POLİTİKA - 17 Şubat 2017 Cuma 13:22

Mehmet Şimşek: 'Trafik sigortasında yeni model için çalışıyoruz'

A
A
A
Mehmet Şimşek: 'Trafik sigortasında yeni model için çalışıyoruz'

Başbakan Yardımcısı Şimşek, Trafik sigortasında yeni model üzerinde çalıştıklarını belirterek, "Hazine'ye söyledim çalışıyorlar. İngiltere'de sürücünün sigortalandığı bir sistem. Sadece taşıt değil sürücünün de risklerini göze alan sistem. Bu muhtemelen kaza ve zarar sayısını azaltır, primleri aşağı çeker" dedi.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, NTV kanalında canlı yayına katıldı. Trafik sigortasında yeni model üzerinde çalıştıklarını açıklayan Şimşek, sistemin eksiklikleri olduğunun altını çizerek, "Trafik sigortası zorunlu bir sigorta. Sizin karşı tarafa vereceğiniz zararı karşılamak için düzenlenmiş. Dolayısıyla arabadan çok aslında şoförün sigortalandırılması lazım. Arabanın sigortası var, deneyimsiz şoföre al sür diyorsunuz. Primleri yükselten bu tür faktörler var. Hazine'ye söyledim çalışıyorlar. İngiltere'de sürücünün sigortalandığı bir sistem. Sadece taşıt değil sürücünün de risklerini göze alan sistem. Bu muhtemelen kaza ve zarar sayısını azaltır, primleri aşağı çeker" dedi.

Türkiye'nin ilk 1,5 aydaki ekonomik performansıyla ilgili konuşan Şimşek, veriler ılımlı büyümeye işaret ettiğini, liranın da değer kaybının ihracata yansımaya başladığını söyleyerek, "Bir miktar belirsizlik devam ettiği için yatırımlarda henüz güçlenme yok. Nisandan sonra yatırımlarda güçlenme başlar diye öngörüyoruz. İç tüketime gelince işaretler çok kötü değil. Ocak ayında vergi gelirlerine bakınca iç talebin ılımlı büyümeye devam ettiğini gösteriyor. Durum hissedildiği kadar kötü değil, öngördüğümüz kadar da güçlü değil. Ilımlı büyümenin devam ediyor olması olumlu. Referandum belirsizliği kalktıktan sonra canlanma başlayacak" şeklinde konuştu.

"Sözler yerine getirilirse istihdamda çok güçlü artış olacak"

Başbakan Yardımcısı Şimşek, işsizlikteki artış ile ilgili şunları söyledi: "İşsizlik önemli bir sorun. Hükümet olarak yeni istihdamda bütün yükleri biz üstlendik. Ciddi teşvikler sunuyoruz. Yatırımların canlanması lazım. Ocak ayında ihracattaki artışı devam ettirebilirsek ilave yatırım talebi doğacak. Eğer sözler yerine getirilirse istihdamda çok güçlü artış olacak".

Cumhurbaşkanlığı sisteminin ekonomiyi olumlu etkileyebileceğini belirten Şimşek, referandumdan evet çıkmazsa iki başlılık ileride büyük sıkıntılar oluşturacağını söyledi.

Türkiye'nin artık hükümet krizi artık yaşamayacağını vurgulayan Şimşek, "Millet doğrudan hükümeti seçecek. Beş yıl seçilmiş cumhurbaşkanı ekibiyle birlikte verdiği sözlerle reformlarla ülkenin önünü açabilecek. Meclis denetim görevini yapacak. Yasama da tamamen Meclis'in tekelinde olacak. Hem reform görünümü, hem öngörülebilirlik açısından bakılınca yeni sistem daha güçlü büyümeyi destekler" şeklinde konuştu.
Merkez Bankasının faiz artışın dolar kurunda etkili olduğunu söyleyen Başbakan Yarımcısı Şimşek, "Küresel yatırımcılar Ocak ayında Türkiye'ye net bazda para koydu. Bu iki faktör etkiledi. Türkiye tekrar yüksek büyüme patikasına oturacaksa referandum belirsizliğinden sonra yatırımların güçlü artacağı, ihracatın güçleneceği resme bakınca daha dengeli bir büyümeden bahsediyorsunuz. Türkiye fon akışı olur" ifadelerini kullandı.

FED'in faiz kararının önemli olmadığını kaydeden Şimşek, önemli olanın referandumun güçlü bir şekilde aradan çıkması ve tekrar hızlı bir şekilde reformlar yapmak olduğunu belirteren, piyasaların şimdi öngörülebilirliğin artması ve yatırımların hızlanmasını fiyatlayabileceğini söyledi.

