SAĞLIK - 15 Eylül 2020 Salı 12:34

'Ölümcül üçgendeki sivilcenizi asla sıkmayın'

A
A
A
'Ölümcül üçgendeki sivilcenizi asla sıkmayın'

Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, “Sivilcelerin sıkılması, iltihaplanma ve izlere yol açmasının yanı sıra damarlar yoluyla beyindeki kirli kanın kalbe gönderilmesinde rol oynayan kavernöz sinüs olarak bilinen boşluğun mikroorganizmalar ile tıkanmasına yol açabilir. Bundan dolayı, yüzün orta hattındaki özellikle ağız kenarlarından burun köprüsüne kadar olan bölgeyi kapsayan ‘ölümcül üçgen’deki sivilceler asla sıkılmamalıdır” dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Dermatoloji Bölümünden Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, hemen herkesin rahatsız olduğu akne problemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Topaloğlu Demir, halk arasında sivilce olarak bilinen aknenin, derideki kıl-yağ bezi ünitesinin iltihaplanması olduğunu belirterek “Kalıtsal özellikler, mikroplar, hormonlar, stres, kozmetikler, çeşitli kimyasallar, güneş ve diyet akne oluşumunda rol oynar. Akne vulgaris en sık görülen akne formu olup tipik olarak hormona duyarlı yağ bezlerin yoğun olduğu yüz, boyun, sırt üst kısım, göğüs ve omuzlar gibi bölgelerde ortaya çıkar. Ergenlik döneminde başlayıp, 30’lu yaşların başlarında yavaş yavaş geriler” dedi.

“Stres ve hormonlar büyük rol oynuyor”
Her yaşta ortaya çıkabilen aknenin yeni doğanlarda görülen formuna neonatal akne denildiğine işaret eden Doç. Dr. Topaloğlu Demir, şöyle devam etti: “1-12 ay arası bebeklerde görülen form infantil akne olarak adlandırılır. 1-7 yaş arası çocuklarda akne olağan dışıdır. Orta çocukluk aknesi olarak adlandırılan bu form endokrinolojik ve hormonal araştırma gerektirir. Ergenlik öncesi akne 7-12 yaş arası, ergenlik aknesi ise 12 yaş ve sonrasında görülen sivilceler için kullanılır. 25 yaş üzeri bireylerde başlayan akne erişkin başlangıçlı akne olarak adlandırılır, genellikle yüzün ‘U-bölgesi’ denilen çene, alt çene kemiği ve yanakları kapsayan hatta görülür. Kalıtsal özellikler, hormonal değişikler, kozmetik ürünler, diyet ve stresin bu sivilce tipinde rol oynadığı düşünülmektedir. Özellikle erkek tipi kıllanması olan ve adet düzensizliği olan kadın hastalar hormonal bozukluk açısından değerlendirilmelidir” diye konuştu.

“Radyasyon ve mesleki akne türleri de mevcut”
Doç. Dr. Topaloğlu Demir, çok nadir görülen akne fulminansın ise hızlı başlangıçlı ve ciddi izler bırakan bir form olduğuna değinerek ifadelerini şu şekilde sürdürdü: “Genetik yatkınlık, bakteriyel enfeksiyonlar, hormonal tedavi, böbrek üstü bezi hastalığı gibi nedenler oluşumunda rol oynayabilir. Tek başına görülebildiği gibi çeşitli otoinflamatuvar sendromların bir parçası olarak da karşımıza çıkabilir. Akne konglobata klasik akne tedavilerine dirençli, yaygın şekil bozukluğuna neden olabilen, deriye ağızlaşan içi irin dolu şişlikler ile seyreden şiddetli bir akne formudur. Köpek memesi hastalığı ve kıl dönmesi ile birlikte görülen, otoinflamatuvar sendromlara da eşlik edebilen sivilce formudur. Yukarıda saydığımız klinik tiplere ek olarak kozmetik aknesi, deterjan aknesi, mesleki akne, mekanik akne, klorlu kimyasallara temas sonra ortaya çıkan klor aknesi, akne ekskoriye, radyasyon aknesi ve güneş ışığına maruziyet sonrası ortaya çıkan akne aestivalis denilen çok sayıda akne varyantı da vardır. Akne ekskoriye, özellikle genç kızlarda veya kadınlarda görülen, sivilceleri sürekli sıkma, koparma, delmeleri sonucunda iz bırakabilen, sivilcelerin üzerinde kabuk bulunan yaralara döndüğü formdur. Bu tablo, kaygı bozuklukları, depresyon, takıntılı düşünce ve yineleyici davranışlar gibi çeşitli psikiyatrik bozukluklara eşlik edebilen formdur.”

