SPOR - 17 Ekim 2020 Cumartesi 18:02

Nihat Özdemir: 'Transfer döneminin uzaması için başvurular geldi'

A
A
A
Nihat Özdemir: 'Transfer döneminin uzaması için başvurular geldi'

Transfer döneminin uzaması için başvurular geldiğini açıklayan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, “Bu yalnız TFF’nin vereceği bir karar değil. Bu FIFA ve UEFA nezdinde bazı izinleri almamız gerekiyor. Bunun yetişmesi mümkün değildi, ayrıca transferin uzamasında herhangi bir neden göremedik” dedi.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir, gündeme dair basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

“Takımlar oyuncularına ve teknik direktörlerine dikkat etsinler”

Hatayspor’da 17 futbolcu ve Teknik Direktör Ömer Erdoğan’ın korona virüs testlerinin pozitif çıkmasından dolayı maçları ertelemek zorunda kaldıklarını dile getiren Özdemir, “Bu pandeminin sadece Türkiye’mizde değil tüm dünyada sporun üzerinde etkisi hepimiz tarafından bilinmekte. Biz 4 haftayı geride bıraktık ligde. Bu hafta beşinci haftayı oynuyoruz. Bu arada da milli maçlar arası verdik 15 gün. Tabii bizi üzen şu anda en büyük olay Hatayspor’un maçlarını ertelememizdir. Hatay’da çok sayıda Covid-19 olayı çıktı hatta teknik direktörleri de pozitif. Yapacak başka bir şeyimiz yoktu. Üzülerek maçlarını ertelemek zorunda kaldık. Neden üzülerek söylüyorum çünkü hepimizin bildiği gibi bizim 2020-2021 çok sıkışık bir sezon. 2021’in 16 Mayıs’ında bütün ligleri bitirmek istiyoruz. Çünkü hemen arkasından Avrupa Futbol Şampiyonası başlamakta. Bundan dolayı sıkışık bir takvim bizi bekliyor. Bir maçı ertelediğimiz zaman koyacağımız yer yok. Erteleme maçını oynatacağımız yer o kadar sıkışık ki bundan dolayı çok zorlanıyoruz. Bütün takımlardan hem Süper Lig hem 1. Lig, 2. Lig, 3. Lig, bu işe çok önem vermelerini istirham ediyorum. Bu takvim sıkışıklığından dolayı bütün oyuncularına ve teknik direktörlerine çok dikkat etsinler. Bakıyorum tabii bazı futbolcularımız kendi memleketlerine gitmişler milli maçlardan dolayı. Oradan gelenlerde pozitif neticeler çıktı. Onlar bu hafta takımlarında oynamayacaklar. Onun için herkesin bu işe çok önem vermesi gerektiğine inanıyorum. Biz gerekli önemi verelim ama böyle olaylar tabii ki karşımıza çıkacak. Biz de o zaman gerekli tedbirleri alarak veya ertelemeyi hiç istemediğimiz halde mecbur kalıyoruz. Bunu yapmamamız gerektiğine de ben inanıyorum ama başka çaremiz yok. Bütün takımlara kendilerine, oyuncularına, teknik direktörlerine, çalışanlarına önem vermelerini rica ediyorum” şeklinde konuştu.

“Bilim Kurulu’ndan bir ışık alabilirsek seyirci kapasitesini arttırarak uygulamaya çalışacağız”

Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’yla maçlarda tribünlere belli oranda seyirci alınması konusunda irtibat halinde olduklarına da değinen Nihat Özdemir, “Biliyoruz ki TFF bundan 1.5 ay evvel 1 Ekim’den itibaren locaların serbest ve seyircilerin de yüzde 30 kapasiteli kullanılması kararını aldık ve bunu ilan ettik. Bu işte en önemli etken, karar verici olan Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’dur. Fakat Kurban Bayramı’ndan sonra hepimizin bildiği gibi Covid’de bir artış oldu. Sağlık Bakanlığı haklı olarak Bilim Kurulu’nun da tavsiyesiyle liglerin seyircisiz oynanması gerektiğini açıkladılar. Biz de federasyon olarak bu kararımızdan vazgeçtik. Yapacak başka bir şeyimiz yoktu. Sonra tekrar görüşmelerimiz devam etti. Bu sefer bilhassa Gençlik ve Spor Bakanlığımızın çok olumlu girişimleri neticesinde artık sadece locaların yüzde 50 kapasiteyle kullanılması kararını aldık. Bu milli maçımızda da uygulandı, çok dikkat ettik. Bu hafta liglerimiz oynanıyor, orada da locaları olan takımların yüzde 50 kapasiteyle localarını kullanma kararını aldık. Tabii bütün kulüpler, yalnız Süper Lig değil, 1. Lig, 2. Lig, 3. Lig kulüpleri de dahli olmak üzere hepsi seyirci kapasitesinin belli oranda kullanılmasını istemektedir. Bu yüzde 10, 20, 30 olabilir. Bunun için gerekli girişimlerde bulunduk. Sağ olsun tekrar teşekkür ediyorum Gençlik ve Spor Bakanlığı da bizle beraber bu girişimlerde bulunuyor. İnşallah en kısa zamanda Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’ndan bir ışık alabilirsek seyirci kapasitesini arttırarak uygulamaya çalışacağız” diye konuştu.

