GÜNDEM - 15 Ocak 2020 Çarşamba 11:05

“Orta Doğu’da dengeler güçlendirilmiş diyalog ile sağlanacak”

A
A
A
“Orta Doğu’da dengeler güçlendirilmiş diyalog ile sağlanacak”

Son zamanlarda yaşanan gelişmelerden sonra yeni bir boyuta taşınan Ortadoğu krizini değerlendiren Dr. Öğr. Üyesi Uğur Kaya ve Dr. Öğr. Üyesi Fatma Zeynep Özkurt, yürütülecek dengeli bir politika, güçlendirilmiş bir diyalog ve iş birliği sürecinin takip edilmesinin bölge için büyük bir önem taşıdığını dile getirdi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani’nin Amerikan Başkanı Trump’ın emri ile İHA saldırısı sonucunda öldürülmesinden beş gün sonra 8 Ocak gecesi İran, Irak’taki Amerikan askerilerinin bulunduğu iki askeri üstü balistik füzeler ile vurmuştu. Ardından Bu gelişmelerin yanında Uluslararası İmam Humeyni Havalimanı'ndan havalanan Boeing Ukrayna Havayolları’na ait 737 tipi yolcu uçağı kalkıştan kısa süre sonra İran tarafından ABD düşman unsuru sanılarak ‘yanlışlıkla’ düşürülmüştü. Tüm bu gelişmelerle yeni bir boyuta taşınan Ortadoğu krizini değerlendiren Nişantaşı Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Uğur Kaya ve Dr. Öğr. Üyesi Fatma Zeynep Özkurt, yürütülecek dengeli bir politika, güçlendirilmiş bir diyalog ve iş birliği sürecinin takip edilmesinin bölge için büyük önem taşıdığını dile getirdi.

 “Irak’ın resmi bölünme süreci hızlanabilir”

Amerikan krizinin orta ve uzun vadeli olası etkilerine ilişkin açıklamada bulunan Dr. Öğr. Üyesi Uğur Kaya, “Amerikan güçlerinin bu atmosferde Irak’ın Şii bölgelerinde kalmaya devam etmesi çok olası gözükmüyor. Bu da Arap Sunni ve Kürt bölgelerine daha çok yoğunlaşacağının göstergesi olabilir. Böyle bir durumda Irak’ın resmi bölünme süreci hızlanabilir. Aynı şekilde Amerika Birleşik Devletleri Suriye’deki Kürt gruplara desteğini artırabilir. Amerikan ve diğer Batı güçleri Irak’daki Şii bölgesini terk etmek zorunda kalırsa, İran’ın bu bölgelerde etkisi de artacaktır” dedi.

Basra Körfezi’nde yaşanacak sorun küresel enerji krizine dönüşebilir

“İlginç bir başka nokta ise, karşılıklı saldırıların petrol piyasaları üstünde yüzde 5 gibi yükselme gibi oldukça yumuşak bir etkisinin olması. Oysa, daha önce bölgedeki bu tip olaylar çok daha sert petrol fiyatlarının yükselmesine sebep olurdu” diyerek sözlerine devam eden Dr. Öğr. Üyesi Kaya, “Bunun tabii ki bir çok sebebi var. Öncelikle İran’ın petrol üretimi ve ihracatı hali hazırda yaptırımlar yüzünden zaten epey düşmüş durumda. Bir başka sebep ise küresel anlamda petrol arz ve talap dengesinde yatıyor. Bir süreden beri petrol arzı ya da arz kapasitesi talebin çok üstünde. Geçmişe bakarsak dünya Orta Doğu petrollerine göreceli olarak daha az bağımlı. Bunda bir çok etkenin yanı sıra Amerika’daki kaya gazı üretiminin ve gelişen yeni teknolojilerin etkisi büyük. New York Times’a konuşan petrol pazarları uzmanı Helima Croft’a göre Orta Doğu krizlerini anlamak için petrol artık kötü bir belirteç. Tabi bu durum sadece İran konusunda konuşurken doğru görünebilir. Irak, Kuveyt, BAE ve Suudi Arabistan gibi Basra Körfezi ülkelerinin petrol ihracatındaki bir düşüş ciddi küresel enerji krizine dönüşebilir” şeklinde konuştu.

