TEKNOLOJİ - 29 Nisan 2020 Çarşamba 12:16

Mars’ı keşfedecek yeni nesil gezgin aracı ‘Hope’ Dünya finalinde

A
A
A
Mars’ı keşfedecek yeni nesil gezgin aracı ‘Hope’ Dünya finalinde

Türkiye’nin ilk Mars keşif aracını tasarlayan ve Özyeğin Üniversitesi öğrencilerinden oluşan ÖzÜ Rover Takımı, yeni bir uluslararası başarıya imza attı.

  Amerika Birleşik Devletleri’nin Utah eyaletinde düzenlenen ve robotik alanında dünyanın en prestijli yarışmalarından biri olan URC’ye (University Rover Challenge) Hope (Umut) adını verdikleri yeni keşif aracı ile katılan ekip, 16 ülkeden 93 takım arasında yapılan değerlendirme ve eleme sonucunda yarışmada finalist oldu. Tüm dünyadan katılıma açık olan etkinlik üniversite öğrencilerini kızıl gezegen Mars’ı keşfedecek yeni nesil keşif ve gezgin aracı tasarlama ve inşa etme konusunda yarıştıran en önemli uluslararası etkinliklerden biri olarak kabul ediliyor.

2014 yılından bu yana keşif araçları geliştiren ÖzÜ Rover Takımı, Ekim 2019'da yeni bir gezgin geliştirmek üzere çalışmalarına başladı. Halk oylamasında "Uzay her zaman yeni yerlerin ve değerlerin keşfi için insanlığa umut olmuştur” önerisinin en fazla oyu almasıyla yeni gezgine Hope (Umut) adı verildi. Takım hem Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşecek olan URC'ye hem de Polonya’nın ev sahipliğindeki ERC'ye (European Rover Challenge) katılmak için başvuru yaptı. ÖzÜ Rover Takımı URC'de finale kalma başarısı gösterirken, ERC’de de ön eleme sürecini geçti. Eylül 2020'de gerçekleşmesi beklenen yarışmaya katılmak için ekip, koronavirüs salgını nedeniyle çalışmalarını evlerinden sürdürüyor. URC’ye Türkiye’den yalnızca üç takım katılabilmişti.

Mars’ı keşfedecek yeni nesil gezgin aracı ‘Hope’ Dünya finalinde

Robotik alanında araştırma yapmak isteyen lisans öğrencileri tarafından Özyeğin Üniversitesi Robotik Laboratuvarı direktörlerinden Dr. Öğretim Üyesi Özkan Bebek’in danışmanlığında kurulan ÖzÜ Rover Takımı, lisans öğrencilerine pratik yapabilecekleri bir ortam sunarak geliştirdikleri projelerle onları gelecekteki meslek hayatlarına hazırlıyor. Takıma katılan lisans öğrencileri Robotik Laboratuvarında gezegen gezginleri üzerine araştırma ve geliştirme projeleri konusunda çalışmalar yürütüyor. Kurulduğundan bu zamana dört farklı robot ile European Rover Challenge'da ülkemizi başarıyla temsil eden takım, geçen yıl 16 farklı ülkeden 56 takımın yarıştığı ERC-2019’da Theia II isimli gezginleri ile 13. oldu.

Özyeğin Üniversitesi’nde farklı alanlarda eğitimini sürdüren öğrencilerin oluşturduğu takımda Makina Mühendisliği'nden Suavi Yıldırım, Ahmet Emre Toprak, Alp Çamsakız, Ataberk Yapıcı, Burcu Kaya, Mehmet Emil ve Ozan Aktürk, Bilgisayar Mühendisliği'nden Ahmet Çağatay Savaşlı, Berkecan Koçyiğit, Damla Tütüncü, Deniz Uğur, İsmail Can Yağmur ve Salih Metin Arkanöz, Elektrik-Elektronik Mühendisliği'nden Tuğberk Nurtan, Mert Birgün ve Zeynep Yılbırt, Endüstri Mühendisliği'nden Asena Ayşe Gevşek, Atahan Çaldır ve Özge Özcan ile İşletme bölümünden Zeynep Örüklü yer alıyor.

