EĞİTİM - 06 Ağustos 2020 Perşembe 09:32

Meslek seçimlerinde dikkat edilmesi gerekenler

A
A
A
Meslek seçimlerinde dikkat edilmesi gerekenler

Yüz binlerce öğrencinin merakla beklediği YKS sonuçlarının açıklanmasının ardından öğrenciler tercih dönemi stresini yaşıyorlar. Akademisyenler tercih dönemine giren öğrencilere en çok istedikleri mesleği seçmeleri konusunda uyardı.

Yüz binlerce öğrencinin merakla beklediği YKS sonuçlarının açıklanmasının ardından öğrenciler tercih dönemi stresini yaşıyorlar. Tercih dönemine giren öğrencilere akademisyenler en çok istedikleri mesleği seçmeleri konusunda uyardı.

 Her yıl yapılan YKS sınavı bu yıl Covid-19’un gölgesinde gerçekleşti. Sınav stresi ve koronavirüs stresini aynı anda yaşayan öğrenciler sınavların açıklanmasıyla tercih maratonuna girdi. Henüz bölüm /üniversite tercihi konusunda karar verememiş adaylara tavsiyelerde bulunan İstanbul Esenyurt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sudi Apak, Havacılık Yönetimi Öğretim Üyesi Erdal Dursun ve Uluslararası Lojistik ve Taşımacılık Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Haluk Recai Cezayirlioğlu, endüstri mühendisliği, havacılık ve lojistik alanlarında bilgi verdi.

“Endüstri mühendisliği önemli bir meslek gurubu”

Endüstri mühendisliği son zamanlarda yükselen meslek gurupları arasında ve iş imkânı açısından önü açık bir sektör olduğunu belirten ve bölüm hakkında bilgiler veren Endüstri Mühendisi Prof. Dr. Sudi Apak, “Endüstri mühendisliği son zamanlarda revaçta olan meslek gurupları arasında. Bu açıdan özellikle son dönemde endüstri mühendisliği çok önemli bir sektör haline geldi. Çünkü endüstri mühendisleri birçok işi aynı anda yapma kabiliyetine sahiptirler. Bu sektörün çalışma alanında özellikle dijitalleşme çok önemli. Fabrikalarda son teknoloji robotlaşma, otomotiv, kimya, tekstil, gıda gibi sektörler ön planda oluyor. Sanayide görev alma imkânları oluyor. Ayrıca servis hizmetlerinde; bankacılık, sigortacılık dallarında endüstri mühendisleri çok önemli roller oynuyor. Finansın yan sektörleri dediğimiz faktöring, leasing, borsa işlemleri özellikle kantitatif matematik bilgileri kuvvetli olan adaylara tavsiye edeceğim bu dölümü tavsiye ediyorum” dedi. 

“En çok istediğiniz mesleği seçin”

Öğrencilerin tercih döneminde zorlandığını belirten ve adaylara kendilerine en uygun mesleği seçme konusunda önerilerde bulunan Apak, “Öğrenciler en çok istediği ve sevdiği meslekleri seçsinler. Bunun yanı sıra piyasada geçerliliği olan ve yeni teknolojilere açık olan meslekleri seçerlerse daha başarılı olurlar. Aynı zamanda Türkiye’de şuan en çok ilgi gören meslekler arasında sağlık sektörü ön planda görünüyor. Bunun yanı sıra mühendislik dalları özelliklede bilgisayarla bağlantılı olanları düşünebilirler. Öğrenciler meslek seçimlerinden sonra seçtikleri bu mesleği bir yandal ile güçlendirmeleri daha faydalı olur. Özellikle genç arkadaşlarımız bütün bu faktörleri göz önüne aldığı zaman hem Türkiye’de hem dünyada geçerli dallar üzerine ihtisaslaşmalarını tavsiye ederim. Burada önemli olan dış dünyayı takip etmeleridir. Ayrıca Türkiye’yi iyi bilmeleri açısından güzel bir dil bilgisi ve İngilizce bilgisi çok önemli. En azından yayınları takip edecek düzeyde bilgileri olması gerekli. Bu dallarda mühendis olarak başlayıp daha sonrasında yönetici olan arkadaşlarımız var. Burada iş planlaması ve risk yönetimi ön plana çıkıyor. Esenyurt bölgesinde 3 bin tane fabrika var ve bu bölgelerde çalışma alanları bulunuyor. Öğrencilerimiz buralarda staj yapma imkânı bulabiliyorlar” şeklinde konuştu.