“Türkiye’ye baskı azalabilir”

Bölgede çatışma yaşayan bir çok ülke ve aktörün oluşturduğu iki kutbun Türkiye’ye ihtiyacının artacağının altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Kaya, “Bu durumdan en azından mümkün olan en az şekilde zarar görmek, ya da bir yarar sağlamak, muhakkak ki diplomatik bir maharet gerektiren, taraf olmadan denge politikası yürütmekten geçer. İran İslam Devriminin gerçekleştiği 1979’dan beri, Ankara diplomasisi bunu beceri ile uyguladı. İran’ın Irak’daki etkisinin artması da bölgedeki diğer Sunni-Arap politikası güden ülkeler ile İsrail’in Türkiye’ye son dönemde uyguladıkları baskının azalmasına neden olabilir. Burada da, Ankara’nın denge politikasını götürme becerisi önemli” dedi.

Dr. Öğr. Üyesi Kaya sözlerini şöyle sürdürdü:

“Amerikan Başkanı Trump, İran’a yaptırımların artacağı işaretlerini verdi. Bu, Türkiye’nin, ekonomisi için önemli olan İran pazarına ulaşmasını daha da zorlaştırabilir. Kaldı ki, gittikçe kötüleşen İran ekonomisi, Türkiye için cazibesini kaybedebilir. Ancak, İran, Türkiye için hem siyasi hem güvenlik hem de ekonomik açıdan her zaman önemli olmuştur. Bu gibi sıkıntılı durumlarda bölge konularına yönelik siyasi farklılıklara rağmen İran ile dengeli bir politika yürütmesi uzun vadede her zaman Türkiye’nin menfaatine olacaktır.”

“Dengeli politika türkiye’nin yararına olacaktır”

Kasım Süleymani’nin bölgede yürüttüğü faaliyetin bir çok Arap ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de bazı kesimlerin antipatisini çekmiş olabileceğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Kaya, “Ama egemen bir devletin bir yöneticisinin bu kadar açık bir şekilde suikast ile öldürülmesi kabul etmek gücü olanın eşkiyalık yapmasını normalleştirir ki böyle bir siyasal kültür ne Türkiye’nin ne bölgenin ne de genel dünya siyasetinin yararınadır. Ne yazık ki bir çok Avrupa ülkesinin ve Körfez ülkelerinin tepkisi bu konuda acı bir tablo çiziyor. Sonuç olarak radikal bir değişiklik olmasa da önemli bir dönemeç olduğu görünen bu olaylar karşısında, yürütülecek dengeli bir politika ve kaldıysa uluslararası hukukun prensipleri doğrultusunda edinilen duruş, Türkiye’nin çıkarlarına en uygun hareket tarzı olacaktır” açıklamasını yaptı.

