SAĞLIK - 09 Nisan 2019 Salı 14:18

Nöroloji Uzmanı Dr.Pınar Gelener Arsal; "Parkinson son değildir"

A
A
A
Nöroloji Uzmanı Dr.Pınar Gelener Arsal; "Parkinson son değildir"

Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr.Pınar Gelener Arsal, 11 Nisan Dünya Parkinson günü dolayısıyla açıklamalarda bulunarak, Parkinson hastalığının hareket bozuklukları grubunda ele alınan bir hastalık olduğunu belirtti. Dr.Arsal, dünya Parkinson hastalığı günü, her yıl 11 Nisan'da, bu hastalıktan etkilenen insanları desteklemek ve farkındalık oluşturmak amacıyla kutlanmaktadır dedi.

Parkinson hastalığının belirtileri nelerdir?

Parkinson hastalığı, kural olarak sinsi ve vücudun tek bölgesinden başlayıp yavaş yavaş ilerler ve zamanla vücudun diğer yarısına da geçer diyen Nöroloji Uzmanı Dr.Pınar Gelener Arsal, “Esas hastalık tablosu oturmadan önceki uzun bir dönem vardır ve bu dönemi tanımak önemlidir. Koku duyusu kaybı, kabızlık, idrar yapma güçlüğü veya idrar kaçırma, depresyon, davranış bozukluğu, uyku bozuklukları, obezite, sabah uykusu gibi erken bulgular esas tablonun başlamasından 10-20 sene öncesinde görülebilir. En sık başvuru sıklıkla kol salınımında azalma ve omuz ağrısı ile birlikte elde istirahat halinde ortaya çıkan titremedir. İlk belirtiler çoklukla bir elin özellikle ince hareketlerde beceriksizleşmesi, tutuklaşması, yavaşlaması ya da tüm hareketlerin özellikle yürümenin yavaşlaması ve vücudun öne doğru eğilmesi şeklindedir. Hastalara sorulduğunda yazılarının değişip küçüldüğünü, düğme iliklemek ya da açmak gibi ince işlerde zorluk çektiklerini, gece yatakta dönmenin, yerlerinden kalkmanın güçleştiğini, hareketlerinin, yürümelerinin yavaşladığını, ayaklarını sürterek yürüdüklerini, harekete başlamada güçlük çektiklerini ifade ederler. Buna karşın kaba kas kuvveti gerektiren işlerde güçsüzlük fark etmediklerini söylerler” dedi.

Hastaların ilk zamanlar yürümeye başlamada, dönmede ve dar veya kalabalık çevrelerden geçmede zorluk çektiklerini ifade eden Arsal, “Bunu motor bloklar olarak da adlandırılan harekette ani duraklamalar izler. Zamanla hastanın yutma güçlüğü nedeniyle beslenme sorunları tabloya eklenebilir. Yönetici işlevlerde bozulma, bellek, planlama ve organizasyon bozukluğunun yanı sıra depresyon ve kaygı bozukluğu ve diğer mizaç bozuklukları Parkinson hastalığında sıktır. Uyku bozuklukları neredeyse tüm hastalarda bulunur. Canlı rüyalar ve kâbuslar özellikle tedavi edilen hastalarda oldukça yaygındır” dedi. 

Tedavisi var mıdır? Bu tedavi hastalığı tamamen ortadan kaldırabilir mi?

Parkinson hastalığı tedavi edilebilir bir hastalıktır diyerek cümlelerine devam eden Arsal, “Hatta Parkinson sendromları içerisinde en iyi tedavi yanıtı olan hastalık parkinson hastalığıdır. Tedavi semptomatiktir yani; hastaların şikâyetlerini iyileştirmeye, bulgularını ortadan kaldırmaya ve yaşam kalitelerini arttırmaya yöneliktir. Hastalığı tamamen geri döndüren veya hastalığın seyrini durduran bir tedavi seçeneği henüz yoktur. Birkaç ilacın hastalığın seyrini tamamen değiştirmese de modifiye edebileceği ispatlanmıştır” şeklinde konuştu. 

Parkinson hastası tedavisiz bırakılırsa ne olur?

Hastalarda tedavi startejilerinin kullanılmaya başlanmasıyla birlikte yaşam kalitelerinde belirgin artış olduğunun altını çizen Arsal, “Ortalama yaşam beklentileri uzamıştır. O yüzden parkinson hastalığı tanısı alan her hastada en uygun tedavinin hemen başlanması önerilmektedir. Tedavisiz bırakılan veya tedavisine geç başlanan bireylerde hastalık kötü seyreder ve yaşam kalitesi olumsuz yönde etkilenir” diyerek cümlelerini sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.