"Otomatik BES'ten çıkanların oranı yüzde 26"

Şimşek, Ocak ayında başlanan otomatik BES ile ilgili "12 Şubat itibariyle 980 bin katılımcı var. Toplanan 98 milyon lira civarında. Cayma hakkını kullananların oranı yüzde 26. Oldukça yüksek rakam. Otomatik BES'e haksız ve olumsuz bir kampanya hissediyorum. Varlık fonu ile ilişkilendirilmek isteniyor. Böyle bir şey gündemde değil" dedi.

"FED'in faiz artışı bu yıl hızlanır"

Başbakan Yardımcısı Şimşek, FED'in faiz artışı ile ilgili de şunları söyledi: "Faiz artışı bu yıl muhtemelen hızlanır. Piyasalar en azından Mart'ta bir artış öngörmüyor, düşük olasılık atfediyorlar. ABD'de enflasyon son yılların en yüksek düzeyine çıktı, işsizlik oldukça düşük. Faiz artışının olasılığı yükselmiş durumda, muhtemelen hızlanabilir diye genel bir kanı var. 2015 ve 2016'da 25 baz puanlık artış vardı. Beklentiler bu yıl faiz artışının dozunun yüksek olacağı şeklinde". 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Altınova Belediyesi Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nde fide dikim zamanı Yalova’nın Altınova ilçesinde bulunan ve 240 çeşit şifalı bitkiye ev sahipliği yapan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’ne baharın gelmesiyle birlikte fide dikimi işlemleri başladı. 2020 yılında kurulan ve Altınova Belediyesi tarafından işletilen Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nde 40 dönüm alanın 28 dönümünde şifalı bitkilerin üretimleri gerçekleştiriliyor. Yetiştirilen şifalı bitkilerin halka satışlarının da yapıldığı bahçeye, ziyaretçilerin ilgisi her geçen gün artıyor. Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Yalova Şubesi ile iş birliği yapılan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’yle ilgili bilgi veren Müdür Mustafa Sarıgül, bahçede ağaç, sarılıcı, sürünücü bitki gruplarının yer aldığını dile getirdi. Sarıgül, bahçede kekik, lavanta gibi mutfakta kullanabilen bitkileri yetiştirip vatandaşların satışına sunduklarını belirtti. Bahçede bulunan salonda üniversitelerle ortaklaşa halk ve çiftçileri bilinçlendirmek üzere konferanslar düzenlediklerini de kaydeden Sarıgül, “Kendi fidemizi yetiştirebileceğimiz üretim seramızı yaptık. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’yla ortak bir proje. Mürver bitkisi, kudret narı ve tıbbı nane dediğimiz bitkilerden aşamalı olarak çalışmalar yaptık. Tamamen insan sağlığına faydalı olabilecek çalışmalar yapıyoruz. Tabi bunu eczacılık ve tıp fakülteleri hocaları ile beraber yapıyoruz. Yurt dışından getirmiş olduğumuz, adapte etmiş olduğumuz, özel bitkilerimiz var. Şizandra üzümü dediğimiz, hamamelis cadı fındığı dediğimiz, çikolata sarmaşığı dediğimiz çok ilginç bitkiler de var burada. Alanımızda şeker otu steviayı zaten artış çok yaygınlaşmaya başladı. Vatandaşlarımızı bilinçlendirip özelikle diyabet hastası vatandaşlarımızı bunu kullanmaya yönlendiriyoruz. Tamamen sağlıklı, organik bitkiler bunlar” dedi. Sarıgül, bahçede baharla birlikte fide dikimi yaptıklarını anlatan bu yıl 25 bin civarında fide üretimi yaptıklarını ve bunları üniversitelerle de paylaşacaklarını kaydetti. Altınova Belediye Başkanı Yasemin Fazlaca ise ilçeye ve Yalova’ya değer katan mekanlardan olan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nin Türkiye’de örnek bahçelerden birisi olduğunu ifade etti. Yıl boyunca çok sayıda kişinin ziyaret ettiği bahçenin ilgi odağı olduğunu söyleyen Fazlaca, vatandaşları da bu alanı gezmeye davet etti.
