GÜNDEM - 23 Mart 2019 Cumartesi 11:25

Mersin'de dere taştı, bahçeler ve seralar su altında kaldı

A
A
A
Mersin'de dere taştı, bahçeler ve seralar su altında kaldı

Mersin´in Erdemli ilçesindeki Limonlu Deresi, yüksek kesimlerdeki karların erimesi sonucu gelen su sebebiyle debisi artarak taştı. Geceden itibaren narenciye bahçeleri ve muz seraları ile dere kıyısında bulunan yazlık sitelerde su baskını oluştu.

Yüksek kesimlere yağan yağmur ve eriyen kar, Limonlu Deresinin debisini yükselterek, derenin denizle buluştuğu bölgede su baskınlarına sebep oldu. Vatandaşlar su baskınlarının haftalardır sürdüğünü belirterek, yetkililerden yardım istedi.

"Haftalardır su altında" 

Limonlu Mahalle Muhtara Mehmet Aslan, limon bahçeleri ve bazı seraların haftalardır su altında olduğunu söyledi. Aslan, "Yaylalarda yağmur karı eritti, Limonlu Deresi taşmaya başladı. Uzun süredir seralar sular altında. Vatandaşlarımız şu an mağdur. Su yükseldi, dere yatağının kargılardan dolayı içi doldu. DSİ´nin tabana döşediği taşlar da dere yatağından yüksek. Yarardan çok zarar sağladı" dedi.

"Bahçelere seralara giremiyoruz" 

Muz seraların ve limon bahçelerin sular altında olduğunu anlatan Aslan, yetkilileri göreve davet ederek, "Limonda şu an mahsul yok ama gelecek yıl için umut vadetmiyor. Artık limon ağaçlarımız ölecek. Seralardaki muzlar ölmüş durumda. İçindeki muzlardan ürün alamıyoruz. Vatandaş içindeki ölen muzları söküp fide dikecek ama dikemiyor" diye konuştu. 

Su baskını sebebiyle bahçelerine gidemediklerini dile getiren Soner Boran da, "Benim muz seram var ama serama gidemiyorum. Bırakın mahsul almayı seramız ne durumda onu bile bilmiyorum. Buradan 100 dönüm seraya gidiliyor, ama gidemiyoruz da göremiyoruz da. Kredimiz var ödeyemiyoruz, faiz faiz nasıl ödeyeceğiz. Geçemiyoruz, gidemiyoruz" şeklinde konuştu. 

Akşam saatlerinde debisi oldukça yükselen dere kenarında bulunan yazlık siteler de taşkın sulardan etkilendi. Dere ıslahı çevresine kanallar açılarak su tahliye edilmeye çalışılıyor.  