Bölgede diyalog ve iş birliğinin takibi önem taşıyor

Ukrayna Havayolları’na ait uçağın düşürülmesinin sonuçlarına ilişkin konuşan Dr. Öğr. Üyesi Fatma Zeynep Özkurt ise, “Mevcut durumda ABD ve İran arasındaki gerilimin artması diğer bölge ülkelerini olumsuz etkilediğinden, bu durumun önüne geçmek için ilk olarak çatışmazlık unsurunu destekleyen siyasi bir yaklaşım benimsenmesi bölgelerarasında güçlendirilmiş bir diyalog ve iş birliği sürecinin takip edilmesi büyük önem taşıyor” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul ’TAYK-CarrefourSA Kupası’ ile TAYK 2024 Trofesi başladı Türk yatçılığını uluslararası platformlara taşıyan Türkiye Açık Deniz Yarış Spor Kulübü (TAYK), 2024 Trofesi’ne 20-21 Nisan 2024 tarihlerinde CarrefourSA sponsorluğunda "TAYK-CarrefourSA Kupası" adı altında düzenlediği yat yarışı ile başladı. TAYK tarafından, CarrefourSA ana sponsorluğunda gerçekleştirilen TAYK - CarrefourSA Kupası yarışında bu yıl denizlerin sürdürülebilirliğine dikkat çekmek için kaptanlar dümene geçti. Yelkencilerin, değişen deniz ve hava koşullarıyla mücadele ettiği yarış IRC sınıfı tek gövdeli yelkenli tekneler için açık olurken, yat yarışına alt bölümlerde; IRC O, IRC 1, IRC 2, IRC 3 ve IRC 4 divizyonlardan oluşan 41 yat katıldı. 20 Nisan Cumartesi günü Caddebostan açıklarından verilen start ile Türkiye’nin önemli yelken filosunu oluşturan deneyimli yelkenciler, Trofe’nin ilk ayağında birinci gelmek için kıyasıya yarıştılar. 2024 Trofesi’nde ilk defa uzaktan kumandalı robotik şamandıra kullanan TAYK ekibi, Türkiye’nin önemli yat trofesinin ilk ayağında yarışlarda yer alan ekiplere yenilikçi yaklaşımın avantajlarını yaşatabilmek için dünyada meydana gelen yeniliklere hızla uyum sağlamayı amaçlıyor. “Denizlerdeki sürdürülebilir doğal yaşamı destekliyoruz” Etkinliğin ana destekçisi olan CarrefourSA da uzun yıllardır denizlerdeki sürdürülebilir doğal yaşamı gelecek nesillere miras bırakma vizyonuyla, bu yıl ana teması ‘Sürdürülebilirlik’ olan TAYK- CarrefourSA Kupası Yarışı’nda denizlerin geleceği için yerini aldı. CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Yarışı ana destekçisi olmaktan mutluluk duyuyoruz. Organize gıda perakende sektörünün bir oyuncusu olarak deniz ve deniz canlılarının korunmasını sağlayan çalışmalara destek vermek sorumluluklarımızdan biri. Bu doğrultuda denizlerin temizliği için hayata geçirilen farkındalık çalışmalarının yanı sıra sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarını da destekliyoruz. Sürdürülebilir balıkçılığı teşvik eden ve deniz ürünlerini korumaya yardımcı olan sertifikalı balık ürünlerini satmaya odaklanıyoruz. Su altı yaşam döngüsünün bozulmaması için tedarikçilerde de MSC (Marine Stewardship Council) ve ASC (Aquaculture Stewardship Council) gibi sertifikasyon programlarına katılanlarla çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde doğa ve deniz yaşamını korumak ve sürdürülebilir balıkçılığı desteklemek adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” dedi. TAYK - CarrefourSA Kupası Yat Yarışı görülmeye değer performanslar ve özel görüntülerle gerçekleşti. TAYK- CarrrefourSA Kupası’nın sahipleri IRC-O ‘da Atabay - Orient Express 6, IRC 1’da Akpa Chemicals, IRC 2’de ANT Yapı Team Sensei - Baby Dracula, IRC 3’de Yılkar Sailing Team Alchera ve IRC4’te Sebago Alize G 28 takımı oldu. Yat yarışında dereceye girenlerin ödülleri ise 21 Nisan 2024 tarihinde Kalamış Marina’da düzenlenen törenle takdim edildi.
