ASAYİŞ - 18 Ağustos 2022 Perşembe 15:22

Minik Bulut, 5 ay sonra bulunan donör ile hayata yeniden tutundu

A
A
A
Minik Bulut, 5 ay sonra bulunan donör ile hayata yeniden tutundu

Antalya'da bilier atrezi (doğuştan safra kanallarının olmaması) hastası olarak dünyaya gelen ve hızla kilo kaybedip gelişimi duran 8 aylık Bulut bebeğe 5 ay sonra uygun donör bulunarak, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Organ Nakli Merkezinde karaciğer nakli yapıldı. Bulut bebek, nakil sayesinde sağlığına kavuştu.

Mardin’de yaşayan ev hanımı Elif Koç (33) ile Uzman Çavuş Serkan Koç’un (33), geçtiğimiz 12 Ekim tarihinde Mersin’de özel bir hastanede erken doğumla bir erkek çocukları dünyaya geldi. Büyük mutluluk yaşayan çift, çocuklarının ismini Bulut koydu. Koç ailesi, bebeğin dışkısındaki farklılık ve yüzündeki sarılık üzerine doğumun yapıldığı özel hastaneye gidip durumu anlattıklarında "Sıkıntı olmaz, bu tür şeyler normal" denilerek evlerine gönderildi. Askeri personel olan baba Serkan Koç, görev yaptığı bölgede çocuk doktorunun olmaması nedeniyle Bulut’un durumu hakkında yeniden hastaneden bilgi almak istedi.

Minik Bulut, 5 ay sonra bulunan donör ile hayata yeniden tutundu

Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezine başvurdu

Doktorların bir sıkıntı olmayacağını söylemesi üzerine Koç ailesi, Mardin’in Savur ilçesine gitti. 2 aylık aşısı sırasında Koç ailesine gittikleri sağlık ocağında Bulut’un sarılığının ciddi olduğu ve detaylı bir doktora başvurmaları gerektiği bildirildi. Diyarbakır’da yapılan tetkiklerde karaciğer değerleri yüksek çıkan minik Bulut, 10 gün hastanede kaldı. Değerleri normale dönen Bulut, Ankara’da bir hastaneye sevk edildi. Ankara’da yapılan detaylı tetkiklerde Bulut’a bilier atrezi (doğuştan safra yolları yokluğu) tanısı konuldu ve acil akciğer nakli yapılması gerektiği bildirildi. Aile, yaptıkları araştırmanın ardından Şubat ayında nakil için Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezine başvurdu. Burada acil karaciğer nakli yapılması gerektiği kararı verilen Bulut’a, anne ve babasının yanı sıra akrabaları verici olmaya karar verdi fakat doku ve kan uyuşmazlığı nedeniyle donör olamadı.

Minik Bulut, 5 ay sonra bulunan donör ile hayata yeniden tutundu

AÜ Organ Nakli Merkezinde başarılı operasyon

Bir süre sonra Malatya’da yaşayan Safiye Badas (39) anne ve babanın çağrısını görünce duruma kayıtsız kalamadı. Otobüs bileti alarak hemen Antalya’ya gelen Badas, gerekli tetkiklerin yapılması için Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezine başvurdu. Badas’ın dokusu minik Bulut ile eşleşti. AÜ Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı’nın başında bulunduğu ekip tarafından minik Bulut’a 2 hafta önce karaciğer nakli gerçekleştirildi. Ameliyata AÜ Rektörü Özlenen Özkan da katıldı. 3 gün yoğun bakımda tutulan Bulut bebek, 15 gün servis tedavisi gördü. AÜ Rektörü Özlenen Özkan da Bulut ve ailesini servis odasında ziyaret ederek tedavi sureci hakkında bilgi aldı. Özkan, aileye “Bundan sonra sizi takip edeceğiz” dedi. Minik Bulut, dün taburcu edilerek ailesiyle birlikte evine gönderildi.

“Verici ablamız bir hafta içinde taburcu oldu”

Süreci anlatan anne Elif Koç, “Çocuğumuza doğuştan ‘bilier atrezi’ tanısı konuldu. Geç tanı konulmuştu. Doktorumuz bize acilen karaciğer nakli olmasını gerektiğini söyledi. Benim, çocuğumun babası ve akrabalarımın hiçbirisinin uymadı. Bir tane ablamız gönüllü olarak bizlerle iletişim kurdu. Ardından bizim de ricamız ile hemen bilet alarak Antalya’ya geldi. Bütün tetkikleri yapıldı, çok şükür dokular uydu ve ameliyat oldu. Verici ablamız da bir hafta içinde taburcu oldu. Çok şukur iyiye gidiyor” dedi.

