POLİTİKA - 20 Nisan 2021 Salı 10:58

MHP lideri Bahçeli: 'Akdeniz’in güvenliğini tehdit eden yegane ülke Yunanistan’dır'

A
A
A
MHP lideri Bahçeli: 'Akdeniz’in güvenliğini tehdit eden yegane ülke Yunanistan’dır'

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Akdeniz’in güvenliğini tehdit eden yegane ülke Yunanistan’dır” dedi.

Partisninin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Densiz Dendias’ın ağzının payını veren, haddini bildiren ve gevşeyen ayarlarını sıkıştıran Çavuşoğlu’nu tebrik ediyorum” diye konuşurken “Türkiye’nin itibar ve saygınlığını gölgelemeyi aklından geçiren Yunan Bakan sert kayaya çarpmış, parmak sallayım derken Türk pençesini yemiştir” açıklamasında bulundu.

“Artan gerilimin yatıştırılması konusunda Türkiye’den başka inisiyatif üstlenen ikinci bir ülke ne yazık ki yoktur”

Bahçeli, “Türkiye bugün dört bir taraftan sıkıştırılmak, çembere alınmak istenmektedir. Rusya-Ukrayna arasında yükselen tansiyon, Kerç Boğazı’nın askeri gemilere kapatılıp Azak Denizi’nin ablukaya alınması, ABD’nin Karadeniz’e savaş gemisi göndermekten vazgeçip devreye İngiltere’nin girmesi bölgenin her türlü ihtimale açık olduğunu teyit etmektedir. Rusya, Ukrayna sınırına çok ciddi askeri yığınak yaparken, Kırım’a da asker konuşlandırmıştır. Artan gerilimin yatıştırılması konusunda Türkiye’den başka inisiyatif üstlenen, öne çıkan, aktif bir dış politika izleyen ikinci bir ülke ne yazık ki yoktur. Ukrayna ve Rusya arasında çıkacak muhtemel bir savaşın diğer taraf ülkelerin müdahalesiyle yaygınlaşması, nihai olarak huzur ve barış denizi olan Karadeniz’in kana boyanması kuşkusuz felakettir” ifadelerini kullandı.

“Fransız araştırma gemisi ve refakatçisi Yunan savaş gemisi kıta sahanlığımıza tecavüz etmiştir”

Yunanistan’ın çarpık bir plan ve çirkin bir senaryo dahilinde tahrik kampanyasını yoğunlaştırdığının altını çizen MHP Genel Başkanı Bahçeli, “Kuzeyimizde bunlar yaşanıyorken, Akdeniz’de Yunanistan çarpık bir plan ve çirkin bir senaryo dahilinde tahrik kampanyasını yoğunlaştırmaktadır. Yunanistan Dışişleri Bakanı’nın Türkiye ziyareti esnasında yayımlanan bir Navtex ile Girit’in güney doğusunda bir Fransız araştırma gemisi ve refakatçisi Yunan savaş gemisi kıta sahanlığımıza tecavüz etmiştir. Zamanında müdahale eden Türk firkateynleri ise mütecaviz emellere set çekmiş, müsamaha göstermemiştir” açıklamasını kaydetti.

“Densiz Dendias’ın ağzının payını veren, haddini bildiren ve gevşeyen ayarlarını sıkıştıran Çavuşoğlu’nu tebrik ediyorum”

Yunan Bakan Dendias’ın sert kayaya çarparak Türk pençesi yediğini dile getiren Bahçeli, “Yunanistan Dışişleri Bakanı’nın Türk Dışişleri Bakanı’yla ortak basın toplantısında sergilediği nezaketsiz, mesnetsiz, kaba ve gerçeklerle uzaktan yakından ilgisi olmayan suçlayıcı ifadeleri Türkiye’ye kriz çıkarmak amacıyla özel olarak gönderildiğine işaret etmiştir. Densiz Dendias’ın ağzının payını veren, haddini bildiren ve gevşeyen ayarlarını sıkıştıran Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nu huzurlarınızda yürekten tebrik ediyorum. Basın toplantısı öncesi Sayın Çavuşoğlu’na, mevkidaşının anladığı dilden konuşması hususunda talimat veren Sayın Cumhurbaşkanımıza da şükranlarımı sunuyorum. Türkiye’nin itibar ve saygınlığını gölgelemeyi aklından geçiren Yunan Bakan sert kayaya çarpmış, parmak sallayım derken Türk pençesini yemiştir” açıklamasında bulundu.