Zonguldak ZBEÜ’de 1. Uluslararası Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu başladı Zonguldak’ta ilki gerçekleştirilen Uluslararası Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu’nda iletişimin önemine vurgu yapıldı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesince farklı disiplinleri iletişim zemininde buluşturmayı amaçlayan 1. Uluslararası Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu, Farabi Kampüsü İlahiyat Fakültesi Binası Doç. Dr. Ali Aslan Konferans Salonu’nda başladı. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunduğu sempozyumun açılış konuşmasını Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Tuğba Akdal yaptı. Akdal, sempozyumun düzenlenmesinde katkı sağlayanlara teşekkür etti. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Vekili Profesör Dr. Hamza Çeştepe fakültelerinin öğretim faaliyetlerini yenilikçilik anlayışıyla gerçekleştirdiğine vurgu yaptı. Çeştepe, “Planlama ve uygulama ölçütlerinin yerel, ulusal ve ulus ötesi ihtiyaçlar ve gelişmeler perspektifinde belirleyen ve söz konusu ölçütleri kesinlikle tutarlılık ilkeleriyle uygulamaya konan fakültemiz gerek altyapı çalışmalarını gerekse öğretim faaliyetlerini yenilikçilik anlayışıyla gerçekleştirmektedir. Fakültemizin düzenlediği Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu ile sizlerle buluşmanın ve paylaşmanın onur ve mutluluğunu yaşamaktayız” dedi. İletişimin paylaşmak, öğrenmek, sosyalleşmek gibi birçok konuda var olmanın anahtarı olduğunu belirten Çeştepe, “Hayati nitelik taşıyan ve bu yönüyle yaşamın vazgeçilmez bir gereği olarak açıkladığımız iletişim, paylaşmanın, öğrenmenin, sosyalleşmenin, keşfetmenin kendimizi ve başkalarını tanımanın, kısacası var olmanın anahtarıdır. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde en ufak bir konuda dahil bir sorun ve çatışma varsa nedeni en temelde iletişime dayanmakta ve çözüm yolu da dolayısıyla iletişimden geçmektedir” ifadelerine yer verdi. Çeştepe, iletişimin multidisipliner bir alan haline geldiğini ve iletişime dair çalışmaların hız kazandığını da sözlerine ekledi. ZBEÜ Rektörü Profesör Dr. İsmail Hakkı Özölçer, iletişim kavramının insanlık tarihiyle yaşıt olduğuna dikkat çekti. Özölçer, “Mühendislik ve çevre ile ilgili olduğu kadar sosyal, kültürel ve sportif faaliyetleri de önceliğine alan güzide üniversitemizde ve emeğin başkenti Zonguldak‘ta böylesi bir etkinlikle sizleri ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğumuzu belirtmek isterim. Nitekim genel anlamda iletişim kavramının ve iletişim fakültelerinde verilen eğitimin en belirgin özelliklerinden biri disiplinler arası bir yapıya sahip olmasıdır. Dolayısıyla iletişimin çok yönlülüğünü temel alan söz konusu bu sempozyumda farklı disiplinlerin iletişim şemsiyesi altında tanık olmalı, ulusal ve uluslararası düzeyde birbirinden değerli davetli konuşmacıları ağırlamanın gururu ve mutluluğunu yaşamaktayız. İnsanlık tarihiyle yaşıt olan iletişim kavramı uygarlıkların oluşmasında ve bilginin nesiller boyunca aktarılmasında şüphesiz ki en önemli araçtır” dedi. İletişimin bireylere sosyal kişilik kazandırılmasının yanı sıra bilginin ve kültürün aktarılmasına, ihtiyaçların giderilmesinden toplum düzeninin devamlılığına pek çok işi yerine getirdiğini ifade eden Özölçer, “Özellikle son yıllarda ekonomi, eğitim, sağlık, teknoloji gibi alanlarda yaşanan toplumsal gelişmeler ve küresel etkiler meydana getiren deneyimler, iletişim ve iletişim çalışmalarının önemini daha da belirgin hale getirmiştir. Yine bununla birlikte 21. Yüzyılda yaşanan dijital dönüşümler bir yandan iletişim eğitiminde ciddi değişimler gerektirmekteyken diğer yandan da iletişim alanında faaliyet gösteren tarafların bu dönüşümün gereklerini en iyi şekilde anlamasını ve uygulamalarına yansıtmasını zorunlu kılmaktadır” diye konuştu. Sempozyum; açılış konuşmalarının ardından Profesör Dr. Nurettin Güz, Profesör Dr. Mine Demirtaş ve Doçent Dr. Nozima Muratova’nın katıldığı ilk oturumla başladı. Toplamda 16 oturumun gerçekleştirileceği sempozyum, 26 Nisan’da sona erecek.