EĞİTİM - 22 Ekim 2020 Perşembe 07:15

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk: 'Hedef tamamen yüz yüze eğitim'

A
A
A
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk: 'Hedef tamamen yüz yüze eğitim'

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın eğitime dair sorularını cevapladı.

Sayın Bakan, yüz yüze eğitim nasıl gidiyor, sıralar doluyor mu?

İlk günlerde velilerimizin bir kısmı tereddütlüydü; ancak okullarımızdaki güvenli ortamı gördüklerinde kararları çok çabuk netleşti. Buna göre 12-16 Ekim haftası için Türkiye genelinden elde edilen verilere göre okul öncesi, ilkokul ve 8’inci sınıf öğrencilerimizin yüz yüze devam oranı yüzde 80’lere yaklaştı.

OKULLAR TAMAMEN NE ZAMAN AÇILIYOR?

Tam tarih nedir?

Cumhurbaşkanı’mız yüz yüze eğitime geçiş planlamamızın 3’üncü aşamasında ortaokula ve liseye yeni başlayan; ancak henüz okullarına kavuşamayan 5. ve 9. sınıf öğrencilerimizin 2 Kasım itibarıyla yüz yüze eğitime başlayacağının müjdesini de paylaştı. Şu an okul öncesi, ilkokulların tüm sınıf düzeyleri, köy okulları, özel gereksinimli öğrenciler, hazırlık sınıfları ile 8. ve 12. sınıflarda yüz yüze eğitime başladık. Diliyoruz ki en kısa sürede diğer tüm kademelerdeki öğrencilerimizi okullarıyla, öğretmenleriyle ve arkadaşlarıyla kavuşturalım ve yüz yüze eğitime başlayalım. Meslek liselerinde de atölye dersleri yüz yüze yapılmaya başlandı. Sürecin en başından bu yana dünyadaki gelişmeleri yakından izliyor ve ülkemiz açısından da süreç planlamalarımızı yapıyoruz. Sağlık Bakanlığımız ve Bilim Kurulunun değerlendirmeleri doğrultusunda ve bilimsel veriler ışığında çocuklarımızın faydasını önceleyerek diğer sınıf seviyelerinde nasıl bir yol izleyeceğimizi görmüş olacağız. 

COVID-19 EKİPLERİ

Okullarda korona tedbirleri nasıl uygulanıyor?

Okullarımızı tüm detayları en ince ayrıntısına kadar planlayarak okul yönetimlerimiz ve öğretmenlerimizle birlikte uygulamaya başladık. Okula Uyum Programı kapsamında salgına yönelik tedbirler konusunda bir dizi kılavuz ve rehber eşliğinde yüz yüze eğitime başladık. Okullarımızda hijyen ve sosyal mesafe standartlarımızı oluşturarak uygulamaya başladık. Denetmenlerimiz okullarımızı denetliyor ve düzenli olarak devam edecekler. Öğretmenlerimizin eğitimlerini tamamlayarak okullarımızda Covid-19 ekipleri oluşturduk. Bizler çocuklarımızı sağlıkla ve güvenle karşılamak için her türlü tedbiri alıyoruz. Kaygı duyan velilerimizin ve öğrencilerimizin de sürecin iyi yönetildiğini tespit ettiklerinde daha da rahatladıklarını görüyoruz. Öğrencilerin okula gelişlerinde kurallara uyduğu, sanki uzun zamandır bu sürecin içinde okula geliyor gibi hareket ettiklerini gözlemledik. Önceki yılların aksine okula gelişlerde daha heyecanlı ve mutlu oldukları gözlemlendi.

ÜRKÜTEN TABLO VAR MI?

Okullar açıldığından bu yana ürkütücü bir tablo yaşandı mı?

Şükürler olsun, yüz yüze eğitime devam edilen okullarımızda eğitimi sekteye uğratacak bir sorunla karşılaşmadık. Tedbirlerle yüz yüze eğitimlerimiz devam ediyor. Herbir çocuğumuzun, velimizin, öğretmenimizin tüm okul çalışanlarımızın ve servis şoförlerimizin HES kodu alındı ve muhtemel bir risk durumu sürekli kontrol ediliyor. Okullarımızı anlık olarak bilgilendirip tedbirlerimizi hızla uygulamak için sistemimiz devrede…

Salgın bitince EBA da bitecek mi?