“Havacılık yönetimi lisans programımız bu yıl ilk defa başlayacak ”

Özellikle havacılık sektörünün Türkiye’de gelecek projeksiyonlarını her zaman güçlü tutan programlar arasında olduğunu belirten aynı zamanda insanların ulaştırma ihtiyaçlarının hiçbir zaman son bulmayacağını söyleyen İstanbul Esenyurt Üniversitesi Havacılık Yönetimi Öğretim Üyesi Erdal Dursun, “İnsanların sağlık, giyinme, barınma gibi ihtiyaçlarının yanı sıra durdurulamayan bir ihtiyacı da ulaşım. Günümüzün en güvenilir ulaşım şekli de havacılık, hava yolu ulaşımı. Üniversitemizde buna uygun çok güzel bir simülatörümüz var. Gerçek bir uçaktan kesit, kabin simülatörüne sahibiz. Daha önce açmış olduğumuz ön lisans programlarında havacılık alanlarında çalışmalar yaptık, ciddi mezunlar yetiştirdik. Bu yıl bunu lisans programıyla taçlandırdık. Havacılık yönetimi lisans programımız bu yıl ilk defa başlayacak. Öğrencilerimiz hem uygulamalı eğitim alacaklar hem de sektörel temsilcilerle birebir görüşme fırsatı yakalayacaklar” dedi. 

“Havacılık bir tutkudur, havacılık bir yaşam tarzıdır”

Havacılık sektörü sadece pilot teknisyen ve kabin memurundan oluşmadığını, bunun yanı sıra bu organizasyonu yöneten kalifiye elemanlara ihtiyaç duyulduğunu ayrıca havacılığın bir yaşam tarzı olduğunu belirten ve havacılık bölümünü tanıtan Dursun , “Esasında öğrencilerimiz havacılık programlarına bilinçli olarak gelirler. Havacılık bir tutkudur, havacılık bir yaşam tarzıdır. Arkadaşlarımızın büyük bir kısmı bu ilgiyi, bu yaşam tarzını yakalayarak geliyorlar. Bu bir diploma programı ve diploma programının sağlamış olduğu birçok avantaj var. Eğer sektörde ciddi olarak kalifiyeli olarak çalışacaklarsa havacılık yönetimi programını tercih etmelerini tavsiye ediyoruz. Arkadaşlarımız özellikle kamu kurumu otoriteleri dediğimiz Ulaştırma Bakanlığı himayelerindeki Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nde çeşitli idari pozisyonlarda çalışma imkânı bulabiliyor. Bunun dışında özellikle Türkiye’de devreye giren yap- işlet- devret modeli havacılık terminal işletmelerinden yer işletmelerine kadar havacılığın aslında birçok tarafında uluslararası ölçekte kurum ve kuruluşlarda yönetici olarak yer alabilirler” ifadelerini kullandı.

“Lojistik sektörü sadece taşımacılık anlamına gelmez”