“Tam umudumuzun kesildiği zamanda aradı”

5 ay boyunca uygun donör bulunmasını beklediklerini belirten anne Koç, “Karaciğer değerlerini ilaçlar ile düşürülmeye çalışılıyor, 5 ay boyunca bekledik ve şu anda mutluyuz. Tam umudumuzun kesildiği zamanda ablamız aradı ve canımıza can oldu. Allah ondan bin kere razı olsun“ diye konuştu. Taburcu olduklarına sevindiklerini belirten Koç, "Hocalarımıza ve burada çalışan bütün personele teşekkür ederim. Herkes bizimle ilgilendi. Biz donör çıkmasını çok bekledik. Bu nakillerin herhangi bir sıkıntısı yok. Bizim gibi bekleyen çok hasta var. Bağışçı olarak onlara umut olabilirler. Bizim vericimiz 1 hafta içerisinde taburcu oldu" dedi.

Minik Bulut, 5 ay sonra bulunan donör ile hayata yeniden tutundu

“10 kilo altındaki bebeklerin ameliyatları normal standartlara göre daha zor oluyor”

Nakil hakkında bilgi veren Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı ise şunları söyledi: “Çocuğumuza doğuştan ‘bilier atrezi’ denilen doğuştan safra yokluğu ile doğmuş bir bebekti. Sıkıntıları vardı, sarılık gibi. Hastanın vericisi akraba olmayan bir vericisiydi. Kurul onayı alındıktan sonra ameliyat gerçekleştirildi. Bu vericisinin karaciğerinin küçük bir parçasını aldık, organ nakli gerçekleştirildi. Belli bir iyileşme periyodu geçirdi. Şu anda da durumu gayet iyi. Bu 10 kilo altındaki bebeklerin ameliyatları normal standartlara göre daha zor oluyor. Ama Akdeniz Üniversitesi ekibimizin deneyimi bu ameliyatın başarılı bir şekilde geçmesine yardımcı oldu. Bu hastalarımızı ilk 3 ay çok yakın takip ediyoruz. Daha sonra da takip periyotlarını artırarak bir ömür boyu bizim takibimizde olacak. Biraz ilaç kullanacak. Ama daha sonra bu ilaçlarda azalacak. İnşallah büyüyüp okula gidecek.”

“Önemli olan beyin ölümü olduğunda bağışçı olabilmesidir”

Vatandaşlara bir kez daha organ nakli bağış çağrısında bulunan Aydınlı, “Burada asıl önemli olan beyin ölümü gerçekleşmiş hastalarımızın ailelerinin bağış yapmasıdır. Eğer biz beyin ölümü gerçekleşmiş hastamızdan bunu alabilseydik büyük bir insan olsa bile onun karaciğerini küçük hale getirip bir parçasını Bulut'a, bir parçasını da büyük bir insana takabilirdik. Önemli olan beyin ölümü olduğunda bağışçı olabilmesidir. Bunu da şöyle düşünmeli hepimiz bir gün bağışçı olabiliriz. Bize veya yakınlarımıza karaciğer böbrek nakilleri gerekebilir” dedi.