Salgın döneminde daha da güçlü hâle getirilen EBA, bir öğrenme ortamı olarak öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamaya devam edecek. EBA çok kapsamlı bir kaynak çeşitliliği sunuyor. Salgın sonrasında da geliştirilmesi sürecek. Oluşturulacak ekosistem, interaktif içeriklerle daha fazla duyu organına hitap ederek öğrenmeyi kolaylaştırıcı ve hızlandırıcı rol oynayacak. Ayrıca TRT EBA kanalları da salgın sona erse de yayın hayatına devam edecek.

Evinde interneti olmayanlar...

Aslında tam da bu nedenle köy okullarımızda bütün sınıflarda yüz yüze eğitimi başlattık. Ayrıca ulaşım sorunu olan öğrencilerimiz için de EBA Destek Araçları oluşturarak öğrencilerimizin eğitim ihtiyaçları ayaklarına kadar gitti. Bilgisayar ve internet erişimi konusunda desteğe ihtiyacı olan öğrencilerimiz için Türkiye genelinde 13 bin 200 EBA Destek Noktası oluşturduk. Ayrıca köydeki velilerin istemesi hâlinde köy okulunda öğrenci mevcudu kaç olursa olsun açık kalacak. Köy okullarında iyileştirilme ve geliştirme çalışmalarına da hız verdiğimizi de belirtmek isterim.

Daha kontrollü geçişten yanayız

Biz hem yurt dışında yaşayan akademisyenlerle hem de büyükelçiliklerimizdeki eğitim müşavirlerimiz aracılığıyla uygulamalar hakkında düzenli bilgi alıyoruz. Avrupa ülkelerinin tamamına yakınında okullar, tüm kademe ve sınıflarda tam zamanlı olarak yüz yüze eğitime başladı ve eğitim devam ediyor. Ancak biz, ülkemizde daha kontrollü ve aşamalı bir başlangıçtan yana olduğumuzu beyan ettik. Bu doğrultuda hedefimiz aşamalı olarak tüm kademelerdeki öğrencilerimizi okullarıyla buluşturmak. Dünyada yüz yüze eğitimde okullarda uygulanan tedbirler alt detaylardaki bazı uygulama farklılıkları dışında büyük ölçüde aynı çerçevede ilerliyor. 

Tabletler hak edene gidiyor mu?

Bakanlık olarak ilk aşamada 500 bin öğrencimize tablet bilgisayarı ihtiyaç sahibi öğrencilerimize hızla ulaştırmak üzere tedarik süreçlerimizi başlattık. Takdir edersiniz ki teknoloji piyasasında bir anda 500 bin tableti bulmak dünyanın hiçbir yerinde anlık gerçekleşebilecek bir durum değil. Cihazların dağıtım ve planlama süreçleri il millî eğitim müdürlüklerince koordine edilerek okul yönetimlerince ihtiyaç sahibi öğrencilere ulaştırılıyor. Destek kampanyalarıyla ayni olarak ulaşan yaklaşık 60 bin tablet öğrencilerimize dağıtıldı. Sayısal verileri, belirli aralıklarla kamuoyuyla paylaşacağız.

Pandemideki eğitim açığı nasıl kapatılacak?