Pandemi süreciyle birlikte lojistik sektörünün öneminin daha da anlaşıldığını ve bu alanda faaliyetlerin yoğunlaştığına değinen İstanbul Esenyurt Üniversitesi Uluslararası Lojistik Ve Taşımacılık Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Haluk Recai Cezayirlioğlu “Öğrencilerimizi bekleyen zorlu bir dönem var. Öncelikle gerçek iş hayatını temsil eden ve gerçek iş hayatının modelini laboratuarını oluşturan üniversiteler ön plana geçiyor. ‘Üniversiteler iş imkânını, staj imkânını ve dört senelik üniversite hayatlarında proje yapmalarını sağlıyor mu?’ diye kontrol etmeleri gerekir. Türkiye’de son zamanda bakıldığında telaffuz edilen kelimelerin başında sağlık geliyor fakat ikinci ve üçüncü kelimelere baktığımızda lojistik ile ilgili olduğunu görüyoruz. Lojistik ve tedarik zinciri olmasaydı sağlık malzemeleri, gıda malzemeleri bütün bu e-ticaret üzerinden yaptığımız satın almaların hiçbiri bize ulaşmazdı. Lojistik dediğimiz zaman sadece taşımacılık aklımıza gelmesin. Bunun depolanması, dağıtımı, tedariği, çeşitli ülkelerden ulaşımı, bekletilmesi ve son müşteriye kadar getirilmesi kara, deniz ve hava ulaşımlarını kapsayan bir konu” dedi. 

“Ülkemiz lojistik sektörüne uygun bir konumda”

Ülkemizin lojistik sektörü açısından avantajlı bir konumda olduğunu belirten ve Lojistik bölümünü tercih edecek olan öğrencilere bölüm hakkında bilgiler veren Cezayirlioğlu, “Lojistik mesleği yükselişte olan bir sektör. Ülkemiz lojistik sektörüne uygun bir konumda. Üç kıtanın birleşiminden ve 10-14 koridordan oluşan doğal bir lojistik üssüyüz. Altyapımızı güçlendirerek gelişen bir ülke olarak terminaller ve lojistik köyler kurmaya devam ettiğimiz sürece 300 bin mezunumuza iş imkânı sağlanacağını düşünüyorum. Öğrenciler üniversite tercihlerinde lojistik bölümünü seçerken üniversitenin sanayi ve lojistik altyapılarına ne kadar yakın olduğuna ve bu alanla ilişkilerini ve etkileşiminin ne derecede olduğuna dikkat ederek tercih yapmalarını tavsiye ederim. Ayrıca öğrenciler okullarında okuduğu esnada iş hayatlarını yerinde yaşayarak öğrenmeleri çok önemli. Bunun için staj imkânlarını göz önüne almaları gerekir” şeklinde konuştu.

