GÜNDEM - 23 Şubat 2021 Salı 22:59

Ordu’da korona kararları: Gün yapmak, misafirliğe gitmek, köy ve yayla ziyaretleri yasaklandı

A
A
A
Ordu’da korona kararları: Gün yapmak, misafirliğe gitmek, köy ve yayla ziyaretleri yasaklandı

Ordu’da ev misafirlikleri ile kırsal mahalle ve yayla ziyaretleri yasaklandı.

Türkiye’de en fazla vakanın rastlandığı Ordu’da vakaların yüzde 80 oranında ev ve işyeri temaslısı olduğu tespit edildi. Bu tespit üzerine virüsün yayılım hızını azaltmak amacıyla Ordu Hıfzıssıhha Meclisi Ordu Valisi

Tuncay Sonel Başkanlığında toplandı. Toplantıda alınan kararlar şöyle açıklandı:

“1- Ev içi bulaşın önüne geçilmesi için misafir kabul etme, misafirliğe gitme, taziye amaçlı ev
ziyareti, gün yapma gibi sosyal faaliyetlere izin verilmemesine,

2- Apartman ve Site yöneticileri vasıtasıyla apartman ve site gibi toplu yaşam yerlerinin ortak kullanım alanlarının toplu bir şekilde kullanılmasının engellenmesine,

3- Apartman ve Site sakinlerinin ev gezmeleri yapmamaları konusunda, Apartman ve Site yöneticileri tarafından gerekli bilgilendirme duyuruları yapmalarının sağlanmasına,

4- Pozitif vaka tespit edilen Apartman, Site, müstakil konutlarda ikamet edenlere izolasyon ve karantina kararı uygulanmasına,

5- Çok sayıda işçi çalıştıran işletmelerde, pandemi kurallarına uygun hareket edilip edilmediğinin, İl Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğü ekiplerince gerekli kontrol ve denetimlerinin yapılmasına,

6- İl genelinde tüm mahalle muhtarlarınca, mahallelerinde Covid-19 salgını açısından bulaş kaynağı oluşturacak olan düğün, nişan, kına, mevlid, taziye gibi toplu olarak bir arada bulunulmasına neden olacak etkinliklerin yapılmasına müsaade edilmemesine,

7- Daha önce alınan İl Hıfzıssıhha Kurulu kararlarına istinaden cenaze merasimlerinin belirlenen kurallara (30 kişiyi geçmeyecek şekilde) uygun yapılması konusunda gerekli tedbirlerin alınmasına,

8- Kolluk kuvvetlerimizce özellikle kısıtlama saatlerinde kontrol noktalarında daha sıkı kontrol ve denetimler yapılarak, muafiyete neden olan durum kapsamında ikametlerinden çıkan vatandaşlarımızın muafiyet nedenine dair zaman ve güzergah ile sınırlı kalıp kalmadıklarının etkin bir şekilde denetlenmesi ve muafiyet durumunu istismar/suiistimal edenlere gerekli cezai müeyyidenin uygulanmasına,

9- İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Ziraat Odaları ile yapılan istişare neticesinde; mevsim itibariyle yapılacak tarımsal faaliyet bulunmadığından, olsa da hafta içinde yapılabileceğinden (hayvancılıkla uğraşanlar hariç olmak üzere) 27-28 Şubat 2021 ve 06-07 Mart 2021 tarihlerinde Çiftçi Kayıt Belgesi ile kırsal mahallelere (köylere), yaylalara gidilmesine izin verilmemesine,

10- Semptomları olan vatandaşlarımızın evlerinden görevli araçlarla alınarak, testleri yapıldıktan sonra yine görevli araçlarla evlerine bırakılmasına ve test sonuçları belli oluncaya kadar izole olmalarının sağlanmasına,

11- Evlerinde izolasyona tabi tutulan vakaların, denetim ekipleri tarafından günlük olarak evlerinde kontrol ve denetimlerinin yapılmasına,

12- Pazar yerlerinin giriş ve çıkış noktalarına Belediyelerimizce bariyerler konulmak ve HES kodu uygulaması yapılmak suretiyle vatandaşlarımızın Pazar yerlerine girmelerinin sağlanmasına,

Kaymakamlar ve ilgili Kurumlarca yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi ve mağduriyete neden olunmamasına, alınan kararlara uymayanlara Umumi Hıfzıssıhha Kanununun ilgili maddeleri gereğince idari işlem tesis edilmesine ve konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanununun 195 inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemlerin başlatılmasına;

Oy birliği ile karar verilmiştir”