“Akdeniz’in güvenliğini tehdit eden yegane ülke Yunanistan’dır”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Anlaşılan Türkiye’nin Akdeniz’de meşgul edilmesi planlanmaktadır. Bize göre buradaki hedef, Rusya ve Ukrayna gerilimindeki sağlam duruşumuzu bozmak, Doğu ile Batı arasındaki dengeli tutumuzu budayarak bir tercihe zorlamaktır. Yunanistan’ın maşalık ve korsanlığa soyunması, bu ülkenin Dışişleri Bakanı’nın olay çıkarmak niyetiyle Türkiye’ye gelmesi önü arkası düşünülmüş, diplomatik teamüllerle ters düşmüş ucuz bir oyundur. Kuyu kazan, kazdığı çukura paldır küldür devrilmiştir. Akdeniz’in güvenliğini tehdit eden yegane ülke Yunanistan’dır. Gayri askeri statüde olması antlaşmalarla güvenceye alınan 12 Ada’yı silah ve askerle dolduran Yunanistan hem suçlu hem de korkaktır. Batı Trakya’da Müslüman azınlıktan bahseden bu çürük kafalar, oradaki azınlığın aynı zamanda Türk olduğunu, bu gerçeği değiştirmeye hiçbir çapulcunun, hiçbir muhasım ülkenin takatinin yetmeyeceğini bilmeleri ve kabullenmeleri şarttır. Sayıları 150 bine ulaşan Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının kendi baş müftülerini seçmekten mahrum olmaları büyük bir haksızlık, vahim bir hukuksuzluktur. Lozan Antlaşması çiğnenmektedir.”

“Görüldüğü kadarıyla Yunanistan tarihten hiç ders almamıştır”

Yunan askerlerinin Ege’ye nasıl döküldüğünü hatırlatan MHP Genel Başkanı Bahçeli, “2012 yılında Batı Trakya’yı ziyaretimiz sırasında, bizleri alicenaplıkla karşılayan, ‘Evinize hoş geldiniz’ diyerek sevinç içinde kucaklarını açan soydaşlarımız asla yalnız değildir, asla çaresiz değildir, asla sahipsiz değildir. Görüldüğü kadarıyla Yunanistan tarihten hiç ders almamıştır. Anadolu’dan kaçarken enselerinden yakalanan Yunan askerlerinin Ege’ye nasıl döküldüğünü, bir daha karaya çıkarlarsa dünyayı başlarına nasıl geçireceğimizi bu küçücük ülke sanıyorum hafızasından da çıkarmıştır. Densiz Dendias’a ve Başbakan Miçotakis’e destursuz bağa girenin sopayla kovalanacağını birilerinin tek tek anlatmasında yarar olacaktır. Deve nasıl ki boynuz ararken kulağından olmuşsa, Yunanistan da aklını başına almazsa değil kulağından bu gidişle boynundan da mahrum kalacaktır. Lafla peynir gemisi yürümez, Akdeniz’de fitnenin fermanı okunamaz. Dilden gelen elden gelse keyfi yeten sultan, canı çeken de denizler hâkimi olurdu. Yunanistan’ı Türkiye’ye karşı provoke edenler Akdeniz ve Karadeniz’de stratejik hesapları olan hunhar emperyalistlerdir. Bunu görüyor, bunu biliyoruz” şeklinde konuştu.

