SAĞLIK - 24 Mayıs 2018 Perşembe 16:19

“Multidisipliner yaklaşımlarla sigarayı bırakmak mümkün”

A
A
A
“Multidisipliner yaklaşımlarla sigarayı bırakmak mümkün”

“Bağımlı Olma, Özgür Ol!” temalı sigara bırakma seminerine katılan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Füsun Yıldız, sigara bağımlılığının hekim kontrolü gerektiren, tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu söyleyerek, “Multidisipliner yaklaşımlarla sigarayı bırakmak mümkün” dedi.

Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi ile Lapta Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Bağımlı Olma, Özgür Ol!” temalı sigara bırakma semineri, Lapta Yavuzlar Lisesi’nde gerçekleştirildi. Lapta Belediyesi çalışanları ile halkın katıldığı seminerde Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Füsun Yıldız, nikotin bağımlılığı, sağlık üzerine etkileri ve bırakma yöntemleri hakkında detaylı bilgi paylaşımında bulundu.

Hekimlerin en öncelikli görevinin hastalıkları teşhis ve tedavi etmek değil, “korumak” olduğunu belirten Prof. Dr. Füsun Yıldız, sigara bağımlılığından kurtarmaya yönelik tedavilerin çok önemli olduğunu ama bundan daha önemli olanın bağımlılığın başlamasının önünde yer alacak çalışmalar yapmak olduğunu vurguladı.

“Sigaraya başlama yaşı düştü”

Bütün vücuda zarar veren binlerce madde içeren sigaranın benzeri olmayan bir sağlık sorunu olduğunu ve 4 bin çeşit ağır kimyasal madde içerdiğini kaydeden Prof. Dr. Yıldız, sigaraya başlama yaşının dünya genelinde 15 yaş öncesi kadar düştüğüne dikkat çekti. Sigarayı deneyen her 4 çocuktan 3’ünün bağımlı olduğu acı gerçeği ile yüzyüze olduğumuzu belirten Yıldız, sigara içmenin bedelinin yıllar sonra sağlık bozulduğunda ödendiğini ve önümüzdeki 20 yılda sigaranın yol açtığı ölüm, ek hastalıklar ve ekonomik kayıpların ciddi boyutlarda olmaması için hemen şimdi sigaradan kurtulmamız gerektiğini söyledi.

 

“Pasif içiciler de sigaradan büyük zarar görüyor”

Sigara bağımlısı kişinin sadece kendisine değil, çevresine de büyük zarar verdiğini kaydeden Yıldız, tütün dumanının “Ana Akım” denen, sigara içicisinin soluduğu gazlar ve “Yan Akım” denen sigaranın yanan ucundan çıkan gazlar olarak ikiye ayrıldığını belirtti. Yan akımda zehirli kimyasalların daha fazla yer aldığını söyleyen Yıldız, bu nedenle pasif içicilerin de sigaradan büyük zararlar gördüğüne dikkat çekti. 

 

Sigarayı bırakmanın vücuda etkileri nelerdir?

Sigara Bırakma Polikliniği’nin Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi bünyesinde halkın hizmetinde olduğunu da kaydeden Yıldız, dileyen tüm hastaların buraya başvurabileceğini ve yeni geliştirilen yaklaşımlarla tedavi olabileceklerini belirtti. Yıldız, sigarayı bıraktıktan sonra bedende gerçekleşen değişimleri ise şöyle sıraladı:

• 20 dakikada kan basıncı normale döner, eller-ayaklar ısınır.
• 8 saatte kan karbonmonoksit düzeyi normale iner.
• 48 saatte koku ve tat alma duyuları normalleşir.
• 3 ay sonra efor kapasitesi artar, öksürük-balgam azalır.
• 1 yıl sonra kalp krizi geçirme riski yüzde 50 azalır.
• 5 yıl sonra ağız, boğaz, özefagus kanser riski yüzde 50 azalır.
• 10 yıl sonra akciğer, mesane, böbrek, pankreas kanser riski azalır.
• 15 yıl sonra kalp krizi geçirme riski içmeyenlere eşitlenir.