YKS tercihleri 6 Ağustos tarihinde başladı. 2020 YKS Adayları tercihlerini 6-14 Ağustos tarihleri arasında http://ais.osym.gov.tr'den yapacaklardır.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Yeni dönemin ilk meclis toplantısı gerçekleştirildi Sivas Belediyesi 2024-2029 dönemi ilk meclis toplantısı Belediye Başkanı Dr. Adem Uzun’un yönetiminde gerçekleştirildi. Meclis Başkanvekili, kâtip üyelikleri, encümen ve komisyon üyelerinin belirlendiği toplantıda konuşan Uzun, "Yeni dönemin ilk meclis toplantısı ve alınan kararların şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bundan sonraki süreçte el birliği ile Sivas’a en iyi şekilde hizmet etmenin gayretini göstereceğiz" dedi. İlk oturum saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Toplantıda Belediye Meclisi 1. Başkan Vekilliğine 25 kabul, 12 çekimser oy ile Celal Uzman, 2. Başkan Vekilliğine ise Sedat Yağmur seçildi. Kâtip üyeliklere ise Recep Kaygıner ve Banu Berçin seçilirken Kenan Çınar ve Burhan Karatepe yedek kâtip üyeleri oldu. Belediye Encümeni ise Fehmi Taştan, Arif Moğulkoç ve Tarık Bildiren’den oluştu. Toplantının bir sonraki gündem maddesi gereğince Belediye Meclisi İhtisas Komisyonları ve üye sayıları belirlendi. Buna göre yapılan oylamalar sonucu; Plan ve Bütçe Komisyonu; Selami Alçalı, Hikmet Kaya, Sedat Yağmur, Tarık Eminoğlu, Ebru Akça, İmar Komisyonu; Semih Tosun, Tarık Bildiren, Mustafa Hardal, Mustafa Yıldız, Muhammed Burak Kuruçay, Hukuk ve Mevzuat Komisyonu; Esra Şahin, Kenan Çınar, Turan Bütün, Eyüp Demirer, Mustafa Abdulsamet Efe, Eğitim, Kültür ve Spor Komisyonu; Celal Uzman, Özay Baygın, Turan Düzardıç, Burhan Yılmazer, Halit Akgül, Çevre, Sağlık ve Ulaşım Komisyonu ise; Mutlu İtik, Fatih Yıldız, Burhan Karatepe, Ercan Yıldız, Tarık Çam’dan oluştu. Birliklerin seçimlerinde ise Tarihi Kentler Birliği asil üyeliğine Yunus Kantar, yedek üyeliğe ise Semih Tosun seçildi. Sivas Merkez ve Çevre Belediyeler Katı Atık Yönetimi Birliği’ne asil üye olarak Fehmi Taştan, Nazım Güzel, Mutlu İtik Selami Alcalı, Turan Bütün, Turan Düzarduç, Mustafa Hardal, Burhan Karatepe seçilirken, yedek üye olarak da Fatih Yıldız, Banu Berçin, Esra Şahin ve Arif Moğulkoç isimleri belirlendi. Türk Dünyası Belediyeler Birliği’nde Celal Uzman asil, Mutlu İtik ise yedek üye oldu. Enerji Kentler Birliği’ne asil üye olarak Recep Kaygıner ve Sedat Yağmur, yedek üye olarak da Özay Baygın seçildi.
Antalya ATSO Başkanı Bahar: “Antalya cari açığa pozitif katkı sunmaya devam ediyor” Merkez Bankası tarafından açıklanan ödemeler dengesi istatistiklerine ilişkin açıklama yapan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, “2024 yılına ise çok hızlı bir başlangıç yaparak ilk 2 aylık dönemde gelen turist sayımızı geçen yıla göre yüzde 10 artırdık. Bu da gösteriyor ki Antalya olarak ülkemizin cari açığına turizm başta olmak üzere tüm sektörlerimiz ile pozitif katkı sunmaya devam edeceğiz” dedi. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan ödemeler dengesi istatistiklerine ilişkin açıklamada bulundu. Cari dengenin Şubat ayında 3,3 milyar dolar açık verdiğini ifade eden Başkan Bahar, son 19 ayın en düşük cari açık düzeyi olduğunu kaydetti. 2024 yılının Orta Vadeli Program (OVP) tahminlerinden daha iyi bir düzeyde tamamlanacağını belirten ATSO Başkanı Bahar sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir önceki yılın aynı ayında 9 milyar dolar olan cari açık bu yıl Şubat ayında 3,3 milyar dolar düzeyine gerilerken, yıllıklandırılmış cari açık 2024 Şubat ayı itibariyle 31,8 milyar dolar ile 2022 yılı Temmuz ayından bu yana en düşük seviyede gerçekleşti. Böylelikle OVP’de 34,7 milyar dolar olarak ön görülen 2024 yılı cari açık gerçekleşme düzeyi, 2024 yılını bu tahminin daha da altında bir açıkla tamamlayacağımızı gösteriyor.” “Antalya’nın katkısı büyük” Ödemeler Bilançosu verilerinde hizmet ticareti dengesinin 2,4 milyar dolar, net seyahat gelirlerinin ise 2 milyar dolar fazla verdiğini dile getiren Başkan Bahar, “Bu fazlanın sağlanmasında Antalya’nın büyük bir katkısı olduğunu biliyoruz. Antalya olarak 2023 yılını 16 milyonun üzerinde rekor sayıda turist ile kapattık. 