Samsun Genç motokuryenin ölümüne sebep olan ehliyetsiz sürücüye verilen ’ev hapsi’ne motosikletlilerden tepki Samsun’da 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücünün çarptığı 23 yaşındaki motokurye hayatını kaybetti. Olaydan sonra ehliyetsiz sürüye verilen ev hapsi cezasına onlarca motosiklet sürücüsü tepki gösterdi. Kaza, 20 Nisan Cumartesi günü gece saatlerinde Atakum ilçesi Kamalı Mahallesi’nde meydana geldi. 55 AAH 229 plakalı otomobili kullanan ehliyetsiz sürücü 17 yaşındaki M.B., kuryelik yapan Sefa Şerif Efe’nin kullandığı motosiklete, ardından da elektrik direğine çarptı. Kaza sonrası Sefa Şerif Efe kaldırıldığı Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Kaza sonrası ehliyetsiz sürücü ev hapsine çarptırıldı. İlkadım ilçesinde bulunan Batıpark etkinlik alanında toplanan Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği üyeleri ve diğer motosiklet sürücülerinden oluşan yaklaşık 100 kişilik grup bu duruma tepki gösterdi. "Bu olay, motosikletli kuryelerin trafikte maruz kaldığı tehlikeleri bir kez daha gözler önüne serdi" Açıklama yapan Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği Yönetim Başkanı Aydın Artan, "Sefa Şerif Efe kardeşimizin kaybetmemize yol açan trafik kazasıyla ilgili derin üzüntümüzü ve öfkemizi dile getirmek istiyoruz. Kardeşimiz Sefa Şerif Efe, paket teslimatı sırasında, ehliyetsiz ve aşırı hızla hatalı sollama yapan bir sürücünün aracıyla kafa kafaya çarpışarak hayatını kaybetmiştir. Bu trajik olay, motosikletli kuryelerin trafikte maruz kaldığı tehlikeleri bir kez daha gözler önüne sermiştir. Pandemi döneminde kahramanca çalışarak vatandaşların ihtiyaçlarını karşılayan, fakat ne yazık ki birçok defa görmezden gelinen ve saygısızlık gören motosikletli kuryelerimiz, her geçen gün artan trafik kazalarının kurbanı olmaktadır. Sefa Şerif Efe’nin ölümü, sadece bir kazadan öte, bir mesleğin yok sayılmasının ve ihmalkarlığın sonucudur. Bizler, her daim çok tehlikeli bir meslek yaptığımızın bilinciyle, trafikte daha dikkatli ve bilinçli olmak için elimizden geleni yapıyoruz. Ancak, ne kadar dikkatli olursak olalım, trafik magandaları ve ehliyetsiz sürücüler gibi sorumsuzlar, canlarımızı tehlikeye atmaya devam ediyor. Sefa Şerif Efe’yi bizlerden ve acılı ailesinden ayıran elim kazanın davasında, adaletin sağlanacağına inanıyor ve adaletin gerçekleşen tecellisini görmek istiyoruz Bu vesileyle yetkilileri, motosikletli kuryelerin trafikte daha güvenli şekilde seyahat edebilmeleri için gerekli önlemleri almaya çağırıyoruz. Trafikte motosikletli sürücülere karşı daha dikkatli ve saygılı olunmasını istiyoruz. Motosikletli kurye mesleğinin önemini anlamalarını ve saygı göstermelerini bekliyoruz. Sefa Şerif Efe’yi unutmayacağız ve adalet için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz" dedi. "Her gün bir kurye arkadaşımız kaza geçiriyor" Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği Avukatı Arslan Bolat, "Bir kurye dostumuz, kardeşimiz Sefa Şerif Efe, 17 yaşında ehliyetsiz bir sürücü tarafından katledildi. 142 günde neler oldu-neler olmadı dostlar hatırlatmak isterim. Tespit edebildiğimiz 9 kurye dostumuz iş-trafik kazalarında hayatını kaybetti. Onlarcası ise bu kazalar neticesinde bir aydan fazla rapor almak zorunda kaldılar ve bazıları bu kazalardan sonra eski sağlıklarına kavuşamadılar ve hiç kavuşamayacaklar. Kaza ve ölümler yetmezmiş gibi her birinizin cep telefonlarında bulunan yemek sipariş ve market uygulamalarındaki milyon dolarlık firmalar kuryelerin kazandığı iki kuruşu çok görerek bir nevi yarış sistemi olan paket başı sistemine geçerek kuryelerin hayatlarını daha büyük tehlikelere atmaya karar verdiler. Yine bu uygulamalarda binlerce ’siparişim soğuk geldi’ ’hızlı olmazsa ödeme yapmam’ ’15 dakikaya gelirse