Hastanın sigarayı bırakmasının her hekimin görevi olduğunu söyleyen Yıldız: “Hiç kuşku yoktur ki her hekim, göğüs hastalıkları uzmanı olsun ya da olmasın her hekim, mesleğinin kendisine yüklediği sorumlulukların bir gereği olarak tütün kontrolü mücadelesini hayatının bir parçası haline getirmelidir. Çünkü Hipokrat’tan bu yana “önce zarar vermeme” ilkesi hekimlik mesleğinin temel düsturu olmuştur” şeklinde konuştu.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Melikgazi Belediyesi’nden glütensiz etkinlik Melikgazi Belediyesi çölyak hastaları ve hasta yakınları ile birlikte glütensiz mutfakta etkinlik düzenledi. Necip Fazıl Kısakürek Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen etkinlikte çölyak hastaları ve çölyak yakınları ile birlikte glütensiz yiyecekler hazırlanarak hastalığa karşı farkındalık oluşturuldu. Melikgazi Belediyesi, buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan, glütene karşı hassasiyete sebebiyet veren, özel beslenme gerektiren çölyak hastalığına karşı vatandaşlara gıda paketleri ile destek olmanın yanı sıra sağladığı eğitimlerle de bilinçlendirmeye devam ediyor. Yıl içerisinde hastalıkla mücadele eden hastalara talepleri doğrultusunda glütensiz gıda paketi yardımıyla destek olan Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, toplumu bilinçlendirecek hizmet ve çalışmaları yakından takip ediyor. MELMEK kursları çerçevesinde verilen eğitimle, yaşam kalitesini düşüren çölyak hastalığına karşı mücadele eden hastalar, Melikgazi Belediyesi tarafından tedarik edilen glütensiz malzemelerle kurabiye, pasta, ekmek gibi yiyecekler üretebiliyor. Sosyal belediyecilik anlayışıyla vatandaşların ihtiyaçları doğrultusunda hizmet sağlayan Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, "Vatandaşlarımızın sağlıklı, huzurlu olmaları bizler için son derece önem arz ediyor. Çölyak rahatsızlığı olan vatandaşlarımızın glütensiz ürünlerle beslenmeleri gerekiyor. Melikgazi Belediyesi olarak çölyak hastası vatandaşlarımıza destek olmak için glütensiz gıda desteği sağlıyoruz. MELMEK kurslarımızda çölyak alerjisi bulunan hastalara ve yakınlarına, glütensiz malzemelerle yiyecek hazırlayabilmeleri için eğitim veriyoruz. Çölyak ile mücadele eden vatandaşlarımızın her zaman yanındayız. Desteklerimiz devam edecek. Cenab-ı Allah hepimize sağlık, sıhhat nasip eylesin" dedi. Bu çerçevede düzenlenen etkinliğe katılarak hastalığa karşı farkındalık oluşturmanın önemine değinen Melikgazi İlçe Milli Eğitim Müdürü Hacı Kaya, Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu’na çölyak hastalarına verdiği destekten ve toplum bilinçlenmesi adına sağladığı eğitimlerden dolayı teşekkür etti. Etkinlik, eğitime katılan çocuklara Melikgazi Belediyesi tarafından hazırlanan çanta ve kırtasiye malzemelerin hediye edilmesiyle sona erdi.
Niğde Kimisi gelin kaynana geldi kimisi ise 70’inden sonra Niğde Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nün Yeşilgölcük ve Alay beldelerinde açtığı okuma yazma kursu sona erdi. Kursu başarıyla tamamlayan 12 kursiyere düzenlenen törenle sertifikaları verildi. Yeşilgölcük ve Alay’da düzenlenen sertifika törenine Niğde Valisi Cahit Çelik’in eşi Nermin Çelik, Yeşilgölcük Belediye Başkanı Nurettin Yurtseven, Alay Belediye Başkanı Yusuf Akdemir, Niğde Halk Eğitim Merkezi Müdürü Orhan Çetin, Yeşilgölcük Anadolu İmamhatip Lisesi Müdürü Ahmet Tayfun Eren, Alay İlköğretim Okulu Müdürü Abdullah Bozok, öğretmenler ve kursiyerler katıldı. Törende yaptığı konuşmada bireyin eğitiminin önemine dikkati çeken Niğde Valisi Cahit Çelik’in eşi Nermin Çelik hayatın her alanında aktif rol olan kadınların eğitim seviyesinin yükseltilmesi gerektiğini ifade etti. Çelik; "Günümüz dünyasında toplum değişen ekonomik ,teknolojik ve sosyolojik şartlarla beraber kadına her zaman olduğundan daha büyük sorumluluklar yüklemektedir. Cemiyetin her alanında gün geçtikçe rolü daha çok ön plana çıkan kadınlarımızın eğitimden de en üst düzeyde yararlanma hakkının bulunduğunu ve bu hakkın bireye teslim edilmesi noktasında da Devletimizin büyük sorumluluk üstlendiğini görmekteyiz .Ekonomik ve toplumsal hayatta farklı roller üstlenen kadınlarımızın eğitiminin güçlü olması, gelişmiş ve müreffeh bir toplum olma yolunda daha kararlı adımlar atma hususunda bizleri cesaretlendirmektedir. Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde 2018 yılında başlatılan “Okuma-Yazma Seferberliği” projesi Ülkemizin dört bir yanında Halk Eğitimi merkezlerimizin koordinesinde okullarımızda açılan kurslarımızla devam etmektedir" dedi. "Okuma yazma bilmediğim için evden çıkamıyordum" Niğde Halk Eğitim Merkezi Müdürü Orhan Çetin Halk Eğitim Merkezleri’nde kurs açılabilmesi için 12 kişi olması gerektiğini ifade ettiği konuşmasında okuma-yazma kursu için bir kişinin yeterli olduğunu vurguladı. Çeşitli sebeplerle okuma yazma öğrenemeyen ve kursu başarı ile tamamlayarak sertifika almaya hak kazanan kursiyerler ise yaşadıkları mutluluğu dile getirdi. Kursa katılanlar arasında gelin Güllü ve kaynanası Gülderen Erol ile 70 yaşındaki Fatma Soylu da yer aldı. Soylu; "Geçmişte ailem iş yaptırıp çocuk baktırmak için okula göndermedi. Ben çok hevesliydim, çok istedim okumayı. Ama göndermediler" dedi. Bir diğer kursiyer Hanife Atıcı ise, okumayı öğrendiği için mutlu olduğunu ifade ederek; "Okuma yazma bilmediğim için evden dışarı çıkamıyordum. Şimdi her yeri öğrendim, kendim gidip gelebiliyorum. Yeni başlamama rağmen TC’mi bile ezberledim. Daha ne olsun" diye konuştu.