Oktay İnce
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kafe içindeki silahlı çatışma tarafları adliyeye sevk edildi Antalya’da bir kafenin iki ortağı arasındaki 2 milyon 750 bin TL’lik alacak verecek meselesinde çıkan anlaşmazlıkta çıkan, silah, bıçak sopalı kavganın tarafları toplam 25 kişi emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Durumu ağır olan 4 kişinin hastanede devam edilirken, şüphelilerden birinin tekerlekli sandalye ile götürülmesi dikkat çekti. Olay, geçtiğimiz Çarşamba günü Kepez ilçesi Yeni Mahalle Karatay Caddesi üzerindeki bir kafede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kafenin iki ortağı arasında 2 milyon 750 bin TL’lik alacak verecek meselesi yüzünden anlaşmazlık çıktı. Ağız kavgası ile başlayan tartışma kısa sürede büyüdü ve şiddete dönüştü. Taraflar birbirine, bıçak, sopa, tabanca ve pompalı tüfekler saldırdı. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbarla olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralılar ambulanslarla hastaneye kaldırıldı, şüpheliler ise tek tek yakalandı. İşletmenin içi ve çevresi savaş alanına dönerken, polis tarafları güçlükle sakinleştirdi. Olay yerinde 6 tabanca, 1 pompalı, 6 bıçak, çok sayıda sopa ve 63 adet fişek ele geçirildi. 19 kişinin vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandığı belirlendi. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, iki taraftan yaralılar dahil 29 şüpheliyi gözaltına aldı. İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifadelerinin ardından sağlık kontrolünden geçirilen, 25 şüpheli adliyeye sevk edildi. Durumu ağır olan 4 şüphelinin ise hastanede tedavilerinin devam ettiği bildirildi. Adliyeye sevk edilen şüphelilerinden birinin tekerlekli sandalyede olması ise dikkat çekti. Olay anı ise çok sayıda vatandaşın cep telefonu ve güvenlik kamerasına yansıdı. Silahların konuştuğu görüntülerde taraflar arasındaki silahlı çatışma, birbirlerine sopa ile vurmaları, sandalye fırlatmaları polisin olayı ayırma çabası yer aldı.
İstanbul Erdem Karakoç: "Firavunların oyununu bozduk" Milliyetçi-Ülkücü camianın tanınan isimlerinden Erdem Karakoç, Topkapı Suriçi Sosyal Tesisleri’nde iftar verdi. Karakoç programda yaptığı konuşmada, 31 Mart yerel seçimlerine az bir zaman kaldığını belirterek, birlik ve beraberliğin önemine değindi. Topkapı Suriçi Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen iftar programında konuşan Erdem Karakoç, Ülkücü hareketin Türk milletinin milli ve manevi değerlerine bağlı olduğunu, bu nedenle bölücülüğe ve her türlü emperyalizme karşı çıktığını belirtti. Nihal Atsız’ın bir şiirini okuyarak sözlerine devam eden Karakoç, şöyle konuştu: "Ne Kafkaslımızı, ne Balkanlımızı, ne Güneydoğulumuzu ne de Kuzey Afrikalımızı ayrı görmedik. Birlikten yana olduk. Devleti bu birlikle kurduk. Bugün kavga sağcılar ve solcular arasında, laikler ve laik olmayanlar arasında yapılmıyor. Batılı merkezlerden beslenen mandacı zihniyetle buna direnen Türk milleti arasında yaşanmaktadır." Alparslan Türkeş’in yetiştirdiği bir nesil olduklarını belirten Karakoç, Mümtaz Turhan, Erol Güngör ve Seyit Ahmet Arvasi gibi büyük fikir adamlarının eserlerini okuyarak neyin mücadelesini verdiklerini öğrendiklerini, dost kimdir, düşman kimdir bunu iyi bellediklerini söyledi. Karakoç, "Türk milliyetçileri her türlü mandacı ve art niyetli girişimlere izin vermemiştir, vermeyecektir. Batı’dan destek alan Türk düşmanı, Firavunca planları bozmuştur yine bozacaktır" dedi. "Ülkücü davasına sevdalıdır" İftar yemeğinde bir konuşma yapan Ülkücü camianın tanınan isimlerinden Orhan Çakıroğlu, Ülkücünün kim olduğunu ve neyin kavgasını verdiğini anlattı. Ülkücünün ömrünü Peygamberimize adadığını, Turan davasını Peygamberimizin yoluyla aydınlattığını ifade eden Çakıroğlu, "Ülkücü kendi nefsini yok etmek için yola çıkmıştır. Ülkücü Allah dedi mi bir daha geri dönmez. Bu yolda ya öldürür ya da ölür" diye konuştu. Eski MHP Milletvekili Ahmet Çakar ise sözlerine her Ülkücünün bir hikâyesi olduğunu belirterek başladı. Türk milletinin bekası için mücadele verdiklerini ve bunu başardıklarını anlatan Çakar, "Mesele vatan, din ve millettir. Alparslan Türkeş bu mukaddes davaya bağlı bir nesil yetiştirdi" ifadelerini kullandı. Yazar Mahmut Yıldırım da eğitimin önemine değindiği konuşmasında, Ülkücülerin neyin mücadelesini verdiğini anlattı ve Ülkücülerin nerede nasıl davranacağını bilen şuurlu bir nesil olduğunu söyledi. İftar programında ayrıca, Hayrettin Alp bir şiir okudu, İsmet Koçak, Mustafa Can ve Perihan Durmaz da kısa konuşmalar yaptı.