“Yunanistan hükümeti unutmasın ki, mazlumların ahı hiç kimsenin yanına kalmayacak, bu hesap yarına bırakılmayacaktır”

Yunanistan’ın İsrail ile kapsamlı bir savunma anlaşması imzaladığını hatırlatan Bahçeli, “Aynı Yunanistan, şu mübarek günlerde Filistin’e şiddetle musallat olan Yahudi yerleşimci terörünü tasdik edercesine, İsrail ile kapsamlı bir savunma antlaşması imzalamıştır. İnsaf ve merhamet bilmeyen, hoşgörü ve insanlık tanımayan bu ülkenin kolluk güçleri, mültecilerin üzerine benzin döküp yakmaya teşebbüs edecek kadar acımasızdır, alçaktır, barbardır. Hani Avrupa değerleri? Nerede insan hakları? Nereye gitti insani yardım kuruluşları? AB’nin ve ABD’nin arkasına gizlenerek terör estiren, zulüm yağdıran Yunanistan hükümeti unutmasın ki, mazlumların ahı hiç kimsenin yanına kalmayacak, bu hesap yarına bırakılmayacaktır. Türk milleti, evinden barkından kopmuş masum yavruları, kimi kimsesi olmayan muhtaç ve düşkün insanları vicdan örtüsüyle, şefkatli dokunuşuyla korumaya alırken, Yunanistan’ın ateşe verme iştahı tek kelimeyle kansızlıktır. Nitekim herkes soyuna çekecek, kanının ve fıtratının gereğini yapacaktır” ifadelerini kullandı.

“Türk milleti oyunları bozmaya muktedir”

Bahçeli, “Türkiye alerjisi ortak paydaları olan, Doğu Akdeniz’de aleyhimize ittifak kuran Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin dışişleri bakanları düzeyinde özel bir toplantıyla bir araya gelmeleri muhasım cephenin faal halde olduğunu göstermektedir. Türk milleti oyunları bozmaya muktedir, zalimleri ve piyonlarını her saha ve zeminde karşılamaya da kararlıdır” diye konuştu.

“Bu tertibe sahip çıkan kim varsa Yunanistan’ın hizasındadır”

104 emekli amiralin bildirisi kendilerine göre karanlık bir planın ilk halkası olduğunu belirten MHP Genel Başkanı Bahçeli, “Akdeniz ve Karadeniz’de Türkiye’nin milli güvenliği risk ve tehditlere maruz kalmışken, 104 emekli amiralin bildirisi bize göre karanlık bir planın ilk halkasıdır. Türkiye’nin mavi vatanında her zamankinden fazla tedbirli ve kuvvetli olması gerekirken, 4 Nisan bildirisinin Deniz Kuvvetleri’mizi töhmet altında bırakması, donanmamız üzerine gölge düşürmesi iç ve dış bağlantıları olan ahlaksız bir tertiptir. Bu tertibe sahip çıkan kim varsa Yunanistan’ın hizasındadır. Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk’un, 4 Nisan darbe çağrısının mertçe kaleme alındığını bir gazete aracılığıyla açıklaması ise tam manasıyla namertliktir. Emekli amirallerin bildirisini anayasal hak gören, düşünce özgürlüğüyle izah eden cunta sevdalıları, demokrasi muhalifleri, neyin ön hazırlığıyla, hangi amaçların propaganda faaliyetleriyle tembihlenmişlerdir? Her puslu dönemde, yargıya yuvalanmış bir ucubenin ağzını açması, nifak saçması nereye kadar olağan karşılanacaktır? 2007 yılındaki Cumhurbaşkanı seçimini mimarı olduğu 367 düğümüyle krize sokan Kanadoğlu’ndan sonra şimdi de devreye beyni sulanmış Yargıtay eski Başkanı mı girmiştir?” açıklamasında bulundu.