bahşiş hazır’ yorumları yapıldı. Sefa bir kazaya kurban gitmemiş canice katledilmiştir. Bu cinayetin sorumluları başta 17 yaşında ehil olmayan bir sürücüye araç teslim eden ebeveynler ardından ise eyleminin sonuçlarını gayet net şekilde anlayabilecek olan ehliyetsiz araç sürücüsüdür. Ehliyetsiz bir şekilde trafik kurallarını hiçe sayarak birisinin evladının, kardeşinin ölümüne sebep olduğunuzda size hiçbir şey olmayacak, göstermelik de olsa bir ay dahi cezaevinde kalmayacaksınız. Tutuklanmayacaksınız. Karşınıza çıkacak tek şey anne babanızın yanında, tüm sevdikleriniz ile sıcak yuvanızda bir ’ev hapsi.’ Ölümüne sebep olduğunuz çocuk soğuk mezarda toprak altında, abisi kardeşsiz, anne-babası evlatsız. Artık Gazi Meclisimiz gerekeni yapmalı öncelikle bu ve benzeri olaylar için öngörülen cezalar ağırlaştırılmalı ki caydırıcı olabilsin ve gün kaybedilmeden kuryelik tehlikeli iş statüsüne alınmalı. Allah Aşkına bir işin tehlikeli olması için daha ne olması gerekiyor? Her gün bir kurye arkadaşımız kaza geçiriyor. Her hafta biri sakat kalıyor sürekli bir kurye dostumuzun ölüm haberi ile uyanıyoruz. Bir iş daha ne kadar tehlikeli olabilir. Biliyoruz Sefa son olmayacak ama İnanıyoruz ki değişimin başlangıcı olacak" diye konuştu. Olayı gören bir kişi ise şok yaşadığını ve bu durumu karşısında çok üzüldüğünü söyledi.
Adıyaman Minik eller mesleki kurslarla hayal ettiklerini üretti Adıyaman’ın Sincik ilçesinde Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından ana okul ve ilkokul öğrencilerine, “Minik eller büyük hayaller" etkinlikleri kapsamında etkinlik odaklı tanıtım çalışmaları yapıldı. Sincik ilçesinde geleneksel sanatlar ile kültürel mirasın tanıtılması, öğrencilerde yeni ilgi alanları oluşturulması ve yeteneklerini keşfetmeleri amacıyla Hayat Boyu Öğrenme Kurumları, “Minik eller, büyük hayaller” adlı etkinlik kapsamında Sincik Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından ana okul ve ilkokul öğrencilerine yönelik etkinlik düzenlendi. Sincik Halk Eğitimi Merkezi plastik çamur ve alçı şekillendirme mesleki kursu Usta Öğreticisi Mehmet Özbek, Sincik Anaokulu öğrencileri ile buluştu. Öğrencilere çamurdan nasıl eşya ve figürler yapabileceklerini anlattı. Öğrenciler önce dinledi sonra da uygulamalı olarak hayal ettikleri figürü çamurdan yapmaya çalıştılar. Doyasıya eğlendi, sıralarının kendilerine gelmesi için sabırsızlıkla beklediler. İlk defa seramik özel çamuru ile tanışan öğrenciler minik elleri ile güzel çalışmalar yaptı. El Sanatları mesleki kursu Usta Öğreticisi Seval Altıntel, Sincik İlkokulu öğrencileri ile buluştu. Çocukların ilgisini çekecek kitap ayracı yapımını çocuklara gösterdi. Daha sonra ise ellerine malzemelerini alan çocuklar parçaları birleştirerek çok güzel kitap ayraçları yaptı. Giyim Teknolojileri mesleki kursu ve aynı zamanda El Sanatları kursu Usta Öğreticisi Ülkiye Taner ise, Sincik Çatbahçe İlkokulu ana sınıfı öğrencileri ile buluştu. Çocuklar ile birlikte ay yıldızlı bayrağımızı simgeleyen toka ve rozet yapımı aşamaları tek tek anlattı. Makası eline alan çocuklar öğreticilerinin yönlendirmeleri ile böyle güzel bir çalışmaya ortak oldular. Sincik Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü ile beraberindeki idareciler Sincik ilçesinin en uzak noktası olan Aksu Köyünde yer alan 2 ilkokulda okuyan öğrenciler ile piknik yaptı. Aksu köyünde yapılan piknikte çocuklar yöresel oyunlarını oynadılar, ip atladılar ve yakan topu oynadı. Çocuklara bu tür oyunlarda oynamaları için çeşitli hediyeler verildi, ikramda bulunuldu. Öğrenciler bu eğlenceli zaman zarfında bol miktarda hatıra fotoğrafı çekti.