Öğrencilerimizin öğrenme kayıplarını tespit ederek buna uygun telafilerden oluşan program hazırladık ve uygulamaya başladık. Burada, sadece çocuğun akademik durumunu da değil aynı zamanda sosyal ve duygusal becerilerini geliştirmek için de bir planlama yapıyoruz. Kısa süre içerisinde planlamamızı kamuoyuyla paylaşacağız. Diğer taraftan 2020-2021 eğitim-öğretim yılında özellikle kırsal bölgelerde birleştirilmiş sınıf uygulaması yapılan okullardaki öğrencilerimiz için ders kitaplarının yanı sıra çalışma kitapları hazırlayarak set hâlinde dağıtıyoruz. Telafi dinamik bir süreç ve yüz yüze eğitime aşamalı geçiş planlamamızla eş zamanlı olarak bütün bir yıla yayılacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon "Alo 199 Çağrı Merkezi"nin kapatılacağı iddiasına çalışanlardan tepki İçişleri Bakanlığı’na bağlı ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle basın açıklaması yapan çalışanlar, tepkilerini dile getirdi. Merkezi Trabzon’da bulunan ve tüm Türkiye’ye hizmet veren ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle bir grup çalışan, çocukları ile birlikte Meydan Parkı’ndaki Atatürk heykeli önünde toplandı. Çağrı merkezi çalışanları, taşıdıkları dövizlerle 350 kişinin istihdam edildiği çağrı merkezinin kapatılmamasını istedi. Alo 199 Çağrı Merkezi çalışanları adına basın açıklamasını okuyan Melike Yıldırım, 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olmasının son derece üzücü olduğunu söyledi. Yıldırım, “İçişleri eski Bakanımız Süleyman Soylu’nun Trabzon’a kazandırdığı projelerden bir tanesi olan, Trabzon ile birlikte Ankara ve Erzurum lokasyonlarıyla vatandaşımıza hizmet veren çarı merkezimiz ne yazık ki ani bir karar ile kapatılmak istenmektedir. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri bünyesinde kurulan Alo 199 Çağrı Merkezimizin yalnızca Trabzon lokasyonunda 350 personelimiz istihdam edilmektedir. Siyasi olarak da Cumhurbaşkanımıza bağlılığını son yerel seçimlerde de gösteren Trabzon’umuzda 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olması son derece üzücüdür. Taşeron şirketlerde çalışan binlerce emekçi kadro beklerken, Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetlerine bağlı çalışan Alo 199 Çağrı merkezlerinin kapatılması düşündürücüdür. Kamuya ait çağrı merkezlerinin kapatılacağı iddiaları ise diğer çağrı merkezlerinde çalışan yüzlerce işçiyi tedirgin etmekte, vatandaşa hizmet veren çağrı merkezi çalışanları psikolojik olarak çöküntü yaşamaktadır” dedi. “Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” “Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız” diyen Yıldırım, “Bu kapatma kararı ile birlikte sadece çalışan 350 kişi ve aileleri değil, maddi anlamda tüm şehrimiz zarar görecektir. Ankara’dan şehrimize her ay giren sıcak para dolmuşçusundan bakkalına, lokantasından çaycısına kadar pek çok alanda Trabzon’a katkı sağlamaktadır. Emek veren her siyasi görüşteki çalışanlarımız evine ekmek götürmektedir. Yeni evlenen, evlilik hayali kuran, 6 aylık hamile eşi çalışmayan, otizmli çocuğunun tedavisini sürdüren, kanser tedavisi gören, bankaya kredi borcu olan, taksit ödeyen ve hayatını bu zor ve acımasız ekonomik şartlarda devam ettirmeye çalışan 350 insanın geleceği, hayalleri karartılmamalıdır. Trabzon lokasyonunun kapatılması kentin gelecek ekonomik kaynaktan mahrum edilerek fakirleşmesi, çalışanların işsiz kalması, işsizliğin artması, ekonominin çarklarının zarar görmesi demektir. Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız. Çağrı merkezinde çalışan bizler gerek pandemi döneminde bir saniye nefes almadan çalıştık, gerekse pasaport ve kimlik yenilemelerinde en yoğun dönemlerde vatandaşımıza hizmet ettik. Dünyada çip krizi yaşanırken vatandaşımızın mağdur edilmemesi için gayret gösterdik. Bugün de vatandaşlarımızın Nüfus Müdürlüklerinde sıra beklemeden hizmet almaları için özveriyle isimizin başındayız. Modern çağda Devletimizin tüm kurumlar dahil özel şirketler randevu sistemine çağrı merkezleri üzerinden geçerken, vatandaşımıza ciddi kolaylıklar sağlayan Alo 199 Çağrı Merkezi’nin kapatılması hem hizmet alan vatandaşımıza hem de çalışarak evine ekmek götüren emekçilere kötülük olacaktır. Devletimizin başı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan ve karar verici siyasi erkten kapatma kararının gözden geçirilerek, özünde yüzlerce kişinin, genelde ise binlerce kişinin mağdur edilmemesini bekliyoruz. 350 arkadaşımızın işinin devam edeceğine inanıyoruz. Ve Şeyh Edebali’nin, Osmanlı’nın kurucusu Osman Bey’e söylediği ’İnsanı yasat ki devlet yaşasın’ anlayışı ile devletimizin yaşamasını istiyoruz. Başta hükümetimizin siyasi erkleri olmak üzere tüm muhalefet ile birlikte Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.