“Ölümcül üçgen olanlar asla sıkılmamalı”
Sivilce sıkımının cilt hasarının yanı sıra birçok tehlikesinin bulunduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Topaloğlu Demir, “Sivilcelerin sıkılması, iltihaplanma, mikrop kapma ve izlere yol açmasının yanı sıra damarlar yoluyla beyindeki kirli kanın kalbe gönderilmesinde rol oynayan kavernöz sinüs olarak bilinen boşluğun, kan pıhtısı ve mikroorganizmalar ile tıkanmasına yol açabilir. Kavernöz sinüs trombozu olarak bilinen ve çok nadir görülen bu tablo ölümcül olabileceği için çok önemlidir. Bundan dolayı, yüzün orta hattındaki özellikle ağız kenarlarınızdan burun köprünüze kadar olan bölgeyi kapsayan ‘ölümcül üçgen’ olarak bilinen bölgeye yerleşen sivilceler asla sıkılmamalıdır” şeklinde konuştu.

“Akne tedavisine başlamak için en uygunu sonbahar”
Doç. Dr. Topaloğlu Demir, akne tedavisinde 4 temel hedefin bulunduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu: “Sonbahar akne tedavisine başlamak için en uyun mevsimlerden biridir. Akne tedavisinde 4 temel hedefimiz var. Bunlar, mevcut sivilcelerin tedavi edilmesi, yeni sivilce çıkışının önlenmesi, sivilce izi ve lekesi kalma riskinin azaltılması, izlerin tedavi edilmesidir. Tedavi süresi sivilcenin şiddetine göre kişiye özel olarak planlanır. Tedavinin etkisini görmek için en az 2-3 ay gerekir. Lezyonları tamamen iyileşen hastalarda tekrarların olmaması için devam tedavinin planlanması çok önemlidir. Yangıyı engelleyen, mikropları öldüren veya A vitamini türevi olan kremler ve jeller, ağızdan alınan antibiyotikler ve izotretinoin akne tedavisinde kullandığımız başlıca tedavilerdir. Ağızdan alınan tedavileri veremediğimiz aktif sivilceleri olan hastalarda ihtiyaç durumunda lazer tedavisinden de faydalanıyoruz. Sivilce izlerinin tedavisinde ise peeling denilen cilt soyma işlemleri, PRP (trombositten zenginleştirilmiş plazma), mezoterapi, dermaroller ve lazer uygulamalarını tek başına veya kombine olarak kullanmaktayız. İşlem süresi hastaya, izlerinin yoğunluğuna ve deriliğine göre değişmektedir.”

“Akne için nane yağı, aspirin gibi karışımlar kullanmayın”
Son yıllarda yayınlanan birçok bilimsel makalede sivilce ile beslenme arasında bir ilişki olduğunun gösterildiğini belirten Doç. Dr. Topaloğlu Demir, uyarılarına şöyle devam etti: “Glisemik indeksi yüksek, rafine şeker içeren yiyeceklerin tüketilmemesi, süt başta olmak üzere süt ürünlerinin kontrollü tüketilmesi ve probiyotik içeren besinlerle zenginleştirilmiş bir beslenme önerilmektedir. Akdeniz diyeti akne hastaları için uygun bir diyettir. Sivilce problemi olan kişiler, yağlı kremler kullanmamalı, yüzünü düzenli olarak temizlemeli, makyaj yaparken yağlı, yoğun kapatıcı özelliği olan ürünlerden kaçınmalı ve makyaj ile uyumamalıdır. Sağlıklı beslenme, düzenli uyku, sigara tüketilmemesi ve stresten uzak durmak akne tedavisini destekler. Nane yağı, diş macunu, aspirin, sarı kantaron yağı gibi karışımların kontrolsüz kullanılması, ciltte tahrişlere, egzamalara, yeni sivilce oluşumlarına, lekelenmelere ve izlere yol açabilir. Sivilce tedavisinin bütüncül ve kişiye özel bir tedavi gerektirdiği ve hekim gözetiminde yapılması gerektiği unutulmamalıdır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Yerlikaya: "Beraberliğimize, kim yan bakıyorsa biz de onlara düz bakacak değiliz” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “İstanbul’un