“Utanmazlar, 128 milyar doları bırakın da, 104 emekli amiralin 4 Nisan bildirisinin hesabını verin”

Bahçeli, “Belli merkezlerde projelendirilip kamuoyuna servis edilen 128 milyar dolar nerede sorusu, ihanetin ve melanetin maskesi olarak mı kullanılmaktadır? Hazine ve Maliye Bakanı kaybolan para yok diyor, Merkez Bankası Başkanı aynı şeyi söylüyor, üstelik somut ve rasyonel veriler de bu ifadeleri doğruluyor, ne var ki CHP-İP-HDP ağız birliği etmişçesine 128 milyar doların akıbetini sorguluyor. Bre utanmazlar, 128 milyar doları bırakın da, 104 emekli amiralin 4 Nisan bildirisinin hesabını verin. Çünkü alayınız işin içindesiniz. Aradığınız para devletin kasasında, peki siz neredesiniz? Hz. Ömer, utanması olmayanın kalbi ölüdür, demişti. Bunların siyasetleri de kalpleri de iflas etmiştir. Mertlikleri ise sıvası dökülmüş kerpiç duvar gibidir. İşi gücü bırakıp gece yarısı bildirisi yayımlamak, sonra da metin değiştirilmiş, haberim yoktu, nasıl olduğunu bilmiyordum, diyerek kıvırmak mertlik değildir. Mertlik, demokrasiye sahip çıkmaktır. Mertlik, milli iradeye sadakat göstermektir. Mertlik, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunmaktır. Mertlik, Yargıtay eski Başkanı’nda olmayan, zillet ittifakında görülmeyen haslet ve davranış kalıbıdır” şeklinde konuştu.

"Kur'an Kurslarının laikliğe aykırı olduğu gerekçesiyle kapatması Rumların değirmenine su taşıyan kepazeliktir"

Bahçeli, "Yunanistan’ın tahammül sınırlarını zorlayan tacizleri sürerken, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi’nin Kuran Kurslarının laikliğe aykırı olduğu gerekçesiyle kapatması Rumların değirmenine su taşıyan kepazeliktir. Bu mahkemeye nüfuz eden bağnazlığın ne laiklikle, ne de din ve inanç hürriyetiyle alakası vardır. Kur'an-ı Kerim’in öğretilmesinin neresi laikliğe aykırıdır? Allah kelamına yönelik bu saygısızlığın, bu nefretin neresinde laiklik vardır? Anayasa Mahkemeleri her yerde çıbanbaşı, her yerde sorun kaynağıdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi’nin bu ilkel kararından dönmesi inancımıza ve insanlık onuruna saygının bir gereğidir. Mübarek Ramazan ayında, söz konusu mahkeme kararını kınıyor, asıl laikliğe aykırılığın bu mahkemenin varlığında ortaya çıktığını buradan ifade ediyorum" dedi.

'Cumhuriyet’in yüzüncü yıl dönümünü yeni bir anayasayla taçlandırmak bu millete yapılacak en önemli, en değerli hizmetlerden birisidir'