2024 yılına ise çok hızlı bir başlangıç yaparak ilk 2 aylık dönemde gelen turist sayımızı geçen yıla göre yüzde 10 artırdık. Yaz dönemi için de ciddi oranda rezervasyon artışları olduğunu biliyoruz. Bu da gösteriyor ki Antalya olarak ülkemizin cari açığına turizm başta olmak üzere tüm sektörlerimiz ile pozitif katkı sunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. “Cari dengedeki iyileşme enflasyondaki düşüşle anlam kazanacak” Cari dengedeki iyileşmeye rağmen henüz iç talepte belirgin bir yavaşlama olmadığını kaydeden Başkan Bahar, “Şubat ayı perakende satış endekslerinde ciddi bir yükseliş gördük. Talepteki yavaşlamanın Mayıs ayından itibaren kendisini net bir biçimde hissettirmesini bekliyoruz. İç talepteki yavaşlama ile birlikte, bu yıl asgari ücrete ara zam yapılmayacak olması da Temmuz’dan itibaren enflasyonun hızla gerileyeceğini göstermektedir” dedi. Yılın ikinci yarısında ihracat ve ithalat performansının ihracat lehine açılmasını beklediklerini dile getiren Bahar, “2022 ve 2023 Türkiye’nin yüksek iç taleple büyüdüğü yıllardı. 2024 ise net ihracatın büyümeye ciddi katkı verdiği bir yıl olacak. Cari açıktaki gerileme TCMB’nin döviz rezervi birikimine katkı sağlayacaktır” diye konuştu. “Kamuda tasarruf yasası çok önemli bir adımdır” Ülkenin en büyük ekonomik sorununun hala enflasyon olduğunu ve çözümü için sabır gerektiğini belirten ATSO Başkanı Ali Bahar, “Sonbahara kadar enflasyonla mücadelede önemli bir yol kat etmiş olacağımızı düşünüyoruz. Gerek iş dünyamız gerekse vatandaşlarımız bu konuda üzerine düşen hassasiyeti göstermişlerdir, göstermeye de devam edeceklerdir. Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz’ın önceki gün yaptığı Kamuda Tasarruf Yasası’na yönelik açıklamaları, devletimizin enflasyon konusunu ne derece önemsediğini fazlasıyla göstermektedir” dedi. “Para ve maliye politikalarının asla tek başına yeterli olmadığını ve mutlaka yapısal reformlar ile desteklenmesi gerektiğini çok defa dile getirdik” diyerek sözlerini sürdüren Başkan Ali Bahar, “Kamuda tasarruf ile birlikte verimliliğin artırılmasına yönelik çalışmaların kısa sürede tamamlanması ve bir an önce uygulamaya koyulması büyük önem arz etmektedir. Ancak tek başına kamu harcamalarının azaltılması yeterli olmayacaktır, bunun yanı sıra doğru kaynağın doğru alanlara sevk edilmesi de yerinde bir karar olacaktır. Çünkü tasarruf yalnızca kaynağı azaltmakla değil, verimin de artırılması ile anlam kazanacaktır. Bu vesile ile iş dünyası olarak bu talebimizi de dile getirmiş olalım. Bizler iş insanları olarak elimizi taşın altına koyduğumuzu her fırsatta dile getirdik. Şimdi görüyoruz ki, bu sabrımızın meyvelerini yakın vadede almaya başlayacağımız, istikrarın ve ülkemizin tüm dinamiklerinin uyum içinde çalıştığı bir döneme doğru ilerliyoruz. Bu kararlılık ve azimle 2024 yılını beklentilerin de üzerinde iyi bir noktada tamamlayacağımıza inancımız tamdır” ifadelerini kullandı. “Mart ayında yıllık açık 30 milyar dolara gerileyecek” Mal dengesinin geçen yıl 10,5 milyar dolar açık verdiğini hatırlatan Başkan Bahar, “Mal dengesi de ciddi bir gerileme kaydederek bu yılın Şubat ayında 4,8 milyar dolara gerilemiştir. Ödemeler dengesi açığının Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 5,8 milyar dolar, Ocak - Şubat ayı toplamında ise geçen yıla göre 14 milyar dolar gerileme kaydetmiştir. Bu gerilemenin ihracat artışına ek olarak ithalattaki yavaşlama ile kaydedilmiştir. Bu da gösteriyor ki ithal ikameci üretim sürecini başarı ile yürütüyoruz. Bu politika zaten OVP ile de son derece uyumludur. Önümüzdeki dönemde ithalatta daha hızlı bir azalış yaşanması durumunda hem cari açık dengesi beklentilerin üzerinde bir iyileşme kaydedecektir” diye konuştu.