Huzuru, Büyükçekmece’nin Huzuru İftar Buluşması” programına katıldı. Yerlikaya, "Son çırpınışlarını gördüğümüz başta bölücü terör örgütü olmak üzere FETÖ, DHKP-C, MLKP, yani bizim birliğimize, beraberliğimize, dirliğimize, kardeşliğimize kim yan bakıyorsa biz de onlara düz bakacak değiliz” dedi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “İstanbul’un Huzuru, Büyükçekmece’nin Huzuru İftar Buluşması” programına katıldı. Esenyurt Gökevler Mahallesi’nde bulunan bir otelin davet salonunda düzenlenen programa Bakan Yerlikaya’nın yanı sıra AK Parti İstanbul Milletvekili Halis Dalkılıç, AK Parti Büyükçekmece Belediye Başkan Adayı Recep Erol, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar, dernek temsilcileri katıldı. Programda Kuran’ı Kerim Tilaveti okunmasının ardından iftar yapıldı. Programda konuşan Bakan Yerlikaya, “Biz seçimin huzur ve güven ortamında olmasından sorumluyuz. Yol arkadaşlarım ile beraber inandığımız hizmetin tecelli etmesi ile ilgili sizlerin karşısında gelip bunları anlatıyoruz. Birileri bundan huzursuz oluyor. Onları huzursuz etmeye de Allah’ın izniyle devam edeceğiz. 14-28 Mayıs seçimini nasıl huzur ve güven ortamında yaptıysak Allah’ın izniyle İçişleri Bakanlığı 600 bin mesai arkadaşımızla bu huzuru da güveni de en güzel şekilde sağlayacağımıza da inancımız tam” dedi. “Bizim birliğimize, beraberliğimize, dirliğimize, kardeşliğimize kim yan bakıyorsa biz de onlara düz bakacak değiliz” Terörle mücadelede yapılan faaliyetlerle ilgili konuşan Yerlikaya, “Göreve geldiğimiz ilk andan itibaren 40 yıldan beri mücadele ettiğimiz ve artık son çırpınışlarını gördüğümüz başta bölücü terör örgütü olmak üzere FETÖ, DHKP-C, MLKP, yani bizim birliğimize, beraberliğimize, dirliğimize, kardeşliğimize kim yan bakıyorsa Cumhurbaşkanımızdan ve sizlerden almış olduğumuz cesaretle biz de onlara düz bakacak değiliz. Geldiğimiz ilk günden beri istikametimiz, adımlarımız, hukuk, insan hakları dedik ve aynı o şekilde devam ediyoruz ama devletin ve milletin iradesinden daha büyük bir güç yoktur. Biz hükümet ve devlet olarak azim ve kararlılıkla bu tüm terör örgütleri ile ilgili 10 aydan beri ve 21 yıldan beri yaptığımız ve hep üzerine katlayarak gitmiş olduğumuz başarıları Allah’ın izniyle artarak devam ettiriyoruz. Organize suç örgütleri ile mücadele ediyoruz. Bunlar şehir eşkıyaları yani suç işlemekte kibirlenenler. Taptıkları tek şey para. Arkadaşlarıma ‘Şehirde vatandaşlarımızın bildiği, hissettiği bir organize suç örgütü var ve halen siz bunlarla ilgili fiziki, teknik takip, planlı projeli bir iş yapmazsanız sizi orada durdurmam’ diyorum. Benim arkadaşlarım, mülki idare amirleri, illerde valilerimiz, emniyet, jandarma, savcılıklar hep beraber öyle bir uyum içerisinde çalışıyoruz ki 4 Hazirandan bugüne 421 yerel, bölgesel, ulusal, çapta organize suç örgütünü çökerttik götürüp adalete teslim ettik” ifadelerini kullandı. “Huzur yerelden başlar diyoruz" Uyuşturucu ile mücadeleyle ilgili yapılan faaliyetleri de anlatan Bakan Yerlikaya, “Huzur yerelden başlar diyoruz. Bizler polis, jandarma, sahil güvenlik, istihbarat ile beraber suçun her türlüsü ile uğraşıyoruz. İki görevim var benim: Önlemek, yakalamak. Suç işlenmesini önlemek için sahaya iyi basmam lazım. Teknolojiyi kullanmam lazım. İstanbul ve Büyükşehirleri kamera ile donatmam lazım. Sayıyı