İçinde yaşadığımız yüzyılın iletişim ve teknoloji çağı olarak adlandırılmasındaki kuşkusuz en temel etkenlerin başında internet ve internetin temel altyapısını oluşturduğu iletişim teknolojileri geliyor. İletişim teknolojilerinin her geçen gün değişip ilerlemesi ve hatta her yeni teknolojinin bir öncekinin ya da öncekilerinin devamı niteliğini taşıyarak aynı teknolojik altyapıdan beslenmesi geleneksel iletişim yöntemlerinin eskiyip yerini yeniye bırakmasını sağlıyor. Kısaca geleneksel medya ortamları günümüzde yerini yeni medya ortamlarına bırakarak sosyal medyanın oluşturduğu yeni fırsatlarla kullanıcılara bambaşka bir dünya sunuyor.
Hâl böyle iken sosyal medya kurumlar ve farklı toplumsal yapılar tarafından hedef kitleye ulaşmada sıklıkla kullanılıyor. Özellikle seçim dönemlerinde başta milletvekili adayları olmak üzere tüm siyasilerin, sosyal medyanın bu nimetlerinden yararlanması kaçınılmaz gözüküyor. Peki her geçen gün değişen ve güncellenen bu platformların dünya genelinde her yıl yapılan istatistiklere göre kullanım amaçları ve şekilleri nasıl olmalıdır?
İşte milletvekili adaylarına Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Berrin Kalsın'dan özel birkaç öneri;
Hikâye anlatımı her zaman özeldir
Yapılan araştırmalara göre sosyal medya kullanıcıları daha çok kısa metinler okumaktadır. Aslında bu durum günümüzde tüketimin geldiği boyutun bir yansıması olarak göze çarpmaktadır. Ancak değişmeyen bir kural var ki o da hikâye anlatımının hala geçerliliğini koruduğudur. Bireysellik taşıyan, özellik hissi veren, sizi diğerlerinden ayıran nokta farklı hikâyeleri kullanıcılara sunmaktır. Sizden özel bir talebi olan seçmeninizi ve bu talebi yerine getirmek için yaptıklarınızı paylaşmaktan çekinmeyin. Bu sizi özel kılacaktır. Bunun için Instagram ve Facebook doğru platformdur. Fakat bunu yaparken bilgisayarda yazdığınız 4 cümlelik bir paragrafın mobil üzerinde 8 cümle olarak gözükebileceğini unutmayın. O yüzden paragraflar kısa ve öz tutulmalıdır. Ayrıca ara başlık kullanarak bir metni bölmek iyi bir yöntemdir.
Twitter polemiklerinden uzak durun
Bilindiği üzere siyasetin nabzı Twitter’da atıyor. Her dakika değişen top tweetler ile siyaset bambaşka bir hal alıyor. Her kafasına esenin attığı siyasi içerikli tweetler hiç beklenmedik bir zamanda sizi zor durumda bırakabilir. Bu noktada özellikle polemik oluşturacak konularda tweet atmaktan uzak durun. Ancak gün içerisinde Twitter’da top tweetleri kontrol ederek size uyan ve özellikle partiniz seçmenleri tarafından oluşturulan tweetleri kullanarak tweet atabilirsiniz. Bir de unutmadan: Sosyal medyanın gerçek sahipleri olan genç kitlenin güncel espri diline hâkim olmaya çalışın ve hatta bu dille oluşturulan etiketleri kullanarak onlara ulaşmaya çalışın.
Canlı yayın yapmaktan çekinmeyin, videolara ilgi hala çok büyük
Seçmen ziyaretlerinizde, örneğin semt pazarları veya esnaf gezilerinizde canlı yayın yapmaktan çekinmeyin. Aslına bakarsanız bu sizin takipçilerinize verdiğiniz ‘Biz buradayız, halkın yanındayız ve bunu sizinle paylaşmaktan çekinmiyoruz’ mesajıdır. Ki bu da kendinizden emin olduğunuzun bir göstergesidir. Ayrıca yapılan araştırmalar kullanıcıların öncelikle videoları tercih ettiğini göstermektedir. Bulunduğunuz ortamı yansıtması açısından Instagram ve Facebook üzerinden video paylaşabilirsiniz.
