TEKNOLOJİ - 24 Haziran 2022 Cuma 13:09

Orman yangınları yerli ve milli köpükle sönüyor

A
A
A
Orman yangınları yerli ve milli köpükle sönüyor

Orman yangınlarında uçaklardan atılan kırmızı renkli köpüğü yerli ve milli olarak, muadillerinden daha verimli bir şekilde ürettiklerini söyleyen Özay İpek, dünyada sadece Amerika’da bir firmanın ürettiği köpüğü milli imkanlarla ürettiklerini söyledi.

Muğla’nın Marmaris ilçesinde devam eden orman yangınında uçaklardan atılan kırmızı renkli köpüğün yüzde 100 yerli ve milli imkanlarla Türk mühendislerinin ürettiği ortaya çıktı. Marmaris’te devam eden yangına müdahale etmek için Ar-Ge araçlarıyla gönüllü olarak bölgeye geldiklerini söyleyen Neuvatec Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Özay İpek, dünyada sadece Amerika’da bir firmanın ürettiği köpüğü milli imkanlarla ürettiklerini söyledi.

Mevcutta kullanılan uçaklardaki köpüğün yanı sıra kara araçları için de ürün geliştirdiklerini söyleyen İpek, “Datça yolundaki yangın için orman gönüllüsü olarak mücadeleye katıldık. Şu an yangınlarda kullanılan geleneksel köpüğün biyolojik parçalanabilirliği olan, doğaya hiçbir zararı olmayan, soğutucu ve geciktirici özelliği olan bir köpük geliştirdik. Aynı zamanda doğada gübreye dönüşüyor” dedi.

Orman yangınları yerli ve milli köpükle sönüyor

Köpüğün kırmızı renkli olmasının nedenini de açıklayan İpek, “Hava araçlarında pilotun ve yer ekiplerinin ürünün atıldığı yeri görmesi için seçilen bir renk. Ürünün özelliği renginde değil. Hava araçlarının attığı suyun ciddi kısmı rüzgarın ve sıcaklığın etkisi buharlaşıyor ve belli bir miktar yere inebiliyor. Bizim ürünümüzün özelliği, bu suyu çok büyük oranda hacim kaybettirmeden bitki örtüsün üzerine indirmesi, tepe yangını dediğimiz yangını bastırması, soğutma ve geciktirme özelliğinin olması” diye konuştu.

“Doğada gübreye dönüşüyor”

Dünyada birçok ürünün yüzlerce muadilinin olduğunu belirten İpek, “Amerika’da bu ürünü yapan bir firma var ama bizim ürünümüz bunun dışında farklı bir ürün. Yüzde 100 Türk madenlerinden geliştirilmiş yerli ürün. Türk mühendislerinin geliştirdiği bir ürün. Bu dönemlerde dış kaynaklı madenlere muhtaç olmamak, kendi madenlerimizden bu ürünleri geliştirmek stratejik olarak çok önemli. Bu ürün bırakın doğaya zararlı olmayı faydalı bile” diyerek ürünün doğada gübreye dönüştüğünü söyledi.

“Bu işi ticaret olarak göremiyoruz”

Orman yangınlarında hava araçlarının katkısının çok büyük olduğunu savunan İpek, “Tıpkı savaşta olduğu gibi karadan da müdahale etmek gerekiyor. O yüzden kara araçları için de ürünler geliştirdik. Biz firma olarak yeşil vatanımızı korumak için elimizden geldiği kadar, Türk mühendislerinin geliştirdiği, Türk kaynaklarından yapılan hammaddelerle bir ürün geliştirerek yeşil vatanın korunmasına katkı sağlamak istiyoruz. Bu işi ticaret olarak göremiyoruz. Burada ürünümüzün başarısıyla gurur duymak istiyoruz ama buna sevinmeye bile gönlümüz elvermiyor” dedi.

Orman yangınları yerli ve milli köpükle sönüyor

Savunma Sanayi Başkanlığı ile sürekli toplantılar yaptıklarını da anlatan İpek, “Bu alanda geliştirdiğimiz başka ürünlerimiz de var. Bu stratejik bir ürün. Sadece orman yangınlarında değil bir çok yerde kullanılabilecek bir ürün. Bizi çok heyecanlandıran Ar-Ge’lerimiz de var. Zaman içinde bunları da uygulamada göreceğiz” diye konuştu.

“Hiç korkmadan üretmeye devam edin”

Türk gençlerine de önerilerde bulunan İpek, “Türkler yapamaz denilen her şeyi Türkler yapar. Geçmişte de yaptık, bugün de yapacağız. Bunu kendimize bir pay çıkarmak için demiyorum. Bu ülkenin gençleri deli gibi üretiyor. Çok yakında sayamayacağımız kadar patentler göreceğiz. Gençler damarlarında akan asil kanın farkına varsın. Hiç korkmadan üretmeye devam edin. Engellemek isteneceksiniz ama sizi destekleyeceklerin sayısı artık daha fazla. Artık Türk gençliğini kimse tutamaz” dedi.