artırmam lazım. Bunları yapıyoruz. Daha 3 ay evvel İstanbul’a 7 bin polis, 1800’e yakın araç verdik. Günlük trafik devriye sayısı 395 idi. Şu anda bin 296. Şimdilik ve daha bunları artıracağım. Asayiş devriyesi bin 200 küsur idi. 2 bin 400’e çıktı. Evden hırsızlık 2024 Ocak, Şubat, Mart ayında 75 gün günlük Türkiye ortalaması 98’dir. 1 yıl önce 2023’teki ilk 75 günde 162 idi. Çünkü benim polisim öyle bir heyecanla çalışıyor ki. Onlarla gördüğünüz yerde öz çekim yapın. Sözde en büyük baronundan sokaktaki torbacıya varıncaya kadar 10 ayda 120 tona yakın yakaladık. Günlük sahayı çok iyi takip ediyoruz. Sizden yardım istiyorum. Duyduğunuz gördüğünüz, bildiğiniz, hissettiğiniz uyuşturucu temini satışı veya kullanışı ile ilgili bir mesele varsa rica ediyorum. 112’yi arayın çünkü NARVAS diye bir yazılım sistemimiz var ve 3 yıldan beri çalışıyor. Bunun mucidi İstanbul Narkotik Şube. Gelen telefonları tek tek kaydediyoruz. Gördüklerinizi söyleyin bu seferberlik ruhuyla yapılabilecek bir mücadele” diye konuştu. Konuşmasının devamında Bakan Yerlikaya, “Belediye başkanlığı şehrin gelişmesi, güzelleşmesi hemşehrilerin tüm ortak ihtiyaçlarının emanet edildiği emin kişi demektir. Sizin içinizden burayı bilen yukarıya çıktıktan sonra sizi tanımayacak olan değil, kibir yapacak olan da değil, makam verildiği zaman daha tevazu, indiği zamanda çıktığı zamanda aynı duruşta olan birisi. Takım oyunu oynayacak. Teşhisi doğru yapıp tedavisini doğru yapacak. Yaptığı zaman ben ben demeyecek. Biz yaptık diyecek. İyi ki varsınız diyecek. Muhtarlarımıza STK’larımıza hangi vilayetten buraya geldi ve artık Büyükçekmece nüfusuna kayıtlıysa ister 50 yıl önce, ister dün sabah sen benim hemşerimsin sen benim kardeşimsin kucaklaşmasını yapacak. Bizim kardeşimiz Recep Erol tam da böyle birisi” dedi.
Muş Muş Valisi Çakır, üs bölgesinde askerlerle iftar yaptı Muş Valisi Avni Çakır, Şehit Jandarma Üsteğmen İsmail Moray Üs Bölgesi’nde görev yapan askerlerle iftar yaptı. Muş-Diyarbakır karayolunun 35 kilometresindeki Şehit Jandarma Üsteğmen İsmail Moray Üs Bölgesine gelen Vali Çakır, askerlerle bir araya gelerek iftarını açtı. Vali Çakır, askerlere hitaben yaptığı konuşmada zorlu şartlarda kutsal bir görev ifa ettiklerini belirterek, "Her gün iftar soframızı, ramazanın bereketine uygun bir şekilde sizin gibi kahramanlarımızla, vatandaşlarımız ve öğrencilerimize beraber paylaşmaya gayret ediyoruz. Bu akşam da Moray üs bölgesindeyiz. Şehir merkezinde kar yok. Ama üs bölgesinde bir metre yaklaşan kar örtüsü var. Ne kadar güç şartlarda çalıştığınızı bir kez daha gördük. Zorlu şartlarda görev yaptığınıza şahitlik ederek bir kez daha sizlerle gurur duyduk. Hafta sonu yapılacak yerel seçimler de sizlerin üstün görev anlayışınızla huzur ve güven içerisinde geçmesi için desteğiniz çok önemli. Vatandaşımızın güven ortamını hafta sonu sağlayacağız. Çok zor şartlarda kutsal bir görev ifa ediyorsunuz. Sizlerin bu ramazanda görev şartlarınızı, zorluğunu daha da arttığında farkındayız. O yüzden sizlere tekrar tekrar vatanımız, milletimiz, devletimiz adına teşekkür ediyorum. Hepinizin oruçlarını Allah kabul etsin. Hepinize bundan sonraki yaşantınızda sağlık, mutluluk ve başarı dolu hayırlı günler diliyorum" dedi. İftar programına İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Kasım Ermiş ve İl Emniyet Müdürü Serkan Karaman katıldı.