Fazla paylaşım zarar
Takipçilerinizin akışlarında sürekli sizinle karşılaşması bir süre sonra onları sıkabilir ve sizi takip etmekten vazgeçebilirler. Bu sebeple gün içerisinde en fazla 4 paylaşım yapmanız önerilir. Özellikle sabah erken saatlerde ve akşam saatlerinde (çok geç olmamak kaydıyla) bu paylaşımları gerçekleştirebilirsiniz.
Konum bildirme ve etiketleme hala önemli
Seçmen ziyaretlerinizde bulunduğunuz konumu bildirmeyi unutmayın çünkü takipçilerinize yakın olma ihtimaliniz çok büyüktür. Size ulaşmak isteyebililirler. Ayrıca etiketleme eski ama her zaman işe yarayan bir yöntemdir. Güncel etiketleri veya partinizin sloganlarını her paylaşımda kullanmayı unutmayın.
Neler paylaşmalıyım?
Bu soruya verilecek yanıt oldukça fazla ama özellikle paylaşmayı atlamamanız gereken birkaç unsur var. Bunlardan biri ki en önemlisi; seçmen ziyaretleridir. Onlarla yaptığınız sohbet videolarını, yanyana, elele çekilmiş fotoğrafları vs. paylaşabilirsiniz. Ayrıca çok fazla olmamak kaydıyla partinizin yaptığı icraatlar ve seçim bildirgenizde yer alan vaatleri görseller kullanarak paylaşabilirsiniz. Instagram’ın sunuğu anlık anketlerden faydalanıp kısa bir kamuoyu araştırması bile yapabilirsiniz. Tabi ki bu soru ‘Hangi partiye oy vereceksiniz?’ gibi bir soru olmamalıdır. Özellikle sıkıntılı konularda kamuoyunun nabzını bu anketlerle ölçebilirsiniz. Bununla birlikte ülke çapında kutlanan dini ve milli bayramlar, dünya genelinde bilinen özel günler, tanınan ve bilinen kişilerin vefatı veya gündeme oturan konuları takip ederek gün içerisinde gerçekleşen bu olaylara karşı duyarlı olduğunuzu gösteren paylaşımlar yapın.
Hedef kitle belirleyin ve onlara cevapsız kalmayın
Aday olduğunuz ilin seçmen profili farklılık gösterebilir. Ancak bir aday olarak özellikle hitap etmek istediğiniz bir kesim ve konu olmalıdır. Örneğin; çiftçiler, üniversite öğrencileri, devlet memurları, kadın hakları vs. İlginizi çeken, milletvekili olursam bu konu üzerine eğileceğim dediğiniz veya çalışma alanınınız olan bir konu ve seçmen kitlesi belirleyerek bu doğrultuda paylaşım yapmanız önerilir. Bununla birlikte bu kitleden gelen mesajlara, yorumlara ve e-postalara kayıtsız kalmayın. Hemen olmasa bile bir süre sonra mutlaka geri dönüş yapın.
En önemli paylaşımınız kendi hesaplarınız!
Yapılan araştırmalara göre en çok kulllanılan 3 platform Facebook, Instagram ve Twitter’dır. Bu platformların farklı kullanım amaçları ve kullanıcı profilleri bulunmaktadır. Bu noktada dijital iletişim danışmanları tarafından genel olarak kullanılan ve tek uygulama üzerinden 3 platformda birden eşzamanlı olarak aynı içerikle yapılan paylaşımlar bazen sıkıntı oluşturabilmektedir. Her zaman değil ama bazen platforma özel kullanım gerçekleştirmek gerekebilir. Ayrıca 3 platformda aynı kullanıcı adını kullanmaya özen gösterin. Bu kullanıcı hesaplarını ve e-posta adresinizi haftada en az bir kere kendi hesaplarınızdan paylaşın.
Canan Beştaş / İHA