Yunus Emre Kartal - İbrahim Berat Yılmaz
 



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Trendyol 1. Lig: Altay: 0 - Manisa FK: 2 Trendyol 1. Lig’in 31. haftasında Altay, konuk ettiği Manisa FK’ya 2-0 mağlup oldu. Maçtan dakikalar 12. dakikada sol kanattan savunma arkasına sarkan Rroca, pasını penaltı noktasına doğru gönderdi. Uygun durumdaki Burak meşin yuvarlağı boş ağlara yolladı. 0-1 15. dakikada sağ kanattan ceza sahasına giren Diallo’nun ortasında kaleci Ozan ile karşı karşıya kalan Rroca, meşin yuvarlağı filelerle buluşturdu. 0-2 59. dakikada Özgür Özkaya’nın ceza yayının gerisinden vuruşunda top üstten dışarı çıktı. 89. dakikada Mary’den pasıyla kaleci Ozan ile karşı karşıya kalan Burak Ozan’dan sıyrılıp şutunu çekti, Özgür son anda çizgi önünden kafayla topu çıkardı. Hakemler: Feridun Daldaş, Oğuz Kağan Çalışır, Selim Şenöz Altay: Ozan Evrim Özenç, Yusuf Tekin (Nurettin Küçükdeniz dk. 77), Sefa Özdemir, Kuban Altunbudak (Ege Parmaksız dk. 88), Özgür Özkaya, Ceyhun Gülselam, Salih Sarıkaya, Enes Yetkin (Eren Erdoğan dk. 46), Mehmet Gündüz (Murat Berkan Demir dk. 77), Enes Öğrüce, Deniz Kadah (Mehmet Onur Yıldız dk. 77) Yedekler: Mustafa Çalışkan, Tugay Gündem, Salih Oktay, Murat Uluç, Hikmet Çolak Teknik Direktör: Cüneyt Biçer Manisa FK: Erhan Erentürk, Daniel Graovac, Alberk Koç, Sinan Osmanoğlu, Sertan Tashkin (Bedirhan Altunbaş dk. 81), Eduart Rroca, Demba Diallo (Kerim Frei dk. 56), Burak Altıparmak, Bekir Karadeniz, Sandro Lima (John Mary dk. 73 Sandro Lima), Jetmir Topalli Yedekler: Eren Karaş, Andrej Djokanovic, Bartu Göçmen, Muhammet Ensar Akgün, Kazım Can Kahya, Mohamed Ofkir, Alp Ada Abay Teknik Direktör: Levent Devrim Goller: Burak Altıparmak (dk. 12), Eduart Rroca (dk. 15) (Manisa FK) Kırmızı kart: Eduart Rroca (dk. 83) (Manisa FK) Sarı kartlar: Nurettin Küçükdeniz (Altay)
İstanbul Kulüpler Birliği, TFF seçimini haziranda istiyor Kulüpler Birliği, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) seçimleriyle ilgili açıklama yayımlayarak, seçimin haziran ayının ilk haftası yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Kulüpler Birliği’nin konuyla ilgili yaptığı açıklama şöyle: "Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı tarafından 18 Temmuz’da yapılacağı ilan edilen seçimli genel kurul tarihinin, aşağıda paylaştığımız sebeplerden ötürü haziran ayının ilk haftasında yapılmasının elzem olduğunu düşünmekteyiz. Ülkemizde futbol sezonu genel olarak her yıl Mayıs ayının bitimiyle kapanmakta, Avrupa Kupaları öne elemesi oynayacak kulüplerimiz açısından ise en geç Haziran sonu itibarıyla futbol faaliyetleri yeniden başlamaktadır. Hal böyle iken, yeni sezon planlamalarının tamamının bu takvime uygun olarak yapılması gerekmektedir. Zira; 1. Spor kulüplerinin mali takvim yılı 31 Mayıs-1 Haziran tarihleri arasındadır. Bu kapsamda, Kulüp Lisans ve Finansal Sürdürülebilirlik Talimatı’nda yapılması gereken değişikliklerin bu takvime uygun olarak yapılması kaçınılmaz bir gerçekliktir. Bu konularda yeni sezon için yapılacak değişiklikler için yeni yönetime kendi bakış açısı, futbol yönetim anlayışı ve ilkelerine uygun hareket alanı tanınmalıdır. 2. Ülkemizde futbol faaliyetlerinin sezon içerisinde ortaya çıkan eylem ve davranışlar, TFF Yönetim Kurulu ve Hukuk Kurulları ile diğer yürütme kurulları tarafından değerlendirilerek karara bağlanmaktadır. Gelinen noktada, en büyük sorun ülkemiz futbolunun organizasyonu ve idaresinden sorumlu TFF Yönetim Kurulu’na ve diğer kurullara duyulan güvensizliktir. Dolayısıyla, kurulların yönetim ve karar istikrarı sağlayabilmesi adına aynı yönetim anlayışı ile döneme başlaması ve devam etmesi elzemdir. Bu sebeple, yeni seçilecek yönetimin kendi bakış açısı ve ilkelerine uygun kurullar oluşturması için yeni sezon başlangıcına kadar makul bir zaman dilimi tanınmalıdır. Yeni yönetim, 18 Temmuz’da seçildikten sonra kendi ilke ve bakış açısıyla yeterli çalışma zamanı olmasa da bu değişiklikleri yapmış olsa dahi ilan ve tahkim itiraz süreleri dikkate alındığında liglerin başlama tarihine yetişmesi mümkün değildir. 