Hastaları arasında bir ülkenin cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde talimatıyla gönderdiği hastalar bulunan Dr. İbrahim Özkuş, başarılı bir cerrahlıktan turizme yönelen hikayesini anlattı. Türkiye’deki eğitimini yurt dışında sürdürdüğünü ifade eden Dr. İbrahim Özkuş, “Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden sonra hocalarımın yönlendirmesiyle İngiltere’de kraniofacial cerrahi eğitimimi sürdürdüm. Eğitimim boyunca plastik cerrahinin rekonstrüktif cerrahi alanına ilgi duydum. Kendimi bu yönde geliştirmeye çalıştım. İngiltere’den döndükten sonra bulunduğum üniversitede çalışmaya başladım. Ancak malum nedenlerden ötürü buradan ayrıldım. Elimde iki tane uzmanlık diplomam olmasına rağmen işportacılık yaptım. Sonra yine bir hocamızın yönlendirmesiyle ve referansıyla özel muayenehane de açarak Amerikan Hastanesinde çalışmaya başladım" dedi.
“Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdim”
Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek altı kaburgası olmayan çocuğa göğüs kafesi rekonstrüksiyonu gerçekleştirdiğini anlatan Dr. Özkuş, “Türkiye’de 1993 yılında ilk defa altı kaburgası olmayan bir çocuğun göğüs kafesinin rekonstrüksiyonunu yaptım. Tıbbi olarak 3-5 yıl ömrü kalmış kabul edilen hastamız şuan yaşamını iyi bir eğitim almış başarılı bir kişi olarak sürdürmektedir. Yine Türkiye’de yapılamaz denilen birçok vakaya çalıştığım özel hastanede başarılı cerrahi operasyonlara imza attık" diye konuştu.
Hastaları arasında bir ülkenin cumhurbaşkanı da ve dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla gönderilen hastalar da bulunduğunu kaydeden Dr. Özkuş, “Bir doktor için en güzel olan hastasının problemsiz iyileştiğini anladığı andır. Bir ülkenin cumhurbaşkanını ameliyat ettim. Aynı hastalıktan dolayı ameliyat masasına yatan bir apartman görevlisi olsa bile biz aynı ameliyatı yaparız. Bizim kişilere göre farklı davranmamız mümkün değildir. Bizim için öncelik unvan değil insandır. Bizim için hastanın cinsiyeti de yoktur. Bizim için sadece bir insandır. Yine Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a başbakanlığı döneminde ekonomik durumu iyi olmayan bir genç hastamız mektupla ulaşıyor. Cumhurbaşkanımız da bize ulaştı. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla o hastaya da gereken müdahaleyi yaptık" şeklinde konuştu.
Kurduğu vakıfla hayatlara dokunmaya devam ediyor
Türkiye’de ilkleri gerçekleştirdiği başarılı ameliyatlara rağmen 2008 yılından sonra tıp alanından çekilmeye başladığını, sadece kurduğu vakıf aracılığıyla maddi imkanı olmayanları ameliyat ettiğini anlatan Özkuş, “Bir dergi tarafından Türkiye’deki 100 doktor seçilmişti. Bu doktorlar arasında beş plastik cerrah içerisinde ben de yer almıştım. Ancak bunların hiçbir önemi yok. Önemli olan hastalarımızın sağlığına kavuştuğunu görmektir. Ancak 2008 yılından sonra yavaş yavaş tıp camiasından çekilmeye başladım diyebilirim. Bir vesile ile hastalar bizi bulduğunda ameliyat yapıyorum. Kafa Yüz ve Rekonstrüktif Cerrahi Vakfını kurdum. Bu vakıf aracılığıyla ekonomik durumu iyi olmayan hastaların tedavilerini yapmaya çalışıyoruz. Şuanda çenesi tek taraflı olarak kaynamış, ağzını açamayan, dişleri arasından beslenerek yaşamını sürdürmüş olan ekonomik durumu iyi olmayan bir hastaya cerrahi operasyon yapmaya hazırlanıyoruz. Benim amacım rekonstrüktif cerrahi alanında küçük bir özel hastane oluşturmak ve bunun bir enstitü olmasını sağlayarak bir üniversiteye devretmek. Bunu başarabilirsem kendi alanımda bir eser bırakmış olmanın mutluluğunu yaşarım" ifadelerini kullandı.
Tıp camiasından turizme geçti
Tıp alanından turizme uzanmasını da anlatan Dr. Özkuş, “İdealist olarak başladığım tıp alanından geri çekilerek memleketim olan Giresun’a dönmeye karar verdim. Kulakkaya Yaylası’nda bir otel yaptım. Turizmci değilim, otelci de değilim ama bir uğraş veriyoruz. Amacımız Kulakkaya Yaylası’nı turizm destinasyonu haline getirmekti. Bunu ne kadar başardık bilemiyorum fakat Kulakkaya Yaylası şimdi epeyce bir popüler hale geldi” dedi.
Ahmet Bilge