Gezegen Gezgini Nedir?

Gezegen gezginleri (İng: Planetery Rover) gök cisimleri üzerinde araştırma yapılmak için geliştirilen robotlardır. Gezgin olarak adlandırılan insansız kara araçları, çoğunlukla Mars ve Ay yüzeylerinde inceleme yapmak amacı ile tasarlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda gezginlerde zorlu koşullara dayanabilecek bir yürür sistem, astronotlara yardımcı olabilecek çeşitli ekipmanları kaldırabilme özelliğine sahip robotik kol, çeşitli sensörler ve görüntü aktarımı için yüksek çözünürlüklü kameralar gibi ekipmanlar bulunur. Gezegen yüzeylerinde yapılan araştırmanın temel amacı, önceden var olan veya varlığını sürdüren yaşamı tespit etmektir.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Ermeni katliamı izleri 104 yıldır duruyor Adana’da Ermeniler tarafından 1920 yılında Camili köyü basılarak 500 Türk’ün katledilmesinin izleri bir çiftlikte hala dün gibi duruyor. Ermeni Diasporası 24 Nisan’ı "sözde Ermeni soykırımı" diye ilan etse de Adana’nın bir çok yerinde Ermenilerin yaptığı katliamların izleri görünüyor. Bunlardan biri de Yüreğir ilçesine bağlı Camili Mahallesinde 1920 yılında meydana geldi. Kayseri’den Adana’ya doğru inen sayıları yaklaşık bin Ermeni silahlı komitacılar, 15 Haziran 1920 yılında Adana’nın Camili köyüne saldırdı. Kadın, çocuk, yaşlı demeden herkesi kurşuna dizen silahlı Ermeniler, son kale olan Camili çiftliğinde katliam yaptı. Kapıları, duvarları ve çiftliğin ortasında yer alan tulumbayı kurşun yağmuruna tutan silahlı Ermenilerin kurşun izleri hala çiftliğin kapı ve duvarlarında yer alıyor. 19. yüzyılda yapılan ve hala ayakta olan bu tarihi çiftlik Ermeni mezaliminin izlerini taşımaya devam ediyor. “Kadın, çocuk ve hayvanları yukarıda ki mağaralara saklamışlar” Tarihi Camili Çiftliğinde yaşayan Abdullah Özdemir, o dönem de köyün yaşadığı olayları anlatırken şu ifadelere yer verdi; “Ermeniler 1920 yılında Kilikya bölgesi, yani bu bölgede topladıkları insanları buraya, Camili çiftliğine yığmışlar. Kaçan kadın, çocuk ve hayvanlar yukarıda ki mağaralara saklanırken erkekler çiftliğin içerisinde kalmışlar. Bazı bilgilere göre katledilen Türk sayısının 500’ü aşkın olduğu söyleniyor. Silahlı Ermenilerin bıraktığı mermi izleri hala kapı ve içeride yer alan Osmanlı armasında kendini gösteriyor. Türkler gelen Ermeniler tahılları yağmalamasın diye çiftliğin içerisinde kuyularda tahıllarını saklamışlar. Geçmişte burada çok büyük bir katliam yapılmış”. “1920 yılında Ermeni çeteleri katliam yapmıştır” Ermeni çetelerin Kayseri’den aşağıya inerek ne var ne yok her yerde katliam yaptıklarını ifade eden Özdemir, 1920 yılında çor çocuk demeden silahlı Ermeni çeteleri Kayseri’den bu tarafa doğru ne var ne yok toplayıp, buldukları yerde katliam yaparak buralara kadar gelmişlerdir” dedi