İstanbul TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Bu coğrafyada zayıf olanın tutunma ihtimali yoktur" Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı (TBMM) Numan Kurtulmuş, Sultanbeyli’de sivil toplum kuruluşları ile iftarda bir araya geldi. TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Dünyada zalime dur diyecek bir sistemin kurulması şarttır. Bunun için de Türkiye öncülük yapacaktır" dedi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Sultanbeyli’de sivil toplum kuruluşları ile iftar yemeğinde bir araya geldi. Salon Semazen’de gerçekleşen programa Kurtulmuş’un yanı sıra, Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, AK Parti Sultanbeyli Belediye Başkan Adayı Ali Tombaş, meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve iş adamları katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan iftar programı oruçların açılmasıyla birlikte konuşmacıların açıklamalarıyla devam etti. STK temsilcileriyle iftarda buluşan Kurtulmuş, "Türkiye olarak dünyanın en önemli çatışma gerilim alanlarının tam merkezindeyiz. Dünyamız hızla maalesef şer güçler tarafından dünyayı istedikleri gibi yönetmek ve kendilerinden başkasına bu dünyayı bir şekilde dar etmek için ortaya çıkmış olan güçler dünyayı süratle neredeyse bir 3. Dünya Savaşı’na doğru sürüklüyorlar. işte 6 aya yaklaşan bir süre içerisinde Gazze’de yaşananların modern zamanlarda karşılaştığımız en büyük insani kıyım olduğunu, en büyük katliam olduğunu, artık bir soykırım boyutlarına çoktan vardığını ve bu olurken insanlığında ne yazık ki derin bir gaflet uykusuyla buna karşı seyirci kaldığını görüyoruz. Aynı şekilde hemen Rusya-Ukrayna arasında devam eden 2 yılı aşkın savaş sırasında yüz binlerce insanın ölümü şehirlerin yakıldığı bu savaş sırasında da en son Moskova’daki terör saldırısıyla birlikte meselenin yeni bir boyuta taşınmak üzere olduğunu görüyoruz. Karadeniz’de, Balkanlar’da, Kafkaslar’da, Doğu Akdeniz’de, Orta Doğu’da içinde bulunduğumuz, merkezinde bulunduğumuz bu coğrafyada gerçekten büyük gerilimlerin büyük çatışmaların olduğuna şahidiz. Türkiye olarak bu coğrafyada hem güçlü bir şekilde ayakta durmak, ama hepsinden önemlisi millet olarak birlik beraberlik içerisinde sosyal dayanışmamızı tam manasıyla gerçekleştirmiş ve bir kardeş millet olarak hep beraber kardeşçe hareket eden 85 milyon olarak dünyaya karşı sağlıklı bir duruş sergilemek mecburiyetindeyiz" dedi. "Bu coğrafyada zayıf olanın tutunma ihtimali yoktur. Onun için biz güç kuvvet derken hele hele Cumhuriyetimizin ikinci asrını sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye’nin yüz yılı haline getirelim derken kastettiğimiz budur" diyen Kurtulmuş, "Tam manasıyla her alanda güçlü olan bir Türkiye. Güvenlik ve istikrar içerisinde yolda devam eden bir Türkiye. İnşallah Türkiye olarak sağladığımız bu güvenlik ve istikrar iklimini daha kuvvetlendirerek devam ettireceğiz" diye konuştu. "Dünyada zalime dur diyecek bir sistemin kurulması şarttır. Bunun için de Türkiye öncülük yapacaktır" Kurtulmuş, "Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde Türkiye Gazze meselesinin ilk gününden itibaren bu meselenin çözülebilmesi için büyük bir güçle mücadele veriyor. Öncelikle acil ateşkes ve bununla birlikte insani yardımın Gazze’ye ulaştırılması yapılan bütün temaslarda Türkiye’yi öne koyduğu ana fikirdir. İsrail’in Netanyahu ve çetesinin durdurulması uluslararası alanda en çok mücadele verdiğimiz konuların başında geliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bendeniz meclis başkanınız olarak yüzün üzerinde meclis başkanı, hükümet başkanı ve devlet başkanıyla bu süre içerisinde görüşmelerimiz oldu. Ancak maalesef öyle görünüyor ki bundan sonra bu konuyla ilgili olarak arkasına aldıkları destekleri de artık yavaş yavaş kaybediyor Netanyahu ve çetesi, bundan sonra yeni bir dönem başlıyor. Bu dönemde Türkiye’nin öncülüğüne ihtiyaç var. Türkiye olarak yeryüzünde yeni bir düzenin kurulabilmesi, yeni bir siyasal sistemin kurulabilmesi için mücadele etmeye mecburuz. Dünya 5’ten büyüktür derken laf olsun diye başkalarına ayar vermek için bu sözü söylemiyoruz. Bu dünya bu şekliyle devam etmez. İsrail’i kim durduracak? Onun için dünyada zalime dur diyecek, mani olacak bir sistemin kurulması şarttır. Bunun için de Türkiye Allah’ın izniyle öncülük yapacaktır" ifadelerini kullandı.