GÜNDEM - 09 Eylül 2019 Pazartesi 12:19

Öğretim yılına en acı başlangıç

A
A
A
Öğretim yılına en acı başlangıç

Eskişehir’de iki gün önce iki arkadaşı ile birlikte geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Burcu Öğretir’in öğretmenin sınıfında yeni eğitim öğretim yılı açılışında gözyaşı hakim oldu.

Eskişehir’de 7 Eylül 2019 tarihinde Nebi Yılmazbilek idaresindeki 26 DN 482 plakalı otomobil, Eskişehir-Sarıcakaya karayolunun 10. kilometresinde elektrik direğine çarpmış, meydana gelen kazada, sürücü Yılmazbilek ile araçta bulunan Erdinç Ertürk ve Burcu Öğretir hayatını kaybetmişti.

Veliler gözyaşlarına hâkim olamadı

Yeni eğitim öğretim yılı açılışında Mithat Paşa İlkokulu'nda bulunan 2-A sınıfı öğrenci ve velileri, Burcu Öğretir öğretmenin yokluğunda gözyaşı döktü. Veliler sabah saatlerinde sınıfa gelerek, Burcu öğretmenin masasına çiçeklerle donattı. Burcu öğretmenin hayatını kaybettiği, bir çok öğrenciye veliler tarafından söylenmemesinden dolayı öğretim yılının ilk gününde sıraları veliler doldurdu. Gözyaşlarına hâkim olamayan veliler dakikalarca sırada oturarak, Burcu öğretmen için gözyaşı döktü. Mithat Paşa İlk Okulunda buruk başlayan eğitim öğretim yılında, meslektaşları da yaşanan olaya hala inanamıyor. Öğrenciler tarafından gönderilen çiçekte yazılı bulunan notta ise 'Seni hiç unutmayacağız. Güzel gözlü öğretmenim' yazması yürekleri dağladı. Bazı veliler ise masada bulunan öğretmenin fotoğrafını sevdi.

Şiir okurken görüntüleri ortaya çıktı

Burcu öğretmenin, Mithat Paşa İlkokulu'nda daha önce düzenlenen ‘Sende bir şiir oku’ etkinliğinde görüntüsü ortaya çıktı. Burcu öğretmen, okuduğu şiirinin ilk bölümünde; “Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var - Yaşadın mı yoğunluğuna yaşayacaksın her şeyi - Ve hayat sunulmuş bir imtihandır insana" dizeleri yer alıyor

Veliler çok üzgün

Gözüyaşlı velilerden Arzu Öznur, öğretmen Burcu Öğretir'in soyadına yakışan bir insan olduğunu dile getirerek, "Çocuklarımıza her şeyden önce iyi bir insan olmayı öğretmişti. Çok neşeli biriydi. Çocuk sevgisi çok fazlaydı. Bize çocuklarla kaliteli vakit geçirmemizi söylerdi, zamanın değerinden bahsederdi. Demek ki çok kısa yaşayacakmış. Hepimizin başı sağ olsun" dedi.

Gülden Çimen isimli veli ise, kızına hala durumu anlatmakta zorlandığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Kızım soruyor bana ‘anne öğretmenim nerede?’ diye. Güzel bir dille anlatmaya çalışıyorum. ‘Anne belki yalan söylemişlerdir gidip öğrenir misin?’ diyor. Çok iyi bir öğretmendi. Kelimelerle anlatılacak bir şey değil yani başımız sağolsun."

Torununun öğretmeni olduğunu belirten Nurhan Çabuk, ise üzüntülerini şöyle dile getiriyor;
"Ben anneanne olarak geldim. Tatildeydik, cenazeye katılmak isterdik. Torunuma söyleyemedik. ‘Ben ondan başka öğretmene gitmem’ diyor. 'Oğlum belki tayin olmuştur' diyorum. ‘Ben onsuz yapamam, bize kuzucuklarım diye sarılıyordu’ diyor. Bilmiyorum nasıl olacak. Çok üzgünüm. Çok iyi bir öğretmendi. Allah ailesine sabır versin."

"22 yıllık eğitim öğretim yılımın en ağır günüydü"

Mithat Paşa İlkokulu Müdürü Fatma Akın, Burcu Öğretir'in öğrencilerini 'kuzu sarmalarım' diye sevdiğini söyledi.

Akın, temmuz ayında okula atandığını belirterek, "Burcu hanımla bu okulda görev yapmadım, ama daha önce başka bir okulda kendisi ile mesai paylaşmışlığım var. 2014 Ağustos’unda bu okulda görevine başlayan bir arkadaşımızdı. Bu yıl 1. sınıfta okuttuğu çocukları, 2’nci sınıf olarak devam edecekti. Burcu hanım sadece okulda, okul paydaşlığı dışında diğer velilerle de çok iyi iletişim kurabilen sosyal yönü çok güçlü olan, aynı zamanda Tepebaşı Belediyesi Sanat Müziği Korosunda yer alan çok yönlü bir arkadaşımızdı. Hayat doluydu. Biz şimdi bu kasar hayat dolu, bu kadar hızlı yaşantısını demek ki ömrü kısa olacakmış diye yorumlamak durumundayız. Yokluğu kesinlikle doldurulamayacak. Ben buraya büyük bir heyecanla gelmiştim. Güzel mesai paylaşmıştık, yine aynı duygularla gelmiştim. Bugün 22. yılımı geçirdiğim eğitim-öğretim yılımın en ağır günüydü. Ben ilk defa bir okula nasıl gideceğim sorusunu sordum kendime. Bugün okula gelmek diğer bütün mesai arkadaşlarım gibi bana da çok ağır geldi. Öğrencilerini 'kuzu sarmalarım' diye severmiş. Yerini tutmayacağını biliyoruz. Ben öğrencilerle henüz çalışma fırsatı yakalayamadım. Biz yazın atandık. Herhalde bundan sonra onlar bizim kuzu sarmalarımız olacak. Ne derece yaralarını sarabiliriz bilmiyorum ama elimizden geleni yapacağız. Tepebaşı İlçe Eğitim Müdürlüğü öğretmen ihtiyacımızı da en kısa zamanda karşılayacaklar. Kaldığımız yerden devam ediyor olacağız" dedi

Aydın Sarıoğlu - Burak Tekin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.