“Başakşehir ve Sivasspor’un müracaatları oldu”

Medipol Başakşehir’in Şampiyonlar Ligi, Sivasspor’un da UEFA Avrupa Ligi’nde sahalarında oynayacakları müsabakalara seyirci alınabilmesi için TFF’ye yazılı başvuru yaptıklarını belirten Başkan Özdemir, “Yalnız Göksel beyin değil, aynı zamanda Sivasspor’un da bize bir müracaatları var. Birisinin Şampiyonlar Ligi maçı var, birisinin de Avrupa Ligi maçı var. Şampiyonlar Ligi maçında bu hafta salı günü Başakşehir, Leipzig’e gidecek ve seyircilerin iştirakiyle bir maç oynanacak. Haklı olarak kendilerinin 1 hafta sonra oynayacakları Paris Saint-Germain maçının seyircili olması gerektiğini bize ifade ettiler ve bir yazıyla müracaat ettiler. Aynı şekilde Sivas’ın da böyle bir talebi var. Bu hafta deplasmanda Villarreal ile oynuyor, sonra evinde oynayacak. Çok haklılar, kendilerini haklı görüyorum. Çünkü futbol seyirciyle güzel, taraftarla güzel, taraftarların maçta olmasıyla güzel. Onun için biz de gerekli girişimlerde bulunduk. Hem Sağlık Bakanlığı hem de Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bu dilekçelerini biz de kendi görüşlerimizi ilave ederek müracaat ettik. İnşallah ondan da salı veya Çarşamba günü bir netice elde edeceğimizi tahmin ediyorum” ifadelerini kullandı.

“Transfer döneminin uzaması için başvurular geldi”

TFF Başkanı Nihat Özdemir, yaz transfer döneminin uzaması konusunda bazı takımların talepte bulunduğunu da vurgulayarak, şunları söyledi:
“Evet bize gerekli başvurular geldi. Ama bu yalnız TFF’nin vereceği bir karar değil. Bu FIFA ve UEFA nezdinde bazı izinleri almamız gerekiyor. Bunun yetişmesi mümkün değildi, ayrıca transferin uzamasında herhangi bir neden göremedik. Zaten uzun bir dönem vardı. Onu da takımlarımız gördüğümüz kadarıyla ihtiyaçları olan transferi yaptılar. Bu hafta da maçlarını oynuyorlar, kendilerine başarılar diliyorum.”

Güven Mert Ercan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Hatay Kızılay Başkanı Hatay’da depremzedelerle iftar sofrasında buluştu Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay Güzelburç’taki Kızılay Yaşam Merkezi’nde depremzedelerle iftar sofrasında bir araya geldi. Ramazan ayının yardımlaşma ruhunu öne çıkaran Yılmaz, son depremzede yuvasına kavuşana kadar desteklerinin süreceğini belirtti. Deprem bölgesinde ilk günden itibaren varlığını hissettiren Türk Kızılay’ı Ramazan ayında da afetzede vatandaşları unutmuyor. Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay’ın Güzelburç bölgesinde bulunan Kızılay Yaşam Merkezi konteyner kentinde vatandaşlarla iftar sofrasında bir araya geldi. "Hatay’da son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız" Ramazan ayının; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı olduğunu belirten Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, "Biz bugün burada zor günleri birlikte atlatmaya çalışıyoruz. Türk Kızılay’ı olarak her zaman söylediğimiz bir konu var; son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız. Ramazan ayındayız, Ramazan ayı; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı ama aynı zamanda Ramazan ayı sevdiklerimizle bir araya gelme ve bir sofranın etrafında buluşma ayı. O nedenle biz bugün burada Hatay’da kardeşlerimizle bir ekmeği bölüşeceğiz, beraber iftarımızı açacağız. Birbirimizi dinleyerek bu zor günleri atlatmak adına bir aşama daha ilerlemiş olacağız. Ben zor günlerin geçeceğine inanıyorum. Son 1 sene de gördüğümüz şu ki herkes tünelin ucundaki ışığı görmüş durumda bu da zor günlerin geçeceğine inancı pekiştiriyor. Bu günlerde biz halkımızla bir arada olmaya devam edeceğiz. Tekrar herkesin Ramazanı hayırlı olsun" şeklinde konuştu.