Metin Akyürek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Venedik Bienali’nde Türkiye güncel sanatı ilgi görüyor İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) koordinasyonunu üstlendiği Venedik Bienali Türkiye Pavyonu, 20 Nisan-24 Kasım 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 60. Uluslararası Sanat Sergisi’nin ön izlemesi 17, 18 ve 19 Nisan’da gerçekleşti. Bu yılki teması “Foreigners Everywhere / Yabancılar Her Yerde” olan bienale çok sayıda seçkin isim katıldı. Venedik Bienali 60. Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu, İKSV koordinasyonunda, Dışişleri Bakanlığı himayesinde ve Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla gerçekleştiriliyor. Türkiye Pavyonu, 21 destekçinin katkılarıyla Venedik Bienali’nin iki ana sergi alanından biri olan Arsenale’de 2014-2034 yılları arasında tahsis edilen mekânda yer alıyor. Adriano Pedrosa küratörlüğünde 20 Nisan-24 Kasım 2024 arasında (17, 18 ve 19 Nisan’da ön izleme) gerçekleştirilen Venedik Bienali 60. Uluslararası Sanat Sergisi’nin teması “Foreigners Everywhere / Yabancılar Her Yerde” olarak açıklandı. 2022-2024 Danışma Kurulu’nda Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat İşletmesi Genel Müdürü Özalp Birol, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü Öğretim Üyesi Nilüfer Ergin Doğruer, sanatçı İnci Eviner, küratör ve Fiorucci Art Trust Direktörü Milovan Farronato ve Sanat Dünyamız dergisi editörü, sanat yazarı Fisun Yalçınkaya yer alıyor. Seçkin isimler katıldı Dünyaca ünlü bu sanat etkinliğini takip eden pek çok seçkin isim bulunuyor. Kain Yapı A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Kain, “ Venedik Bienali’nde, Türkiye Pavyonu’nda Türkiye’deki güncel sanatın önde gelen isimlerinin muhteşem eserlerinin sergilendiğini görmek büyük gurur” dedi. Kain, “Dünyanın en önemli koleksiyonerleri ve sanatın gerçek anlamını bilenlerle birlikte burada bulunmak çok heyecan verici. Ayrıca ülkemizin de sanata ve sanatçılara yatırımının gün geçtikçe arttığını görmek de çok güzel. Benim için sanat, hayatımda önemli bir yer kaplıyor. Bu sebeple burada olduğum için çok mutluyum” diye ekledi.
İstanbul "Kitap okuma alışkanlığını arttırmamız gerekiyor" Yazar Selcan Gür, Moderatör Mehmet Cemil eşliğinde yeni kitabı Plaza Sufisi’ni okuyucularına sundu. Söyleşi gerçekleştiren ikili kitap hakkında dinleyicilere bilgiler verdi. Yazar Gür ayrıca kitap okuma alışkanlığını edinmemiz gerektiğine dikkat çekti. Yazar Selcan Gür’ün, kişisel gelişim, felsefe, psikoloji ve tasavvuf ile harmanlanan “Plaza Sufisi” adlı kitabını bir söyleşi ile dinleyicilerine tanıttı. Ayrıca Gür günümüzde sosyal medya kullanımının artmasıyla kitap okuma oranlarının düştüğünü belirtti. Kitap okumanın insanı rahatlattığını ve düzgün düşünmeye teşvik ettiğini belirten Gür insanın kendini tanıması ve bulması için kitap okumanın önemli olduğunu belirtti. “Haz ve tüketim peşinde koşmak yerine anlamlı bir hayat yaşamayı seçmeliyiz” Kitabı 3 yılda tamamladığını belirten Yazar Selcan Gür, “Bu kitabı yazma sürecim yaklaşık 3 yıl sürdü. Pandemi döneminde tasavvuf ile ilgili kitaplar okumaya başlamıştım. Pandemi döneminde hepimiz hayatımızı sorguladık. Hayatımızın ne kadar değerli olduğunu sorguladık. Günümüzde insanların bir mutsuzluk ve anlam krizi var. Depresyon oranları giderek artıyor. Yapılan araştırmalara göre geçmiş dönemde depresyona girme yaşı 29’lardayken şimdi 15 yaşlara kadar düştü. Depresyon oranları da tüm toplumlarda artmaya başladı. Bunun sebebi hem bir anlam krizi ve mutluluğu sürekli hazlar ve tüketim peşinde koşarak elde etme yanılgımız. Ben bu kitapta plaza ve sufi terimlerine yer vermemin amacı plaza günümüz insanını temsil ediyor. Metropollerde yaşayan betonlar arasına sıkışmış plaza insanını. Sufi de bildiğiniz gibi tasavvuf öğretisini temsil ediyor. Tasavvuf öğretisi günümüz insanına ne vadedebilir. Kitabımda Pozitif psikoloji ile tasavvuf öğretisinin buluştuğu yerler nelerdir, mutluluğu yanlış mı tarif ediyoruz, haz ve tüketim peşinde koşmak yerine anlamlı bir hayat yaşamayı önceliklersek bu bize neler kazandırır bu soruların cevaplarını aradık” dedi. “Kitap okumayı arttırmamız gerekiyor” Kitap okuma alışkanlığının artması gerektiğini belirten Yazar Gür, “Yapılan araştırmalar gösteriyor ki sosyal medyada çok fazla zaman geçirmek haset duygumuzu tetikliyor. Haset duygumuz tetiklenince depresyona girme eğilimimiz artıyor. Günümüzde çoğumuz sosyal medyada ve ekran karşısında videolar izleyerek vakit geçirdiğimiz için bu bizi olumsuz yönde etkiliyor, bencilliğimiz artıyor, gereksiz tüketime yönleniyoruz. Bu anlamda kitaplara daha çok ihtiyacımız var. Yine araştırmalar gösteriyor ki sosyal medya ile aramıza mesafe koyduğumuzda en azından zaman zaman ara verdiğimizde tekrardan olumlu duygularımız uyanıyor. Kendimizi bulmak ve iyi hissetmek konusunda bu çok etkili bir yöntem. Bu yüzden kitap okuma alışkanlığını edinmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.