GÜNDEM - 17 Mayıs 2022 Salı 10:02

Mersin'de heyecanlandıran keşif: Çoban keçi ararken, milattan önceki yazılı tasvirleri bulmuş

A
A
A
Mersin'de heyecanlandıran keşif: Çoban keçi ararken, milattan önceki yazılı tasvirleri bulmuş

Mersin'de kayalıklardan düşen keçiyi arayan sahibinin fark ettiği kaya üzerindeki insan ve hayvan tasvirlerinin yer aldığı bölgede Türk Dil Kurumu (TDK) Yazıt Bilimi Kolu Başkanı Prof. Dr. Cengiz Alyılmaz yüzey araştırması yaparken, merak eden onlarca kişi de bölgeyi görmeye gitti.

Erdemli ilçesine 20 kilometre uzaklıkta yer alan Arslanlı köyünün eski yerleşim yerine yakın vadi üstündeki kayalıklarda hayvanlarını otlatan yöre sakinlerinden Osman Erdoğan'ın bir keçisi aşağıya düştü. Keçiyi aramaya vadinin yamacına inen Erdoğan, mağara içerisinde boyalarla çizilmiş resimleri görmesiyle gizemli yer ortaya çıktı. 3 yıl önce yaşanan bu olayı o tarihlerde emekli tarih öğretmeni Ahmet Refik Erdem ve beraberindekiler yerinde görüp konu hakkında birçok araştırması bulunan Bursa Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi TDK Yazıt Bilimi Kolu Başkanı Prof.Dr. Cengiz Alyılmaz'a durumu iletti. Pandeminin de geçmesiyle birlikte bölgeye giden Prof. Dr. Alyılmaz, yüzey araştırması yaptı. Yüzey araştırmasının ardından insandan, dağ keçisi ve ayıya kadar çeşitli hayvanların resmedildiğini net olarak belirli olduğunu belirten Prof. Dr. Alyılmaz, tasvirlerin milattan önceye ait olduğunu ancak kesin tarih için daha ayrıntılı bir çalışma yapacaklarını kaydetti.

Karayolundan sonra yaklaşık 1 kilometrelik patika, yamaç ve kayalık yoldan ulaşılan bölgeyi de duyan ancak görmeyen onlarca kişi de giderek merakını giderdi.

Mersin'de heyecanlandıran keşif: Çoban keçi ararken, milattan önceki yazılı tasvirleri bulmuş

Güneş başlı insanlar, dağ keçileri ve ayı resimleri var

Bölgedeki tasvirleri görüp belgelediğini aktaran TDK Yazıt Bilimi Kolu Başkanı Prof. Dr. Cengiz Alyılmaz, "Türk milletinin buradaki kültürel envanteri olduğunu ve muhakkak suretle korunması gerektiğini söylüyorum. Burada boya ile yapılmış kaya üstü tasvirler görüyoruz. Güneş başlı insanlar, kamlar şamanları temsilen onları görüyoruz. Bunlar o dönemlerin halk önderleri, yaşadıkları toplumun bilgeleriydi. Doğa ile insanın birlikte yaşadıklarına, doğaya gösterilen saygının bir göstergesi olarak ritüel değerleri olan bazı hayvanların resmedildiğini görüyoruz. Asaleti, cesareti, kararlılığı sembolize eden tekeleri yani dağ keçilerini görüyoruz. Yine ayı tasviri var. Bu ayı tasviri çok önemli, ayı çok akıllı bir hayvan, gücü sembolize ediyor" dedi.

"Bunlar insanlık tarihinin en eski yazılı belgeleridir"

Bu coğrafyanın Türkmen ve Yörük olduğunu anımsatan Prof. Dr. Alyılmaz, "Genetik hafıza ile buraya ilk gelip yerleşen Türklerin burayı Tanrı'ya daha yakın gördüğü için tıpkı Asya coğrafyasındaki, Tanrı Dağları, Altay Dağları ve Sibirya'daki gibi buralara kaya üstü resimler işlediklerini görüyoruz. Buradakiler kök boya ile yapılmış kaya üstü tasvirler. Bunların benzerleri Türk dünyasının farklı bölgelerinde var. Özellikle Doğu Türkistan’da Mongol Küre dediğimiz bölgedeki aynen böyle doğal mağara yapısı içerisinde bu tür yapılar var. Boya söz konusu olduğu için tarihlendirme mümkün. Milattan Önce olarak tarihlendirme mümkün. Biz şu an ciddi bir şekilde yüzey araştırması yaptık. Bunların tarihlendirilmesi çok daha profesyonelce çalışma gerektiriyor. Ben ekip arkadaşlarımla birlikte buraya her türlü izni de alıp bilimsel akademik belgelemesini hem de tarihlendirmeler konusunda çalışmalar yapacağım. Her tarihi eser, her epigrafik belge bunlar bulundukları yerin tapu senetleridir. Bunlar insanlık tarihinin en eski yazılı belgeleridir" diye konuştu.