Bursa (Özel) Toz taşınımında solunum rahatsızlığı olanlar risk altında Meteoroloji Genel Müdürlüğü; Kuzey Afrika’dan beklenen toz taşınımı uyarısı yaptı. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, solunum ve kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra yaşlı hamile ve çocukların da toz taşınımı sırasında risk altında olduğunu ifade etti. Mecbur kalınmadığı taktirde dışarıya çıkılmaması gerektiğini söyleyen Cengiz, zorunlu durumlarda maske takılması gerektiğini kaydetti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan değerlendirmelerde Marmara’nın güneyi, İç Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu ile Batı Karadeniz’in iç kesimlerinde yer yer toz taşınımı beklenildiği açıklandı. Kuzey Afrika’dan beklenen çöl tozlarının hava kirliliği ve görüş mesafesini düşürmesine karşı yerel yönetimler vatandaşlara tedbirli olmaları konusunda uyarılarda bulundu. Ayrıca uzmanlar toz taşınımına uzun süreli maruz kalınması durumunda solunum yetmezliğine varabilecek rahatsızlıklar nedeniyle en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi gerektiğini dile getirdi. Solunum ve kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra yaşlılar, hamileler ve çocukların risk altında bulunduğunu ifade eden uzmanlar, mümkün olduğunca toz taşınımı geçene kadar dışarı çıkılmaması, mecburi durumlarda ise maske takılması gerektiğini kaydetti. Uzmanlardan maske uyarısı Mecbur kalınmadığı taktirde dışarıya çıkılmaması gerektiğini ifade eden Acıbadem Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, “Toz taşınımı dediğimiz dönem 3 gün boyunca ülkemizde çöl tozlarının yoğun olarak görülmesi demek. Hava kirliliğine neden olarak görüş mesafesini bozabildiği gibi özellikle solunum rahatsızlığı bulunan hastalarımızda, solunum sıkıntısına neden olabilir. Özellikle astım ve alerjisi olan kişilerde astım atağı gibi solunum sıkıntılarının yoğun olduğu dönemlere neden olabilir. KOAH’lı (kronik obstrüktif akciğer) ve kronik hastalığı olan kişilerde de solunum sıkıntısı ataklara neden olabilir. Bu dönemde en önemlisi toza maruz kalmamaktır. Kronik ve ciddi hastalığı olan kişilerin bu dönemde mümkünse dışarıya çıkmamasını tavsiye ediyoruz. Dışarıya çıkmaları gerekiyorsa özellikle toza karşı koruyu N95 gibi kullanmaları, bulamıyorlarsa bile normal maske faydalı olabilir. Maske kullanmak bu dönemde çok önemli. Astım hastalıklarında özellikle atağı tetikleyebilir, astım krizine neden olabilir. Böyle bir durum oluştuğunda hastaların bir sağlık kuruluşuna başvurarak etkili bir astım tedavisi almaları gerekebilir” şeklinde konuştu. Solunum rahatsızlığı bulunanlar kadar yaşlı, hamile ve çocuklar da risk altında Kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra çeşitli grupların da risk taşıdığını belirten Cengiz, “Yaşlılarda ek hastalıklar, kronik rahatsızlıklar daha fazla olduğu için onlar daha hassas. Hamileler ve çocuklar etkilenebilir. Solunum hastalığı olanlar ekstra risk altında. Çünkü bu tozlar çok küçük partiküller halinde olup solunum yollarını etkileyebilmekte, hastalarda atakları tetikleyebilmektedir. Uzun süreli maruz kalma durumunda solunum yetmezliğine görülebilir Toz taşınımına uzun süreli maruz kalınmaları durumunda solunum yetmezliğine varan ciddi rahatsızlıklar görülebileceğine dikkat çeken Cengiz, “Kriz atak dediğimiz kriz tablosuna neden olabilir. Ciddi solunum sıkıntısı, hatta çok fazla maruz kalınırsa solunum yetmezliğine bile neden olabilir. Bizim en çok beklediğimiz tablo, öksürük ile birlikte nefes darlığı ve atak tablosudur” ifadelerini kullandı.