Ertuğrul Gün - Fırat Demir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Kız çocuğuna cinsel istismar iddiasında kuaföre 47 yıl 15 aya kadar hapis talebi Zonguldak’ta 14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan kadın kuaförü H.E. hakkında 47 yıl 15 aya kadar hapis cezası talep edildi. İddialara göre, kadın kuaföründe stajyer olarak çalışan 14 yaşındaki kız çocuğu, işletme sahibi olan H.E. tarafından cinsel istismara uğradığını öne sürdü, ayrıca mesajlar da gönderdiğini belirterek ailesine durumu bildirdi. Aile durumu polise anlatarak şüpheli H.E.’den şikayetçi oldu. Pedagog eşliğinde kız çocuğunun da ifadesine başvuruldu. H.E. ekiplerce yakalanarak gözaltına alındı. 47 yıl 15 aya kadar ceza talep ediliyor Zonguldak Adliyesi’ne sevk edilen H.E. nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. H.E.’nin işyerinde beceri eğitim aldığı öğrenilen diğer iki çıraklık öğrencisinin de tek taraflı olarak işyeriyle sözleşmesini feshetti. Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Tutuklu sanık H.E. hakkında, çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğa karşı cinsel taciz suçlarından toplamda 47 yıl 15 aya kadar hapis cezası talep edildi. Kendisinden uzak durması için bıçak çekmiş İddianamede H.E.’nin mağdur kız çocuğuna “Seni istiyorum, çok güzelsin” dediği, mesajlar gönderdiği ve zamanla dokunmaya başladığı yer aldı. Herkesi dükkândan çıkartan H.E.’nin kendisini çıkartmadığını, kıyafetlerini çıkartmaya çalıştığını ancak buna izin vermediğini anlatan mağdur Ö.T., kendisinden uzak durması için bıçak çektiğini anlattı. Mağdur çocuk; H.E.’nin bir süre önce de kendisini işyerine kilitlediğini kapıyı ise yedek anahtarla açıp kurtulduğunu ve yaşananları öğretmenine anlattığını aktardı. Suçlamaları reddedip "iftira" dedi Suçlamaları kabul etmeyen H.E. ise Ö.T.’nin işyerinde çıkardığı huzursuzluklardan dolayı uyardığını ve böyle devam ederse işten çıkartacağını söylemesi üzerine kendisine bu şekilde iftira attığını öne sürdü. Tanıklardan B.S., mağdur Ö.T.’nin yaşadıklarını anlatması üzerine polise giderek şikayetçi olması gerektiği iddianamede yer aldı. Öte yandan işyerinin güvenlik kamerasının olay tarihinde tadilat sebebiyle olmadığı, işyerinin çevresinde işyerini gösteren güvenlik kamera sistemine rastlanılmadığı da iddianamede yer aldı. H.E.’nin telefon incelemesinde suç veya suç unsuruna rastlanılmadığı, WhatsApp uygulamasının daha önce kullanıldığı ancak inceleme sırasında telefonda yüklü olmadığı da kaydedildi. Sanık önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.
İstanbul Taste Of The World Dünya Lezzetleri CarrefourSA’da buluştu Dünya’nın farklı ülkelerinden lezzetler, Chamber Corner iş birliğinde CarrefourSA’da buluştu. CarrefourSA ev sahipliğinde gerçekleşen Taste Of The World etkinliğinde, Türkiye’de faaliyet gösteren 11 ikili Ticaret Odası ve İstanbul Ticaret Ofisleri geleneksel lezzetleri ile yer aldı. Sabancı Topluluğu ve Carrefour Grup iştiraki, Türkiye perakende sektörünün öncü markalarından CarrefourSA, Türk ve Dünya mutfağının farklı lezzetlerini Fulya CarrefourSA Hiper mağazasında bir araya getirdi. Markanın ev sahipliğinde bu yıl ilk kez gerçekleştirilen ‘Taste of the World’ etkinliğine Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Avusturya, Danimarka, Fransa, Hollanda, İngiltere, İtalya, İsveç, İsviçre, Yeni Zelanda Ticaret Ofisleri ve ikili Ticaret Odaları katıldı. Türkiye ile birlikte 12 ülkenin geleneksel lezzetlerinin tadıldığı etkinlikte misafirler ülkelerin şefleri tarafından hazırlanan özel lezzetleri deneyimledi. “Ülkeler arası ticari ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağlıyoruz” Türkiye’nin bir gastronomi ülkesi olduğunu ve ilk kez böyle bir etkinliğin gerçekleştirildiğini ifade eden Kartallıoğlu, “Bu buluşmaya ev sahipliği yapmak bizler için de oldukça değerli. 59 ilde 11 bine yakın çalışanımızla birlikte hizmet verdiğimiz 1000’den fazla mağazamızda "Yeni Nesil Market" vizyonumuz doğrultusunda 40 binden fazla yerli ve global markaların ürünlerini müşterilerimizle buluşturuyoruz. Bugün burada yer alan 11 ülkenin de farklı kategorilerindeki ürünleri mağazalarımızda, raflardaki yerini alıyor. Bu buluşmayla ülkelerin yemek kültürünü paylaşmalarını ve öğrenmelerini amaçlarken, aynı zamanda ülkeler arası ticari ilişkileri de güçlendiriyoruz. Uluslararası ilişkilerde gastrodiplomasinin önemi çok büyük. Bu etkinlikte yemek kültürümüzü ve lezzetlerimizi paylaşırken; ülkelerin ulusal ürünlerini CarrefourSA çatısı altında sunmalarına da destek veriyoruz” dedi. Açılışta ikili ticaret odaları ve ofisleri adına konuşan Türk-Fransız Ticaret Derneği Başkanı Franck Mereyde, etkinlikteki her standın eşsiz bir kültürü ve nesilden nesile aktarılan bir geleneği temsil ettiğine dikkat çekti. Değerli ev sahipliği için markaya ve katkılarından dolayı ülke şeflerine teşekkür eden Mereyde, “Değişik kültürlerden zengin lezzetlerin konuklarla buluştuğu bu gece, üye firmalarımıza uluslararası iş ve pazar geliştirme fırsatlarını da beraberinde sunmaktadır. Kültürel zenginliklerimizi beraber kutlayalım, ticari iş birliklerimizi güçlendirelim” şeklinde konuştu. Lezzet Arası şefleri Türk lezzetlerini tanıttı Yapılan açıklamaya göre, Türkiye dahil 12 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen bu etkinlikte, ülkeler kendi mutfaklarının öne çıkan lezzetlerini sergilemek için hazırladıkları stantlarda kruvasan, sosisli sandviç, cacık, peynir çeşitleri, çikolatalar, cipsler, makaronlar ve daha birçok seçenek ile davetlilere güzel bir gastronomi deneyimi yaşattılar. Türkiye ise Lezzet Arası şeflerinin özel olarak hazırladıkları yaprak sarma, içli köfte ve perde pilavı yemekleriyle Türk lezzetlerini tanıttı.