Başkanı Mustafa Sarıbekir, kentteki sınır kapılarının yılda 2 buçuk milyon tekerlekli araç geçtiğini ve Türkiye’nin ihracatının yüzde 55’inin Avrupa’ya olduğu düşünüldüğünde bu kapıların Türkiye için çok önemli olduğunu ifade etti. Bulgaristan’da 7 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmi olduğunu söyleyen Sarıbekir, bunun yaklaşık 4 buçuk milyar dolarını Türkiye’nin Bulgaristan’a sattığını ve 2 buçuk milyar dolarını da Bulgaristan’ın Türkiye’ye sattığını aktardı.
Düzce Faruk Özlü ve Meclis üyeleri mazbatalarını aldı AK Parti’den Düzce Belediye Başkanı seçilen Dr. Faruk Özlü mazbatasını, Düzce Adliyesinde törenle aldı. Adliye çıkışında açıklama yapan Özlü önümüzdeki 5 yılda çok büyük ve önemli hizmetlere imza atacaklarını söyleyerek kazananın Düzce olduğunun altını çizdi. Mazbatasına almak üzere Düzce Adliyesi’ne giden Faruk Özlü’ye Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, AK Parti İl Başkanı Hasan Şengüloğlu, Merkez İlçe Başkanı Buğra Alp Kocaman, yeni seçilen Belediye Meclis Üyeleri, İl Genel Meclis Üyeleri ve teşkilat mensupları eşlik etti. Adliye binası toplantı salonunda gerçekleşen mazbata töreninin ardından çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Faruk Özlü, seçim döneminde vaat ettiği 100 projeyi hayata geçirmek için hemen çalışmalara başlayacaklarını belirterek şunları söyledi, “AK Parti grubu olarak milletvekillerimizle birlikte mazbatalarımızı aldık. Önümüzdeki 5 yıl Düzce’ye çok önemli ve büyük hizmetler yapacağız. Seçimden önce projeler kitabı yayınladık. Düzce’nin çehresini değiştirecek 100 projemiz var. Her projenin sorumlusu belli. Seçimler ile ilgili süreçte çok bir çalışma yürüttük. Gece gündüz çalıştık. Sonuçta kazandık. Düzce bu seçimde aklı selimle, sağduyu ile Düzce’nin 5 yılında hizmet edecek olana kadroyu belirlemiştir. Önümüzdeki 5 yıl Düzce’de güzel hizmetler yapacağız. Düzce’mize hayırlı olsun” dedi. Toplu fotoğraf çekimi ile tören sona erdi.