Mersin'de heyecanlandıran keşif: Çoban keçi ararken, milattan önceki yazılı tasvirleri bulmuş

Keçiyi ararken resimleri görmüş

Emekli tarih öğretmeni Ahmet Refik Erdem de, daha önce ziyaret ettiği bölgeyi muhtarla birlikte Prof. Dr. Alyılmaz'a göstererek bulunmasıyla ilgili bilgi verdi.
Buranın bulunmasının tamamen tesadüf olduğuna değinen Erdem, "Keçi yukarıdan aşağı düşmüş. Bu köyden Osman Erdoğan isimli bir genç keçiyi ararken buradaki resimleri görmüş. O getirdi bizi buraya beraber gördük" ifadelerini kullandı.
Bugün tekrar bölgeye geldiklerini kaydeden Erdem, Prof. Dr. Alyılmaz'ın incelemesinden sonra tarihlendirmenin yapılacağı ve koruma altına alınması gerekeceğini söyledi.
 

Halil İbrahim Varlı-Hüseyin Yıldız
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kurum’dan otobüs şoförlerine müjde: “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programda konuşan Kurum, “Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Dernek Başkan Vekili Göksal Ovacık, ÖZULAŞ Başkanı Sedat Şahin, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi. “İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor” Programda konuşan İBB Başkan Adayı Kurum, “Bugün İstanbul’da yaklaşık 3 bin halk otobüsümüz var. Yüzbinlerce yolcuyu taşımaya çalışıyorsunuz. İstanbul’un bu yükünü almak için çaba sarf ediyorsunuz ama her geçen gün bu yük bir kat daha artıyor. İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor. Biz, hem özel halk otobüsü emekçilerini hem de İstanbulluları uğraştıran değil ulaştıran İstanbul diyerek rahatlatacağız. İstanbullu kardeşlerimiz sizlere emanet. Genç kızlarımız, kadınlarımız otobüse bindiğinde saat geçse, durak evine uzaktaysa şoför kardeşlerim gerekirse evinin önüne kadar bırakacak. Bu hedef öyle sadece yatırım ve buradaki hizmetlerden müteşekkil değildir. Biz bir yandan yeni ulaşım yatırımları yaparken bir yandan da İstanbul’un trafik sorununa dair, çok önemli adımlar atacağız. Ben ulaşım sektöründeki esnafımızın sorunları için aylarca çalıştım. Bu konudaki tüm uzmanlarla esnaf odalarımızla istişare ettim” dedi. “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” Otobüsçülerin yaşadığı sorunlara değinen Kurum, müjdeleri hakkında da şöyle konuştu: “Sizler, 40 yıldır yaşadığınız sorunları, dertleri şu beş yılda yaşadınız. Ücretlerinizi iki ay geç aldığınızı biliyorum. Çok büyük mağduriyetler yaşıyorsunuz. 2023 zammını hala alamadınız. Her bir özel halk otobüsümüzün 1 milyon TL alacağı var. Alamadığınız ödemelerinizden dolayı araçlarınıza bakım yapmakta zorlanıyorsunuz. Vatandaşlarımızı taşımak için gereken her türlü fedakarlığı yapıyorsunuz. Yanan ve bozulan otobüsler olduğunda mevcut İBB yönetimi bu sorunları görmezden geliyor. Sen otobüsçünün hakkını ödemezsen bu esnaf otobüsüne nasıl bakım yaptıracak. Mevcut İBB yönetimi sizin eksiklerinizle alakalı bırakın bir irade ortaya koymayı sorunları görmezden geliyor. Yetmiyor, bir de size boşu boşuna cezalar kesiyor. İETT yönetimi, ezan okunurken aracında su içip orucunu açan özel halk otobüsü şoförüne neden ceza keser? Eğer kötü niyetliyseniz, eğer bu milleti sevmiyorsanız elbette kesersiniz. Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” “Sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz” Müjdelerini saymaya devam eden Kurum, “Otobüslerinizi yenileyemediğinizi çok iyi biliyorum. Toplu taşıma kanununu ve mülkiyet probleminin çözümüyle ilgili kanunu meclise bu kardeşiniz taşıdı. Bu konunun takibini yapacağız ve mülkiyet sorununu tamamen çözeceğiz. Göreve gelir gelmez devlet bankalarımızla yapacağımız protokollerle sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz. Hem siz huzur içerisinde çalışacaksınız hem de İstanbullu kardeşlerimize en güzel hizmeti vereceğiz. İstanbul halk otobüsü bir marka olacak. İstanbul’un yollarında bozulan, yanan otobüs devri 31 Mart akşamı tamamen bitecek” diye konuştu. “İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor” Seçimin iki zihniyet arasında gerçekleşeceğini belirten Kurum, “Bizim şoför esnafımız, kalenderdir. İşte sizler İstanbullunun sorunlarını dinleyen insanlarsınız. Sizlerle yaptığımız görüşmelerde de bu sorunların çözümleri hakkında konuşuyoruz. Konuştuğumuz herkesin ortak bir noktası var. İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor. Nasıl öyle görmesin? Fark ortada. Milletin karşısında sadece iki taraf var. Bir tarafta afet anında tatil beldelerinde gezenler, diğer tarafta sadece Fikirtepe’de, Esenler’de bile toplam 75 bin yeni yuvayı inşa edenler var. Bir yanda kendi geleceği için İstanbul’u kaderine terk edenler, diğer tarafta Kartal Orhantepe’de, Üsküdar’da, Beykoz’da, Ümraniye’de, 39 ilçemizde şantiyelerde arı gibi çalışanlar var. Bir yanda İstanbul’a yapılan tüm büyük ulaşım yatırımlarına karşı çıkanlar var, diğer yanda havalimanını, Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni yapanlar var. Bu seçimde ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Bu seçimde ya 5 yılda 5 bin konut bile dönüştüremeyenleri ya da asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutu başlatanları seçeceğiz. Bu seçimde ya milletin kaynaklarını çarçur edenleri, ya da bizim gibi İstanbul’a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Ya İstanbul’un bütçesini kendi için harcayanları, ya da kenti için, harcayanları seçeceğiz. Ben inanıyorum ki İstanbullular 5 yıldır çektikleri çileyi göz önünde bulunduracaklar. Hizmetin ve eserin adresi olan AK Parti’mizi ve Cumhur İttifakı’mızı sandıkta rekor bir oyla seçecektir. Ne yazık ki, son 5 yılda İstanbulluların derdiyle dertlenen, o dertlere çare olmaya gayret eden bir başkanları olmadı. Bu kardeşiniz, sizlerle hem dert ortağı, hem de çözüm ortağı olacak, İstanbul’un dertlerine deva olacak. Esnaf dostu, emek dostu, ekmek dostu bir belediyeciliği sizlere göstermek için bundan önce nasıl gece gündüz çalıştıysak yine aynı anlayışla çalışacağız” diyerek sözlerini tamamladı. “5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık” İlçede yaşanan sıkıntıları dile getiren Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü, “En büyük sıkıntımızı İBB’nin çalışmalarımızda yaşadık. Burada 200.000 nüfusla başlayan bir ilçe süreci var. 10-15 yıllık genç bir ilçeyiz ama o kadar çok nüfus aldık, o kadar çok tercih edildik, nüfusumuz 500 bine geldi. Bu ilçemizin otobüs hatlarının mutlaka düzenlenmesi lazım. Sancaktepe’de ikamet eden tüm vatandaşımız benimle aynı fikirde. Evinden çıkıp bir mahalleden bir mahalleye giderken bile otobüs hatlarında sıkıntı çekiyor. 2-3 tane vesait değiştirmek durumunda kalıyor. Bunlar için büyükşehirle defalarca görüşmemize rağmen hiçbir ilerleme kaydedemedik. Bırakın ilerleme kaydetmeyi gerileme yaşadık. Otobüs hatları iptal ediliyor. Başka güzergahlar daha faydalı olur hatlarımızı düzenleyelim diyoruz ses yok. Gelin yeni hatlar düzenleyelim, Sancaktepe artık kocaman bir ilçe oldu, bunların yeniden planlanması lazım diyoruz ses yok. Bırakın ses vermeyi duraklara giden vatandaşlar mevcut hatlardaki otobüsleri saatlerce bekliyor. Ulaşımda defalarca söylememize rağmen 5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık. 5 yıl önce bu sorunu görmüş kavşaklarımızı, otopark yerlerimizi, projelerimizi belirlememize rağmen bu konularda da hiçbir gelişme ve ilçemize herhangi bir hizmet alamadık. Bir büyükşehir sadece süt dağıtmasıyla övünemez. Biz ilçeleri zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu sosyal belediyecilikle mükemmel bir şekilde yönetiyoruz” ifadelerini kullandı.
