SAĞLIK - 23 Ekim 2018 Salı 17:04

'Mikrocerrahi ameliyatı sonrası hastalar aynı gün ayağa kalkıyor'

A
A
A
'Mikrocerrahi ameliyatı sonrası hastalar aynı gün ayağa kalkıyor'

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Çağatay Kemerli, gelişen teknolojiyle mikro cerrahinin bel fıtığı ve boyun fıtığı ameliyatlarında en çok başvurulan yöntem olduğunu açıkladı. Op Dr. Kemerli, mikrocerrahi ile ameliyat edilen hastanın ameliyattan sonra 12 saat süreyle dinlendirildiğini ve aynı gün taburcu edildiğini söyledi.

Günümüzde modern cerrahi teknikleri sayesinde hem ameliyatların daha güvenli hale geldi ve hem de hasta konforu arttı. Özel ameliyat mikroskobu ile çapı 1 mm’den daha küçük olan sinir ve damarların büyütülerek çok ince aletler yardımıyla yapılan işlemlere mikro cerrahi adı verildiğini belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Çağatay Kemerli, mikro cerrahinin bel fıtığı ve boyun fıtığı ameliyatlarında en çok başvurulan yöntem olduğunu ifade etti. 

Op. Dr. Çağatay Kemerli, bel fıtığı ve boyun fıtığı ameliyatında mikro cerrahinin avantajlarını şöyle sıraladı:
"Ameliyatta kullanılan mikroskop sayesinde dokular ayrıntılı olarak görülebilir. Bu sayede zor görülebilen çapı 1 mm’den daha küçük olan sinir ve damarlar daha rahat ameliyat edilebilir. Mikrocerrahi yönteminde daha az kesi yapıldığından dolayı daha az kas dokusu hasarı olur, yaranın iyileşmesi çabuk ve yüz güldürücü olur. Mikrocerrahi ile ameliyat yönteminde dikiş olmaz Enfeksiyon ve kan kaybı riski hemen hemen yoktur. Hasta ameliyattan sonra 12 saat süreyle dinlendirilir ve aynı gün taburcu edilir. 3 gün sonra da işlerine devam edebilir". 

Boyun fıtığında mikrocerrahi tekniği 

Uygulanan konservatif tedavi (istirahat, ilaç tedavisi vs.) şikayetleri gidermediyse, boyun omurilik sinirlerindeki sinirler üzerindeki baskıyı kaldırmak ve olası nörolojik komplikasyonları (kas güçsüzlüğü, yürüyememe, idrarını ya da gaitasını tutamama, iktidarsızlık gibi) önlemek amacıyla cerrahi tedavinin düşünüldüğünü sözlerine ekleyen Op. Dr. Çağatay Kemerli, günümüz modern araştırma teknikleri (MRI CT gibi), yine günümüz modern cerrahi teknikleri (mikrocerrahi gibi) artık boyun fıtığını kader olmaktan çıkardığını, hasta konforunu üst seviyeye taşıdığını, iyileşme periyodunu da daha çok kısalttığını belirtti. 

Yalnız boyun fıtıkları değil boyunda kaymalar, darlıklar çeşitli enstrumasyonlar ile sıfır hata ile onarıldığını anlatan Op. Dr. Kemerli, hastaların aynı gün ya da bir gün sonra yürüyüp taburcu olduklarını ve işlerinin ağırlığına göre 3 gün veya bir haftada normal yaşamlarına, işlerine geri döndüklerini vurguladı.

Özellikle nörolojik nefistik denilen ellerde, kollarda güçsüzlük, gece-gündüz ilaca yanıt vermeyen ağrı ve uzun yıllar veya aylar boyunca hastamızın hayat kalitesini olumsuz etkileyen fıtıkların mikrocerrahi ile ameliyat edildiğinin altını çizen Op. Dr. Çağatay Kemerli, mikrocerrahi ile ameliyat edilen hastalarda dikiş olmadığını, 4 saat sonra oturduklarını, yemek yiyebildiklerini, 6 saat sonra yürüyebildiklerini, 12 saat sonra taburcu olduklarını ve 3 gün sonrada işlerine başlayabildiklerini dile getirdi.

Bel fıtığına mikrocerrahi tekniği 

Op. Dr. Çağatay Kemerli, bel fıtığının kişinin yaşam standardını düşüren ve ağrıya yol açan ciddi bir sağlık sorunu olduğunu söyledi. 

Bel fıtığının özellikle profesyonel sporcular için hem sağlık, hem kariyer açısından büyük bir sıkıntı olduğunu vurgulayan Kemerli, bel fıtığı tedavisinde mikrocerrahi tekniğinin uygulandığı hastalarda yüzde 80'den fazla başarı sağlandığını dile getirdi. 

Bel fıtığı olan kişilerde genellikle bel ağrısı, bacakta ağrı veya uyuşma görüldüğünü dile getiren Op. Dr. Çağatay Kemerli, özellikle sporcuların uzun iyileşme süresinden kaçındıklarını, bu nedenle mikrocerrahi tekniğinin daha hızlı iyileşme olanağı sağladığını ve artık daha sık kullanıldığını ifade etti.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.