3. 2024/2025 futbol sezonunun 9 Ağustos 2024 tarihinde başlayacağı ilan edildiği göz önünde bulundurulduğunda; transfer dönemlerinin, lig statülerinin, A Takım listelerinin ve futbolcu uygunluklarının yeni yönetim tarafından hazırlanması fiilen mümkün olmayacağından, değişmesini talep ettiğimiz bugünkü anlayışla hazırlanması hedeflenen amaca hizmet etmeyecektir. 4. Yeni sezon için yapılacak olan hakem klasman atamalarının belirlenmesinin yeni seçilecek yönetim kuruluna bırakılması gerekmektedir. Bu sebeple yeni seçilecek yönetime hareket alanı bırakmayacak olan 18 Temmuz tarihinin kabulü mümkün değildir. 5. Ülke futbolunun yönetim esaslarını teşkil eden TFF Ana Statüsü, talimatlar, lig ve kupa statülerinin maddi gerçekliğe uygun olarak detaylı araştırma ve futbol paydaşlarıyla bilgi alışverişi neticesinde hazırlanması gerekmektedir. Bu şekilde hazırlanmayan talimatların yıl içerisinde sezon devam ederken sürekli olarak revizyona uğraması hakkaniyet ve adalet duygularını zedeleyecektir. En güncel örnek olarak 2023/2024 futbol sezonu içerisinde Futbol Disiplin Talimatı’nın 44.maddesinin 3.fıkrasında yapılan değişikliğin tahkim kurulu tarafından iptal edilmesi karşımıza çıkmaktadır. 6. 2024/2025 sezonu TFF bütçesinin mevcut Yönetim Kurulu tarafından belirlenirken, seçilecek yeni yönetimi etkileyebilecek kararların alınma ihtimali de bugünkü talebimizin ne kadar haklı olduğunu ortaya koymaktadır. Ülkemiz futbolunun içerisinde bulunduğu kaotik durum, bir gün dahi gecikmeyi kaldırabilecek noktada değildir. Bunun için hep birlikte şahsi menfaat ve beklentilerimizi bir kenara bırakarak Haziran ayı başında TFF Seçimli Genel Kurulu’nu yapmak zorundayız. Bugün bu sorumluluktan kaçanlar tarihte Türk futboluna verdikleri zararla hatırlanacaktır."
Edirne Önce kardeşleri sonra kendisi... Edirne’nin en meşhur ciğercisi hayatını kaybetti Edirne’de 2 ay önce toprağa verdiği ağabeyinin acısını sindiremeden geçen hafta Perşembe günü yine bir ağabeyini daha toprağa veren Edirne’nin meşhur ciğercisi Bahri Dinar, uyurken geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Edirne’nin tanıtıma büyük katkı sağlayan kentin sevilen yüzü, Edirne’yi Tanıtma ve Tava Ciğer Kalite Koruma Derneği Başkanı 63 yaşındaki Bahri Dinar, hayatını kaybetti. Sabah eşi tarafından yatağında hareketsiz halde bulunan Dinar’ın kalp krizi nedeniyle hayatını kaybettiği belirlendi. İki ay içersinde 2 kardeşini toprağa veren ciğerci esnafı Bahri Dinar’ın kalbi daha fazla bu acılara dayanamadı. Ciğerci esnafı Bahri Dinar’ın ağabeyleri Nazmi Dinar (68) Şubat ayında geçirdiği kalp krizinden, Bahattin Dinar (65) ise Perşembe günü Uzunköprü ilçesinde geçirdiği iş kazasında hayatını kaybetmişti. Ciğerci Bahri Dinar, ikindi namazının ardından Eski Camide düzenlenen cenaze töreni ile birlikte son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine katılan çok sayıda vatandaş, göz yaşlarına hakim olamadı. Cenazeye Adülhey de katıldı Kurtlar Vadisi dizisinde hayat verdiği Abdülhey karakteriyle akıllarda yer edinen ünlü oyuncu Kenan Çoban da, "Sabah çok üzücü bir haberle uyandık. Yakın dostumdu. Bahri abi bir değerdi. Ciğerci Bahri diye anılıyordu ama bizim ciğerimizi yaktı. Edirne’mizin Türkiye’mizin başı sağ olsun" dedi.