Sivas Muhabbet sofrası iftar programı düzenlendi Sivas Belediyesi tarafından şehirdeki okul idarecileri ve din görevlilerine yönelik ‘Muhabbet Sofrası’ iftar programı düzenlendi. İftara; TBMM Ak Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Sivas Milletvekili Rukiye Toy, Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, mahalle muhtarları, okul müdürleri ve din görevlileri katıldı. Programda konuşan Başkan Bilgin, şehri bir bütün olarak gördüklerini ifade ederek okullar, camiler, hastaneler ve kamu kurumlarının talep ettiği her türlü hizmeti büyük bir hassasiyetle karşıladıklarını ifade etti. “Çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” Çalışmalarına hız kesmeden devam edeceklerini belirten Bilgin, “Gerçekleştirdiğimiz hizmetlerin hayata geçmesine vesile olan öğretmenlerimize, imamlarımıza ve muhtarlarımıza teşekkür ediyorum. Toplumumuzu yakından ilgilendiren, pahada küçük ancak hizmette önemli olan çalışmalar gerçekleştirdik. Bunu yaparken bizim sizlerden tek istediğimiz dualarınızda yer almak oldu. Bundan sonraki süreçte de çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” şeklinde konuştu. İl Milli Eğitim Müdürü Necati Yener de, “Eğitim camiasının sürekli yanında olan, okullarımızdan, öğrencilerimizden, öğretmenlerimizden giden her talebin yerine getiren, kurumlar ile çok uyumlu çalışan ve bizlere her konuda destek olan Belediye Başkanımız Hilmi Bilgin’e çok teşekkür ediyoruz” ifadesini kullandı.
İstanbul Bağcılar’da kadın muhtar adayına 4 gün içinde ikinci kez silahlı saldırı Bağcılar Yavuz Selim Mahallesi’nde 3 adayın yarıştığı muhtarlık sürecinde, adaylardan biri olan Münevver Adan büyük panik yaşadı. Adan’ın seçim ofisi olarak kullandığı yere kimliği belirlenemeyen şahıslar tarafından ikinci kez silahlı saldırı düzenlendi. İlk seferde fiziksel bir zarar görmediğini belirten kadın aday saldırıların tekrarlanmasından endişe ediyor. Olay saat 22.00 sıralarında Bağcılar Yavuz Selim Mahallesi 1063. Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Yavuz Selim Mahallesi muhtar adaylarından biri olan Münevver Adan, seçim yarışının sonuna gelinirken 4 gün arayla ikinci kez silahlı saldırıya uğradı. Son yaşanan olaydan yaklaşık 4 gün önce gece saatlerinde yine aynı kişiler olduğundan şüphelenilen şahısların, Adan’ın seçim ofisi olarak kullandığı yerin önüne gelerek 5 el ateş ettiği öğrenildi. Kadın aday Münevver Adan ve yakınları saat 22.00 sıralarında gerçekleşen silahlı saldırı nedeniyle büyük panik yaşadı. Plakasız bir motorla gelerek ateş eden yüzü kapalı şahısların kimliği belirlenemedi. Saldırının dört gün içerisinde ikinci kez tekrarlandığını ve kendilerini korkutmak amaçlı yapıldığını belirten Münevver Adan, “Yavuz Selim Mahallesi muhtar adayıyım. Çalışmalarıma devam ediyorum. Yaklaşık 4 gün önce büronun önünde havaya 5 el ateş ettiler. Bugün tekrar havaya ateş ettiler. Sanırım bizi korkutmak amacıyla yapıyorlar. Kim olduklarını bilmiyoruz. Benimle birlikte 3 aday var, bunu yapan adaylardan biri. Polis ekipleri geçen gün çalışma yürüttü ancak plaka yok ve kafalarında kask olduğu için bir şey bulamadılar. Tutanaklarımız var. Bugün de geldiler ve tutanak tuttular. Sözlü bir tehdit de ulaşmadı. Geçen sefer de saat 02.00 civarlarıydı, havaya 5 el ateş edip gittiler. Büroya bakarak havaya ateş edip gidiyorlar. Biz bunun nedenini anlayamadık, bir can güvenliğimiz yok” ifadelerini kullandı. Can güvenliğinden endişe ettiğini belirten Adan, şahısların bir an önce yakalanarak adalete teslim edilmesini bekliyor. Polis ekiplerinin olayla ilgili çalışması devam ediyor.