EKONOMİ - 18 Mayıs 2022 Çarşamba 10:27

Mineral deposu Delice tuzu dünya sofralarında

A
A
A
Mineral deposu Delice tuzu dünya sofralarında

Kırıkkale'de fay hattı kırığından günlük 200 bin litre çıkan, doğal kaynak suyunun buharlaşmasıyla elde edilen coğrafi işaretli Delice tuzu, dünyaya açıldı. Mineral zenginliğiyle ön plana çıkan tuz, başta İngiltere, Almanya, Hollanda, Amerika, İsviçre ve Rusya olmak üzere 10 ülkeye gönderiliyor.

Kırıkkale'nin Delice ilçesinde üretilen tuz, doğal kaynak suyu tuzlasında tamamen doğal yollarla elde edilen ve mineral zenginliğiyle de öne çıkıyor. Dağların eteklerindeki fay hattından çıkan 200 bin litre doğal kaynak suyundan elde ediliyor. Toprak minerallerini toplayıp sera tipi havuzlarda güneş ışınlarıyla buharlaştırılmasıyla ortaya çıkan tuz, hijyenik koşullarda herhangi bir kimyasal işleme maruz kalmadan doğal yollarla üretilmesi dolayısıyla da ilgi görüyor. Özellikle magnezyum oranının yüksekliği, kimyasal işleme maruz kalmaması ve ödemi önlemesi nedeniyle diğer tuzlardan ayrılıyor.

Coğrafi işaretli tuz, başta ABD, Almanya, İsviçre, İngiltere, Avustralya, Belçika, Kore ve Yeni Zelanda gibi ülkelere de ihracatı yapılıyor. Mineral zenginliği ile ön plana çıkan çıkan tuzun katı hali yurt içi ve yurt dışında ilgi görürken, sıvı hali de yurt dışına gönderiliyor. Magnezyum ve potasyum içeren Delice tuzunu, kramp ve eklem ağrılarına faydalı gelmesinden dolayı sporcularda tercih ediyor.

Mineral deposu Delice tuzu dünya sofralarında

Mayi Tuz Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Gözüyukarı, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, doğal kaynak suyunun bölgedeki toprak minerallerini toplayıp fay hattı kırığından gün yüzüne çıktığını söyledi.

"3 ay öncede coğrafi işaret alarak tescillenmiştir"

Bölgedeki tek iyot içeren toprakların Delice ilçesinde olduğunu ifade eden Gözüyukarı, "Yaklaşık bin 300 metre derinliğindeki bir fay kırığından geliyor. Bu bölgede tek iyot içeren topraklar buralardır. Toprakta ne kadar mineral varsa bu gezme esnasında bünyesine katıp çıkıyor. O yüzden Delice tuzu, dünyada en kaliteli tuz unvanına sahiptir ve yaklaşık 3 ay öncede coğrafi işaret alarak tescillenmiştir. Avrupa da ve dünyada tercih edilmesinin sebebi sodyum düşük ve mineral açısından da oldukça zengin olmasıdır" dedi.

"Şeker hastaları da çok rahatlıkla kullanabilir"

Delice tuzunu yaklaşık 10 ülkeye gönderdiklerini belirten Gözüyukarı, "İngiltere, Almanya, Hollanda ve Amerika başta olmak üzere İsviçre, Rusya gibi ülkelere gönderdik. Tuzumuzu genelde sporcular çok tercih ediyor. Çünkü inanılmaz derecede kramp ve eklem ağrılarını da yok ediyor. İçerisinde magnezyum potasyum dengesinden dolayı kramp ve eklem ağrıları olmuyor. Ayrıca potasyum oranının yüksek olması kalp sağlığı ve tansiyon açısından son derece önemli. Şeker hastaları da çok rahatlıkla kullanabilir" diye konuştu.

Mineral deposu Delice tuzu dünya sofralarında

"Mikro plastik içermiyor"

Mineral bakımından dünyanın en kaliteli tuzu olduğunu literatür çalışmasıyla kanıtlandığını anlatan Gözüyukarı, "Kırıkkale Üniversitesi bir çalışma yaptı. Mineral bakımından dünyanın en kaliteli tuzu olduğunu literatür çalışmasıyla kanıtladı. Akdeniz Üniversitesi ile Osmangazi Üniversitesi kanser yönünden bir araştırma yaptı. Onlarda olumlu sonuçlar elde etti. Amerika’daki incelemede de en çok üzerinde durdukları konu; mikro plastik içermemesi" ifadesini kullandı.