Akın Küçükkurt - Ali Gözeten
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Sınıf arkadaşlarını özür dileme bahanesi ile çağırıp darp ettiler Aydın’ın Efeler ilçesinde sınıf arkadaşları tarafından darp edilen ve çevredeki esnafa sığınan 7’inci sınıf öğrencisi çocuk, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Başına aldığı darbe nedeniyle dikiş atılan çocuğun ailesi evlatlarını darp eden 2 çocuktan şikayetçi oldu. Olay, Efeler Ortaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, okulda eğitim gören 7’inci sınıf öğrencisi A.T.. bir gün önce henüz bilinmeyen bir nedenle beden eğitimi dersinde sınıf arkadaşları A.P. ve B.A. ile tartıştı. Çıkan arbedede A.T.’nin boynu çizilirken, olaydan bir gün sonra iddiaya göre sınıf arkadaşları A.P. ve B.A. arkadaşları A.T.’den özür dilemek istediklerini belirterek okul çıkışı mahalle arasında bir yere çağırdı. Burada özür dilemelerini beklediği arkadaşları tarafından darp edilen A.T. can havli ile çevredeki bir beyaz eşya servisine sığındı. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbar üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri darp sonucu yaralanan A.T.’ye ilk müdahaleyi yaparak ambulansla hastaneye kaldırdı. Hastanede başına dikiş atıldığı öğrenilen A.T. bir müddet müşahede altında kaldıktan sonra taburcu edildi. A.T.’nin ailesi hastanedeki işlemlerinin ardından polis karakoluna giderek evlatlarını yaralayan 2 çocuktan şikayetçi oldu. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Diyarbakır Turistik Diyarbakır Ekspresi davul zurnayla karşılandı Ankara-Diyarbakır güzergahında ilk seferine başlayan Turistik Diyarbakır Ekspresi, Diyarbakır Tren Garı’nda davul zurna eşliğinde halayla karşılandı. 1051 kilometre hat uzunluğunda Ankara-Diyarbakır güzergahında işletilecek olan 180 kişi kapasiteli Ankara-Diyarbakır-Ankara Turistik Treni, Tarihi Ankara Garı’ndan dün hareket etmişti. Bu sezon ilk seferine başlayan tren, saat 16.15’te Diyarbakır’a ulaştı. Yolcular, davul zurna eşliğinde halayla karşılandı, yolculara çiçek takdim edildi. Yolcular, bir süre halaya dahil olarak oynayanlara eşlik etti. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, uzun süredir üzerinde çalıştıkları bir proje olduğunu, hem Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Devlet Demir Yolları ile hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yürüttükleri ve kendileri içinde önemli bir proje olduğunu söyledi. “Mezopotamya ekspresi diyoruz. Sadece Diyarbakır değil, aynı zamanda güzergahta Malatya, Elazığ ve Kayseri’de, buralarda da 3’er, 4’er saat durarak oranın da turizmine katkı koyan bir projeden bahsediyoruz” diyen Kaya, “Buraya geldikten sonra bir gece konaklıyor. 9 vagonlu bir trenin yolcularının bir kısmı da sadece aynı gün dönmeyecek. Burada kalıp, Diyarbakır’ı tanıyıp başka ulaşım araçlarıyla da dönebilecekler. Kent turizminin tanıtılması, kent turizmine katkı anlamında çok çok önemli” dedi. Bu 3 aylık süre içerisinde yapıldıktan sonra daha sonra hangi aylar içerisinde yapılacağı, nasıl devam edeceğiyle ilgili de oda ve Devlet Demir Yolları’nın ortak çalışmaları ile belirleneceğini belirten Kaya, şöyle konuştu: “Gelen misafirlerimizi ağırlıyoruz. Hem gastronomimizi gösteriyoruz, hem burada konaklamaları ile ilgili destekler veriyoruz, burayı tanımalarını istiyoruz. Bu 3 aylık deneme süreci bizler içinde önemli. İlgiye bakarsak bütün kompartımanlar dolu geldi. Gidişte de aynı şey olacak. Oraya da yoğun talep var. Bölgeden Ankara’ya, Kayseri veya Malatya’ya gidip oraları tanımak isteyen Diyarbakırlı hemşehrilerimizi de buna davet ediyoruz. Buradan Ankara’ya gidişle de yoğun bir talep var. Bu da bizi sevindiriyor.” Misafirleri; Diyarbakır Vali Yardımcısı İlyas Öztürk, TCDD Taşımacılık AŞ Genel Müdürü Ufuk Yalçın, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, İl Kültür Turizm Müdürü Mehmet Sebahattin Genç, turizm temsilcileri ve çok sayıda davetli karşıladı.
Çorum Çorum’da fırtına köy düğününü savaş alanına çevirdi Çorum’un İskilip ilçesine bağlı Karaburun köyünde, fırtına düğün yerini savaş alanına çevirdi. Düğün çadırı, masa ve sandalyeler fırtına nedeniyle uçtu. Karaburun köyünde ikamet eden Yaşar Bıyık, oğlunun düğünü için köy meydanında yemek verdi. Yaklaşık bin 500 davetlinin katıldığı düğün yemeği aniden çıkan fırtına nedeniyle yarıda kalırken, düğün yemeği için kurulan çadır ile yemek için hazırlanan masa ve sandalyeler etrafa savruldu. Düğüne katılmak için köye gelen davetlilerin bir kısmı geri dönerken büyük bir bölümü ise köydeki samanlık ve çatı altlarına sığındı. Düğün daveti için kurulan düğün çadırı fırtına nedeniyle yırtılıp uçarken yemek için hazırlanan masa ve sandalyelerde savrularak çevredeki tarla ve bahçelere uçtu. Düğün çadırının fırtına nedeniyle uçmaması için büyük uğraş veren düğün sahibi ve davetlilerin çabaları yeterli olmadı. Yırtılan çadır çok sayıda parçaya ayrılırken, masa ve plastik sandalyelerin bir kısmı da kırıldı. Düğün sahibi Yaşar ve Erdal Bıyık kardeşler, "Düğünümüz vardı, fırtına her şeyi altüst etti. Yaklaşık bin 500 kadar davetlimiz vardı, fırtına sonrası her şey yarıda kaldı. Düğün çadırı, masa, sandalye her şey uçtu. Allah’tan gelen afat, düğün yarıda kaldı fakat can kaybımız yok, buna şükür" dedi.