Hasan Ay
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırklareli Kırklareli’nde Geç Osmanlı dönemine ait tarihi bina alevlere teslim oldu Kırklareli’nde Geç Osmanlı dönemine ait tarihi binada henüz belirlenemeyen nedenle çıkan yangın itfaiye ekiplerince kontrol altına alındı. Alınan bilgiye göre, Karakaş Mahallesi Karakaşbey Caddesinde kafe olarak kullanılan Geç Osmanlı dönemine ait 2 katlı tarihi binada henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Haber verilmesi üzerine bölgeye itfaiye, AFAD, 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi. Kısa sürede büyüyen yangına itfaiye, AFAD, TOMA müdahale etti. Ekiplerin müdahalesi ile yangın kontrol altına alındı. Vali Birol Ekici, Belediye Başkanı Derya Bulut bölgeye gelerek incelemelerde bulundu. Belediye Başkanı Bulut yaptığı açıklamada yangında anına müdahale ettiklerini söyledi. Bulut devamında, “Yaklaşık 5, 6 dakikalık telefon trafiği ve itfaiye araçlarımızın buraya ulaşmasıyla yangına 7, 8 dakikalık bir sürede müdahale edilmeye başlanıyor. Tarihi bir bina gördüğünüz üzere tescilli bir bina, restoran olarak kullanılan bir bina. Yandaki ek binada yangının ilk çıktığı tespit ediliyor. Tabi arkadaşlar çalışmalarını yapıyorlar ama muhtemelen oradaki bilgisayar odasından teknik bir arızdan çıktığı tahmin ediliyor yangının, kesin sonuç rapordan sonra belli olacak. Hepimizi sevindiren unsur çok şükür can kaybımız yok sadece maddi hasar şeklinde yansıdı" dedi. Kırklareli halkına geçmiş olsun temennisinde bulunan Bulut yangın söndürüldüğünü tamamen kontrol altında alındığını ve şuanda soğutma çalışmaları devam ettiğini anlattı.
Samsun Dünya biyoçeşitliliğine ilk kez kazandırılan 3 yeni tür: Fare, köstebek, gelengi Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Fakültesi’nde 53 yıllık birikim sonucu toplanan memeli hayvan koleksiyonunda dünya biyoçeşitliliğine ilk kez kazandırılan 3 yeni tür, 1 tane yeni alt tür bulunuyor. Türkiye’nin en büyük memeli hayvan koleksiyonlarından birine sahip OMÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’ndeki koleksiyonda yaklaşık 100 memeli hayvan türü bulunuyor. Bu hayvanlar arasında dünyada ilk kez teşhis edilen ’Microtus Dogramacı’ ‘Microtus Anatolica’ isimli tarla fareleri, ‘Talpa Hakkarensis’ ve ‘Talpa Levantis Dogramacı’ isimli köstebekler ve ‘Spermophilus Taurensis’ isimli gelengi de bulunuyor. Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nde görevli akademisyenlerin Türkiye’yi ilmek ilmek gezmesi sonucu elde edilen koleksiyon, bilimsel açıdan büyük önem arz ediyor. Gelecek nesillerin kendilerinden önce hangi canlıların yaşadığına dair bilgileri öğrenme şansı bulacağı koleksiyonda ayrıca tilki, tavşan, kirpi, gelincik gibi hayvanlar bulunuyor. "Böylesi Türkiye’de başka bir yerde görülmedi" Koleksiyon hakkında bilgi veren OMÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Kefelioğlu, "Burası memeli hayvan koleksiyonudur, tam olarak müze denilemez. Müze daha büyük ve değişik canlı gruplarını inceleyen bir yapıdır. Ama burası Türkiye’de önemli bir memeli hayvan koleksiyonudur. Burada Türkiye memeli hayvanlarının yüzde 70’ini temsil edecek kadar örnek vardır. Tabii ki bu bizim bir ömrümüzü aldı. Burada gördüğünüz örneklerin hepsi iyi korunduğu takdirde 200 yıl kadar hiç bozulmadan kalabilir. Bu da doğa çeşitliliğin gelecek nesillerin bilmesi kadar önemlidir. Çünkü ileri de nesli kaybolan türler olacaktır. Bu türler en azında böyle koleksiyonlarda saklanarak gelecek nesillerin bu türler hakkında bilgi sahibi olması sağlanır. Şu anki nesil içinde böyle koleksiyonlar çok önemlidir. Gençlerimizin hepsi doğadan uzak yaşadıkları, betonların arasında yaşadıkları için doğada göremeyeceklerini, hiç ulaşamayacakları türleri bu tip koleksiyonları ziyaret ederek görme imkanına kavuşacaklar. Bu tür koleksiyonların halka dönük ve biyoçeşitliliğe dönük faydaları olduğu gibi aynı zamanda bilimsel yönden de son derece önemli çıktıkları oluyor. Burada pek çok yeni tür vardır. Dünya için yeni türler vardır. Teşhis ettiğimiz ‘Microtus Dogramacı’, ‘Microtus Anatolica’ isimli tarla fareleri, ‘Talpa Hakkarensis’ ve ‘Talpa Levantis Dogramacı’ isimli köstebekler ve ‘Spermophilus Taurensis’ isimli gelengi dünya için ilk teşhislerdir. Dünya için yeni türler teşhis edilmesi bakımından OMÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nün memeli kürsüsü bu anlamda çok iyi durumdadır. Dünya biyoçeşitliliğine 3 yeni tür 1 tane yeni alt tür verdi. Bu gerçekten azımsanamayacak durumdur. Böylesi Türkiye’de başka bir müzede görülmedi" dedi.